Baykal oyunu bozdu

Son güncelleme: 18.05.2010 16:38
  • BİR YANDA 50 yıllık siyaset hayatı, diğer yanda Türkiye'yi 50 yıl daha kasıp kavuracak bir Anayasa değişikliği paketi Üstelik görünen o ki, Anayasa değişikliği paketinin referanduma gitmesine en fazla 75 gün var. Paket mecliste oylandıktan sonra Baykal, şu açıklamayı yapmıştı:
    "Halkımızı bilgilendireceğiz. Bu Anayasa değişikliği paketinin referandumda reddedileceğini düşünüyorum."
    Tam bu sırada, Anayasa değişikliği paketine muhalefet yapacak parti liderinin çirkin bir videosu servis edildi.
    Böylece muhalefetteki partiler, ne zaman Anayasa konusunu konuşmak istese, gündeme bu "seks videosu" getirilebilirdi. Büyük olasılıkla bunu servis eden kişi, Baykal hakkında kendi attığı iftiraya inanarak, Baykal'ın koltuğuna sıkı sıkıya yapışacağını hesap etmişti. "Baykal ölür, CHP'nin başından ayrılmaz." inancı tüm Türk halkının kafasında yıllardır yer etmişti.
    Olmadı
    Baykal, istifa etti
    Oyunu bozdu
    Kısacası, bunu servis edenler Baykal'ın istifası sonucunda "kendi kazdıkları kuyuya düştü".
    Bu istifa ile videonun içeriğinin tartışmaya açılmasının yolu kapatılmış oldu. Yani, "yorgan gitti, kavga bitti." Videonun içeriğine yönelik tartışmalara birkaç gündür hazırlanmış olan bazı siyasetçiler, bu tartışmayı sürdürmek istese de, artık geç kalmışlardı.
    Baykal, mert bir Türk olarak 50 yıllık siyasi hayatını, videoya konu olan kadını hiç yıpratmadan, partisini zor durumda bırakmadan Türkiye'nin iyiliği ve ailesinin onuru için feda etti.
    Bu erdemli bir davranıştır.
    Artık Sayın Başbakanın kendisine toz kondurmayan bir kişiliğe sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğer bu video Başbakanımıza ait olsaydı, medya ve partililer tüm suçu kadına atardı. "O kadın Başbakanın gazozuna ilaç koymuş." türünden mantıksız açıklamalar yaparken, bu söylediklerine samimi olarak inanırlardı. Tren devrilmesinde makinisti suçlayan, ekonomik krizde dünya ülkelerini suçlayan bu hükümetin "suçluyu dışarıda arayacağı" kesindir.
    Peki, videoyu kim servis etti?
    Baykal'ın kendisi bunun "iki hafta önce hazırlanmış bir komplo" olduğunu söyleyerek, videonun servis edilmesinin Anayasa değişikliği paketi ile ilişkisine işaret etmiştir.
    Açıkça görülüyor ki, bunu servis edenler Anayasa değişikliği paketinin referandumda reddedilmesine tahammülü olmayan bir gruptur. Bunu servis edenler, Anayasa ile el değiştirecek güçleri elde etmek için "Her yol mübah!" diyenlerdir.
    Bu kişilerin kim oldukları henüz bilinmiyor. Ancak, aynı zihniyet, Türk subaylarının karısının kızının peşine adam takarak, gittikleri apartmanları işaretleyip, bir subayımızın intihar ederek ölümüne de sebep olmuştur.
    Hatırlıyor musunuz? Ergenekon aramaları sırasında, bazı kişilerin evinde, siyasetçilere şantaj yapmak amacıyla bazı seks videolarının hukuk dışı arşivlendiği söylenmişti.
    O hukuk dışı derlenmiş kişisel bilgi arşivini kim çuvallara doldurup, kime verdi? Polis toplayıp, savcılara verdi.
    Yani Ergenekon üyesi olduğu iddia edilen kötü adamların yıllar içinde oluşturduğu şantaj arşivleri emniyette ve savcılıkta bulunmaktadır. Videonun 8 yıllık olduğu düşünülünce, bu arşiv şüpheli görünüyor.
    Bu noktada şu soruları sormaktan kendimi alamıyorum:
    - Her şeyi özelleşmiş olan devletin arşivlerinin temizliğini özel bir temizlik firması yapıyor olabilir mi?
    - Şoför ve araba maliyetinin yüksekliğinden dolayı dışarıdan alınan hizmetleri emniyet ve savcılıkta da özel şoförler mi yapıyor?
    - Eğer bu hizmetler özel firmalar tarafından yürütülüyorsa, bu alanda çalışan kişilerin güvenlik soruşturması yapıldı mı?
    8 yıl önce çekildiği söylenen bu videonun servis edilmesinde arşivlerin güvenliği ile ilgili bir ihmal varsa, bunun ortaya çıkarılması gerekmektedir.
    "Yiğidi öldür, hakkını yeme."
    Şimdi "Yiğidi öldür, hakkını yeme." anlayışıyla Baykal'ı değerlendirmek istiyorum.
    Baykal her şeyden önce CHP adına Sosyalist Enternasyonal'in resmi üyesidir. Bu üyeliğiyle Türkiye'de sosyalizme Atatürkçülük şartı getirmiştir. Atatürkçülük ise cumhuriyetçilik, milliyetçilik, devletçilik, halkçılık, laiklik ve inkılâpçılıktır. Kısacası, Türkiye'de sosyalizmi milli çizgiye oturtmuştur.
    Baykal'ın ikinci başarısı, dünyada sol görüşte olan hiçbir partinin savunamayacağı şekilde, "faşist, ırkçı" diye damgalanmayı göze alarak, Kürt taleplerine taviz vermemesidir. Bunun karşılığında Güneydoğu ve Doğu'nun yanı sıra büyük şehirlerdeki Kürtlerden aldığı tüm oyları kaybetmeyi göze almıştır. Hatta bu tavrından dolayı, Barzani tarafından Sosyalist Enternasyonal'e şikâyet edilmiştir. Yine de milli duruşunu bozmamıştır.
    Baykal'ın benim gözümdeki en büyük iki başarısı sosyalizmin ve Kürt hareketinin dizginlerini, dünya soluna hiç benzemeyen sol kimliğiyle, elinde tutmaya çalışmasıdır.
    CHP'nin Genel Başkanı'nı yıpratmayı düşünenlerin hedeflerinden biri de Kürt açılımından federal bir çözüm çıkması olabilir mi? Eğer öyleyse, videoyu servis edenlerin Kürt açılımını desteklediği çıkarımını da yapabiliriz.
    Yoksa videoyu servis edenler, sosyalizmin Atatürk ilkeleri süzgecinden geçmesinden rahatsız olup, Türkiye'de de Yunanistan'daki gibi olaylar çıkmasını isteyenler mi? Kim bilir?
    Başbakanı zan altında bırakan sözleri hangileridir?
    Başbakan, 4 Mayıs 2010 Salı günü grup toplantısında yaptığı konuşmasında "Biz diyoruz ki, siz kendi tarihinize bakın. Bu ülkenin başbakanları elbette ki hayırla anılacaktır. Ama hiç bir siyasetçi eleştirilmez değildir. Hiç bir parti kendi geçmişini tabulaştırılamaz. Atatürk öldükten sonra paraların ve pulların üzerindeki Atatürk resimleri kaldırılıyor.
    Kim kaldırıyor?

