Gecenin karanlığında yok oluş çığlığıyla uyanan adam
Sessizliği yırtan bir avuç gözyaşı yumuk gözler
Hayalin içinde gerçeği arayan umut duvarı
Yıkılmaya baş tutan gökkuşağı gibi
Renklerin içinde çırpınan bekleyiş
Ne olacağı belirsiz zamanda durak olan haykırışlar
Rüyalarda serap gören gözü dağların arkasında yaşlı adam,
Yorgunluğu sahiplenen yürüyüşte başı önde gençliğim
Sabah dünden hazır ölümcül geceye
Güneş de ufukta sahipsiz yanıyor
Ay yıldızlarla dertleşir sonsuz boşlukta
Uçurtmalar artık eskisi gibi özgür değil
Rüzgar eskisi kadar vurdumduymaz olmuyor
Kapıları çalan gecenin sesi mi boşlukta
Kelebekler bugün de gelmedi bekledim
Yağmur bugün göstermedi şefkatli yüzünü
Bulutlar, bulutlar dolmamış bugün
Kim düşünüyor, kim ağlıyor kim gülüyor şimdi
Kim zaman hırsızı oldu ki;
Sonbahar yaprakları nisanda döküldü bugün
Mavi yine esir, mavi yine donuk
Arayışın son sabahında yine tek başına
Kimi zaman baktığı yıldızlarda bir gözyaşı,
Kimi zaman yürüdüğü can kardeşi kaldırımlarda çaresiz
Yüreği umuda yolcu, biletsiz yasak sevgili,
Bilinmeyen gelecekle yüzleşme zamanı şimdi
Yarın yine mavi olmasa da dün çoktan kapıları kapadı.