Aşk’ın Soyut Bir Tabloya Çizilen En Güzel Resmidir Namaz.

Son güncelleme: 11.08.2011 11:44
  • neden niçin namaz kılıyoruz - namazın güzelikleri - namaza dair - aşkın soyut bir tabloya çizilmiş hali - zeyep yalçın yazıları

    noimage



    Aşk'ın soyut bir tabloya çizilen en güzel resmidir Namaz.

    noimage
    Aşk'ın soyut bir tabloya çizilen en güzel resmidir namaz
    Namazı tüm boyutlarıyla düşünmemiştim bu güne kadar, bir namaz kılıyoruz o da boynumuzun borcu nasıl cenneti umuyoruz diyorduk.Bir namaz kılıyoruz derken soru işaretleri zinciri takılıyor beynimin kancalarına.Acaba kılıyor muydum hakkıyla?Ya da kılmaya çalışıyor muydum?Kendimi sorgulamaya karar verdim yıldırım hızıyla.Basit birşeyler için bile plan yapardım oysaAma kararlaştırma zamanım yoktu belkideRadyoda bir beyit duydum o esnada: 'Elle başını mezara giren her kefenin, bak bakalım farkı var mı hükümdarla kölenin?'
    Ey insanoğlu!Ne olursan ve kaç yaşında olursan ol, hissene düşen nefes, vadesiz değil elbet. Bir gün olup o da tükenecekKıldığımız namaz, kabirde bir paçavra gibi yüzümüze mi çarpılacak yoksa kıymet verdiğimiz üzere bize ışık mı saçacak?Muamma
    Bir nefes gibi namaz, olmazsa olmaz, derin derin tüm zerrelerine kadar içine çekmek var, sırf yaşamak adına solunan hava misali, görev gibi yapılan taklitler var. Taklitten tahkike geçiş bir çırpıda olmuyor maalesef. Zahmet olmalı ki, rahmete ulaşılabilsin. Bir filme benzetiyorum bazen namazı, giriş, gelişme, sonuç Bazen kilitlenip kalıyorsun bir sahnesine en lezzet aldığın an bakımından. Önce açılıyor sahnenin perdeleri, Allah'u Ekber edasıyla, uzaktan gelip kalbini delen bir nağmeyleBu girizgahla beraber atıyoruz ellerimizin ardına tüm dünyevi unsurları, büküyoruz kıldan ince boynumuzu, bağlıyoruz ellerimizi birbiri üstüne, tüm beden saygı duruşunda, en çok saygı göstermemeiz gerekene, edeple, huşu ile Resmi bir dairede makam koltuğuna oturana karşı iliklenen ceketin düğmeleri misali kenetleniyor eller birbiri üstüne.Başlıyoruz Besmele ile selam verircesine, ve bir şiiri yazarına hediye edercesine ezbere okur gibi okuyoruz en güzel satırları binbir eda ile. Her bir harfi olması gerektiği gibi, tutmuyor dizlerimizde bağlar, saygıdan. Heybetinden bükülüyor, büküldükçe boyunlar. Yetmiyor eğiliyor bedenimiz Yaradan'ın huzurunda, ne mutlu insanoğlu rukuda. Bir hükümdarın karşısında kıvranıyor utançtan tüm hücreler, derken kapanıyoruz aşk'ın ayaklarına, öpüyoruz eteğini secdenin sahibinin. En yakınındayızİki elimizin arasına aldığımız, karanlığın girdabında, kamburu çıkmış günahlarımız için de çıkıyor bir daha kamburlar, amellere gençlik iksiri dilercesine Kamburu çıkmış bu günahlarımızla, kızran yüzümüzle diliyoruz gençlik iksirini, amel defterimize bir dikişte içirebilmek için.İçmiş kadar olan ciğerlerimize yerleşiyor o an yangın yeri.Edeple oturup sabırla bekliyor, iltifatlar yağdırıyoruz Yaradan'ın Habibi'ne ve meleklerine.Ettiğimiz dualara amin edasını duymuşcasına selam veriyoruz, eşref-i mahlukattan sonra en güzel yaratılan'a. Sanki seslenişimizi duymuşcasına selam vermeden edemiyoruz diğer tarafımıza. Ve amin diyoruz Sevgiliden gelen bir mektubu noktalarcasına.Arz-ı halimizi anlatırcasına kalkıyor sema'ya ellerimiz, gözlerimizdeki yaşların süzülüş hızıyla Arş-ı âlâ'ya uzanan her dilekle beraber, umut tohumları atılıyor, yüzümüzden düşen yaşların her bir katresi ile. Her bir katre ile cennet bahçesi hazırlanıyor şahsımıza ahiretlik Her bir müslümana o cennet bahçesinde nur cemalini doyasıya seyredebilmek duası ile.
#11.08.2011 11:44 0 0 0