Beni ta kalbimden vurdu gidisin
Butun umutlarim agir yarali
Akilimdan cikmiyor veda edisin
Butun duygularim agir yarali
Dunyayi basima yikmiscasina
Bagrima kursunlar sikmiscasin
Sanki, sanki bir savastan cikmiscasina
Butun anilarim agir yarali
Askimiz verirken en son nefesi
Yikildi gonlumun sevda kalesi
Sirtimda, sirtimda sanki bir bicak darbesi
Butun hayallerim agir yarali
Ayrilip gidecek soyle ne vardi?
Sonunda ask degil gurur kazandi
Artik,artik mutlulugum dunlerde kaldi
Butun yarinlarim agir yarali
********************************************
Belki bir hüzün sakli yüreginde
Bilmedigim
Belki derin bir yara var
Görmeyi beceremedigim
Dalga dalga denizler gibi
Bitmiyen yagmur damlalari gibi
Bir yürek sakli belkide icinde
Umutlarin tükendigi anda bile
Icindeki o derin isigi söndürmeyen
Hic bir zaman karamsarliga düsmeyen
Sevgi dolu bir insan var karsimda
Yüzünü hic bilmedigim
Ulasmak istesemde ulasmayi beceremedigim
Umutsuzlugun kisinda
Boynu bükülmüsler kervanindayim simdi
Nereye baksam Dag-Deniz..
Hani diyorum,
Hayatimdan cekip gitseniz
Bir gece daha kaldirmaz yüregim
Martilarin sarhoslugunda ya gidin
Yada
Sonsuz bir ummana yelken acmis umutlarimi terkedin
Karanliginda bogulsun cesaretim;
Ahlaksizligim bin parcaya bölünsün
Seni
Anlatmaya baslayinca sussun tüm yürekler
Gece sende sus!
Suski kirilgan sularin durulmasin
Alacakaranlik ikliminde
ifrit olmus yürekler bogmasin nefesini
**********************************************
Geleceğim Ol
Denize dökülen bir ırmak gibi
Öyle ak içime öylesine dol
Yarına açılan bir yaprak gibi
Unuttur mazimi geleceğim ol
Hasretin yerini müjdeler alsın
Bırak ta mutluluk kapımı çalsın
Bütün acılarım dünlerde kalsın
Unuttur mazimi geleceğim ol
Yorgunum yıllardır hep beklemekten
Yorgunum gönlüme sabır ekmekten
Kurtar artık beni hasret çekmekten
Unuttur mazimi geleceğim ol
Bir ömür boyunca seveceğim ol
***********************************************
Ayrılık da Zor Alışmak da
her yanım kırmızıdır
yer ve gök kırmızı
hey kardeşim
sen benim içimdesin
ben kerbelanın içindeyim
aklının kıblesindeki mabud
yüreğinin pencerelerinin açıldığı yön
bakınca neler görüyorsun
ölmek insan için biliyorum
ama ölüme alışmak zor
ayrılık da zor
her yanım kırmızıdır
yer ve gök kırmızı
hey kardeşim
sen benim içimdesin
ben kerbelanın içindeyim
diyarbakırdan
şeyh saidin gözlerine bakar gibi
kalbimin en sarp yamaçlarından
halkıma bakan bir şehit
hiradan bakınca gördüğün
ayaklarına takılan
zamanın hangi yüzüdür
ölmek insan işidir
alışmak zor olsa da
*********************************************
Ayrılık
Tüm umut yollarını kapayan
aşk da bir isyandır.
Nerede kimbilir o fırtına,
beni yüzyıllara savuran
yüzü yırtık kan.
İşlediğim zamansız sevdanın
cılız kemiklerini sayıp,
özgürlük adına soyunuyorum
uykunun karesine aşk kafesimde.
Ey duru bestesini dinlediğim yökyüzü!
Kiminle o ihtiras denizi,
kimi boğuyor dalgalarıyla,
nedir bu uğultu,
Kimdir tanık?
Sussun sularını aşınmış yatağımdan
alıp götüren deli yel,
umarsız dalgaların uzandığı hiçbir kuyuyu bağlamayan
köprünün üstünde
Kral Lear gibi güçsüz ve deli
düşsün elime ayrılık
*************************************************
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık
Gittin
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin
Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı
Dudaklarımızda sıradan sözcükler
Vedalaşmayı bile beceremedik
Son bir bakış kaldı arkanda
Kalabalığa karışan
Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü
Gittin.
İçimde
Yığınlarca kitap kaldı uçuşan
Sözcükler beynimin köşelerinden
Çıkıp korkuttular gecelerimi
Peşimden geldi gölgeler
Aynalara bakamaz oldum
Hiçbir oyun avutmadı beni
Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı
İçimde.
Kaldı
Yeni bir kent işkenceye hazır
Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle
Belleğimi silkeleyip anılardan
Tik tak çaldın uzun zaman
Alışamadım yarımlığa
Düşlerimde intihar tutkuları
Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk
Kaldı.
Ayrılık
Çoğalarak giriyor günlerime
Senden başka kim bilebilir
Geçmişin dökümünü yaptığımı
Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler
Sonbahar hüznüne benziyor pencerede
Artık konuk beklemeyen gözlerim
Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı
Ayrılık.
*********************************************
Ayrılık Havası
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayri
Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayri
Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum çığırdan çıktım
Beyden efendiden sayından bıktım
Ulanı severim ulanı gayri
Sapıtmış bu diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim öleni gayrı
*********************************************
Ayrılık Ayracı
Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda
Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık
Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını
******************************************
Biz Ne Ayrılıklar Görmüş Adamız
Gitmek istiyorsan gidebilirsin
Biz ne ayrılıklar görmüş adamız
Çekinme sen de vur sırtımdan beni
Biz ne ihanetler görmüş adamız
Aldırma sen benim yalnızlığıma
Aldırma sen benim gözyaşlarıma
Boşver sende kalmış yarınlarıma
Biz kadere çelme takmış adamız.
Sevsen gidemezdin sevsen bırakamaz
Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz
Git bu ateş de beni kül etmez yakmaz
Biz ne cehennemler görmüş adamız
Hadi daha çabuk daha acele
Git başka kollara git güle güle
Sen de unutursun adımı bile
Biz ne vefasızlar görmüş adamız
Hep aynı hikaye hep aynı masal
Sen bu şarkıyı git başka yerde çal
Al yanı başımdan gölgeni de al
Biz ne yalnızlıklar görmüş adamız
*****************************************
Ayrılık Sevdaya Dahil
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
En görkemli saatinde yıldız alacasının
Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları
Bir yerlere yıldırım düşüyorum
Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan
Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş
Tedirgin gülümser
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili
Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili
Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
Gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu
Yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte
Yansımalar tutmuş bütün sahili
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili
Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık
Hava ağır toprak ağır yaprak ağır
Su tozları yağıyor üstümüze
Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
Karanlık çöktü denize
Yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin
Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan
Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince
Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak
Bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına
Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız
İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi
Tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı
Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek AŞKIMIZ