Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
Günlerdir hep susuyor
Neden hiç konuşmuyorsun
Seni seviyorum demiyor
Özlüyorum da demiyorsun
Ben sana söyleyince
Bende seni demiyorsun
Artık canım bile demiyorsun
Sen hep susuyor
Beni bile dinlemiyorsun
Hep kızıyor beni hep kırıyorsun
Bunun adı sevda ise
Sen sevmeyi bilmiyorsun
Önceleri çok sevdiğini söylerdin
Şimdi niye gizliyorsun
Bana hep ümitler verirdin
Şimdi niye kırıyorsun
Yalanmıydı o sözlerin
Benden niye kaçıyorsun
Hep gel derdin bana
Şimdi kendin gidiyorsun
Yok seninle ilgisi desen de
Benden bir şey gizliyorsun
Bunun adı sevda ise
Sen sevmeyi bilmiyorsun
Arama bir süre diyorsun
Sanmaki böyle unutursun
Kalbimde açan sevda güllerini
Sanmaki bir gün kurutursun
Farkında mısın bana veda ediyorsun
Unutmuş gibisin tatlı sözlerini
Ettiğin bütün yeminleri
Belki de unutmuş gibi yapıyorsun
Veda ederken bile
Adının ilk harfiyle başlayan
Soğuk bir İngiliz kelimesi kullanıyorsun
Bunun adı sevda ise
Sen sevmeyi bilmiyorsun
Öğrenmekte istemiyor
Sen sevmekten korkuyorsun
Böyle benden,
Mutlu günlerden kaçıyorsun
Sen sevmeyi bilmiyorsun
Devriyorum korkudan arta kalanlarla
Ve son kez gördüğümü söylüyorum
Ellerimle solucan gibi ezilenleri
Hükmetmeye hazırım bu dünyaya
Ben dağların doruklarından
Seyre kapılmışım seni
Yüce Tanrım bana güç ver
Sabretmeyi öğret bana
Öğret öğret Öğret sabretmeyi öğret
öğret Öğret Öğret sevmeyi de öğretÇünkü ben açım açım
Ölüm yüreğimi hırpalar
Dayanacak gücüm yok
Ellerimle sarılmısım mezarının taşına
Hükmetmeye hazırım bu dünyaya
Sen varsın;
Aç kaldığım sofralarda,
öptüğüm dudaklarda.
Sen varsın günün her saatinde.
Seni sevmek var,
unutmam gerektiği halde.
Bir de ben varım;
Deli, divane.
Ne yaptığımı anlatmaya utanırım.
Nasıl derim unutamadım seni,
özledim çocuksu gözlerini,
ki.. onlar çıldırtan...
Anlamalısın beni,
hiç böylesine,
duygularımı gizleyecek kadar aciz,
dönmektense,
ölmeyi isteyecek kadar cesur,
olmamıştım ki..
Hiç böylesine,
çaresiz kalmamıştım ki..
Aklımı karıştıran bir bilmece gibisin.
Ve..
her bilmece gibi
çözülmeye mahkum.
Bu gün değilse bile,
bir gün mutlaka çözeceğim.
Biliyorum, özlediğini...
Özlediğini biliyorum..
Ancak;
vakit çok erken.
Sana, seni anlayabildiğim gün
geleceğim.
Çaresizlik ve pişmanlık
seni boğarken.....
Çarelerle geleceğim,
sevgimle geleceğim.
Ayrılığa bir nokta koyup,
sana sevmeyi öğreteceğim..
Bahar Gülşen
Bahar Gülşen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
BELKİ BEN SANA SEVMEYİ ÖĞRETEMEM.
AMA…SEN DE BANA, UNUTMAYI ÖĞRETEMEZSİN.
BU MEVSİM Kİ... YOLLARDA ZAKKUMLARIN AÇTIĞI MEVSİM.
ÇOK YAKINLARDA… SABAHLARDAN BİR SABAH…
SENİ GERÇEKTEN İNSANCA KUCAKLASAM SIMSIKI…
VE YÜREĞİMİ AVUÇLARINA KOYSAM … NE DERSİN ?
BELKİ BEN SANA KAVUŞMAYI ÖĞRETEMEM.
AMA…. SEN DE BANA, AYRILIĞI ÖĞRETEMEZSİN
Her gördüğünde hatırlayacak güzel anıların varsa eğer,
Her adını andığında artıyorsa kalp atışların,
Şarkılardan feyiz alıp mısralara dökebiliyorsan içini,
Ayrılıklar da güzeldir.
Yalnız uyumalara alışabildiysen,
Hatta özlüyorsan yalnızlığı hatırlatıyor diye,
Ve yalnız bir gecenin en güzel tarafı saniyeler de sürse
İki kişilik bir rüyaysa eğer,
Ayrılıklar da güzeldir.
Öfkeli değilsen terk edip gidişine,
Hazmedebiliyorsan çaresizliği,
Ve pişman değilsen günahsız bir bedeni teslim etmekten,
Belli ki o özeldir,
Aldırma,
Bazen ayrılıklar da güzeldir.