İşte o an..Zidane'nin Vedası
Son güncelleme: 31.07.2006 00:07
-
Almanya'da düzenlenen 2006 Dünya Kupası, İtalya'nın kupayı müzesine götürmesiyle sona erdi. Kupa'da maçların yanısıra, hakem kararları ve futbolcular arasındaki sürtüşmeler de bir hayli tartışıldı. Fakat İtalya ile Fransa arasında oynanan final maçında bir pozisyon var ki, herkesi bir anda hayretler içerisinde bıraktı.
Dünya futbolunun yetiştirdiği en iyi futbolcular arasında sayılan Zinedine Zidane, Fransa Milli Takımı forması altında çıktığı kariyeninin son maçında, rakibi Materazzi'ye 110. dakikada kafa atarak kırmızı kartla oyun dışında kaldı.
Bugün dünya spor kamuoyunda İtalya'nın Dünya Kupası'nı almasından çok, Zidane'ın bu hareketi konuşuluyor. İşte Zidane'ın vedasındaki olay yaratan hareketi...
-
Kafanın sırrı çözülüyor!
Terörist Zidane!
Fransız yıldızın, 'terörist' demesi üzerine Materazzi'ye kafa attığı öne sürüldü. Globo TV'si ise kız kardeşine hakaret edildiğini savundu
Dünya Kupası finalinde Materazzi'nin göğsüne kafa atarak kırmızı kart gören Fransız yıldız Zinedine Zidane'ın, rakibinin kendisine 'terörist' demesi üzerine sinirlerine hakim olamadığı iddia edildi.
İngiliz The Guardian gazetesinin ortaya attığı iddiaya göre Cezayir asıllı Zidane, saha içinde kendisine sürekli aşağılayıcı sözler söyleyen Materazzi'nin 'terörist' sözü üzerine çılgına döndü.
Materazzi'nin sözlerini deşifre eden Brezilya'nın Globo televizyonu da İtalyan futbolcunun Zidane'ın kız kardeşine iki kez 'fahişe' dediğini savundu.
Fransız basını ise Materazzi'nin, Zidane'ın annesine küfür ettiğini öne sürdü. Teknik Direktör Raymond Domenech "Hakem, Zidane'ı daha çok korumalıydı. Ortada sebep olmasa böyle bir olay olmazdı. Zidane'ın kariyerini böyle noktalaması çok üzücü' dedi.
Zidane'ın menajeri Alain Magliaccio da Fransız futbolcunun olanlar nedeniyle çok üzgün olduğunu ancak Materazzi'nin kendisine 'çok ciddi' bir hakarette bulunduğunu belirttiğini açıkladı. Magliaccio, "Ancak ne dediğini bana da söylemedi" diye konuştu. Takım arkadaşlarından Gallas ise Materazzi'nin konuşmalarıyla Zidane'ı provoke ettiğini belirtti.
Altın Top Zizou'nun
Son maçında gördüğü kırmızı kart, 34 yaşındaki Zidane'ın Dünya Kupası'nın en iyi futbolcusu seçilmesine engel olmadı. FIFA, 2012 oy alan Zidane'ı turnuvanın en iyisi olarak açıklayarak, 'Altın Top'un sahibi ilan etti. Sıralamada Zidane'ı, 1977 puanla Fabio Cannavaro ve 715 puanla diğer bir İtalyan Pirlo takip etti. Altın ayakkabı 5 golle kral olan Alman Klose'ye giderken, Fair - Play ödülünü Brezilya ve İspanya paylaştı.
-
Materazzi: "Ben cahilim"
İtalyan defans oyuncusu Marco Materazzi Roma'ya döndükten sonra Ansa haber ajansına yaptığı açıklamada Zidane hakkında terörist ifadesini kullanmadığını söyledi.
Pazar günü oynanan Dünya Kupası Final maçında Fransa kaptanının kafasıyla yerde kalan Materazzi "Bu doğru değil. Ona terörist olarak hitap etmedim. Ben cahilim. Kelimelerin ne anlama geldiği bilmiyorum" dedi.
-
O materazzi bi elime geçse ben de cahilim diycem, yumruk veya tekme atınca ne olduğunu bilmiyorum diycem.
