AHMET KAYA

Son güncelleme: 02.07.2023 11:48
  • AHMET KAYA (Malatya, 1957 - Paris, 16 Kasım 2000)


    Dibine vurmuş gecelerden geldim... Yalanım yok... Bir cebimde küfür, bir cebimde çocuklara şekerle yaşadım. Hepinizin gurbetindeyim şimdi... Eyvallah!..

    Ahmet Kaya, Malatya'da beş çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak 1957 yılında dünyaya geldi. Mensucat işçisi bir baba, çocuklarını yetiştirmekle yükümlü bir anne ve diğer dört kardeşle birlikte geçen çocukluk... Babası, neredeyse onun boyu kadar olan bir bağlama ile eve geldiğinde mutluluğun bu olduğunu düşünür. Dokuz yaşındadır daha. 24 Temmuz İşçi Bayramında sahneye çıkarırlar onu, bir daha unutmaz bunu...
    Yaz tatillerinde, ya plakçıda ya da tanıdıkların minibüsünde çalışır. 'Başar ağabey'yi tutuklanınca Ahmet, küçük bağlaması ile ilk bestesini yapar: "Bir Wolksvagen alacağım, Adını Başar koyacağım" der... Ruhi Su nun plaklarını satın alan Ahmet Kaya, bol paçalı pantolonlar giyen uzun saçlı 68 lilerden etkilenen gençir artık...
    Mensucat fabrikasından emekli olan babası, daha iyi bir yaşam için İstanbula göç eder. İstanbul/Kocamustafapaşaya yerleşirler. Ahmet Kaya'nın ilk izlenim korkudur.

    Ahmet Kaya, ortaöğrenimini tamamlamaya çalışırken yetmişli yılların toplumsal çatışmalarının farkına varmardı. Ora'dan gelmiş olmanın farklılığını, bu yeni kültür ve yaşam biçimi ile içiçe yaşar. Türküler, devrimci marşlar, Ruhi Su ve Zülfü Livaneliden müzikal anlamda etkilendiğini inkar etmez, ama kedi sesini arar. Bütün boş zamanlarda bağlama çalıp şarkılar söyler. İlk bestelerini bugünlerde yapar. Boğaziçi Üniversitesinde bir panelede Ruhi Su yla karşılaşır. Ustayı çok sevse de yetmeyen birşeyler vardır Ahmet Kaya için, bunu ifade etmeye çalışır Ruhi Su ya. Ruhi Su'nun 'Mahsus Mahal' türküsünü kendince yorumlar O'na. Bağlamanın sapını tutan Ruhi Su, 'Böyle bağlama çalınmaz!' der. Oysa Ahmet Kaya asi. Farklı birşeyler yapmak ve kendini aramaktadır. Yıllar sonra verdiği ilk resitalin afine 'Bağlama Böyle De Çalınır' 'i spota çıkaracaktı.

    Seksenli yılların başı talihsizliklerle geçer. Evliliği biter, bebeği ondan ayrı büyümeyecektir ve çok zordur. Bu dönem bestelerinin olgunlaştığı dönemleridir bu yıllar. Sadece müzikle kendini ifade eden Ahmet Kaya, 1985 yılına geldiğinde kararını verir. 'Zamanıdır' deyip, oltuğunun altında şarkılarını alıp, Unkapanının yolunu tutar. Dinleyenlerin hiçbir kategoriye koyamadığı bu müziğe kimse yüz vermez. Sonraki günlerde arkadaş yardımları ve kendi olanakları ile ilk albümünü yapar. Ama hemen toplatılır. Yapılan itiraz sonuç verir. Olay gazetelere yansır, Ahmet Kaya 'nın Ağlama Bebeğim adlı albümü Danıştay kararıyla serbestir artık!'

    Bu arada. Üniversite öğrencileri, dar gelirliler, 12 Eylül darbesinden nasibini almış-çeşitli kesimlerden tutuklu yakınları, Türkiyede demokrasiyi yeniden inşa etmeye kararlı kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları Ahmet Kaya'nın dinleyici profilini oluşturur.

    Kısa bir süre sonra ikinci albümü "Acılara Tutunmak" ı yapar. Ahmet Kaya, edindiği toplumsal, siyasal duyarlılıkla üretim yapmaktadır, peşpeşe albümler çıkarmaktadır.
    Üçüncü albümü O sıralar tutuklu olan ve idamla yargılanan Nevzat Çelik'in 'Şafak Türküsü' şiirini besteler, aynı zamanda albümün de adıdır 'Şafak Türküsü'. Üllkenin gündemindeki idam cezaları ve hapishanelerde bulunan binlerce insanın ve onların ailelerinin içinde bulunduğu durumu şarkılaştırmıştır...
    'An Gelir' isimli dördüncü albümünde Atilla İlhan, Hasan Hüseyin ve Ülkü Tamer'in şiirlerini besteleyen Ahmet Kaya, yeni arayışlar içerisine girmiş, besteciliği ile ilgili kendisini epeyce geliştirmiştir. İlk üç albümde aranjör olarak kendi çabalarının yanı sıra Sezer Bağcan, Oğuz Abadan gibi isimlerle çalışan Ahmet Kaya, dördüncü albümde Osman İşmen ile çalışmaya başlar ve bu beraberlik uzun yıllar sürer...

