MHP'li Başkan ve Başkan Yardımcısı Kapıştı

Son güncelleme: 11.03.2010 23:49
  • Adana'da rüşvet kavgası zabıtada değil karakolda biter!




    noimage


    MHP'li Başkan Durak ve Tuncer kapıştı, kabak zabıtaya patladı


    Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nde akaryakıt istasyonu yapılmak istenen bir arsa ile ilgili imar değişikliği için bazı meclis üyelerinin 260 bin dolar rüşvet pazarlığı yaptığı ve MHP'li Başkan Aytaç Durak'ın kendine ait arsayı sattıktan sonra rantını arttırmaya çalıştığı, bu satıştan vergi kaçırdığı iddiaları tartışma konusu olmayı sürdürdü. "Durak'ın 2 milyar dolarlık serveti var. 30 liraya sattığı arsayı 18 liradan sattı noimagegösterip, vergi kaçırdı" diyerek suçlayan partilisi Mustafa Tuncel (yanda), bugünkü oturumda da eleştirileri, suçlama ve hakaretlerine devam etti. Meclis üyelerini korkaklıkla, Başkan Durak'ı yalancılıkla suçlayan Tuncel, Durak'a yönelik "Bu adam kağıttan kaplan. Korkmayın" diye bağırdı. Başkan Durak, zabıta memurlarına Tuncel'i salondan çıkarması için talimat verdi. Tuncel "Beni çıkartacak adam daha anasından doğmadı" diye karşılık verdi. Salondaki zabıtalar Tuncel'e dokunmadı. Bunun üzerine Durak, "Bu zabıtaları değiştireceğim. Apoletlerini sökeceğim. Dışarı atın diyorum atmıyorlar" dedi. Tuncel bu sözün ardından "Apoletlerini ben söktüm. O da zabıtanın apoletlerini sökecek" diye sataştı. MHP ise Tuncel'in 'kesin ihraç' istemiyle İl Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini bildirdi.

    RÜŞVET VE RANT İDDİALARI GÜNDEME OTURDU

    Mecliste 4 gündür süren, küfürleşme, şantaj, tehdit ve rüşvetin konuşulup, gerginliklere neden olay, bir internet haber sitesinde, belediye meclis üyelerinin çeşitli imar düzenlemelerini takip ettiği, dosyaların elden ele dolaştığı iddialarını yansıtan yazıyla başladı. CHP'li Halil Tüm, Durak'tan Meclisin itibarını korumasını isterken, Durak da, yazıyı yazanı arayıp tebrik ettiğini bildirdi. Söz alan Mustafa Tuncel ise, "Şaibe varsa, nerede ise açık seçik söylemek zorundasınız. Bütün belediye meclis üyeleri zan altında kalıyor. Bu itham altında kalmak istemiyorum" diye tepki gösterdi. Yaşanan tartışmaların ardından gündem maddelerine geçilmeden toplantı ertelendi.
    Meclisin 2'nci oturumunda Belediye Başkanı Aytaç Durak, üyelere rüşvet pazarlığı kaseti dinletip, bu kaseti savcılığa da intikal ettirdiğini açıkladı. Durak'ın rüşvet pazarlığı yapıldığı kaseti de Meclisi gerdi ve toplantı ertelendi. Dün yapılan 3'üncü oturumda da, Tuncel, gündem dışı söz alıp, Durak'ı, haksız yere mal sahibi olmakla, yeşil alan olarak alınan yerlerin imar değişikliğini mecliste gerçekleştirip, konut, ticari alan statüsü kazandırarak rant elde ettiğini, bu şekilde 2 milyar dolarlık kazancı olduğunu, 30 liraya sattığı yeri, 18 liraya satmış gösterip vergi kaçırdığı iddialarıyla suçladı. Tuncel ile Durak arasında küfür, tehdit ve şantaj içeren konuşmalar yaşandı. Gündem maddelerine yine geçilmeyip, toplantı ertelendi.

