Toplumda yüzde 5 oranında görülen uyku apnesi, çok ciddi bir sorun olmasına rağmen ne yazık ki yeterince önemsenmiyor.
Uyku apnesi, uykuda solunumun kısa süreli durması ve kandaki oksijen düzeyinin belirli seviyelerin altına inmesi şeklinde tanımlanıyor. Hemen her yaş grubunda ortaya çıkmakla birlikte orta yaş üzerinde daha sık rastlanıyor. Kilo sorunu olanlarda, alkol kullanan ve sigara içenlerde daha fazla ortaya çıkıyor. Çocuklarda sıklıkla, bademcik ve geniz eti büyümesi ve burun tıkanıklığı sebebi ile görülüyor.
Gelişme geriliğine neden
Çocuklarda ortaya çıkan uyku apnelerinin erken teşhisi çok önemli. İhmal edildiğinde büyüme-gelişme geriliği, beynin oksijensiz kalması gibi çok ciddi problemlere veya uzun vadede akciğer ve kalp rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Bunun yanında farklı nedenlere bağlanan okul başarısında azalma, öğrenme güçlüğü, sosyal izolasyon, çekingenlik, sinirlilik gibi sosyal problemlerin de ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi KBB uzmanı Op. Dr. Anıl Güngör, uyku apnesinin esas olarak iki farklı türü olduğunu belirtiyor.
İki farklı türü var
Santral uyku apnesi: Beyindeki solunum merkezinin yetersiz ve uyumsuz çalışması sebebiyle ortaya çıkar. Solunumun azalması ve durmasını takiben kanda karbondioksitin artması ve oksijenin azalması sonrasında uyanma tipiktir. Santral uyku apnesinden muzdarip olan kişiler, periferik apne yaşayanlara oranla uyanma dönemlerini daha rahat hatırlıyor.
Solunum duruyor
Periferik (Obstrüktif) uyku apnesi: Boğazda solunum yolunu açık tutan kasların gevşemeleri ile havanın geçeceği alanın kapanması, daralması sonucunda oluşuyor. Hava yollarının daralması sonucunda bir süre solunum duruyor ve kandaki oksijen miktarı azalıyor. Karbondioksit birikmesi bir süre sonra beyni uyarıyor ve tekrar solunum almayı sağlıyor. Beyin bu azalmayı algılıyor ve uyku derinliğini azaltarak hava yolunun tekrar açılmasını sağlamaya çalışıyor. Sonuçta hasta bütün geceyi nefes almak için uğraşmakla geçiriyor ve neler yaptığının farkında bile olmuyor. Horlamalar, çırpınmalarla geçen gecenin ardından hem ciddi bir efor sarfedilmiş, hem de gerekli uyku alınamamış oluyor. Bu da gün boyu yaşanacak yorgunluk, gerginlik ve sinirliliğe yol açıyor. Çocuklarda ise bütün gece nefes almak için harcanan efor ve bozulmuş uyku düzeni sebebi ile büyüme için gereken kaynaklar boşa gidiyor; büyüme ve gelişme geriliği ortaya çıkabiliyor. Santral ve obstrüktif uyku apnesinin beraber görülmesi halinde miks tip apneden sözediliyor.