    Beşinci albümünde ünlü şairlerin yanı sıra yeni bir isimle, Yusuf Hayaloğlu'yla çalışmaya başladı. Hayaloğlu'yla beraberlik, Ahmet Kaya müziğinde uzun ve verimli bir çalışmanın başlangıcını oluşturur. 'Yorgun Demokrat' isimli bu albüm, gerek dönemi gerekse içeriği bakımından yine Türkiye'nin toplumsal gidişatına denk düşmüş ve 12 Eylül döneminin etkisini üzerinden atmaya çalışan milyonlarca demokratın durumunu dile getirmiştir.

    Albüm çalışmalarına paralel olarak halk konserleri de yapar Ahmet Kaya. Gösterilen ilgi, katılım ve çoşkuya rağmen, ülkenin birçok yerinde sakıncalı bir şarkıcıdır artık O. Dinleyicisiyle buluşamamak onu üzmektedir...
    Konserde kendisine bağlamasıyla eşlik eden Ahmet Koçla altıncı albümü olan 'Sevgi Duvarı" nın hazırlıklarına başlar. Can Yücel in aynı isimli şiirini bestelemiş olan Ahmet Kaya, bu albümü vazgeçilmezlerim dediği Yusuf Hayaloğlu ve Osman İşmen siz hazırlar ve bu arada 'Resitaller' adını verdiği albümde canlı konser kayıtlarını toplar. 'İyimser Bir Gül' adını taşıyan yedinci albümü, Türkiye doksanlı yıllara adımını atmış, Ahmet Kaya gündemi ile ülke gündemi yine örtüşmüştür. Yeniden Yusuf Hayaloğlu ve Osman İşmen le çalışmaya başlar. Albümün adı 'Başkaldırıyorum'dur.

    Olgunluk çağında ülkesinin içinde bulunduğu olumsuzluklara, mevcut gidişata ve sistemin hoşnut olmadığı her yanına şarkılarla müdahale etmeye çalışan bir 'muhalif'tir artık...
    Başı, zaman zaman derde girer, birçok yerde konser verememenin yanı sıra albümleri sakıncalı bulunup kısmen de olsa toplatılır. Bu sürecin şarkılarına yansıması kaçınılmazdır. Yeni albümün adı 'Başım Belada'dır o yüzden. Ahmet Arif, Atilla İlhan ve Yusuf Hayaloğlunun şiirleri ve şarkı sözleri Ahmet Kaya müziği ile biraraya gelir. Bu arada ağırlıkla Türk Halk Müziğinden örneklerin yer aldığı 'Resitaller 2' adlı albümü yayınlanır.

    Onuncu albümü 'Dokunma Yanarsın' ile birlikte hayatında bir takım değişiklikler gündeme gelir. Bu yeni süreçte de milyonluk satışlara imza atan Kaya, 1993'te onbirinci albümü 'Tedirgin'i çıkarır. Ertesi yıl çıkardığı 'Şarkılarım Dağlara'da hemen hemen tüm şarkı sözlerinin altına da imzasını atar. Albüm, 'Kum Gibi'
#21.08.2004 11:53 1 0 0
  • tesekkürler Usta, sagol
#05.09.2004 15:40 0 0 0
  • sagolasin
#05.09.2004 15:41 0 0 0
  • siyasi geçmişi ideolojileri vs ...bunlar tartışılabilir tartışılmayan yorumculuğu...tesekkürler dostum ellerine sağlık.
#16.03.2005 11:33 0 0 0
  • saol dostum TURKISH RAP>>>>>>>>>>>>SALAMURAYAPRAK
#19.03.2005 20:48 0 0 0
  • hic sevmiyorum su Ahmet kaya yi Cünkü Adam Türkiyeye cok büyük hakaretler etti!
#23.03.2005 14:08 0 0 0
  • gerçek bir türkiye sanatçısı
#28.03.2005 13:02 0 0 0
  • Kardes sagolasın paylasım ve bilgi için ellerine saglık
#29.03.2005 06:28 0 0 0
  • yaptığın hizmetten dolayı teşekkürler
#06.04.2005 13:24 0 0 0
  • türkiyenin tartışmasız en büyük sanatçılarından birisiydi halada öyle bence saygılar
#03.06.2005 14:24 0 0 0
  • teşekkür
#05.06.2005 13:37 0 0 0
  • EYVALLAH KARDEŞ
#07.06.2005 21:59 0 0 0
  • ekmegini yedigi ülkeye ve türklere ihanet eden karaktersizin ve kepazenin tekiydi geberdi yattıgı yerde ters dönsün
#19.08.2005 23:25 0 0 0
  • velibilir gibi kişiliksizlerde iinşallah mezarında ters döner!...
#20.08.2005 19:53 0 0 0
  • velibilir Ve gerilla-21 Lütfen olaylari baska yönlere cekmeyelim.sadece sanatci yönüyle yorumlarimizi yapalim.kimse kimseyi sevmeye mecbur degildir.Bu hakaretide gerektirmez
#02.09.2005 11:31 0 0 0
  • bilgiler icin sagol kardes
#03.09.2005 01:12 0 0 0
  • Sagolasin usta...ellerine saglik...
#11.09.2005 22:08 0 0 0
  • eyvallah baba başka ne diyeyim ki...
#14.09.2005 16:47 0 0 0
  • Kusursuz yorumları olmasına rağmen haddini aşması beni kızdırdı.Ben onu her zaman dinliyorum ve dinlemeye de devam edeceğim
#26.09.2005 14:22 0 0 0