Garibanın çoçuğu ölsün zengin çoçuğu yaşasin!!ve vatan sağ olsun..

Son güncelleme: 25.06.2010 16:05
  • Bu görüntülere son verecek bir mahkeme yok mu?
    Dün yazı işleri masasında iki habere takılıp kaldım: İlk haber üç yıl önce Dağlıca'da 12 askerimizin şehit düştüğü terörist saldırı hakkında verilen mahkeme kararıydı.
    Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, PKK'lı teröristler tarafından kaçırılan ve çeşitli cezalara çarptırılan 8 asker ile ilgili gerekçeli kararında şöyle diyordu:
    "Asker silah bırakıp teslim olmaz. Askerler, 'şahsi tehlike' korkusunu yenerek mücadelelerine devam etmeli, silah bırakarak teslim olmamalıdır."
    Bu haberin hemen arkasından masaya gelen diğer haber, askere gitmemek için 33 yaşında Tepecikspor'da futbol oynamaya başlayan türkücü Alişan'la ilgiliydi...
    Alişan, yakın arkadaşı Demet Akalın'ın Al Jamal adlı lüks gece kulübünde yapılan kına gecesine katılmış, ellerine kına yaktırmış, sonra da 200 liralık banknotlardan oluşan bir deste parayı dansöze yapıştırmıştı...
    Gelin bu iki haberi birlikte değerlendirelim:
    Askeri mahkeme özetle diyor ki, "Asker, gerekirse vatanı için ölmeyi göze almalıdır, bundan kaçması, teslim olması suçtur..."
    tamam...
    Ya Alişan ne diyor?
    "Askere gitmemek için sonuna kadar direnirim!"
    Bunun için de elinden geleni yapıyor!
    Profosyonel futbolculara tanınan 38 yaşına kadar askerliği tecil ettirme hakkından yararlanmak için, yıllar önce bıraktığı amatör futbolculuğunu hatırlıyor...
    Önce İkinci Lig'de mücadele eden Arşinspor'a transferini gerçekleştiriyor...
    Ama; şansa bakın ki bu takım küme düşüyor...
    Alişan bunun üzerine hemen İkinci Lig'in bir diğer takımı olan Tepecikspor'a yanaşıyor... Bu takımda futbol oynuyormuş gibi görünmek için; para almak bir yana, üste para veriyor...
    Takımın sezon başında Bolu'da yaptığı hazırlık kampının masraflarını ve iki maçın galibiyet primini ödemeyi üstleniyor...
    Sonunda da "tuhaf transferini" gerçekleştiriyor; ama askerlik tecili için gereken "36 maçtan en az 12'sinde forma giyme şartını" gerçekleştiremiyor...
    Şimdiye kadar oynanan 14 maçın, sadece bir ya da ikisinde forma giyiyor...
    Olay basına yansıyınca Türk Futbol Federasyonu devreye giriyor ve Alişan'ın lisansını iptal ediyor...
    Ama Alişan yılmıyor; kararı Futbol Federasyonu'nun Tahkim Kurulu'na götürüyor... Şu anda da oradan gelecek kesin kararı bekliyor!

    Durun, bitmedi_
    Alişan'ın sahneye çıktığı Antalya'nın bir gece kulübündeki hayranları, "En büyük asker bizim asker" diye tezahürata başlıyor...
    Genç türkücü sinirleniyor ve o kadınlara dönerek, "O kadar meraklıysanız siz gidin askere" diye fırça atıyor!
    İşte; ülkemizin gerçeği bu...
    General çocukları askerliklerini Batı bölgelerimizdeki orduevlerinde yapar...
    Siyasetçi çocukları kollanır...
    Zengin çocuklarının çoğu zaten "bedelli"yle kurtarır...
    İğneyi kendi mesleğimize de batıralım:
    Bazı medya yöneticileri bile çocuklarına ayrıcalık için torpil arar!
    Futbolcular için özel yasa çıkartılır...
    Medya yıldızları, Alişan örneğinde olduğu gibi takla üstüne takla atar...
    Peki; Doğu'ya, Güneydoğu'ya giden çocuklar, kimin çocuklarıdır?
    "Arkası" ve "parası" olmayan sıradan ailelerin çocukları...

