Nurlu Kandillerle Süslü Rahmet Ayları

Son güncelleme: 23.05.2012 16:49
  • Nurlu Kandiller - Rahmet Ayları - Üç Aylar


    "Alah'ım! Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi ramazana kavuştur."

    Yüce Allah'ın biz kullarına sunmuş olduğu sayısız nimetlerden olan, rahmetin, mağfiretin, ihsanın ve ikramın sınırsız olduğu mübarek üç aylara kavuşmuş olmaktan dolayı yüce Allah'a sonsuz hamdü senalar olsun, Onun sevgili resulüne de selat-ü selam olsun. Rahmeti ve bereketi de tüm Müslümanların üzerine olsun.

    4 Temmuz Cuma günü mübarek üç aylar başlamış oluyor. 3 Temmuz Perşembe gününü Cuma'ya bağlayan gece ise Regaip kandilidir.

    Üç aylar; İslâm'ın mübarek saydığı hicrî kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Hicrî ve kamerî aylar arasında büyük önem taşıyan ve "üç aylar" diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylar olarak kabul edilirler. Bu ayların Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının sebepleri arasında Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu aylar hakkında verdiği haberler gösterilebilir. Rasûlüllah (s.a.s) bir hadis-i şerifinde; "Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurmuştur. Ayrıca Peygamber Efendimiz, Receb ayı girince, " Âllahım! Receb ve Şabanı bize mübarek kı!! Bizi Ramazana ulaştır" diye dua ederdi.

    Üç ayların değerini ifade eden diğer bir önemli özellik ise beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içinde olmasıdır. Regaib gecesi, Recep ayının ilk cuma gecesine, Mirac gecesi, Recep ayının yirmi yedinci gecesine, Berat gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesine, Kadir gecesi ise Ramazan ayının yirmi yedinci gecesine rastlar.

    Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazanı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mirac ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan bu kişi Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir gecesinde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazza ulaşır.

    İçinde yaşadığımız zaman bizleri o kadar çok meşgul ediyor ve o kadar çok bizi bizden ve değerlerimizden uzaklaştırıyor ki, ömrümüz gelip geçiyor da farkına varamıyoruz. Dünya meşgalesi ile ömrümüzü tüketip gidiyoruz. Yaradılış gayemizi unutuyor, sonsuza dek bu dünyada kalacağımızı sanıyoruz. Ölüm gelip çattığında da eyvah deyip avuçlarımızı açıp Yüce Rabbimizin huzuruna eli boş gidiyoruz.

    Yüce Allah; bizleri ikaz etmek, kendimize çeki düzen vermemizi sağlamak, manevi hazlara ve ebedi huzura kavuşmamızı temin etmek için yıl içinde bizleri üç aylık bir manevi eğitime tabi tutarak, ilahi fırsat ve imkanlardan istifade etmemizi sağlamak maksadıyla bu kutlu zaman dilimini bizlere ikram etmiştir. Bizler de bu anların farkında olup en iyi bir şekilde değerlendirerek Allah'ın rahmeti ve bereketine nail olmaya çalışmalıyız.

    Peygamber efendimiz bu ayları son derece verimli ve anlamlı kılmaya çalışmıştır. İbadet ve taatını bu aylarda azami miktarda arttırmıştır. Recep ve Şaban aylarında nafile oruç tutar, nafile namaz kılar, sadaka ve hayırlarını arttırırdı. Sahabelerine de bu şekilde yapmalarını tavsiye ederdi. Ramazan ayında ise bunları en üst seviyeye çıkarırdı.
    Üç aylar manevi iklimin yoğun yaşandığı, huzurun ve bereketin bol olduğu, sevgi ve merhametin en üst mertebede olduğu esenlik ve rahmet aylarıdır.

    Zunnûnî Mısrî (K.S.) şöyle demiştir: Receb âfetlerin geri bırakıldığı, Şaban taatlerin yapıldığı Ramazan ikramların beklendiği aydır. Bu duruma göre: Bir kimse afetleri terk etmez, taatta bulunmaz, ikramları da gözetmez ise o kimse zarar etmiştir.

    Zunnûnî Mısrî (K.S.) bir başka zamanda şöyle demiştir. Receb ekim, Şaban sulama, Ramazan ise harman ayıdır. Her ekilen biçilir. Her yapılan işin karşılığı görülür. Bir kimse ekim zamanını boşa geçirirse, harman zamanında pişmanlık duyar. Âhirette kötülük göreceğinden dünyada beslediği ümitler de hiç olur.

    Abdülkadir-i Geylânî (K.S.) ise şöyle demiştir: Receb cefayı terk ayıdır; Şaban âmel ve vefa ayıdır; Ramazan ise sadakat ve safa ayıdır. Recep hürmet ayıdır; Şaban hizmet ayıdır; Ramazan nimet ayıdır

    Bu kutlu mevsimde bizlere düşen görev, anın kıymetini bilip, Allah'ın rızasına ve sevgisine laik amellerle onu en güzel bir şekilde değerlendirmektir. Yüce Rabbim bizlere bu rahmet mevsimini en iyi şekilde değerlendirmeyi nasip etsin. Allah'ın rahmeti, mağfireti ve selamı üzerinize olsun.


#23.05.2012 14:59 0 0 0
#23.05.2012 16:49 0 0 0