    CHP bu konuda konuşmaya devam ederse elimde çok fazla belge var onları da açıklarım. Elimde çok belge var. Geçmişin karanlığını aydınlatmadan geleceği aydınlatamayız." demiştir.
    Konuşmanın bütününe bakınca, "Elimde çok belge var." sözünün İnönü dönemindeki CHP yönetimi için söylendiği açıkça görülmesine rağmen, hemen arkasından servis edilen görüntüler eldeki belgelerin bu seks videosu olup olmadığı konusunda vatandaşın kafasını karıştırmıştır.
    İkinci sözü ise, "İkinci videonun yayınlanmasını durdurdum!" sözü olmuştur. O zaman ikinciyi videoyu yayınlayacak olanları tanıyor mu?
    F-tipi medya etiği
    Baykal'ın istifa konuşmasının belki en çok tartışılacak ifadesi, "Pennysilvania'dan aldığım üzüntü ve destek mesajlarının samimiyetine inanıyorum." cümlesi olacaktır. Bu cümle bana Fethullah Gülen ile yapılmış olabilecek görüşmenin şu anlama gelebileceğini düşündürmektedir:
    "Sayın Baykal, sizinle yaptığımız boks maçları kapsamında sizin en kötü konuşmalarınızı özenle seçip televizyonlarımızda yayınlayabiliriz; en iyi konuşmalarınızı özenle seçip gizleyebiliriz; söylediklerimizle kafanızı kırmayı hedeflediğimiz zamanlar olur; ancak biz asla belden aşağı vurmayız. Nitekim tüm televizyonlar bizim kontrolümüzde olduğu halde, bugüne kadar hiçbir siyasetçinin ailesine ya da özel yaşamına ilişkin belgeler yayınlamadık. Bunu yapanları kınıyoruz. Yaşadığınız bu olaylar için üzgünüz."
    Böylece f-tipi medyanın bir alt sınırı olduğunu Sayın Baykal'ın istifa konuşması ile öğrenmiş bulunuyoruz.
    Cemaatlerin işleyişinden pek anlamam. Ancak, geçenlerde bir haber sitesinde Fethullah Gülen cemaati ile İsmail Ağa cemaatinin yollarını ayırmak üzere olduğunu okumuştum. İster istemez, "üzüntü ve destek mesajları" sözünün bu çerçevede ele alınıp alınmayacağını düşünüyorum.
    06 CHP 001
    Sayın Baykal, istifa konuşmasını yaptıktan sonra CHP'li Önder Sav ile birlikte kendi evine 06 CHP 001 plakalı parti makam arabasıyla gitmiştir. İstifa etmiş bir lider olduğu için, artık kullanmaya hakkı olmadığı gerekçesiyle makam aracını, partiye geri göndermiştir.
    Türkiye'de bu titizliğe sahip çok az sayıda lider olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum.
    İstifanın olası sonuçları neler olabilir?
    Bu istifa, Sayın Baykal'a düzenlenen bir komployu Baykal'ın tersine çevirmesi olarak yorumlanabilir. Yani Baykal'ın gözlerine çevrilmiş projektöre karşı, Baykal ayna tutarak göz yakıcı ışığı komployu düzenlerin aleyhine çevirmiştir. Komplocular için "Evdeki hesap çarşıya uymamıştır.".
    Bu komplonun en önemli amacının, Anayasa değişikliği referandumuna karşı Sayın Baykal'ın bilgilendirme çalışmalarını engellemek olduğunu söylemiştim. Bu durumda Türkiye açısından istifanın olası sonuçları, aşağıdakiler olabilir:
    1- Anayasa değişikliği paketi Cumhurbaşkanımızdan geri dönebilir ve referanduma götürülmeyebilir.
    2- Anayasa değişikliği paketi referanduma götürülebilir ve kabul edilmeyebilir.
    3- Meclisteki muhalefet partileri bir erken seçim talep edebilir. Seçim olur ve iktidar değişir.
    4- AKP, iktidarda kalacağı süreyi sonuna kadar kullanarak, aleyhine işleyen süreci lehine çevirmeye çalışabilir.
    Önümüzdeki günlerde neler olacağını göreceğiz
    Ancak Baykal'ın istifasının olumlu sonuçlar doğuracağı şimdiden görülmektedir.
    Sayın Baykal'ı özverili, erdemli istifası ve mert duruşundan dolayı tebrik ederim.

