Amerika ve Türkiye

Son güncelleme: 20.12.2005 19:00
  • Amerika Ve Türkiye

    Kadınlar siz erkeklerin kölelerisiniz. Durumunuzdan şikayetçi olmanız her sabah yataktan kalkarken yaptığınız gerneşme hareketine benzer. Sizi seven ve size eşitlik hakkını sağlayan erkeği değil. Size ilgi duyan, sevdiğini söyleyen sizi bir nesne olarak görerek soyut kısımlarınızı unutan ve onun DNA larının etkilediği genlerin etkileşimiyle oluşan boy, pos ve değişik vücutsal, hacim ve durum değişikliklerinden etkilenip o erkeği seversiniz, aşık olursunuz yada onunla evlenirsiniz. Evlendikten sonra erkek uzmanı kesilirsiniz kadınlar arasında. Aynı sıska çocuğun büyüğün ardından diklendiği(büyüklendiği) gibi.

    Yaşadıklarınızı mutluluk sanırsınız. Halbuki yanıldığınızı hiçbir zaman anlayamayacaksınız. Çünkü siz artık kölesi olduğunuz erkeğin bir soyut kopyası olmuşsunuzdur.

    Fakat diğer erkek hani sizi seven ve size eşitlik hakkını sağlayan sizin soyut ve somut durumlarınıza saygılı olan erkek. İşte bu erkek bir doktora benzemektedir, hani şu kime dokunsa yada hangi hastalıklı olan insanla ilgilense onlara tekrar hayat veren(yada halk arasında şifa veren) doktor gibi. Çünkü hayatının geri kalanını yada bir kısmını paylaşan kadın solmuş bir çiçekte olsa, kendini bir köle gibide hissetse yada bir sokak kadını bile olsa ona yeniden hayat verir. Çünkü ona saygılıdır. Şimdi bunu yazınca aklıma TEMA vakfının bir sloganı geldi Doğayı sevmeyen, İnsanı da sevemez bu slogan işte bahsettiğim durumda biraz ona benzer.

    İngiliz dil bilimci Edgar HİGGİNS şöyle der;  Hayat yaratıcı fikirlerin topluluğudur.

    Birde burada kadının özgürlüğünü sağlayan onun bütün değerlerine saygılı erkek o sevdiği kadınla bir ilişki yaşamayabilir evlilik anlamında yada sevgili olma durumunda ama dost olabilir hatta o kadının çevresindeki en gözde dost. Ayrıca bu erkeğin kaybedeceği tek şey, aynı kaynayan suyun üzerindeki hava kabarcıkları gibi özgürlüklerine kavuşamadan dipte sıralarını bekleyen su molekülleri gibi kölesi olduğu erkeğin onu anlaması için, bu durumda olan kadındır.

    Ayrıca olasılık hesabını bilir misiniz? Olasılık hesabı şu İngiliz dil bilimcinin dediği cümlenin formüle ve matematiksel kavrama dönüşmüş durumudur.

    Kadının ve erkeğin bulunduğu kümede birçok olasılık vardır. Ben burada genel bir kanıya karşılık vereceğim bu iki cinsin olasılık kümesinde dostluk değeri de vardır. Hani bu yazının yukarısında yazdığım gibi o kadının çevresindeki en gözde dost. Bundan dolayıdır ki evrimlerini tamamlayamayan benim türümü paylaşan erkekler bu duruma bir çare olarak kadının soyut varlığına sahip olurlar bedenleri gibi(onlara göre) onları bir nesne olarak görerek. Onların soyut varlığını kendilerinin saf bir kopyası haline getirirler ve bir kadın ve bir erkek dost olamaz derler.

    Unutmayın insan ilişkilerinde askeri darbe yoktur ki bu düşünceyi yıksın ama impuls vardır. Bu impuls o yapıyı yıkar yaptığı titreşimle rezonans oluşturarak belki bu düzensizliktir evrimini tamamlayamayan erkekler için.

    Son olarak böyle bir erkek her zaman kaybeden taraflarda görülebilir, belki komik, belki de aciz. Bu böyle düşünenlerin sorunudur bence. Bu bana Nazım Hikmet RANın şu dizelerini hatırlattı;

    Tahiri Zühre sevmeseydi artık

    Yahut hiç sevmeseydi

    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
#20.12.2005 19:00 0 0 0