Bilmek ve Bilgelik

Son güncelleme: 05.02.2013 14:33
  • kişisel gelişimin aşamaları - kişisel gelişimin farkındalık aşaması - kişisel gelişimin yıkma aşamasıKişisel gelişimin her şeyde olduğu gibi aşamaları var. Önce, kendinde yolunda gitmeyen bir şeyler ya da sorunlar olduğunu keşfediyorsun. Bu bir farkındalık aşaması diye tanımlanabilir. Bu keşif, sorunun çeşitliliğine bağlı olarak farklı dozlarda sarsıntı yaratıp, tepetaklak ediyor bizdeki pek çok şeyi. Çünkü buzdağının altına ayna tutup su üstüne çıkarıyoruz. Hayatımızda geçmişten bize uzanan bağlar ve olaylara bağlı durumlardır bunlar genellikle. Kolay kabullenilemeyen bu tespitleri yapmak gerçek bir cesaret istiyor Sonra eğer yapabiliyorsak oturup bu tespitleri kabulleniyorsun. Bu da çok önemli ve zor bir aşamadır ki, genellikle o bağlar ve olaylardan, hatalardan kopmamak için inkâr ya da kabul etmeme durumu yaşanabiliyor. Büyük bir çoğunluk, daha bu aşamada sorunu çözemeyeceğini düşündüğünden teslim olup bir değilleme-inkâr- ret seviyesinde tıkanıp kalabiliyor. Sonraki aşamaya yıkmak adını verebiliriz. Eğer gerekiyorsa tüm hayatımızı yıkmak zorunda kalabiliyoruz. Bir nevi ölüm gibidir bu yıkma eylemi ve tüm ölümler gibi acı verir. Aslında ölene değil de o ölüme tanık olanlara daha fazla acı veriyor sanırım. Ölümünü yaşayan birey; özgürleşiyor bu yıkma eylemleriyle. Ama bu ölümü izleyen insanların, bu kayıptan dolayı canları ciddi şekilde yanıyor ve tepkiler yağmaya başlıyor. Verilen kararlardan geri çekme çabaları, yalvarmalar hatta tehditler söz konusu olabiliyor bu dönemde. Bu aşamada gelişim yolunda olan kişi, merhamet dediğimiz iki tarafı da kesen kılıç gibi bir duygunun esaretinden kurtulamayabilir. Ötekileştirdiğimiz tüm her şeye ve öncelikle kendimize karşı acımasız olmak; klasik tanımına göre bir zulüm eylemi gibidir. Fakat bütünsel anlamda kontrolü ve dengesi sağlanmadığında iki tarafı da kesen kılıç; tam da tarifidir merhametin, çünkü ölçüsü kaçtığında bütün taraflara ayrı zararlar verir.

    Yıkma eylemini gerçekleştirebilen ve özgürleşen birey yeni doğmuş olan kendi benliğine bir yol çizme aşmasına gelir. Bu aşamada bütün eski yüklerden bilinç ve benlik olarak kurtulmuş olmalı ki tertemiz bir yol üzerinde yürüyebilsin. Ancak bu yol, gerçek kendi yoludur bireyin. Yola başlarken bir yol olduğunu bilerek başlanır ama gerçek bilgelik ve gelişim, yoldan ayrı durarak yürümek değil, yolun kendisi olup akmaktır.

    Yol olup akmak, bireyi ulaşacağı potansiyel noktaya götürebilir ancak ve bu noktada mantığa tersmiş gibi gelen bir durum meydana gelir ki o da şudur:

    Yolun nereye varacağı belli değildir sen yolun kendisi olduğunda Ve yollar aslında hiçbir yere çıkmaz.

    Bu bir paradoks cümle ve durum gibidir ama çok da nettir aslında. Her yol ancak ve ancak o yolu yürüyen, ya da o yol olan kişiye özel ve bilinmezdir. Yolun nereye çıkacağı başka bir kişi tarafından tariflenemez, sadece o yolda yürüyen tarafından deneyimlenir. İşte bilmek ile bilgelik arasındaki fark budur. Bilmek bilgiye sahip olmaktır, bilgelik o bilgi ile özdeş olup akmaktır, anda yaşamaktır.

    Aşamaları kabaca tariflemeye çalıştığımız gelişim yolu, bu aşamalardan geçerken yıkılıp değişen her şeyin sonucunda; zihnimizden, hücrelerimize ve hormonlarımızdan DNA'larımıza kadar geniş bir çerçevede değişimler yaratır, yaratmalıdır da.

    Öz bulunmadan töz olunmaz. (Bağımsızca kendi kendisiyle, kendi kendisinde var olan.) Aksi takdirde geliştim, değiştim zannıyla, bir kendini kandırma söz konusudur.

    Kişisel gelişim; gerçekte bu kadar derin boyutlarda olmadığı zaman, kendini aynı fotoğrafla yeniden çerçevelemekten başka bir şey değildir. İçindeki fotoğrafın aynı olduğu farklı çerçeveler; dünyanın gerçek ihtiyacı değildir. Toplumsal gerçek gelişim için; dünyanın ortak algısının yeni stil bir makyaja değil, yeni ve saf bir yüze ihtiyacı vardır.

    Bu derinliği yakalayıp, yeni yüzlerimizle yeni zamanın ruhunu oluşturmak ve yollarımızla buluşmak dileğiyle

    Yazar: Nesrin Dabağlar

    alıntı

    https://www.main-board.com/kisisel-gelisim/706275-kisisel-gelisimin-derinligi.html#post4988093
#05.02.2013 14:33 0 0 0