    SAKİN BAŞLADI, GERGİN GEÇTİ

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nin bugünkü oturumunda Başkan Aytaç Durak, salona arka kapıdan girdi. Sakin başlayan toplantıda Başkan Durak, ortaya attığı rüşvet iddialarına karşılık gündemin değiştirilmeye çalışıldığını ancak buna izin vermeyeceğini söyledi. Gündem dışı söz vermeyen Durak, gündemdeki maddeleri okutmak istedi. Bu esnada AKP'li üye Abdullah Doğru, rüşvet iddialarına delil olarak gösterilen kasetteki konuşmaların Meclis zabıtlarında olmadığını söyleyip, kayıtlara geçirilmesini istedi. Başkan Durak, bu talebi yerinde görüp, ilgili bürokrata talimat verdi. MHP'li Mustafa Tuncel ise Durak'ın gündem dışı söz vermeyeceğini duyurmasına rağmen söz isteyip, ayağa fırladı ve Başkan Durak'a hakaretler yağdırdı. Bazı Meclis üyelerinin koluna girip, yerine oturtmaya çalıştığı Tuncel, salona dönüp, Meclis üyelerini korkaklıkla suçladı. Tuncel, Durak'a yönelik "Bu adam kağıttan kaplan. Korkmayın" diye bağırdı. Başkan Durak, zabıta memurlarına Tuncel'i salondan çıkarması için talimat verdi. Tuncel "Beni çıkartacak adam daha anasından doğmadı" diye karşılık verdi. Salondaki zabıtalar Tuncel'e dokunmadı. Bunun üzerine Durak, "Bu zabıtaları değiştireceğim. Apoletlerini sökeceğim. Dışarı atın diyorum atmıyorlar. Böyle zabıta mı olur?" dedi. Tuncel bu sözün ardından "Apoletlerini ben söktüm. O da zabıtanın apoletlerini sökecek" diye sataştı.

    'DURAK ARSASI İÇİN İMAR DEĞİŞİKLİĞİ İSTEDİ'

    Durak'ın kendine ait arsanın satıştan vergi kaçırdığı iddialarının ardında merkez Çukurova İlçesi'nde Karahan köyündeki 30 dönüm arsasının olduğu anlaşıldı. Tuncel, Başkan Durak'ın adına kayıtlı arsayı satmadan bir gün önce imar değişikliği yaparak rantını arttırmak için Meclis'e teklif verdiğini ve suç işlediğini öne sürdü. Meclis Başkanvekili olarak bu madde görüşülürken de Başkan Durak'ın yerini kendisine bırakması gerektiğini savunan Tuncel, "Siz bu maddeyi görüşemezsiniz. Siz kendi arsanızın imar değişikliğinde burada oturamazsınız. Daha önce de mülkiyeti değişmeden gündeme aldırdınız. Komisyona da Valiliğin teklifiyle iç içe girmiş halde Meclis'e getirdiniz. Kendi arsanız için benim Meclisi yönetmeme için vermiyorsunuz. Suç işliyorsunuz" diye tepki gösterdi. Başkan Durak ise "Suç işliyorsam adliye orada. Bana usul öğretme" diye azarladı.
    AKP'li Abdullah Doğru ise rüşvet iddialarına konu olan ses kasetiyle ilgili Adliye'ye herhangi bir şikayet olmadığını savunup, kamuoyunun dikkatini çektiğini söyledi.
    Başkan Durak, gündem saptırmaya çalışıldığını, "Cambaza bak" denilerek rüşvetin üzerinin örtülmeye çalışıldığını savundu.
    Uzayan tartışmaların ardından yapılan oylamada Başkan Durak'ın TED Koleji'ne sattığı arsayla ilgili imar değişikliği talebi oy çokluğuyla reddedildi. (dha)
#11.03.2010 18:11 0 0 0
  • Aytaç DURAK neredeyse bin yıldır ADANA belediye başkanı.Belediyenin bahçesinde doğdu diyebiliriz.Neredeyse yüz yaşına geldi hala belediye başkanı.Bir yıl öncesine kadar AKP belediye başkanı idi.İki milyarlık serveti varsa ve bu servette şaibe varsa büyük çoğunluğunu geçmiş dönemde edinmiş demekki.Rüşvet ve hırsızlık kişilerin yapıları ile ilgili bir kötü olgudur.Her hangi bir partiye yamamamak lazım diye düşünüyorum.Balıklama atlamamak lazım habere öyyle değilmi arkadaşlar.

    Mesela bir örnek vereyim



    Akyazı Soruşturması Tamamlandı


    Sakarya'nın Akyazı İlçesinde Bir Çok Suça Karıştıkları İddia Edilen ve Aralarında Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal ile AKP Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı'nın da Olduğu 40 Şüpheli Hakkındaki Soruşturma Tamamlandı.

    Sakarya'nın Akyazı ilçesinde bir çok suça karıştıkları iddia edilen ve aralarında Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal ile Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı'nın da olduğu 40 şüpheli hakkındaki soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede çeteye yardım ettiği iddia edilen Faruk Ünsal'ın özel kaleminden arayarak şüphelileri operasyon konusunda uyardığı belirtildi.





    İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk tarafından hazırlanan 69 sayfalık iddianamede 13 müşteki ve 8'i tutuklu 80 sanık yer aldı. Müşteki Şafak Malat'ın 31 Mart 2009'da Akyazı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne 3 kişinin kendisinden 30 bin TL haraç istediği yönünde bir şikayette bulunduğu kaydedildi. Emniyete İçişleri Bakanlığı'na hitaben 27 Mart'ta bir ihbar mektubu gönderildiği de ifade edildi. Bu ihbar mektubunda Orhan Yazıcı, Mustafa Yazıcı ve Hüseyin Yazıcı isimli şahısların halkı korkutarak sindirdiği, gece ailelerin dışarı çıkamaz hale geldiği, bu şahısların resmi kamu kurum ve kuruluşlarında tanıdıkları olduğu için bazı olayları örtbas ettirdikleri gibi ifadelere yer verildi.

    Bunun üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Şüphelilerin Akyazı ve çevresinde 'Yazıcı çetesi' ve 'Yazıcılar' olarak adlandırılan bir çetenin üyesi oldukları öne sürüldü. Örgütün liderinin Hüseyin Yazıcı olduğunun belirtildiği iddianamede, eylemlerin bu şüphelinin azmettirmesiyle yapıldığı anlatıldı. Örgüt yöneticisi olan AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım'ın yeğeni Ali Yıldırım'ın Atilla Çakır ile yapmış olduğu bir görüşmede Hüseyin Yazıcı'dan "Türkiye'de Cumhurbaşkanı ne ise Akyazı'da da Hüseyin Yazıcı odur" diye bahsettiği kaydedildi.

    İddianamede Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı örgüt üyesi olarak gösterildi. Yazıcı ile örgüt lideri ve üyeleri arasında yakın akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi olduğu belirtildi. Yazıcı'nın belediye çalışanı ve örgüt üyesi olduğu ifade edilen Sadri Güzel'in kontrolünde belediye tarafından ihaleyle satın alınan akaryakıtın, örgüt üyelerine karşılıksız verilerek maddi menfaat temin edilmesi sürecinde bilgisi olduğu halde göz yumduğu anlatıldı. Akyazı Belediye Başkanlığı makamını ve siyasi nüfuzunu da kullanarak operasyon öncesinde operasyona yönelik bilgiler aldığı ve bu bilgileri örgüte aktardığı belirtildi.

    İddianamede şüphelilerin "Müşteki Selim Gençler'in öldürülmesi için azmettirme, bu müştekinin ölümle tehdit edilmesi, örgüt üyesi Erkut Okutmuş'un örgüt tarafından çevreye ve örgüte örnek olması için ceza amaçlı vurulması, müşteki Şafak Malat'ın yağma amaçlı iki ayrı tarihte tehdit ve şantajla haraç istenmesi ve olay sonrasında şikayetten vazgeçmesi için tehdit edilmesi, adam öldürmeye teşebbüs, birçok yağma, müşteki Nevzat Nehir'in tehdit edilmesi, zimmet, Akyazı Devlet Hastanesi'nin kantin işletmesi ile ilgili ihaleye fesat karıştırma Akyazı jeotermal kaynak suyu arama ihalesine fesat karıştırma" gibi bir çok suçu işledikleri öne sürüldü.

    Örgüt yöneticisi Ali Yıldırım'ın bir örgüt üyesi ile telefonda, "Hani bir şey muhabbeti vardı ya, falan filan hesabı olacak bize, ramak kaldı. Gene bir sinyal geldi" şeklinde uyardığının belirtildiği iddianamede, yine Ali Yıldırım'ın, "Bu akşam çok tehlike var ha, gene haber geldi. Demiş ki Adapazarı'nın başı, 'Bir şeyler var, onları yapıp izne ayrılacağım. Orada bir galericiye demiş" diye konuştuğu kaydedildi.

    Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı'nın bir telefon görüşmesinde "Ben Recep Bey'i (Milletvekili Recep Yıldırım) müdür beyle görüştürdüm. Bir operasyon yapılacağını bize söylemişti" dediği de ifade edildi. Yapılan incelemelerde galerici Fatih Çakmak'ın işyerinin telefonunun Sakarya Emniyet Müdürlüğü'nce arandığının tespit edildiği ve bu görüşmeden bir gün sonra çete üyelerinin operasyon yapılacağı konusunda birbirlerini uyardıkları anlatıldı. Emniyet Müdürlüğü'ne ait bu numaranın ise Sakarya İl Emniyet Müdürü Faruk Ünsal'ın özel kalemine ait numara olduğu anlatıldı.