    Şimdi; askeri mahkeme bu çocuklara diyor ki, "Vatanı savunmak için gerekirse öleceksin..."
    Doğru da... Bu çocuklar da insan değil mi?
    Onlar bir yandan teröristle çatışırken, diğer yandan kışlada izledikleri magazin programlarında askere gitmemek için binbir fırıldak çeviren bu adamları görmüyor mu?
    Gece kulüplerinde yakılan "sahte kınalar", o gerçek "kınalı kuzular"ımızın moralini ve motivasyonunu bozmuyor mu?
    Toplumsal vicdanı kanatmıyor mu?
    Madem o çocuklarımıza, "Bu vatan için ölün" diyoruz...
    O zaman tüm gençlerimizi askerlikten soğutan bu "çifte standart"a da bir son vermek zorunda değil miyiz?
    Keşke; bir başka mahkeme de alacağı bir kararla bu "haksızlığı" yasaklayabilse!
    gazeteden alıntıdır..
#20.06.2010 17:53 0 0 0
  • Valla Kelimelerin Bitti An Ağlamaktan Gözümde Yas Kalmadı Yeter Artık Yeter..........
#20.06.2010 18:44 0 0 0
  • Nefes filminde ki komutanın söylediği gibi 45 saniyelik kahraman 11 şehitimizi uğurladık , hayret bu kez biraz daha uzun sürdü 2 gündür konuşuluyor ,
    ne ulusal yas nede başka türlü bir tepki , taksimde taksi şoförleri , bir kaç ilde
    toplanmış birkaç vatandaş , herşey ,hayat normal devam ediyor ,yazıklar olsun
    duyduğum dakikadan beri onlarla öldüm sanki , içimiz bir kez daha yandı,
    makrao kardeşim haklısın
    yeteri kadar ızdırap çekiliyor , yeteri kadar canlar yanıyor
    YETER ARTIK YETER...
#21.06.2010 09:55 0 0 0
  • emeğine sağlık kardeşim
#21.06.2010 22:42 0 0 0
  • Bu durumda sunu sormak isterim,Hangi ünlünün,hangi isadaminin, hangi siyasetcinin, hangi medya patronunun, Magazinlerde boy gösteren hangi ünlü yildizin vs vs uzar gider bu liste...
    Ve merak ettigim bu gurup arasinda acaba hangisinin evladi Türkiye'nin kritik bölgesinde Vatani görevlerini yapmislar ?
    Ya parali askerliktir yada ülkenin batisinda en rahat yerde tv izleyerek,öglene kadar uyuyarak rahatlik icinde askerlik yapmaktalar...
    Sözün özü olan yine garibanin fakirin köylümün cocuguna oluyor...
    Olaganüstü bir durum oldugunda en ön saflara sürülen yine onlar...
    Paran var mi senden agasi pasasi yoktur...Sözün bittigi yerde makam mevki para konusuyor ne yazik ki...Olanda tabi Garibanin evladina oluyor...Bizde Yandigimizla kaliyoruz aci ama gercek..Madalyonun görünmiyen yüzünde acaba neler var..
#22.06.2010 01:23 0 0 0
  • Peki; Doğu'ya, Güneydoğu'ya giden çocuklar, kimin çocuklarıdır?
    "Arkası" ve "parası" olmayan sıradan ailelerin çocukları...