    Hamdi YÜLUĞ kardeşime bu güzel analiz için teşekkür ederim
#12.05.2010 11:53 0 0 0
  • eğer öyle durmasaydi işte ozaman kendi partisindekiler bile belki dişlardi mantikli olani yapti bi kisimda diorki baykal geri dönecek emin olun buraya yaziyorum demedi demeyin baykal geri dönerse chp nin bittiği gündür siyaset bu poker gibi rest dedinmi ya alırsın yada verirsin....
#12.05.2010 19:15 0 0 0
  • Bu yapılanlar bir oyun arkadaşlar.Göreceksiniz on gün sonra başbakanlıktan bildiri yayınlanacak görüntüler montajdı diyecekler .Hatta bu gün bazı gazetelerde görüntülerin iki ayrı videonun birleştirilmesi sonucu hazırlandığı ve montaj olduğu dillenmeye başladı bile.Birde Sayın Fethullah GÜLEN ile Sayın BAYKAL'ın 17 dakika telefonla görüştüğü ve bu görüşme esnasında Hocanın Baykala bu iş bizim cemaatimizin işi değil sen hükümeti takip et dediği yayınlandı.Ne acaip bir dünya.
#12.05.2010 19:42 0 0 0
  • fethullah gülen bole bi acıklama yapmadıgını beyan etti...