Zidane gibi adama yapılırmı bu yaa. Boyle bitmeleliydi ... Yazık oldu.
ama olsun .
Zidane gene zidane...
-
Gallas: "Materazzi'nin suratını dağıtmak istedim"
Fransa ile İtalya arasında oynanan Dünya Kupası finalinde Zidane'ın İtalyan oyuncu Materazzi'ye attığı kafanın ardından bir yorum da Fransız defans oyuncusu William Gallas'tan geldi.
Gallas maç esnasında Zidane olmasaydı Materazzi'ye gerekli hamleyi kendisinin yapabilecek pskolojide olduğunu söyledi.
Gallas sahada o an içinde Materazzi'ye çok öfkelendiğini ve Zidane'ın gösterdiği tepkiden daha fazlasını gösterebileceğini söyledi.
"SURATINI DAĞITMAK İSTEDİM"
Chelsea'nin başarılı oyuncusu: "O an Materazzi'nin suratını dağıtmak istedim. Evet kaba olacak ama bunu istedim. Bazı zamanlar futbolcular çok hırslı olur ve karşındakini öldürmek bile isteyebilir. Zidane bize maçtan sonra hiç birşey demedi fakat daha sonra ortaya çıkan Materazzi'nin Zidane'ın annesi ve kız kardeşine söylediği sözler hepimizi çileden çıkardı." dedi.
-
O kafa
"Yezid" diye bağırdı genç kadın oğluna. Artık geç oldu. Baban yemeğe gelmeni istiyor. Marsilyanın pek de sosyete mahallesi değildi Castellane. Kuzey Afrikalı göçmenler geçim savaşının içinde doğru cepheyi seçme çabası içindedir. Yezid terli terli yaptığı maçı terk edip evinin yolunu tuttu. Okulla arası değildi. O, bir gün Marsilyanın en büyük futbol yıldızı olmayı kafasına koymuştu.
Kimsenin onu Marsilyaya almaya niyeti yoktu. Onu fark edecek bir göz arıyordu. Jean Varraud, amatör maçlarda yetenek yakalamayı severdi. Bu Cezayirlinin hakikaten pırıltısı vardı. Sahanın hemen yanındaki telefon kulübesine gitti. Cannes şehrinin kodunu çevirdi önce. Karşıda çalan telefona bir adam yanıt verdi. Varraudnun istediği adam. Jean elimde 16 yaşında bir çocuk var. Onu görmek isteyeceksin dedi Varraud adaşına. Fernandez yıllar sonra keşfedeceği Franck Riberynin bir tesadüf olmadığını kanıtladı yanıtıyla, Hemen ailesiyle konuş. Biz de burada ona yer açalım.
Anneciğim dedi Yezid, Sadece 8 gün kalacağım Cannesda. Beni deneyeceklermiş. Merak etme döneceğim. 8 gün 6 yıl sürdü. Fernandez, genç futbolcuyu hak ettiği yıldız statüsüne getirmek için çok sıkı çalıştırdı. Artık Zidanedı o. İlk resmi 1. Lig maçını oynamak için sadece 1 yıl bekledi. 17 yaşındaydı ve ayda 700 frankla yetiniyordu.
Seni almak isteyen iki takım var dedi Cannes Başkanı, Zizouya. Marsilya ve Bordeaux. Doğduğu, büyüdüğü şehrin adını duyunca irkildi. Benim için önce Marsilya gelir ama önemli olan hangisinin ciddi olduğu ve sizle anlaştığı dedi Zizou tüm itaatkarlığıyla. 20 yaşındaki Kuzey Afrikalı genç 1992 yılında Bordeauxya transfer oldu. Kalbindeki kulübe gitme konusunda bir daha fırsat çıkmayacaktı karşısına.
Onu bir balete benzetiyorlardı sahada. Kendisine eş olarak bir meslektaş seçmesi normaldi doğrusu. İspanyol asıllı dansçı Veronique ile 22 yaşında dünyaevine girdi. 1994ün başka bir anlamı daha vardı onun yaşamında. 1994 Dünya Kupasına katılamayan Fransaya genç bir ekiple başarı kazandırmak isteyen Aime Jacquet, 17 Ağustos 1994te Zidaneı milli formayla sahaya çıkarttı.
