Bozkırkurdu - Hermann Hesse

Son güncelleme: 30.12.2009 22:14
  • Bozkırkurdu - Hermann Hesse kitap tanıtımı - Bozkırkurdu - Hermann Hesse kitap özeti

    Kitabın künyesi

    Bozkırkurdu
    Hermann Hesse

    Yapı Kredi Yayınları

    » Dünya Edebiyatı
    » Roman
    Çevirmen : Kamuran Şipal
    Mart 2003, 209 sayfa, ISBN: 975080556-9

    Kitap hakkında

    "Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbirleriyle kardeş geçindiğini görür." Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenleri, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken -bilinçli ya da bilinçsiz- yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat. "Bozkırkurdu'nun, deneysel cesaret anlamında Ulysses'ten aşağı kalmayan bir yapıt olduğunu söylemeye gerek var mı? Bozkırkurdu, okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır ilk kez hatırlattı bana."

    - Thomas Mann-


    Harry Haller'in kendi içinde hem bir insan hem de bir kurt bulmasıyla başlayan yolculuğunda, kimi zaman kişiliğinin ikiye ayrılmasına, insanlarla birlikte olmaya kuvvetli bir arzu duymasına rağmen içindeki öbür benlik tarafından sürekli dışlanan bir figür olmasına tanık oluyoruz. Öyle ki, Harry bazı nadir zamanlarda insan ve kurt'un anlaştığını görüyor.

    Uygarlık ve vahşilik aynı dünyada uyuşabilir mi?

    Kitabı okurken zaman zaman düşüncelere dalıyor ve Harry'nin yaşadığı sıkıntıları kendi iç dünyanızda rastlayabiliyorsunuz. Hepimizin görmekten, bilmekten, duymaktan rahatsız olduğu şeyler oluyor genellikle bunlar. Ama varlığını bir noktadan sonra reddedemeyeceğimiz şeyler..

    Hesse, kurtlara kulak kabartıyor ya da insanlara mı demeliyim?

    Gökçe GERÇEK

    Kitabın İçinden Satırlar

    'Gerçekte çekilen acılardan gurur duymak gerekir, her acı bize yüksek bir aşamada bulunduğumuzu anımsatır.'
    17

    'İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.' Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlardır, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve birgün gelir suda boğulur.
    17

    "Bu acımasızlıklar gerçekte acımasızlık değildir. Ortaçağ'ın bir insanı bizim bugünkü yaşam üslubumuzu bambaşka açıdan değerlendirir, tümüyle acımasız, dehşet verici ve barbarca görüp aşağılardı!"
    23

    Nietzsche gibi biri bugünkü, sefaleti bir kuşaktan çok daha fazla süre önce yaşamak zorunda kaldı; Onun tek başına, hiç anlaşılmadan yaşadığını bugün binlerce insan yaşamakta.
    23

    Geceydi bir defasında, yatakta uyanık yatıyordum, ansızın dizeler dökülmeye başladı ağzımdan, o anda bir yere not etmeyi akıl edemeyeceğim kadar güzel ve şaşılacak dizeler, sabahleyin belleğimden çıkıp giden, ama kabuğu kuruyup çatlamış dolgun bir ceviz gibi içimde bir yere gizlenip kalan dizeler.
    29

    Öğrenemediği tek şey, kendi kendisinden ve yaşamından memnunluk duymaktı, bunun üstesinden gelememişti bir türlü.
    40

    Ne var ki, kurt gibi duyup hissederek yaşadığında içindeki insan hep pusuya yatıp kurdun davranışlarını izliyor, değerlendirip yargılıyorlardı. İnsan gibi yaşadığı zamanlarda da kurt ona aynı şeyi yapıyordu.
    41

    En mutsuz yaşamda bile yıldızın parladığı anlar, kum ve çakıl taşların arasında küçük çiçeklerin açtığı anlar vardır.
    42

    İstisnasız bir kural olmayacağı ve bazen tek bir günahkarın Tanrı katında, hak yolundan ayrılmayan doksandokuz kişiden daha makbul sayılacağı gibi...
    42

    Her insan başkalarında rastlanmayan özelliklerle, başkalarında rastlanmayan nişanlarla donatılmıştır; her birinin kendi erdemleri ve kendi kusurları vardır, her birinin bir "büyük günahı" vardır öte yandan.
    44

    Güç insanını güç yıkar, para insanını para; köle ruhlu insanı başkalarına kulluk etme, zevk insanını zevk çökertir.
    45

    Harry kendi içinde bir "insan" bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca bir "kurt" bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmemiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur.
    54

    Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; İnsan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.
    57

    Korkarız, ruhunun henüz hiç de insan aşamasına ulaşmamış pek geniş bölgelerini "insan" kapsamına, varlığının çoktan kurtluktan çıkmış bölgelerini ise "kurt" kapsamına alır.
    57

    İnsanların çoğu da her Allah'ın günü, her saat kendilerini zorlayarak, bir gönülsüzlükle böyle davranıyor, böyle yaşıyor, onu bunu ziyaret ediyor, onunla bununla söyleşiyor, dairelerinde, bürolarında oturup mesai saatinin bitmesini bekliyordu; hepsi de zoraki, otomatik olarak, gönülsüz görülen işlerdi, makineler tarafından da pekala yapılabilecek yerde yapılmadan kalabilecek işler.
    74

    Söz dinlemek, yemek içmek gibidir. Kim uzun süre böyle bir şeyden yoksun kalmışsa, onun için bundan değerli birşey yoktur.
    83

    Zamanın mı yoktu, yoksa hevesin mi?
    85

    Bir kız sana sen der, sen de ondan hoşlanırsan, o zaman sana da sen demek düşer.
    88

    Sağlam ve sevimli elini benim kaskatı kesilmiş kalbime dokundurmalıydı ki, kalbim bu yaşam dokunuşuyla serpilip yeşersin ya da yanıp kül olsun.
    100

    Senin için bir değer taşıyorsam, senin için bir ayna oluşturuyorum da ondan; içimde birşey var, sana yanıt veriyor, seni anlıyor. Aslında bütün insanların birbirleri için bu tür aynalar oluşturması, birbirlerine böyle yanıt vermeleri ve uyum göstermeleri gerekir.
    104

    Bir insan pek üzgünse, dişi ağrıdığı ya da para kaybettiği için değil, herşeyin gerçekte nasıl, yaşamın nasıl birşey olduğunu hissettiği için üzgünse, gerçekten üzgün demektir. İşte o vakit biraz hayvana benzer, o zaman üzgün görünür, ama her zamankinden daha gerçek ve güzeldir bu üzüntü.
    110

    İdealler ulaşılmak için mi vardır?

    ...yaşamımızın nedeni ölümden korkmamız, sonra da onu yine sevmemizdir; özellikle ölümün varlığından dolayı elimizdeki birazcık yaşam bazen kısa bir süre işte öylesine güzel ışıldayıp durur.
    114

    Bir kızın yanına sokulan kimse alay edilmeyi göze alır, alay edilmek bu işe yapılacak bir yatırımdır.
    117

    Her zaman böyle insanlar vardır, yaşama en aşırı istekleri yöneltir, kendi salaklık ve kabalıklarına bir türlü katlanamazlar.
    120

    ...yaşam sanatında üstüne yok. Nasıl olur da yaşamak sana acı verir?
    121

    Kolay bir yaşam, kolay bir sevgi, kolay bir ölüm, bunlar asla bana göre değildi.
    151


    Kitap kapağı

    noimage


#30.12.2009 22:14 0 0 0