    deniz baykal çıksın desinkı kardesim bole bisi yok.. bunlar duzmece desin bunlar yalan desin..çatır çatır konuşşun elini ayagını baglıyan yok aksine.. konuşmasında goruntuler 8 yıllık degil.. 15 gunluk demesiyle bir nevi kabul ettigini dusunuyorm..adı onunla anılan milletvekilinin de ozgecmısıne bakılsın... nasıl kayrıldıgı ortaya cıkar buda.. baykalın istifasının zorunlu oldugunu gosterır bana göre... belki medya baykalı kahraman yapmak için ugrasıyor.. ama yemiyor artık.. sokakta insanları cevirdiginzde yada cevrenıze baktıgınzda baykalın ıstıfasına sevinenlerin..ezıcı cogunlukta oldugunu gorursunuz.. hic bir ulkede.. koltuga bu kadar sevdalı yapışmıs siyasetci yoktur.. bu sadece chp icin degil dier partiler icin de gecerlı... bide partı içi demokrası derler.. sinir olurum.. secilecek.. kisi yada ipi cekilecek kişi genel baskanın agzından cıkan soze baglıdır..bizim ulkede..parti ici demokrasi budur arkadaş..
#12.05.2010 20:50 0 0 0
  • güzel abim bunlar hep söylenti biliorsun söylentilerle bu işler olmuor ya olur ya olmaz bence bu budur gerci eğer senin söylediklerin zamanla belli olacak seyler bekleyelim görelim
#12.05.2010 21:02 0 0 0
  • Siyasette söylenti olmaz.Eğer bir şey dillendimi o şey söylenti olmaktan çıkar ve gerçek olur.Gerçi zaman her şeyin ilacıdır.Bende Sayın Deniz BAYKAL hakkında mazlum rolü biçilmiş olabilir ama halk ne kadarını yer bilmiyorum.
#12.05.2010 21:15 0 0 0
  • Bugüne kadar hakkında, "Koltuğa yapıştı" yakıştırılmaları bile yapılan Deniz Baykal, Türkiye'yi sarsan hakkındaki iddialara karşılık, gayet net ve cesur bir yanıt verdi.
    ster sevin ister sevmeyin ama Deniz Baykal, "kriz iletişimi" anlamında sadece Türkiye'ye değil dünya siyasi çevrelerine de bir ders verdi.


    İddiaları yalanlayarak geçiştirmesi umulan Deniz Baykal, istifası ile iddiaları kabullenmiş değildir. Tam tersine istifa kararı ile kendisine komplo kuranlara değil, parti içi muhalefete de açıkça "Hodri meydan. Hadi alsın bakalım, herkes boyunun ölçüsünü" dediğini düşünüyorum

    İsterseniz kaseti başa saralım ve ne olup bittiğini birlikte hatırlayalım.

    7 Mayıs Cuma günü, itibarı yerlerde bir web sitesi Ana Muhalefet Lideri ile partisinin bir milletvekiline ait olduğu iddia edilen gizlice çekilmiş görüntülerin yer aldığı, çok çirkin ve ahlaksızca yapılan bir karalama çalışması olduğu herkes tarafından genel kabul gören bir videoyu yayınladı. Sonra da apar topar yayından kaldırdı. Daha sonra "araklamacı gazetecilik" konusunda uzman onlarca sözde haber sitesi de bu görüntüleri o siteden alıntı yaparak servis etti. Görüntüler gündeme bomba gibi düştü.

    Baykal, hafta sonu evine kapandı ve kimse ile görüşmedi. Bugün de kameraların karşısına geçti ve "Bu kara kampanyaya teslim olmayacağım. Bu hukuksuz ve ahlaksız komplo nedeniyle kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim. Eğer bunun bir bedeli varsa ve bu bedel CHP Genel Başkanlığından ayrılmaksa o bedeli de ödemeye hazırım. Benim CHP Genel Başkanlığından istifa etmem hiçbir şekilde bu komploya teslim olmak ya da kaçmak anlamına gelmez. Tam tersine bu bir meydan okumadır... Benim istifa kararım, hem Türkiye siyasetini hem CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere bir imkân tanıyacak hem de CHP'ye bu komplo ile hesaplaşma fırsatı verecektir" diyerek istifasını açıkladı.

    Baykal, hafta sonu sessiz kalarak, "kriz yönetimi"nin ilk kuralını doğru uyguladı. Yani öncelikle hasarı tespit etti. Sonra basının karşısına geçti ve istifasını açıkladı. Yani ikinci kuralı işletti; "krizler kaynağında çözülür"

    Baykal, kararını açıklarken net konuştu. "Kriz yönetimi"nin üçüncü kuralını da yerine getirdi. "Mış" gibi yapmadı, yani hiç kıvırtmadı. "Umarım bütün bu yaşananlar ve benim istifam Türkiye'de yeni bir uyanışın başlangıcı olur. İnşallah, bir kez daha şerden bir hayır çıkar, hile hurda yapanlar değil dürüst ve namuslu olanlar kazanır" diyerek son derece açık bir dille konuştu.