1-0 galiplerdi ve bu onlara yetmeyecekti. Rakip güçlüydü ve yavaş yavaş uyanmaya üzerlerine gelmeye başlamıştı. Intertotodan UEFA çeyrek finaline çıkmışlar ve karşılarında Milanı bulmuşlardı. İşte sihirli anda ortaladığı top, Türk hakemin kafasına çarptı ve en yakın arkadaşının önüne düştü: Christoph Dugarry. Sonrası 3-0a ve tura giden yol. Bordeaux 1996da uzun yoldan gelip UEFA Kupasında final oynadı. Bayerne kaybettiler ama Juventus yöneticisi Roberto Bettega çoktan Zizouya anlaşmayı imzalatmıştı.
Ona çok kızıyorlardı. Zor beğenen medya mensupları vardı. Suudi Arabistan maçında gördüğü kırmızı kart ve maçlara ağırlığını koymadığı iddiası yıpratmıştı onu. Hocasına da, onu milli takıma çağıran Aime Jacquetye de nefretini kusan kusanaydı. Oysa ki takım finaldeydi. Fransa ilk kez bir Dünya Kupası finali görüyordu. Brezilya karşısına Stade de Francea çıkarken aklında bunlar vardı. Biraz sonra ise kafasını gol atmak için kullanacaktı. Hem de iki gol. Dünya şampiyonluğunun devamı 2 yıl sonra Avrupa şampiyonluğu oldu. Bundan iyisi Şamda kayısıydı.
Real Madrid yöneticileri, Juventus yöneticileri ve Zidane, masanın başında oturuyordu. Juveliler hala 66 milyon dolarlık teklifi hazmetmeye çalışıyordu. Platiniden bu yana en büyük yıldızlarını vermek istemiyorlardı ama para da paraydı. Zizouya dönüp baktılar. Değişiklik zamanının geldiğini biliyordu. 5 yılda birçok şampiyonluk ve kupa kazanmıştı Juve ile. Ama hiç Avrupa şampiyonluğu yoktu. 1 yıl sonra Şampiyonlar Ligi finalinde Bayer Leverkusene attığı o insanüstü vole ne kadar doğru bir seçim yaptığının kanıtıydı.
Çok sevdiği takım arkadaşı Raulun sözlerini gazeteden okuduğunda yıkıldı. Tabii ki maçtan önce yapılan akıl oyunları olurdu. Ama Raulun, Zidanea jübile yaptıracağız sözlerine kırılmıştı. Zaten Raul de kendi yenilgilerini hazırlayan hatalı demecinin cezasını kısa süre içinde ödedi. Zizou, skoru 3-1 yapan golü attığında Raul, oyundan alınmış kenarda hüzünlü gözlerle izliyordu. Artık Zidane için sonun başlangıcı en güzel haliyle start alıyordu. Zavallı Brezilya! Belki Zidaneın son kupa uyanışı olmasa elenmeyeceklerdi. Ama onlar da şunu söyleyecekler yaşlandıklarında:
Biz dünyanın en büyük oyuncusuna yenildik. Utanmıyoruz, gurur duyuyoruz.
Devamlı küfür ediyordu mavi formalı adam. Ailesine, yakınlarına herkese. Dayanması kolay değildi buna. Ama sonunda takımını yalnız bırakmak vardı. Ve son maçıydı bu. Yapacağı her hareket milyarların gözünün önünde sonsuza kadar unutulmayacak bir kare olacaktı. Ve Terörist sözleriyle beyninde dalgalanma oldu. Dayanamadı. Rakibinin üzerine atalarının Kuzey Afrika çöllerinde deve sürmesi gibi gitti. Ve kafayı Materazzinin göğsüne attı. Şimdi belki pişman belki değil. Ama artık gözler önünde o güzel golleri, pasları değil o kafa var.
