Borçlar Hukuku - Genel Temel Kavramlar

Son güncelleme: 26.08.2010 16:18
  • Borçlar Hukuku Nedir - Borçlar Hukuku Ders Notları - Borçlar Hukuku Genel - Borçlar Hukuku Temel Kavramlar - Hukuk - Hukuk Ders Notları

    GİRİŞ: BORÇLAR HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI
    I-BORÇLAR HUKUKUNUN KONUSU VE KAYNAKLARI
    IA-KONUSU:
    Borçlar hukuku medeni hukukun borç ilişkilerini düzenleyen dalıdır ve Medeni Hukukun en geniş ve en önemli kısmını oluşturur.Konusunun kapsamını ise borç ilişkisinin doğumu, hükümleri, türleri ve sona ermesi oluşturur.

    IB-KAYNAKLARI:
    Borçlar hukukunun asli kaynaklarının başında 818 sayılı Borçlar Kanunu gelir. Borçlar Kanunumuz da Medeni Kanunumuz gibi İsviçre'den alınmış ve onunla birlikte yürürlüğe girmiştir. (4.10.1926)
    Biçimsel açıdan Medeni kanunumuzdan ayrı ve bağımsız bir kanun olmakla beraber içerik bakımından Medeni Kanunumuzu tamamlayan bir kanundur.

    GİRİŞ: BORÇLAR HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI
    I-BORÇLAR HUKUKUNUN KONUSU VE KAYNAKLARI
    IA-KONUSU:
    Borçlar hukuku medeni hukukun borç ilişkilerini düzenleyen dalıdır ve Medeni Hukukun en geniş ve en önemli kısmını oluşturur.Konusunun kapsamını ise borç ilişkisinin doğumu, hükümleri, türleri ve sona ermesi oluşturur.

    IB-KAYNAKLARI:
    Borçlar hukukunun asli kaynaklarının başında 818 sayılı Borçlar Kanunu gelir. Borçlar Kanunumuz da Medeni Kanunumuz gibi İsviçre'den alınmış ve onunla birlikte yürürlüğe girmiştir. (4.10.1926)
    Biçimsel açıdan Medeni kanunumuzdan ayrı ve bağımsız bir kanun olmakla beraber içerik bakımından Medeni Kanunumuzu tamamlayan bir kanundur.

    Ticaret Kanunumuz da Medeni Kanunumuzun bir cüz'ü (parçası) olduğundan Borçlar Kanunu ile Ticaret kanunu arasında da yakın bir ilişki vardır. Bu nedenle hakkında ticari hüküm veya örf ve adet bulunmayan ticari anlaşmazlıklara Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

    Borçlar Hukukunun konusuna giren hukuki ilişkiler sadece Borçlar Kanunu, Medeni Kanun ve Ticaret Kanunu gibi genel kanunlar tarafından düzenlenmiş değildir. Bunların dışında bir çok özel kanunlarla da düzenlenmiştir. (1475 s iş Kanunu, 2918 s Trafik Kanunu vs.)

    II-TEMEL KAVRAMLAR (borç, borç ilişkisi, sorumluluk)
    IIA-BORÇ
    Dar anlamda borç para borcunu ifade eden bir kavramdır.
    Geniş anlamda borç ise, alacaklı ve borçlu olarak isimlendirilen iki taraf arasında mevcut hukuki bağı ifade eder ki buna borç münasebeti (ilişkisi) denir.

    IIB-BORÇ İLİŞKİSİ

    A-Borç İlişkisinin tanımı
    İki taraf arasındaki mevcut bulunan ve bunlardan birini,(borçlu) diğerine (alacaklı) karşı belli bir davranış biçiminde (edim) bulunmakla yükümlü kılan bir bağdır.

    B-Borç İlişkisinin Unsurları

    Ba- Alacaklı ve borçlu ( borç ilişkisinin tarafları)

    i)-Alacaklı;Aralarındaki borç ilişkisine dayanarak borçludan kendisine bir edimde bulunmasını istemek yetkisine sahip olan taraftır.
    Örnek; Bağışlama sözleşmesinde alacaklı taraf bagış yapılan kimsedir.
    ii)-Borçlu; Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklıya karşı bir edimde bulunma yükümlülüğü altına girmiş olan taraftır.

    Bb-Edim
    Aralarındaki mevcut borç ilişkisi nedeniyle alacaklının borçludan istediği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü olduğu davranış şeklidir. Örnek; Borçlunun edimi bağışladığı şeyi teslim etmektir.

    a)Edimin Konusu
    Bir şeyi vermek, yapmak veya yapmamak (Üç şekilde ) olabilir
    . Örnek ; satış sözleşmesinde borçlunun edimi satılan şeyi alıcıya teslim etmektir. (Vermek) Hizmet sözleşmesinde işçinin edimi (yani yerine getirmekle yükümlü olduğu görevi yapmaktır). (Yapmak) rekabet yasağı sözleşmesinde tarafların edimi rekabet yasağına aykırı davranmamak (yapmamak).

    b)-Edimin türleri

    b1)sürelerine göre

    i-ani edim
    Bir veya birden fazla işlemle bir anda yerine getirilen edimlerdir. (bir defalık, süresiz edim) örnek:Alıcının satın aldığı malın bedelini(semen) satıcıya ödemesi.
    ii-sürekli edim
    Belli bir süre borçluyu devamlı bir riayet(uyma) yükümü altında tutan edimlerdir.
    Örnek. Hizmet sözleşmesinde işçinin sözleşme süresince hizmet etmekle yükümlü olması durumunda ani bir edim değil sürekli bir edim söz konusudur.Çünkü işçinin edimini bir defada ve bir anda yerine getirmesi mümkün değildir.