    en azından bunu yakından gormus biri olarak fıkrımı solemek isterim... askeri gorev yaptıgım bolgede.. askeri faalıyetler.. yogun oldugundan... yuzlerce.. kardeş edindım.. hepsının dile getırdıgı.. de buydu.. normalde.. merkeze gonderılrsın.. orda kura cekersin... ben daha bırlıgıme gitmeden otobuste tanıstıgım birinin merkezde kalacagını ogrendım... pasa yegenıydı... kendısı bana o işi nasıl halletıgını ballandıra ballandıra anlatmıstı.. bu yazıyı okuyunca o aklıma geldı.. evet kardesim... bu ulkede one surulenler garıbanlardır.. rutbelı rutbesız... biseyi degistirmez... paran varsa git avrupaya takıl bı kac sene gel 27 gun askerlıgını yap.. askerde bile torpılın alası var....
#22.06.2010 01:36 0 0 0
  • [atex]Gariban olmak daima böyledir.
    Fakat nedense bazı kişiler bu durumun
    sadece askerlikte olduğunu ileri sürüp,
    akılları sıra bir iş yaptıklarını zannederler...

    Sivil hayatta bu değinilen konu geçerli değil midir.
    Parası veya tanıdığı olanların mahkemelerce kollandığını hiç görmediniz mi,
    mermi, zengin fakir, subay, sivil veya er ayırt etmez.
    Siz hiç zengin çocuğunun subay veya astsubay olduğunu gördünüz mü?
    Birazcık matematik bilgisi olanlar, mevcudu en fazla olanın
    daha fazla zaiyat vereceğini bilirler..

    Eğer vatani görevini yapanlar o görevini tam olarak yapmazlarsa
    bugün PKK yarın Yunanlı veya bir başkası Ankara yakınlarına geliverir.

    Bugünlerde ülkemin insanları ile övünüyorum.
    Birileri vatan uğruna için şehit olmayı göze alıyor,
    diğerleri ise bilir bilmez konuşup duruyorlar...

    Ülkemizde askerlikten, stratejiden hukuktan ekonomiden
    özetle herşeyden anlayan ne kadar da çok aydın köşe yazarımız varmış.
    Öyle ya, her sayfada 4 tane köşe var.
    Eh bir gazete en az 14 sayfa olsa
    varın siz hesaplayın köşe yazarlarımızın sayısını...

    Garibanın çocuğu okulsuz,
    zenginin çocuğu Amerikadan eğitim görür.
    Garibanın çocuğu işsiz, zenginin çocuğu işten işe koşuşturur.
    Garibanın çocuğu komando, diğerininki kısa dönem er..
    Garibanın çocuğu zor bela sünnet olur, diğeri ise sünnet altınları ile zengin...
    Garibanın çocuğu asgari ücret alır, diğeri.... haydi beni konuşturmayın.

    Bozuk bir düzen içinde en düzgün yer olan askerliğe
    dilinizi uzatacağınıza biraz da başınızı kaldırıp diğer konulardaki
    bu büyük adaletsizliğe bakın.[/atex]
#22.06.2010 02:04 0 0 0
  • emeğine sağlık arkadaşım
#22.06.2010 07:51 0 0 0
  • [atex]İşte buyrun.

    Daha mesajımı yazdıktan 5 saat bile geçmeden.
    sizin paşa ve zengin çocukları dediğiniz çatışma bölgesine gitmeyen
    askerlerin mesaiye giderken bindikleri bir otobüs,
    PKK ya mensup, karaktersiz kişilerce öyle erkekce değil;
    kalleşçe pusu kurularak uzaktan kontrollu bir bomba ile bombalandı.

    Otobüs içinde bizlerin güvenliğini sağlamak için çalışan uzmanlardan
    şimdilik üçü şehit olurken bir kız çocuğu da öldü.

    Bunu yapan PKK'lı ise hayvanlar gibi dört nala
    olay yerinden kaçarken görüldü.

    Sizi bilemem ama benim bu olaydan çıkarttığım dersler şunlardır.

    1. Eğer Allah'a inanıyorsanız, ister paşa, ister zengin
    kimin çocuğu olursanız olun, alnınızda ne yazılı ise o olur.
    Başınıza geleceklerden kaçamazsınız.

