canisi66

canisi66

Üye
27.11.2006
Onbaşı
628
Hakkında

#17.09.2011 14:53 0 0 0
#16.10.2008 22:31 0 0 0
#01.04.2007 17:23 0 0 0
  • Konu: Imkansiz ask
    cok guzelmiss, tekrar tekrar izledim, ve izlemek isterim, goz yaslarima hakim olamadim dogrusu
    ellerine, emegine saglik
#12.02.2007 02:54 0 0 0
  • Konu: Anne
    tamam didemcigim, tesekkurler
#06.02.2007 10:25 0 0 0
#05.02.2007 10:11 0 0 0
#05.02.2007 10:06 0 0 0
  • Konu: Anne
    arkadaslar, ilk koydugum zaman tam koyamamistim resimleri
#04.02.2007 22:33 0 0 0
#04.02.2007 22:08 0 0 0
#04.02.2007 20:29 0 0 0
  • of abla cok guzeldi hele bu cumle varki
    "Seni seninle yaşamak varken,Sensiz, hayalinle yaşamak gücüme gidiyor .."
    yuregine saglik
#04.02.2007 20:26 0 0 0
#04.02.2007 20:16 0 0 0
#04.02.2007 17:46 0 0 0
#04.02.2007 17:13 0 0 0
  • bizlerle bu hikayeni paylastigin icin oncelikle kutluyorum, cok tesekkurler ablam, allah hayirlisini versin
#03.02.2007 00:21 0 0 0
  • Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde
    bulunuyormuş.

    "Son tavsiyemi mu tfakta anlatmak istiyorum" demiş.
    Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı

    "Olur" demiş çekine çekine.
    Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış.

    "Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana" demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş...

    Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak duruyormuş.

    Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş.
    Sonra oğluna dönüp sormuş: "Ne görüyorsun?"

    Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış. "Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış. Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış. Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler.. "

    Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş: "Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır. Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler. Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar. Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler.

    Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler. Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu. "Asıl ders bu değil!" dedi baba. Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi. "Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak... İkisinde de bir tat yok "

    Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı. "İçmek istersin herhalde" dedi. Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü. "Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Başka herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve gibi... Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar."

    Kahve taneleri gibi olabileceğiniz bir yaşam geçirmeniz dileklerimizle
#02.02.2007 23:52 0 0 0
#02.02.2007 17:48 0 0 0
#01.02.2007 19:45 0 0 0
#30.01.2007 18:16 0 0 0