    Sakarya İl Emniyet Müdürü Faruk Ünsal'ın çeteye bilgi sızdırdığı yönündeki iddialar ise operasyonun başındaki Sakarya Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Alparslan Hersanlıoğlu'nun tanık olarak alınan ifadesiyle ortaya çıktı. Hersanlıoğlu, soruşturma sırasında şahısları takip ederken bazılarının Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım ile Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı'nın yakınları olduklarını fark ettiklerini söyledi. Bunu öğrenince Faruk Ünsal'a bilgi verdiğini anlatan Hersanlıoğlu, "Soruşturmanın niteliği, çerçevesi, teknik takip yaptığımız şahısların kimlikleri hakkında müdür beyi bilgilendirdim. Bu bilgilendirmenin hemen akabinde takip ettiğimiz şüphelilerin yaptıkları görüşmelerin sayısında azalma olduğunu ve görüşmelerin içeriğinin daha güncel görüşmelere dönüştüğünü fark ettik. Sızma olabileceğini düşündük. Ancak kimseden şüphelenmedik. Ardından kendisine bu konuda 3 kez brifing verdik. Emniyet müdürümüz bir kez benden bir kez de yardımcımdan örgütün şeması ve şüphelilerin nüfus kayıt örneklerinin suretini istedi. İsterken de bu şahısların tek tek milletvekili Recep Yıldırım ile Başkan Yaşar Yazıcı'nın neyi olduklarını sordu." dedi.

    Soruşturma savcısı Serkan Çakmak'ın temmuz ayında tayin olma durumu nedeniyle operasyonu erken yapmayı istediğini söyleyen Hersanlıoğlu, "Ben durumu müdür beye anlattım. İçişleri Bakanı Sakarya'ya gelecekti. Bu ziyaret öncesinde böyle bir operasyon yapılmasını istemiyordu. 'Senin amirin benim, bu operasyonu bakan geldikten sonra yapacağız' dedi. Operasyon yapılmadı. Tekrar operasyon yapalım diye gittiğimde bu kez '4 Temmuz'da Başbakan gelecek, gittikten sonra yapalım' cevabını aldım" diyerek operasyonun nasıl ertelendiğini anlattı.

    Hensarlıoğlu, iddianamede yer alan ifadesinde şunları anlattı: "Biz kaçakçılık ve organize müdürlükleri olarak şüphelileri evlerinde bulabilmek düşüncesiyle Türkiye genelinde bu tarz operasyonları eş zamanlı olarak sabahları yaparız. Ancak bu şahısları bulamayacağımız o kadar netti ki operasyonu öğleden sonra yaptık. Şüphelilerin telefon görüşmelerinde 'Sakarya'nın başından haber geldi' diyerek müdür beyden bahsetmeleri savcı 'görüşmeleri artık müdür beye söylemeyeceksin' dedi. Savcı bilgi sızdıran olarak müdür beyden şüphelenmişti" dedi.

    İddianamede, Faruk Ünsal'ın görevi itibariyle vakıf olduğu gizli bilgileri, şüphelilerin kimliklerini, kimlerin dinlendiğini, operasyon öncesinde tedbir almalarını sağladığı iddia edildi. Ünsal'ın suç örgütüne bu şekilde yardım ettiği de kaydedildi.

    (CİHAN) (Cihan Haber Ajansı) 20.01.2010 17:58 [1885925


    Şimdi bu habere göre AKP yi sorumlu tutmak etik olarak yanlış olur.Hele bir emniyet müdürünün hatası yüzünden bütün emniyeti suçlu göstermek yanlış olur.Ama illaki MHP yi bir şekilde suçlamak gerekiyorsa bari MHP nin içinden birileri ile suçlamak daha iyi olur.Kaldıki henüz suçlamak için çok erken.
#11.03.2010 20:48 0 0 0
  • Yukarıdaki kavganın ilgi çeken tarafı sen daha çok çaldın ben daha az çaldım hesabı balıkçı kavgası gibi
    Hırsız kim olursa olsun hırsızdır
    Partisi çokda önemli değil her partiden hırsız çıkıyor zaten bunun yüzlerce örneği var;)
#11.03.2010 23:49 0 0 0