    2. Vatan hizmeti sırası size geldiğinde
    vatanınızı isterseniz ölene kadar savunursunuz
    isterseniz orada saklanır başkalarının öldürülmesini beklersiniz.

    Bu size bağlı bir anlayış, sizin vatanınızı sevme derecesine bağlı bir duygudur.
    Ancak alnınızda ölüm yazılıysa ve kendinizi inanmış kabul ediyorsanız
    bana göre şehit olarak ölmek, diğer ölümlerden çok daha iyidir.



    Bir DTP millet vekili dün Avrupa Birliğindeki bir yasaya göre
    isteyenlerin askerlik yapmamak için başvuruda bulunacağını açıklamış
    ve gençleri bu kavganın durması için askere gitmemelerini istemiştir.

    Bu güya millet vekilinin, aynı çağrıyı, dağa çıkan teröristlerin
    dağa çıkmaması için de yapabileceğini sanıyor musunuz?
    [/atex]
#22.06.2010 14:13 0 0 0
  • yani şimdi atesilter bizim burda yazdiklarimiz, sana göre askeriyeyi veya pasa cocuklarını karalama kampanyasi gözüküyorsa sana diyecek tek sözüm olur, kaç doğumlusun bilmem ama, sen istersen gözünü birazcık ac kimin oğlu yeğeni nerelerde askerlik yapiyor bi araştir, gene böyle düşünürsen tamam senin fikrinede saygılıyız ama bunu bi yalanmıs gibi ifade edersen buna kimse inanmaz!!!!!!
#22.06.2010 18:27 0 0 0
  • Aslında ateşilter senden farklı birşey söylemiyor makraao.
#22.06.2010 18:49 0 0 0
  • [atex]Değerli arkadaşım
    makrao


    Evet sizin bizlerle paylaştığınız bu yazıyı,
    torpilin sadece Silahlı Kuvvetlerde yapıldığını ileri süren,
    sanki başka alanlarda böylesine haksız uygulamalar yapılmadığı gibi
    yanlış bir görüşü ifade eden bir yazı olarak görüyorum...

    Mahkemeler, kendi kafalarına göre karar veremezler.
    Eldeki deliller somutsa ve verilen görevi yapmak için mücadele yerine
    arkadaşlarını teslim olmaya razı etmek amacıyla faaliyet gösterenler olursa,
    karşılığını da kanunda yazılan şekilde alırlar...

    Kişi kendi durumunu inceler, teslim olacaksa olur, kaçacaksa kaçar.
    Ancak hiçbir şekilde yanındakini teslim olmaya teşvik edemez..

    Bu yazıda sadece Silahlı Kuvvetler içindeki
    herkesin bildiği torpil ve kayırma olaylarından bahsedilmektedir.

    Kendisini yazar sanan bu kişi, eğer torpil ve kayırmaya karşı ise
    ( ki hepimizin karşı olması gerekir ) yazısına sadece bu konuda değil;
    benim değindiğim diğer alanlardaki konuları da
    ilave etmesi gerekir diye düşünüyorum...

    Hele sizin sadece bu konuyu alıp, sanki ülkemizde herşey düzgün de
    sadece askerlikle ilgili bir adaletsizlik varmış gibi bizlerle paylaşmanız
    beni tahminizden çok daha fazla üzmüştür...

    Hemen hemen her alanda böylesine adil olmayan
    ve fakirin, adamsızın gerektiğinde hakkının açıkca yendiği bir ortamda
    diğer haksızlıkları da gündeme getirebilirseniz, sizi ayakta alkışlarım.

    Ama son zamanlarda bazıları tarafından kasıtla ve sadece
    Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef alındığı bir ortamda
    böylesine bir yazıyı burada paylaşmanızı
    en azından benim hoş karşılamamı beklemeyiniz.

    [/atex]
#23.06.2010 01:26 0 0 0

  • ateşiltere katılıyorum.
#23.06.2010 10:30 0 0 0
  • Hemen hemen her alanda böylesine adil olmayan
    ve fakirin, adamsızın gerektiğinde hakkının açıkca yendiği bir ortamda
    diğer haksızlıkları da gündeme getirebilirseniz, sizi ayakta alkışlarım.

