Altmışbirinci Menâkıb: Bir gün Ömer radıyallahü anh Resûlullah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem hazretlerinin arkasında namâz kılıyordu. Resûl aleyhisselâm sûre-i Vennaziat okuyordu.
Meâl-i şerîfi (Firavn kavmine, ben sizin ulu tanrınızım dedi) olan âyet-i kerîmeyi okuduğunda, Ömer radıyallahü teâlâ anh hazretlerinin gayret damarı harekete gelip, mübârek bedeninde tüyleri elbisesinden dışarı çıkıp, (Eğer ben orada hâzır olaydım, boynunu vururdum) dedi.
Namâz edâ edildikden sonra, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem hazretleri buyurdu ki, (Yâ Ömer, namâzda konuşdun. Namâzını kazâ et). Hemen Cebrâîl aleyhisselâm gelip, Allahü teâlânın emrini erişdirip, buyurdu ki,
(Yâ Muhammed! Ömere namâzı kazâ et diye söyleme! Biz o namâzı kabûl etdik. O namâzı cümle ümmetin namâzına berâber etdik ki, biz çok gayretli, sevdiğini kayırıcı kimseleri severiz.)