Gün savruluyor zamanın bakışlarından...hüznün ağır kervanı bir tutkunun son basamaklarına doğru yol alıyor.ve ay dolun ve gönlüm karanlıkta...
Bu gece boynu bükük bir karanfil olmasın gönül türkümüz,ki, duadan başka sığınacak bir kapı yok bu kör karanlıkta.dün bitti, bugün yaşanmıyor sensiz.yarın......?
Yarının payımıza ne çıkaracağını ise yaradandan başka kimse bilmiyor.ve böyle bir belirsizlik,böyle yorgun akşamlarda kuytusuna sığınılan sıcak bir limandır zümrüt yeşili gözlerin.Gün boyunca hayatla mücadele eden yorgun yüreğim , gözlerinden bir yudum mutluluk almak için takılır yıldızların peşine....
Git ve gel,gel-git.denizin o dayanılmaz hırçınlığına göğüs gerer de yüreğim, bir senin hasretine dayanmaz.hasretin çetindir,hasretin ayaz kimsesiz bir sokak başında el ele verip efkarla dağıtır saçlarımı esen rüzgarla.ama doldurmaz yerini esen rüzgar el ayak çekilir geceden sesin gelir,kokun gelir bir kelebek kanadında lakin yağmur yol vermez toz renkli rüyalara...
Şimdi sevdiğim;sokakları yağmur kokan bu kentte sensiz girdiğim ve sessizce sokulduğumda gecenin koynuna senden bir damla umut getirir diye sevda sözleri ekiyorum yağmurun kalbine.yeniden,yeni umutlarla başımı kaldırınca yastıktan,baş ucumda bir demet karanfil bulmak için...
Ve gecenin saçları örtünce bu şehri karanfil bakışın,zümrüt yeşili gözlerin,çevirir gönlümü bahara ve sesin gelir ansızın kalkan bir yusuf tutan kuşunun kanat sesinde...
vuruldum ben bu sözlere serendipity
Şimdi sevdiğim;sokakları yağmur kokan bu kentte sensiz girdiğim ve sessizce sokulduğumda gecenin koynuna senden bir damla umut getirir diye sevda sözleri ekiyorum yağmurun kalbine.
yüreğinin güzelliği yine yansımış sayfalara
her zaman güzelliklerin seninle olması dileğiyle canım
Bu gece boynu bükük bir karanfil olmasın gönül türkümüz,ki, duadan başka sığınacak bir kapı yok bu kör karanlıkta.dün bitti, bugün yaşanmıyor sensiz.yarın......?