Bir başıma kaldım yine
Hangi yolculuğa çıksam valizimi toplayıp,
keskin dönemeçlerde uçurumlara yuvarlandı sevinçlerim
Bu kadar düş/üş,bunca kan lekesi yüreğimde
ve yaz-kış direncimi örseledi duvarlar
Mevsimini unutmuş dalgın rüzgarlar çöreklendi gülüşlerime
Öfkelenipte olur olmaz şeylere ,
her gece cümleleri bıçakladım kalbinin tam ortasından
SOKAKLARIM TEMMUZ
Yırttığım dönüş takvimini bantlayıp asıyorum duvarlarıma..
yine bir yolculuk gelip dayanıyor alnıma,
uyuyan bir bebeği öper gibi
UyanıyorumSarıp yaramı düşüyorum yollara
Yoksul ve azıksızımÖykülerimden kalan kırıntılarla doyuruyorum ruhumu
Umudun hırkasını giydiriyorum üşüyen gecelerime
Sesimi vuruyorum uzaklığın pasına
UMUTLARIM TEMMUZ
Şimdi bir sözdür gözlerine verdiğim her şeyimle,
tutunuyorum kuyuma uzattığın ipe
Yanaşıpta kıyılarına su çekiyorum eksilen düşlerime
Duvarımda biten çiçeklere ekleyip soluğunu,
içime çekiyorum bir uzun hava gibi sevgini
Öyle içten,öyle hesapsız
Alnıma yazılmış olsa da kavga;
Teslim olmadım bu insan öğüten çarka
tutanaksız acılar iliştirdim üst üste yüklü
suç dosyalarımın infazına ilişkin ek kararlarına
Bekle beni İstanbul; savaş ertesi cümle toplulukları savuracağım yedi tepene.
Atıp terkime sevdiğimi
ve kuşanıp kalemimle kağıdımı,mahmuzluyorum atımı
Bir yarım sende kalmıştı ya İstanbul,
Şimdi tamamlıyorum bizi