    Son olarak Baykal, "kriz yönetimi"nin dördüncü ve son kuralını da yerine getireceğinin yani bir eylem planı olduğunun mesajını verdi. Baykal, hakkındaki iddiayla ilgili her zeminde mücadele edeceğini açıkça ifade etti./Ertan acar / Hürriyet.
#12.05.2010 21:53 0 0 0
  • ya benim anlamadiğim bu olay oldumu olmadimi 40 dereden su getirmenin anlami yokki baykal bu kadinla fuhus yasadimi yasamadimi?yaşadiysa bunun neresi gururlu istifa??yasamadiysa neden istifa ediyor ve ilbeyi abim diorsinki siyasette söylenti olmaz sen in daha tecrübeli olduğun kanaatindeyim istersen bir düşün siyaset söylentiler üzerine kurulur nedemek istediğimi umarim anlamişindir,,birde unutmadan söyleyeyim görüsünüze saygılıyım ama savunduğunuz insan sucsuzsa savunma hakkınız vardir yok eğer sucluysa onu savunmaniz yersiz olur sucluluğunun bedelini bu sekilde ödeyen bir sahisida göklere cikarmak çok komik bence..ben gidiyim hirsizlik yApiyim sonra tutuyum elimi ateste yakıyım herkez bana nekadar gururlu örnek bi davraniş helal olsunmu demeli?????
#12.05.2010 22:19 0 0 0
  • Makrao kardeşim önce şunu belirteyim ,kesinlikle kimseyi savunmuyorum.Hele Deniz BAYKAL'ı hiç savunmuyorum.Fakat ortada bir hata var.Deniz BAYKAL meydan meydan gezip hayır ben suçsuzum deyipte hergün ailesinin yaralarını depreştirmektense yargı yolunu tercih etti.Bütün bilişim uzmanları açıklama yaptı kayıtlar montaj ve sahte.Farzedelimki kayıtlar gerçek bize ne kardeşim.Namussuzluğu yapan ceksin ceremesini öyle değilmi.Ama en büyük namussuzluk birilerinin yatak odasına kadar girip bu şekil kasetmiş veya başka türlü kayıtmış işte en büyük namussuzluk bunlardır.Her türlü iddiayada girerim karısını ençok aldatan erkeklerin başında bizim Türk erkekleri gelir.Allah bana böyle birşeyi nasip etmedi, etmesinde.Siyasetin bu şekilde yerlerde sürünmesi ne durumda olduğumuzu gösteriyor.Modern olacağız diyoruz ama karşımızdakinin fikrine saygı gösteremiyoruz.Sadece yaban hayatında tahammülsüzlük olur.Vahşi hayvanlar açıktılarmı kendi yavrusunu yemezler karşısındakinin yavrusunu yerler.Bizim siyasetçilerimizde öyle,az bişey gıçları bitlendimi başlarlar karşısındakinin kuyusunu kazmaya.Deniz BAYKAL ile birlikte olduğu iddia edilen kadının görüntülerini bir anlıkta olsa basına sızdırmak bence tam tamına bir namussuzluk örneğidir.Eğer Deniz BAYKAL ile o kadının görüntüleride doğru ise onlarda namussuzdurlar.Ama o namussuzluk sadece kendilerini bağlar,basının yaptığı bütün Türk milletini bağlar.Ben Deniz beyin veya başka birilerinin fantazilerini bilmek zorundamıyım.Veya sizler başkalarının özelini bilmek zorundamısınız.Başka bir deyişle sizin veya bizim yadak odalarımızda olanlar başkalarını neden ilgilendiriyor.Sıkıntı burada yoksa bana ne ötekinin berikinin yediği b..lardan.Ben bu yayınların seçmeni yönlendirme amaçlı yapıldığına inanıyorum.Bundan sonra CHP secime kadar mazlumları ,madurları oynayacak.Bu bir Amerikan siyaseti anlayışıdır ve en büyük örneği AKP dir.Allaha emanet ol makrao kardeşim
#13.05.2010 08:18 0 0 0
Han Han foto
  • Duyurulur: Onurlu, erdemli, cesur, dürüst ve son derece namuslu bir kişi olduğumu göstermek için bana ahlaksız bir komplo kuracak bir arkadaşımın yardımına ihtiyacım var... :)



    Çok yazık ki Zina ile bu vasıflara sahip olunacağını hiç tahmin etmezim...
#13.05.2010 11:56 0 0 0
  • Birde Sayın Fethullah GÜLEN ile Sayın BAYKAL'ın

    oooo sayın abim baya baya bi ilerlemeler var..
    sizin ağzınızdan genelde "fettoş" sözcüğü çıkardı ;hoca efendi için...

    köküne kibrit suyu döktüğümün ikiyüzlü dünyası..


