Büryan kebabı yaklaşık üç metre derinlikteki kuyulara sarkıtılan etlerin katkısız tamamen doğal bir şekilde köz ateşte pişirilmesiyle yapılıyor. Geçtiğimiz yıllarda Siirt Valiliği, Türk Patent Enstitüsü'ne başvurarak büryanın tescilini yaptırmıştı
siirtin gerçekten meşur yemeklerinden biri ve türkiyede git gide nam salan bir yemek saat sabahın 7 sinden oluşan bir yemek ziyafeti kuyruğu başlıyor olmakta öyle bir lezzeti varki yersin tadı damağında kalır....ve her gün yemek istersin bu yemekte büyü gibi bir şey var almanyadan bile spariş isterler uçakla gönderirler türkiyenin her bir yanına gider bu büryan diğer adıyla perive
ben bunları bilgisayardan yülmedimki internet hpt adresinden drek ağ yoluyla yaptım o yüzden küçültmem imkansız resmi biilgi verdiğiniz için tşk ederim
ben sokak çocuğuyum abla
soğuk bir kış günü bulmuşmuşlar beni cami avlusunda
ilk görüşte sokak çocugu koymuşlar adımı
neden ahmet değil ? neden mehmet değil ?
neden sokak çocuğu ?
içecek bir tas çorbası olmayan her çocugun adı bumu yoksa
ben sokak çocuğuyum abla
adımın hakkını verdim ilerleyen senelerde
sokakların müdavimi, gönüllerin dışladığı bir serseri oldum
bırak gönülleri kapılar bile suratıma kapandı.
ne bir parça ekmek nede bir tas su verenim oldu...
ben sokak çocuğuyum abla
benim hiç spor ayakkabılı arkadaşım olmadı
yada temiz gömlek giyen...
onlarca adaş aynı yastığı paylaştık senelerce
kaldırımlar...
ağaç diplerini evim mazlum şarapçıları babam belledim
oğlun parka oynamaya giderken ben karton toplamaya gittim
oğlun boyasız kundurayla gitmesin diye okula,
kundurasını parlattım sabahın köründe
oğlun alfabedeki bütün harfleri öğrenmeye çalışırken ben tek bir
kelimeyi çaktım beynime
""Ekmek""...
ben sokak çocuguyum abla
sevmezsin sen beni
elim yüzüm kir içinde
pantolonumun yarısı yok
saçlarım desen en son anamın karnında yıkanmış
naciz bedenim sabun görmemiş hiç
çamur üstüne çamur çalmış toprak ana
ben sokak çocuguyum abla
sevmezsin sen beni
elim yüzüm kir içinde
pantolonumun yarısı yok
saçlarım desen en son anamın karnında yıkanmış
naciz bedenim sabun görmemiş hiç
çamur üstüne çamur çalmış toprak ana
ben sokak çocuğuyum abla
senin için bereketken yağmur
benim için facia olmuş
sen çiçeklerini sularken sıcak yaz günlerinde
ben bir damla suya muhtaç kalmışım.
sen giymek için öldürürken yılanı tilkiyi
ben yaşamak için öldürmüşüm...
ben sokak çocuğuyum abla
okula giderken oğlunu sıkı sıkı tembihlediğin
konusma diye
sokakta yürürken başını çevirdiğin görmemek için
bankta yatarken görüp yanından uzaklastıgın cocugum ben
KUSURA BAKMA ABLA BEN SOKAK ÇOCUGUYUM...