    b2)bölünüp bölünemediğine göre

    i-bölünebilen edim
    Edim konusu olan şeyin değerinde veya niteliğinde esaslı bir değişiklik olmaksızın birbirine eşit birden fazla parçalara ayrılabilen edimlerdir. Örnek: Taksitle satım sözleşmesinde alıcının borcunun konusu olan edim bu şekildedir ve birkaç taksitle yerine getirilebilir.

    ii- bölünemeyen edim
    Edim konusu olan şeyin değerinde veya niteliğinde esaslı bir değişiklik olmaksızın birbirine eşit birden fazla parçalara ayrılması imkansız olan edimlerdir. Örneğin işçinin hizmet edimi bölünemez bir edimdir.

    C-Borç ilişkisinin kaynakları

    Ca-Hukuki işlemler ve sözleşmeler

    Hukuki işlem , bir kimsenin hukuki bir sonuç elde etmek maksadıyla iradesini beyan etmesi (açıklaması) demektir.
    Örnek: bir kimsenin evlilik dışı doğan bir çocuğun babası olduğunu kabul etmek üzere iradesini kanunun öngördüğü şekle uygun olarak açıklaması (aile hukukundaki adıyla tanıma yapması) bir hukuki işlemdir.
    Sözleşme, İki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları (beyanları) sonucunda kurulan (meydana gelen) iki taraflı bir hukuki işlemdir.

    Cb-Haksız fiiller

    Hukuka aykırı olan , hukuk düzeninin hoş görmediği ve yapılmalarına izin vermediği zarar doğurucu fiillerdir.

    Cc-Sebepsiz zenginleşme
    Bir kimsenin malvarlığının haklı bir sebep olmadan diğer bir kimsenin malvarlığının zararına olarak artması veya aynı kalması demektir.

    IIC-SORUMLULUK

    Alacaklının alacağını alabilmesi için borçlunun malvarlığına cebri icra (zorla ifa ettirme) yoluyla el koyabilmesi yetkisi ve borçlunun buna katlanmak zorunda olması demektir.

    1-Sorumluluk türleri

    a- Şahıs ile sorumluluk:
    Alacaklının olacağını tahsil edebilmek için borçlunun şahsına el atabilmesi demektir. Çok eski devirlerde uygulanmıştır. Günümüzde borç için hapis cezası ve şahıs ile sorumluluk geçerli değildir .

    b- Mal ile sorumluluk:
    Alacaklının alacağını alabilmesi için borçluya ait mal varlığına cebri icra yoluyla el koyabilme yetkisi ve borçlunun da bunlara katlanmak bunlara katlanmak zorunda olması demektir.
    Modern hukuk sisteminde mal ile sorumluluk geçerlidir.İki çeşittir.

    b1-Sınırsız Sorumluluk;
    Borçlunun tüm mal varlığı ile sorumlu olmasıdır.Kural olarak tüm mal varlığıyla sorumluluk esastır. Örnek zincirleme kefalet durumu.
    Ancak icra iflas kanunun 82. maddesindeki haczi caiz olmayan mallar bundan muaftır. Haczi caiz olmayan mallar kişinin elbisesi,yatağı,mutfak eşyaları gibi

    b2-Sınırlı sorumluluk:
    Borçlunun(borcundan dolayı) mal varlığının bir kısmı ile sorumlu olmasıdır.iki çeşittir

    i)belirli mallarla sorumluluk: borçlu bütün mallarıyla değil bazılarıyla sorumludur.(kanundan veya sözleşmeden doğabilir) Örnek devlet (hazine) miras bırakanın borçlarından kendisine bırakılan kısım kadarından sorumludur.

    ii) belirli miktarla sorumluluk.
    Kural olarak tüm mal varlığı ile sorumlu olan borçlunun belli bir miktarla sorumlu tutulmasıdır.
    Örnek. Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olacağı borcun miktarının para olarak belirtilmesi şarttır. Aksi halde geçerli olmaz.

    2-Eksik Borçlar

    a-evlenme tellallığından doğan ücret borcu
    evlenmeye aracılık eden kişiye Borçlar Kanunumuz alacaklı olduğu iddiasıyla dava açma hakkı tanımamıştır.Burada Kanun evlenmenin ahlaki değerini göz önüne alarak evliliğin para karşılığı sözleşme konusu yapılmasını önlemek istemiştir.

    b-Kumar ve bahisten doğan borçlar
    Bu borçlar için alacaklı açısından dava hakkı tanınmamıştır.

    c-eşler arasındaki borçlar
    Medeni kanunumuza göre eşler arasındaki borçlar talep ve dava edilebilen ancak evlelik devam ettiği sürece cebri icra edilemeyen borçlardır.


    d-Zamanaşımına uğramış borçlar
    Zamanaşımına uğramış bir alacak için alacaklının ifa talebinde bulunması halinde borçlu zamanaşımı def'ini ileri sürerek borcu ödemekten kaçınabilir.

    e-Ahlaki vazifelerden doğan borçlar
    Ahlaki kurallar gereği bir kimsenin başkalarına karşı yapması icap eden davranışlar (örneğin muhtaç olanlara yardım etmek ) kişilerin sosyal vazifeleridir. Hukuki açıdan da ahlaki görevlerden doğan borçlar kabul edilmiş ancak , bu borçların cebri icra ve dava yoluyla takibi imkanı sağlanmamıştır.

    BU DERS NOTUNUN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
#26.08.2010 16:18 0 0 0