    1- Anayasa değişikliği paketi Cumhurbaşkanımızdan geri dönebilir ve referanduma götürülmeyebilir.
    2- Anayasa değişikliği paketi referanduma götürülebilir ve kabul edilmeyebilir.
    3- Meclisteki muhalefet partileri bir erken seçim talep edebilir. Seçim olur ve iktidar değişir.
    4- AKP, iktidarda kalacağı süreyi sonuna kadar kullanarak, aleyhine işleyen süreci lehine çevirmeye çalışabilir.


    vay be memleketin bütün sorunları baykalın uçkurunun ucundaymış da haberimiz yokmuş..
    müthiş analiz...kutlamak gerek bu yazarı .
#13.05.2010 12:13 0 0 0
  • Sevgili HAN
    Dikkat etti isen kişisel yorumlarımda eğer iddia edildiği gibi Sayın Baykal ve Sayın BAYTOK arasında adı geçen diyalok yaşandı ise düpe düz namussuzluktur.Onların yaptığı namussuzluk kadar,olayı görüntüleyip aradan sekiz yıl geçtikten sonra kamu oyu ile paylaşmakta namussuzluktur.Hiç birisinin savunulacak tarafı yoktur.Fakat yinede tekrarlamak istiyorum,acaba iddia edildiği gibi bu fiiliyat gerçekleşmiş olsada,Memleketin kaleleri limanları milli kuruluşlarının peşkeş çekilmesinden dahamı kötü bir olay.Düşünebiliyormusunuz sekiz yıl önce çekildiği iddia edilen görüntüler aradan sekiz yıl geçtikten sonra tamda Anayasa değişikliğinin gündemi yoğun bir şekilde meşgul ettiği dönemde birden skandal haber gündeme bomba gibi düşüyor.Yeni kanunlara göre iki tarafta birbirinden şikayetçi değilse ortada suçta yok zaten.İlahi adalet elbet bir gün gerekli cezayı verecek ama günümüzde, özellikle BOP çuların çıkardığı kanunlara göre suç yok,yani alan memnun satan memnun,başkaları neden yandım Allah şarkısı döylüyor onu anlayabilmiş değilim.Sayın Fethullah GÜLEN hoca efendinin üzerine yıkmaya çalıştılar ihaleyi ama işte o zaman Sayın BAYKAL'ın dürüstlüğü ortaya çıktı,hayır dedi ABD den Pensilvanyadan gelen üzüntü ve destek mesajlarının samimiyetine inanıyorum dedi.Ne demek istedi,kimse ağzını yırtık çorap gibi sağa sola yamultarak konuşmasın Fethullah GÜLEN'in böyle edepsizliklerle işi olmaz demek istedi.İşte erdem budur.İşte dürüstlük budur.Yaptığı söylenen fiiliyat doğru ise savunulacak tarafı yoktur ,fakat bukadar hengameden sonraki dik duruşu ve madem lekeyi yedim ,lekeli insanların Türkiyenin idaresine soyunmaya hakkı yoktur demek istedi ve istifa etti.Erdem derken bu erdemden bahsedildi yoksa dinimize göre nikahsız ilişkilerin türkçe karşılığı namussuzluk ve zinadır ve cezası nikah kabul edilmezse recm'dir.Ve Sayın BAYKAL bir anlamda kendini siyaseten recm etmiştir.Herkesten beklenen erdem budur.Allaha emanet ol han kardeşim
#13.05.2010 18:16 0 0 0
  • Değerli Arkadaşım Şaman;
    Yaşanan video hadisesi gerçektir....Sayın Baykal bu konuda hiçte okadar masum değildir...
    Ortada yaşanmış bir gerçek vardır...Bu gerçekte bu şekilde ortaya lanse edilmiştir...
    Eğer Baykal böyle bir işle ilğisi olmasaydı gerçekten...neden istifa etsinki...demek ateş olmayan yerden duman çıkmıyor....Bu konu yaşanmış bir aşk filmidir....
    Ayrıca,Baykal 2 kez Başkanlıktan ayrılmış..bir daha gelmiyeceğim demiş...Çok hazindir ki yine gelmiştir..İnşallah bu tip 70 likler siyaset ortamından çekilirlerde gençlerin önü açılır..