-
"Pişman değilim, anneme küfür etti"
Fransa Milli Takımı Kaptanı Zinedine Zidane Dünya Kupası final maçında İtalyan futbolcu Marco Materazzi'ye kafa attığı için pişman olmadığını söyledi. Futbolculuk kariyerinin son maçı olan İtalya karşılaşmasında İtalyan futbolcu ile bir tartışma yaşayan Materrazzi'nin sarf ettiği sözler sonrası rakibine kafa atarak kırmızı kartla oyun dışında kalan Zinedine Zidane bir televizyon kanalına yaptığı açıklamayla olayın merak edilen iç yüzünü açıkladı.
Zizu lakaplı Fransız futbolcu yaptığı açıklamada yaşadıkları tartışma sonrasında Materrazzi'nin kızkardeşine ve annesine hakaret ettiğini belirterek, "Ben arkamı döndüm ama defalarca hakaret etti. Pişman değilim ama üzgünüm. Benim de çocuklarım var özür diliyorum. Ama pişman değilim. Bana karşı çok net bir provokasyon yapıldı. Kasıtlı bir şey değildi. Videonun izlenerek provokatörün cezalandırılmasını istiyorum. Ben davranışım üzerine kırmızı kart gördüm. Ama videonun da izlenmesi gerekir" " ifadelerini kullandı.
Zidane, maçtan sonra soyunma odasında antrenörden ve bütün milli takım oyuncularından özür dilediğini belirttirken, Fransa Cumhurbaşkanı Chiracın hem takıma hem de kişisel olarak kendisine büyük desteği olduğunu da sözlerine ekledi.
İtalyan futbolcu Marco Materazzi ise İtalyan gazetelerine verdiği demeçte, olaydan önce Fransız yıldıza hakaret ettiğini itiraf etti, ancak 'terörist' demediğini, annesiyle ilgili küfür de sarfetmediğini açıkladı.
Sert futboluyla tanınan 'Matrix' lakaplı futbolcu, olayın asıl suçlusunun Zidane olduğunu öne sürdü. Materazzi, "Kendisini birkaç saniye formasından çektim, bana dönüp aşağlayıcı bir şekilde 'Çok istiyoran maçtan sonra formamı sana verebilirim' dedi. Ben de küfürle karşılık verdim. Fakat ona ya da ailesine terörist demedim. Ben çok cahil bir adamım. İslamcı teröristin ne olduğunu bile bilmem" şeklinde konuştu ve yanındaki 10 aylık kızını göstererek, "Benim gerçek teröristim bu" diye espri yaptı.
Inter'li savunma oyuncusu, annesini 15 yaşında kaybettiğini ve tüm annelerin kendisi için kutsal olduğunun altını da çizdi.
-
kupanın yanından geçerken çekilen foto hazin sonun en iyi göstergesi
- Ne olursa olsun bu kadar tecrübeli ve profesyonel futbolcu bu hareketi yapmamaliydi bence... Heleki bir dünya kupasi finalinde...
- slm iyi guzel de gelen giden bir sey diyor bu adam bu kadar muhabeti saha icinde yapmasi biraz dusunduruyor beni ikincisi hadi soyeldi diyelim sen kendi ulkeni temsil ediyorsun senin agzin yokmu be mubarek zigan bey efendi adamin agzi laf yapiyor sen elerin armutlu topluyor ??
-
Bence hakket ve ve Zidan da gerekeni yapti yoksa böyle bir oyuncu kariyerinin en önemli ve en son macinda böyle bir cahilligi yapacak kadar saf deyil
-
Eğer basına yansıyan doğru ise Zidan haklı, bu kadar üst düzeydeki bir oyuncu bunu yapıyorsa orta da birşey var demektir
- İşte o an..Zidane'nin Vedası Konusuna Benzer Konular
- EVet işte Geyik Bölümünün iLK KOnuSu Ve Boardun 28. KonuSu ! 02.03.2004
- Hayat böyle iste... 02.04.2004
- Hadini Bildirirler iste Böyle 08.04.2004
- Ben BÖyleyİm İŞte 30.06.2004
- Aşk Mektubu Nasıl Mı Yazılır İşte Böyle 07.07.2004
- Plastik Gıda Ambalajı 31.07.2006 00:07