Aşkın Yarasıdır Yüzün

Son güncelleme: 13.06.2013 10:04
  • noimage

    Karanlığımda cılız ve titrek bir ışık oldun çocuk
    birazcık sevinç birazcık coşku birazcık umut oldun
    sonra bolca hüzün bolca keder bolca mutsuzluk
    karanlığıma titrek ve solgun bir ışık oldun çocuk
    ah ne yazık ne yazık karanlığımda boğuldun
    oysa kimse beni senin kadar düşünmedi çocuk
    ah ne yazık ne yazık karanlığında boğuldum
    oysa kimse seni benim kadar düşünmedi çocuk

    noimage

    aşkın yarısı yüzün, diğer yarısı da hüzündür çocuk
    yüzüne yaslandım hüzün kesildim bunu hiç bilmedin
    oysa kimse seni benim kadar düşünmedi bunu hiç bilmedin
    ilk önce sen bıraktın kimsesizliğimi
    gözyaşlarıyla sulanan aptal ve yanlış ihtilaller uğruna
    sonra kalkıp aşk adına tiksinç yanılsamalar yaşadın
    bilmez misin ki tenin tene sürtmesiyle aşk yeşermez
    terli ve kirli tenlerin sürtüşmesinden fışkıran aşk değil, fuhuştur

    noimage

    ellerinizle, yüzlerinizle, gözlerinizle, yüreklerinizle, hiçbir işe yaramayan büzüşmüş beyinlerinizle tepeden tırnağa kirlisiniz; baştan sona tüm hayatınız kirli. Bağışıklık kazandığınız kirleriniz arttıkça başkalarına bulaştırıyorsunuz; yılan gibi zehrinizi insanlara akıtıp duruyor, sonra da onları yutarak, içinizde boğup öldürüyorsunuz.

    noimage

    sokaklara atılmış, unutulmuş çocuğum çocukluğum benim
    sana ben kirli kentlerin yaralı ve sessiz göçmeni diyorum
    bütün aşklardan ve ilişkilerden yanık ve yenik çıkmış sürgün bir şizofren diyorum
    sana uzlaşmaz çelişkiler toplamı diyorum
    sen ki hayatın çirkin tanrısına kafa tutansın
    sen yalnızlığın ve hüznün yatağından
    insanlığa yalınayak yürüyen
    bir uzun yürüyüşçü militansın
    sen insansın ah sen ne insansın
    sokaklara atılmış, unutulmuş çocuğum çocukluğum benim
    aşkları ve düşleri bozguna uğratılan talihsiz çocuğum benim
    yaşından büyük ve küçüklerle oynadığın oyunları hep ciddiye aldın ve hep yenildin
    şaşkın ve yapayalnız hıçkırıklarla kendini avutup durdun
    kanayan çığlıklarını paslı gecelerin karanlığına saplayıp durdun
    tüm atar ve toplardamarlarını kesen celladındır yüreğin
    usanmadın yüreğinden bıkmadın celladından
    murdar mutluluklarla aşkları bir ganimet gibi
    Kordon sefalarında alkole batırıp boğanlara yenildin ama yanılmadın
    her sözünün bir karşılığı vardı hayatta
    "fossmodern " aşklar yaşayan piyasa ..
    feodal diye suçladığı o güzel beynini ve yüreğini öpeyim çocuk

    noimage

    aşkın yarısı yüzün, diğer yarısı da hüzündür çocuk
    sesini suskunluğuna, hüznünü yüzüne, yüzünü hüznüne gömüp duruyorsun
    kendine hep hüzünlü aşklar buluyorsun
    bulduğunda da kaybettiğinde de hüzne boğuluyorsun
    hiçbir şeyi anlık yaşamıyor, her şeyin kalıcı olmasını istiyorsun
    biliyorsun ki anlık şeylerin anısı yoktur
    ama yine de yanılsamalı da olsa anlık şeyler yaşarlar
    onların anlık şeyleri gibi anıları da küller gibi yapraklar gibi
    savrulur durur küçük esintilerle
    cılız ve titrek bir ışığın anısı olmaz çocuk olmadı çocuk

    noimage

    cılız ve titrek bir ışığın anısı biraz incinmişlik, biraz yalnızlık, biraz arabesk acemilik, biraz yaşanmamışlık ya da yarım kalmışlık ve sonra biraz yeni bir ilişkiye sinsice alaturka geçiş faslı ve ardından vicdan aklama operasyonlarıyla örtülmeye çalışılan bolca vefasızlık, bolca belleksizlik ve bir ömürlük unutu(lu)ştur
    cılız ve titrek bir ışığın anısı hovardaca harcanan zamanlardır / harcanmışlıktır


    Alıntı
#12.06.2013 11:27 0 0 0
  • Paylaşım adına teşekkürler
#13.06.2013 10:04 0 0 0