    Ama son zamanlarda bazıları tarafından kasıtla ve sadece
    Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef alındığı bir ortamda
    böylesine bir yazıyı burada paylaşmanızı
    en azından benim hoş karşılamamı beklemeyiniz.

    @atesilter
#23.06.2010 18:28 0 0 0
  • @atesilter

#23.06.2010 20:41 0 0 0
  • ben düşüncelerinize saygı duyuyor ve sizin düşündüklerinizin aksini düşünerek savunduğum olayı savunmaya devam ediyorum paşanın cocuğu basbakanın yeğni milletvekili tanıdığı savci vs vs vs olan garibana oluyor!!! ben askeriyeyi karalama gibi bi olaya asla girmem ama unutmadan sunuda belirteyim askeriye içersindeki çürük elmalarida herzaman dile getiririm,ben cooook duydum ben paşa yeğniyim surda askerlik yaptim diyeni,madem bu karalamaysa bu yalansa ben ve cevremdeki herkez yalanci bende dahil gercekse gercekler saklanmaz...
#23.06.2010 22:21 0 0 0
  • makrao ,güzel kardeşim.O dediğin suistimaller vardır ,doğrudur.Hayatın her karesinde görmek mümkündür.Yanlız oğlu er olarak askerlik yapan paşa varmı onu bilmiyorum.Çünkü Paşaların çocuklarıda en az bir üniversite bitirmiş oluyor.En azından yedek subay olarak görev yapıyorlar.
#23.06.2010 23:32 0 0 0
  • bak ne güzel söylüyorsun abi yedek subay olarak görev aliyorlar, coğu üniversite bitiriyorlar,buraya kadar bende sana katılıyorum, ama burdan sonrasi!!!paşa yeğni neden olağan üstü hal bölgelerinde görev almıyor, bunun cevabını verecek birisi varsa ben susacağim???ama ne yazikki ülkemin aci gerceği bu, abi torpil heryerde var sizleri anliyorum ,ama sizde beni anlayın güzel abim bu kızmam boşuna deil yorumlarınız için hepinize teşekkürler..
#24.06.2010 18:10 0 0 0
  • Sevgili atesilter kardeşim

    1. Eğer Allah'a inanıyorsanız, ister paşa, ister zengin
    kimin çocuğu olursanız olun, alnınızda ne yazılı ise o olur.
    Başınıza geleceklerden kaçamazsınız.

    2. Vatan hizmeti sırası size geldiğinde
    vatanınızı isterseniz ölene kadar savunursunuz
    isterseniz orada saklanır başkalarının öldürülmesini beklersiniz.


    paylaşımların için teşekkür ederim.

    Sevgili Makro kardeşim.
    Atesilter kardeşimin paylaşımlarından benim anladığım eğer Ordumuz içinde bahsettiğiniz olaylar varsa bunları tasvip etmek değil ama bu tür olayların toplumumuz içinde her yerde olabildiği ve toplum olarak bu tür olayların hepsine birden karşı koymamızdır yoksa ordudaki kollamalara karşı olup diğer kurumlardakine ses çıkarmamak olmaz bağlamında yorumlarda bulunmuş.

    Bence gerek ordumuz ve gerekse diğer tüm kurumlarımız içindeki bu tür şahsi menfaat sağlamaya yönelik eylemler mutlaka araştırılıp gerekli tedbirler alınıp önlenmesi gerekli ama özellikle ordumuz içindeki bu tür şahsi kayırmalara ait olayları pkk ile amansız mücadelenin en önemli bir ayağı olan psikolojik savaşı kaybetmememiz için olayların çok aktif olduğu bu günlerde değilde bilahare ama mutlaka üzerini örtmeden incelememiz ve suçluların tümünü cezalandırmamız gereklidir.
#25.06.2010 14:03 0 0 0