    NOT: Eğer siyaset senin hayatın ise;her hareketinde örnek olacaksın vede böyle basit bir ahlaksız oyunla TUŞ olmayacaksın..
#13.05.2010 23:30 0 0 0
  • ezcümle ;
    1-kişi sevdiğiyle beraberdir
    2-insanlar layık oldukları şekilde yönetilirler.

    isteyen istediği, SEVDİĞİ YÖNETİCİSİNİ seçsin bizde kimin ne istediğini bilelim.
    bizlere kimleri layık gördüklerini ve de ne yüzle oy isteyeceklerini görelim.
    kimbilir belki de yeni bir AÇILIM olur.
#14.05.2010 05:26 0 0 0
  • Nuri deniz
    Değerli Arkadaşım Şaman;
    Yaşanan video hadisesi gerçektir....Sayın Baykal bu konuda hiçte okadar masum değildir...
    Ortada yaşanmış bir gerçek vardır...Bu gerçekte bu şekilde ortaya lanse edilmiştir...
    Eğer Baykal böyle bir işle ilğisi olmasaydı gerçekten...neden istifa etsinki...demek ateş olmayan yerden duman çıkmıyor....Bu konu yaşanmış bir aşk filmidir....
    Ayrıca,Baykal 2 kez Başkanlıktan ayrılmış..bir daha gelmiyeceğim demiş...Çok hazindir ki yine gelmiştir..İnşallah bu tip 70 likler siyaset ortamından çekilirlerde gençlerin önü açılır..

    Sevgili Nuri kardeşim.
    Sözlerinizin tamamına katılıyorum.Ben yapılanların kıyaslanması manasında epey yorum yazdım. Fakat esas duymak istediklerimi kimseden duyamadım.Bilerek olayın üzerine gittim ,bakalım bu bölümde yorum yazan kardeşlerim Türkiye gerçeklerine ne kadar duyarlı,yoksa medyanın yönlendirmesi ile ve kulaktan dolma yorumlarlamı sayfa işgal ediyorlar.Gördümki boş ve şişirme bilgilerle tartışmamıza ortak olmaya çalışıyorlar.
    Evet Nuri kardeşim,Deniz BAYKAL'ın olduğu söylenen görüntülerin içeriği beni fazla ilgilendirmiyor,inanıyorumki sizleride ilgilendirmiyor.Çünkü Millete mal olmuş önder sıfatı taşıyan kişilerin yaşantıları avam tabakasına örnek olmalıdır.Bu konuda Sayın Deniz BAYKAL'ın hayatıda bu son olayların gerçek olduğu varsayımı ile örnek alınacak hayat değildir.Önder kişiler Eline beline ve diline sahip olmalıdır.Benim esas olarak duymak ve okumak istediklerim bunlar değildir.2002 yılından beri geçen zamanda Türkiyenin Limanları hava alanları Milli kuruluşlar yok pahasına peşkeş çekilmiştir.Anayasamız AB/ABD 'nin istediği şekilde delik deşik edilmiştir.Kişiye özel kanunlar çıkartılarak vatandaşlarımız arasındaki fırsat eşitliği ortadan kaldırılmıştır.Bu gün bazı bölgelerimizde insanlarımız devletin imkanlarından mahrum bırakıldığı için göstemek elli kuruş elletmek bir lira diyecek duruma gelmiştir.Bütün kurum ve kuruluşların yapısı iktidar taraftarları lehinde değiştirilmiş ve işe göre eleman değil kişiye göre iş anlayışı devletimizde hakim kılınmıştır.Evet Deniz BAYKAL'ın savunulacak bir tarafı yoktur ama bu yapılanlar Sayın BAYKAL'ın yaptığı söylenen namussuzluktan dahamı namusludur.Bu kelimeleri kullanmamak için epey sıktım kendimi ama yerlerine kullanabileceğim daha hafif kelimeler bulamadım.İşte sevgili kardeşim bu konularda yorum yapmaktan kaçınanlar Deniz BAYKAL'ın ufak bir açığında hemen üzerine çullandılar.Hepimiz çok iyi biliyoruzki Deniz BAYKAL'ın yaptığı söylenen fiiliyatı ülkemizde nerede ise yapmayan yok.Deniz beyin tek eksisi lider olması,yoksa işlenen fiiliyat aynı.Şöyle bir söz var"Fakir bir kadın babasız çocuk doğurursa piç olur,zengin bir kadın babasız çocuk doğurursa gayri meşru olur".İşte olay bunlardan ibaret.Söylemek istediğim ana tema şu,lütfen başkalarını yargılarken önce tarafsız bir filtre aracılığı ile kendimizle ilgili bir öz eleştiri yapalım bakalım ne göreceğiz.Allaha emanet ol Nuri kardeşim.Sen gelince siyaset bölümünde kalite artmaya başladı.
#14.05.2010 12:28 0 0 0
  • O görüntüler montaj olacakta baykal istifa edecek. Güldürmeyin beni. Bir de işi pişkinliğe vurup yaptiği pisliği sorgulayacağına bu pisliği kimin piyasaya cıkarttiğını sorguluyor. Ahmet ya da mehmet ne farkeder. O değil de asıl acınacak baykal değil, geri dön diye kapısında yatıp kalkan gerzekler.
#15.05.2010 09:33 0 0 0
  • al birini vur ötekine...

