Asal bir güne denk geldi ayrılık...
Önce kendimi böldüm
Sonra sana bölüştürdüm özrümü...
Hiç nedensiz ve oldukça sessiz
Kuru bir yaprağa basar gibi...
Dal gövdesinden kopmadan önce
Ve toprağına düşmeden yağmur...
Gider gibi...
Fakat nedensiz ve oldukça hissiz...
Biliyorum ;
Gitmek en çok sana yakışırdı...
Buyrun...
Kapım elbet açıktır herkese
Ve eliniz boş gelsenizde olur...
Birkaç yamalı sözcüğüm var koltuğumun arasında
Ve gözyaşlarıyla dolmuş vazomda karşıda duruyor...
Çaktırmadan araklayabilirsiniz ;
Bu kalbe çok şeyler sığdırdım...
Çekinmeyin ;
Tehlike anında "kırabilirsiniz (!) "...
Ne zaman gülmeye kalksam ayağıma dolanırdı acılar!
Ah be yalnızlığım
Seni kaç kez sırtından bıçakladılar?
Önce son sözlerimizi incelediler!
Sonra senin ayak izlerini..
Benim gözyaşlarıma dokundu yabancı bir el..
Yabancı bir ses aşkı yeni vurmuşlar dedi!
Gidişini delil yetersiziğinden kimse engelleyemedi!
Sustum!
Alfabeyi unutmayı söktüm
Her harfi içime kustum!
Sevgilim
Sen bilmezsin!
Ben acının gözlerine pusu kurdum!
Aşk!
Acıydı!
Acıttı!
Sonra!
Sonra kanattı!
Aşkın ölümü gerçekleşti
Artık sadece makinaya bağlı yaşatabiliyorlardı!
Sen!
Pardon siz demeliydim!
Siz kaç yüzlüydünüz!
Ben yanlışlıkla hanginizi sevdim!
Nerede neye ne kadar susacağını bilmek nerede neye ne kadar konuşacağını öğrenmekten daha zordur.
Ben suskunluğumu kendine konuşma alanı yapanları değil susuşumu ruh ikizi gibi görenleri arıyorum.
Şimdi benimle susar mısınız?
Ben sustukça çoğalıyorum siz konuştukça azalıyorsunuz.
Kendinizi tüketerek birikemezsin/iz...
Yokluğun yanımda ..
İlacı yok ki yokluğunun hükmü olsun ..
Gözlerimin ağrısı bir kadının çığlığı ..
Ve gecemi kimse anlamıyor artık ..
Diğerlerine benzemiyor yokluğun ..
...Diğerlerine benzemiyor ayrılığın ..
Niye benzesin ki?
Hepsinden çok sevilmedin mi?
Söküklerini dik sözlerinin dilini kalbine yanaştır;
dilinle söylediğini kalbinle de söyle.
Dikiş tutmuyorsa şayet söylenmeyi bırak sus kalbinden geçmeyeni diline değdirme...
Şimdi gitme diye ayak uçlarında secdeye varmışken
sana biraz senden bahsetmek istiyorum.
Hangi tentürdiyot iyileştirir tam sırtından vurduğum yalanlarını?
Şimdi yüzünde 72 ekran gibi görünen yüzsüzlüğünü kapatabilir mi yara bandı ?
Ben Yine Döneyim Hayatın Kendisine.
Sorular Cevaplar Bitmiyor Zamanda Yetmiyor Üstelik Sorgulamaya..
Hayatın Götürdüğü Yere Gitmek En İyisi Bu Satten Sonra Gönüldeki Sevdayla..
Bir Yol Çizmişim Yürüyorum Ama Nereye Bilmiyorum
Hatalarımla Sevaplarımla Yaşananacak Günlerimi Yanıma Alıp Birde Asi Yüreğimle Sevdamı Yeni Bir Yola Giriyorum
Ve Kendimi Ardımda Bırakıyorum
Yeni Bir Ben Oluyorum Umutlarımla
Ve İyiki Var Onlar Diyorum...
"Düş'tüm" dedim
Hayir dedi kesince.
Düş olsan fark etmezdim seni..
Sevgim sana güc veriyor mu diye sordum.
Başini cevirdi yüzünde kalmamiş takatle
Hayır dedi inatla
Öyle olsayıkılmazdim her "seni seviyorum" deyişinde...
"Özledin mi beni" dedim.
Sustu
Nefesini en derinden aldi ve"Özlenmez mi" dedi
Git dedim
Gitti...
Sen kaldikca genişliyor bu dünya ve ben kayboluyorum ucsuz bucaksizliginda
Hayir dedi sertce
Gidersem kahraman olurum
Kalirsam senin...
Küserim dedim kırılgan cocuklugumun siteminde.
Hayir dedigülerek...
Küsmeksusmayi göze almaktir
Ama sen korkarsin kendi sessizliginden ve susamazsin
Gel dedim o zaman
Sesim fısıltı gürültüsünde
Gel...
Durdu
Hayır dedi
Gelirsem Biter Aşk..
ipleri dolaşmış uçurtmalar misali ne beraber uçabildik boş verip şu dünyayı ne
gidebildik kendi yolumuza rüzgarda savruk başına buyruk senle ben ... kaç gece
göğsünde uyuduğum kadın hep tek başına uyandın. ..
Bir okyanus misalidir kalp. Derinliklerinde ne batıklar vardır hayata dair.
Sözler vardır. Aşk için verilen sözler.
Zamanla unutulur kemiği olmayan dilin söyledikleri.
Hayal kırıklığı başlar kalbin derinliklerinde...
Bir gözyaşı gül mevsiminde güle karşı akarsa aşk olur adı; sevgiyi damıtır en
derin yerinden. Suçlardan sonra tenha gecelerde akarsa tevbedir tadı;
gönülleri arıtır en kara kirinden.
Ele girmezse eğer sevdiğimiz Ne çâre eldekini sevmeliyiz.. Erdem işte bu
asaleti gösterebilmek kazaya rıza ile cevap verebilmektir.Hele bir düşünün
buraya ağlamaya mı gelmiştik gülmeye mi; ölüyor muyuz
yoksa doğuyor mu?!..
kimseye söyleme gidişini ben söylemedim. elimde senin siparişin olmayan
torbalarla geliyorum eve.. ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı
sanki beni az önce yolcu etmişsin gibi çıkıyorum sokaklara.. üst komşuya hava
atarak bi fiyaka bi görsen.. ne garip bu insanlar! bütün mahalle hatta alttaki
bakkal bile seni geçen kasım öldü sanıyor... ne garip bu insanlar! hala her
sabah bana selam veriliyor.. sanki yaşıyormuşum gibi...