EN UZUN GECE

Son güncelleme: 28.04.2006 12:13
  • EN UZUN GECE

    gün doğar.
    yastık kuyu, yorgan duvar
    saklar uykunun en tatlı anlarını; örter yeni güne karşı insanı.
    umutla, bıkkınlık arasında sınır, gün doğumunda başlar.
    kalkıp gitmekle, kalıp vazgeçmek arasında, gün doğar, doğar

    kat kat artar vücudun yükü, önce fanila sonra, kazak, üstüne hırka.
    derken beli büken palto asılır vücuda.
    selamsız, sabahsız gün doğumu devam eder yolculukla

    kalabalıklar sıralanır yüzü gülmeyen her insan, kızılay'ın ortasında.
    koyu renkli kabanlar simitçi sıraları.
    kırmızı otobüs yaklaşırken bir telaş
    ne de olsa
    biletin ömrü 45 dakika kaldı.

    telefon konuşur.
    bilgisayar yazar
    boğazda keskin bir çay tadı.
    ille de soğuk olur büronun duvarları.
    saat 5'e dayanmadan
    bütün sokaklar izsiz,
    ıssız
    karardı...

    gün hiç başlamamış
    hiç bitmemiş gibi,
    yolculuk kaldığı yerden devam eder.
    varılacak istikamet, evdir bu sefer

    ''merhaba evim'' diyememek ne acı
    yoksa bu gece de sokaklarda mı kalmalı
    ama beden paralel duruma geçmeli
    televizyona anlamsız bakışlar fırlatmalı.
    odayı dolduracak, kalabalıklaştıracak
    bi dolu soru, bi dolu cevap
    sesizlik ve yalnızlık yolu hep kapalı

    ödünç bir odanın içerisinde,
    gıcırdayan yatak,
    anlamsız, hantal bir koltuk.
    bu beden, bu odaya yamalı,
    ne bir ruh, ne bir oda,
    ne bir sevgi
    aidiyetsiz her boşluk bana ait olmalı.

    siyahın anlam kazandığı, ışıksız saatler başladı
    ve dipsiz kuyu açıldı.

    zaten zor geçerdi karanlıklar
    zihnin deliklerinden sızan
    yarımsız ayın ışığı...
    önce deler,
    sonrasında törpüler alışkanlıkları,
    sivriltir, acıtsın diye

    saç baş dağınık, paçanın teki sıyrılı,
    yataktan sıçramak ve koşarak gitmeyi istemek,
    kapıyı çekip, buz gibi geceye dalmak gibi
    ve hep o yatağın içine sığınmak ve zorla uyumak gibi
    kalmak ve gitmek, hep aynı gibi.
    zamana sığmamak gibi
    dünya ne kadar büyük,
    gece ne kadar da uzun
    oysa biz,
    bütün hayallerimizle birlikte
    bir ömre sığacak kadar küçüğüz.
    haksızlık gibi

    bu en uzun gece
    ne yapmalı?
    uyumayı mı ayırmalı,
    düşünmeye mi
    ya da
    sevmeye


    Gamze Sarıkoca
#26.04.2006 14:16 0 0 0
  • "bu en uzun gece
    ne yapmalı?
    uyumayı mı ayırmalı,
    düşünmeye mi
    ya da
    sevmeye..."

    İşte sorun da bu zaten sevgili arkadaşım stormysea...
    Bu gece ne yapmalı...
    Her geçen gece, bir öncekinden uzun...

    Paylaşan yüreğinize sağlık...
    Herşeyin gönlünüze göre olmasını dilerim...


#26.04.2006 14:48 0 0 0
  • emegin ve paylasimin icin saol
#26.04.2006 20:18 0 0 0
  • tesekkurler
#28.04.2006 12:13 0 0 0