Köşk Medrese - Kayseri

Son güncelleme: 06.02.2014 07:07


  • [TH="width: 16"]
    Köşk Medrese, Eratna Beyliği'nin kurucusu olan Aleaddin Eratna tarafından eş Suli Paşa Hatun adına inşa ettirilmiştir. Medresenin avlusunun ortasında bir kümbet (türbe) yer almaktadır. Bu kümbette Suli Paşa Hatun ve Aleaddin Eratna'nın yanısıra oğulları Giyaseddin Mehmed ve onun oğlu Aleaddin Ali'nin mezarları bulunmaktadır.
    [TH="width: 15"]


    noimage





    noimage





    noimage





    Köşk Medrese, Kayseri şehir merkezindeki Gültepe Mahallesi'nin Köşk Dağı mevkiindedir. Köşk Medrese, Anadolu'da kırk altı yıl kadar hüküm süren, başkentleri Sivas ile Kayseri olan Eratna Beyliği’nin kurucusu Alaaddin Eretna tarafından, eşi Melike Suli Paşa (Sulu Paşa) Hatun adına 1339 (Hicri 740) yılında inşa ettirilmiştir.

    Yapı günümüzde medrese olarak bilinmekle beraber, tarihi kaynaklarda ilk inşa amacının tekke olduğu yazmaktadır. Haili Edhem, "Kayseri Şehri" adlı eserinde medresenin Şer'i Mahkeme Sicilleri'nde göre Aleaddin Eratna tarafından Şeyh Ervhadeddin Kirmani sufilerine (tasavvuf ehline) ait tekke olmak üzere kurulmuş olduğunu yazmaktadır. Aynı şekilde Mehmet Çayırdağ’ın incelemelerinde, bu yapı ile ilgili olarak Şeyh Kasım’ın 1657 tarihinde elindeki vakfiyesini kanıt göstererek "Köşk Medresesi’nin tekke (hankah) olduğu için medrese olarak kullanılmasına itiraz ettiğini" ve müracaatının kabul gördüğünü yazmaktadır.





    [TH]





    noimage





    noimage






    noimage





    Köşk Medrese, günümüzde Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından ''Aşevi'' olarak kullanılmaktadır.

    Köşk Medrese, 30X36 metre boyutlarında ve dikdörtgen planlıdır. Medresenin kuzeyde bulunan tonozla örtülü girişinin iki yanında, sivri tonoz kemerle örtülü ve ikişer katlı dört oda bulunmaktadır. Üst kattaki odalara merdivenle çıkılmaktadır.

    Avlunun dört bir yanı revak ile çevrilidir. Her uzun cephede üç kemer ve revağın dört köşesinde 45 derece açılı eşit dörder kemer vardır. Kemerlerin yüksekliği 7 metre, genişlikleri ise 4 metredir. Üstleri tonozlarla örtülü, önleri açık 15 ayrı oda bulunmaktadır.





    noimage





    noimage






    noimage





    Suli Paşa Hatun, Aleaddin Eratna, oğulları Giyaseddin Mehmed ve onun oğlu Aleaddin Ali Kümbeti

    Avlunun ortasında bulunan kümbet üzerinde kitabe bulunmamaktadır. Halil Edhem Bey, “Kayseri Şehri” adlı kitabında Kayseri mutasarrıfı tarafından türbenin ve lahitlerin kendi ikametgahında havuz yaptırmak için söküldüğünü ancak Ahmet Nazif Efendi’nin bu kitabeleri sökülmeden önce kopya ettiğini ve kendisinin de Ahmet Nazif Efendi’den bu kopyaları aldığını ifade etmektedir.

    Türbe kitabelerinden ve tarihi kayıtlardan bu türbede yatanların Suli Paşa Hatun, Aleaddin Eratna, oğulları Giyaseddin Mehmed ve onun oğlu Aleaddin Ali olduğu bilinmektedir.

    Revaklarda ve avlunun ortasında bulunan türbede taşçı işaretlerine rastlanmaktadır. (Taş ustalarının kendi yonttukları kesme taş bloklar üzerine kazıdıkları küçük işaret ya da simgelere "taşçı işareti" denilir. Erken Dönem Anadolu-Türk mimarisinde sık rastlanan ancak Osmanlı yapılarında pek görülmeyen taşçı işaretleri, o yapının taş işçiliğini yapan ustanın "imzası" niteliğindedir. Her taş ustasının kendisine ya da ailesine ait özgün bir işareti olduğu bilinmektedir.)



    noimage


    Kayseriden.biz
#06.02.2014 07:07 0 0 0