Kuran Ayetleri Üzerinde Düşünmek

Son güncelleme: 30.09.2010 14:30
  • Kuran Önemi - Kuran Ayetleri Hakkında - Kuran Ayetleri ve Nasihatler

    Kuran, Allah'ın tüm insanlara gönderdiği son kitaptır. Dünya üzerinde yaşayan

    her insan Kuran'ı öğrenmek ve onda bildirilen emirleri uygulamakla yükümlüdür.

    Ancak insanların büyük bir bölümü, Kuran'ı kutsal bir kitap olarak kabul

    etmelerine rağmen onu öğrenmez ve Kuran'da Allah'ın emrettiklerini yerine

    getirmezler. Bu, Kuran üzerinde hiç düşünmemiş olmalarının, Kuran'ı kulaktan

    dolma bilgilerle tanıyor olmalarının bir sonucudur. Düşünen bir insan için

    Kuran'ın önemi ve insan hayatındaki yeri ise çok büyüktür.

    Herşeyden önce "düşünen" bir insan, kendisini ve içinde bulunduğu evreni

    yoktan var eden, kendisine bir hiçken can veren, sayısız nimet ve güzellik

    bahşeden Yaratıcımızı tanımak ve O'nun hangi tavırlardan hoşnut olacağını

    öğrenmek ister. Allah'ın elçisi vasıtasıyla gönderdiği Kuran, insanın bu

    sorularına cevap veren bir yol göstericidir. Bu nedenle insanın, Allah'ın

    insanlara rehber olarak indirdiği, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırdığı Kitabı'nı

    çok iyi bilmesi, her ayetinin üzerinde düşünerek, Allah'ın emrettiklerini en doğru

    ve en güzel şekilde uygulaması gerekir.

    Allah Kuran'ın insanlara ne amaçla gönderildiğini şöyle haber verir:

    (Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt

    alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. (Sad Suresi, 29)

    Gerçek (şu ki), o (Kuran,) elbette bir öğüttür. Artık kim dilerse, öğüt

    alıp-düşünür. (Müddessir Suresi, 54-55)

    Birçok insan Kuran'ı okur, ancak önemli olan Allah'ın ayetlerinde de bildirdiği gibi

    okunan her Kuran ayetinin üzerinde düşünmek, o ayetten bir öğüt almak ve

    davranışlarını bu öğütler doğrultusunda düzeltmektir. Örneğin Kuran'da haber

    verilen, "Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten

    güçlükle beraber kolaylık vardır." (İnşirah Suresi, 5-6) ayetini okuyan bir

    insan, bu ayet üzerinde düşünür. Allah'ın her zorluğun ardından bir kolaylık

    yaratacağını, öyle ise herhangi bir zorlukla karşılaştığında tek yapacağı şeyin

    Allah'a tevekkül ederek, ardından gelecek olan kolaylığı beklemek olduğunu

    anlar. Allah'ın böyle bir vaadi varken, zorluk anlarında paniğe veya ümitsizliğe

    kapılmanın ise imanda bir zayıflık alameti olduğunu görür. Ve bu ayeti okuyup

    üzerinde düşündükten sonraki hayatı boyunca davranışları ayette bildirildiği

    şekilde olur.

    Allah Kuran'da geçmişte yaşamış olan peygamberlerin ve elçilerin hayatlarından

    bazı bilgileri de bizlere aktarır ki bu insanlar Allah'ın razı olacağı bir insanın

    davranışlarının, konuşmalarının ve hayatının nasıl olduğunu görsünler ve örnek

    alsınlar. Allah, elçilerin kıssalarının üzerinde düşünülmesi ve insanların bu

    kıssalardan öğüt almaları gerektiğini bazı ayetlerde şöyle bildirir:

    Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Yusuf Suresi, 111)

    Musa (olayın)da da (düşündürücü ayetler vardır). Hani Biz onu açık bir

    delille Firavun'a göndermiştik; (Zariyat Suresi, 38)

    Böylece biz onu (Nuh'u) ve gemi halkını kurtardık ve bunu alemlere bir ayet

    (kendisinden ders çıkarılacak bir olay) kılmış olduk. (Ankebut Suresi, 15)

    Kuran'da geçmiş kavimlerin bazı özelliklerinden, sahip oldukları ahlaktan ve

    başlarına gelen felaketlerden de söz edilir. Bu konularla ilgili ayetleri, sadece

    geçmiş toplulukların başlarına gelenlerin aktarıldığı tarihi olaylar olarak okumak

    büyük bir yanılgı olur. Çünkü Allah tüm diğer ayetleri olduğu gibi geçmiş

    kavimlerden bahsedilen ayetleri de üzerinde düşünmemiz ve bu kavimlerin

    başlarına gelenlerden ibret alarak davranışlarımızı düzeltmemiz için bizlere

    bildirmiştir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:

    Andolsun Biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 51)

    Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık; gözlerimiz

    önünde akıp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere. Andolsun, Biz bunu bir ayetolarak bıraktık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? Şu halde Benim azabım ve uyarıp-korkutmam nasılmış? Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 13-17)

    Allah Kuran'ı tüm insanlara bir rehber olarak indirmiştir. Dolayısıyla Kuran'ın her

    ayeti üzerinde düşünmek, ve her bir ayetten bir ders ve öğüt alarak, Kuran'a

    göre yaşamak, Allah'ın hoşnutluğunu, rahmetini ve cennetini kazanmanın tek

    yoludur.
    ________________
    Alnti
#22.09.2010 00:51 0 0 0
  • inşallah okumuş olduğumuz ayetleri tatbik ederiz-uygularız.


    mealler arasında muhkem ayetlerde farklılık görülmüyor.

    uygylamaların ise meallere göre olmadığıı görüyorum.

    işte işin en can alıcı en önemli noktası budur.

    Allah c.c nin hükümleri ile idare etmeyenler kafirlerdir,aynı zamanda zalimlerdir,aynı zamanda fasıklardır.

    böyle meal verenler idarelerini Laik-demokratik-kapitalizm dinini öne çıkararak yapmakta olup kendi kendileri ile çelışkidedirler.

    kendi kafirliklerini kendi Kur'an meali kitaplarında kendi elleri ile yazmışlardır.

    diyanet teşkilatı-hayrettin kahraman-yaşar nuri örnekleri açıktır.

    kendi yazdıklarına kendileri inanmamıştır.

    meallerinin tersini söylemekte tersini yapmaktadırlar,ters amel içindedirler.

    Allahım sen kur'anın koruyucusun.yanlış yazılmasına izin vermiyorsun.sonsuz şükürler olsun.

    söylerken - yaşarken - uygularken yanlış yapanlara hidayet nasip eyle.



    inşallah bunları görenlere ne mutlu.

    Allah c.c yardımcımız olsun.
#22.09.2010 19:24 0 0 0
  • Allah razı olsun
#25.09.2010 01:14 0 0 0

  • Allah bizi akıl fikir sahibi insanlardan eylesin...
    Okuduklarımızı ve Gördüklerimizi anlayabilme, ibret alabilme kabiliyeti versin...

#30.09.2010 14:30 0 0 0