Ellerimde kırlangıçlar besliyorum
Günün bittiği yere
Camdan çok taşa dönerken içim
Dilimde bir dua içime sızan
Biliyorum hala Tanrı var
Tanrısız da kalsam.
Adamakıllı kafam duman bugün.
Okudukça iyice bulanan
Yaralarım açılmış dururken kanrevan
Kimseye dokundurtmuyorum
Denizlere vuruyorum ruhumu ve yaralarımı da
Nasıl yanıyor
Hem de nasıl senin için.
Bir kere korkulara hazır ol durdu mu insan
Bir daha ayrılamaz karşısından
Korkularım olma bu sefer
Bu sefer uzun bir yol ol.
Çok soluklu ,çok ağdalı
Bir şiir gibi taşırız terkimizde
Ellerimle beslediğim kırlangıçları.
Sonra damağımız gibi kurumuş bir çöl buluruz.
İki sözcükle birbirimize vuruluruz
Vuruluruz Ardahan da ölümü çıkış gören kızlar gibi
Yüreğimizde bir av tüfeği
Sesimize avlanır dururuz.
Dururuz bir soluk
Kırlangıçları salarken uzağa
Elbet bizde uzak bir yol oluruz.
Fırtına çıksa
Bugüne dek toz kümelerinde kaybolan
Yutkunduğumuz şiirleri de buluruz.
Gökyüzü yıldızlarıyla
Başka bir dünyayı müjdelerken
O atlas yorganın altında birbirimize sokulur
Uyuruz.
alıntı