    karısını aldatmak kadar,memleketi soyup soğana çevirmeninde çok yüz kızartıcı ve ceza gerektiren bir olay oldugunu sanıyorum.

    ortağı oldugu ATASAY PIRLANTA ŞİRKETİNE kıyak geçmek için,asıl zenginlerden vergi alması gereken tayyipin pırlanta piyasasına vergiyi SIFIRLAMASI başlı başına BÜYÜK BİR AYIP VE VERGİ KAÇIRMANIN ALA'sıdır.ve buna benzer bir şekilde unakıtanın oğlunun yumurta ve tavuk piyasasına adım attıgı günden itibaren yumurta işlerinde vergi sıfıra yakına çekilmiştir.

    tayyip ve saz ekibi baykalın namussuzlugundan bahsedeceğine,kendi yaptıkları VERGİ NAMUSSUZLUKLARINDAN bahsetmeleri daha hoş olacaktır.

    o halde bence baykal gibi AKP lilerin başbakanı olan tayyipin vede iktidar olduktan sonra para-mal-mülk vede zenginliklerini yüzlerce kat artıran kabinesininde istifası uygun olacaktır.
#15.05.2010 11:26 0 0 0

  • noimage O görüntüler montaj olacakta baykal istifa edecek. Güldürmeyin beni. Bir de işi pişkinliğe vurup yaptiği pisliği sorgulayacağına bu pisliği kimin piyasaya cıkarttiğını sorguluyor. Ahmet ya da mehmet ne farkeder. O değil de asıl acınacak baykal değil, geri dön diye kapısında yatıp kalkan gerzekler. ©LEVIS-501

    noimage



    Size katılıyorum.
    Fakat eğer kendilerinin iddia ettikleri gibi görüntüler montaj ise Türkiyede siyasetin çılkı çıkmış demektir.Ayrıca Sayın BAYKAL 'a geri dön diye yalvaranlar başka bir genel başkandan nemalanamayacak olanlardır sanırım.

    Yukarıda Kızıl Niçkli kardeşimin yorumuna katılmakla beraber uslup şeklinede kadılmadığımı beyan etmek istiyorum.Bir kere Tayyip diye hitap edilmez,etik bakımdan Ya sayın Başbakan şeklinde ,yada Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN şeklinde hitap etmek gerekir.Tayyip diyerek hitap ettiğiniz kişi asker arkadaşınız veya komşunuzun oğlu değil.Bende kendilerine muhalifim ama şuan Türkiye Çumhuriyetinin Başbakanı,Dolayısı ile hepimizin başbakanı.Lütfen yorumlarınızda ne yazdığınız ne yazacağınız tabiki sizlerin kendi fikirlerinizin tezahürü amma yorum içerisinde isim veya sıfat kullanırken etiğe dikkat edelim.Sadece yaban hayatındakiler açıktıkları zaman karşılarındakini yerler.Bizler için böyle değildir.Bizler karşımızda olanlarla gerekli fikir mücadelesini yapalım ,ama bizden değildir diyerekte hepten yok saymayalım.
#15.05.2010 14:32 0 0 0
  • Yukarıda Kızıl Niçkli kardeşimin yorumuna katılmakla beraber uslup şeklinede kadılmadığımı beyan etmek istiyorum

    burada yorumlarımızı millet beğensin diye yazmıyoruz,bölücü başına sayın öcalan,çiftçiye ananıda al git LAN vs vs diye konuşan bir başbakana ben sayın diye hitap edersem ahımdan ölürüm burda.

    üstelik düzeyli üsluptan sözeden sizlerin, karşıt görüşten olan ahmet kaya vs vs ile ilgili konularda onlara şerefsiz,haysiyetsiz,kansız,namussuz ve bunlara benzeyen bir sürü sıfatlar yapıştırdıgınızı gördük bu sitede.

    kısaca ben bu sitedeki tartışmalarda düzeyli üsluptan sözeden sizlerden hiç düzeyli üslup görmedim,maalesef bende düzgün üslup kullanmaya gerek görmüyorum.
#15.05.2010 20:51 0 0 0