Vakitsiz ve Ham Cümleler

Son güncelleme: 28.11.2010 09:20
  • Nazar-ı dikkatleri celp etmek için "ahhh" diyerek mi çığlık atmalıyız yoksa "ayyy" mı? İlle farklı bir yola mı başvurmalıyız herkes dönüp bize baksın diye? Bir anormalliği vücuda getirmeden dikkat çekemez miyiz? İnsanlar olması gerekene yakın taraflarımızın farkına varacak seviyede olsalar, yoldan çıkıyor gibi gözükmeye ne gerek var? Öyle değil mi?

    Kimseyi kırmadan ve germeden var olmanın ayrıcalığının farkına varmak artık gerçekçi bir beklenti olmaktan çıktı. Hiçbir duygumuzu içimizde biriktirmiyor, olgunlaştırıp muhatabımıza sunmayı denemiyoruz. İnsan gözükenler tarafından hoyratça sarf edilen cümlelerin sertliği ve kabalığı yeterince işlenmeden ham vaziyette piyasaya sürülmesinden kaynaklanıyor. Zannediliyor ki duygular içimizde beklerse zamanı geçecek ve bayatlayacak.. Hâlbuki olgunlaşmadan vakti geçene kâinatta rastlamak mümkün mü ki, düşünceler içimizde büyümeden çürüyüp yok olabilsin.

    Şimdilerde konuşanların çoğu düşük yaparken doğum yaptığını zannedenlere benzer şekilde acul ve abuklar. Düşük yapanlara sorarsanız çocuk vaktinden önce doğurulduğu için ihmallerinin neticesi ölü doğmak şöyle dursun, tamamen suçsuz olduklarına çevreyi ikna etmek için bebeğin doğduğunda ağlama sesleri çıkardığına birkaç yalancı şahit bile bulabilirler. Ölü doğan çocuğun faturası ya doktora kesilir. Ya başka bir dış mihraka..Daima suç ve suçlu dışarıdadır. Çünkü düşmanı içeride aramak yürek ister. O yüreği taşıyacak yiğitler de toprak üzerinde soyu tükenmiş bir tür misali ender rastlandığından bulanların fanus içerisinde saklaması gereken değerli bir meta halini almıştır.

    Zarafetten yoksun, üzerinde düşünülmeden söylenmiş binlerce cümleyi duymaktan kulakları gönlüne kadar pas tutmuş yığınlar için nezaket anlamsız ve karşılıksız bir fazlalıktan başka bir şey değil. Kendisine saygısı azaldığı veya yok olduğu için nezaketten uzak tavırlar sergilerken kibar olduğunu zannedenlere ise ne demek lazım Allah bilir.

    Belki bu gidişe faydasız olacağını bile bile dur demek için çığlık atmak isteyenler vardır kim bilir Ama bir gün her türlü toplumsal kuralı çiğneyerek içimdeki çığlığı tiz sesimle dışarıda kopardığımda duyanları en hakikisinden bir deli olduğuma inandıracağım için şimdilik susmayı tercih ediyorum. Unutmamak lazım ki hakiki delilerin arasında akıllılar tımarhane ehlinden mutazarrır olmamak için gördüklerine ve duyduklarına kayıtsız kalıyor gibi gözükerek hasta numarası yapmaktan çekinmezler.

    Akıllıların diyarına göç edinceye kadar, delilerin arasındaki role devam


    Zahide Başak
#28.11.2010 09:20 0 0 0