Streslerin,mutsuzlukların çoğaldığı günlük yaşamda romantizme ah ne kadar çok gereksinimimiz var.
Farklı söylemlere, farklı bakış açılarına, farklı uygulamalara, Ne çok, ne çok ihtiyacımız var güzel duygulara,
güzel düşüncelere; kavgadan, gerilimden, korkudan uzak günlere.
Kırmızı güllerin,çekici kokuların ve büyüleyici bir şekilde, romantizm ve tutku sınırında
dans etmeye ne çok ihtiyacımız var.
DANS; Tutkudur, aşktır, sevgidir,hayattır, havadır, sudur,rüyadır, bir insanı geliştirendir,
umutsuz bir insanı hayata bağlayandır,
bulutlara ulaşmaktır, her şeyden ötedir ama sadece sevgiyle yaptığın sürece.
Bu romantik anlara tabi ki romantik bir müzikle başlamak gerekir.
İnsanın ruhuna dokunan romantizmin dibine vurabileceğiniz danslı günler diliyorum.
Dans bir tutkudur; iki beden, tek bir ruhu oluşturur.
“Dansın her devirde büyüleyici bir etki yaratmasının nedeni, yaşam eyleminin sembolü oluşudur" ...
Dans sevgi uyandırır ve canlı sevinçten umut besler.
İnsanlar müzikle o kadar mutlu oluyorlar ki sonrasında DANS doğdu…O gün bugündür mutlu olmak ve
ruhunu özgürleştirmek isteyen herkes MÜZİK dinliyor,şarkı söylüyor ve DANS ediyor.
Dans, bir müzik tarzı olmaktan öte bir kültür ve yaşam tarzıdır.Duygularınızı, aşkınızı,
sevincinizi ve üzüntünüzü partnerinize ifade etmenin en etkili yoludur. Sizi asil ve cazibeli kılar.
Gizlenen, saklanan ve baskılanan heyecan ve duygularımız,her çeşit duyguyu ifade etmenin en güzel yoludur.
Ruhun besin kaynağıdır.Dans zihnin, bedenini müziğin notalarına savurmasıdır.