MucahiT_

MucahiT_

Üye
27.08.2008
Er
380
Hakkında

#28.01.2013 12:20 0 0 0
#26.01.2013 19:45 0 0 0
#26.01.2013 19:40 0 0 0
  • Konu: Nuhun gemisi
    noimageHa

    Hayat sadece insanlar için varolsaydı
    nuhun Gemisinde hayvanların ne işi vardı
#24.01.2013 16:20 0 0 0
  • Peygamber efendimizin mübârek ağzından çıkan sözler üç kısımdır: Birincisi, kelimeler 'dandır. ü teâlâ melekle göndermişdir, ma'nâları da 'dandır. Bu sözlere "Kur'ân-ı kerîm" denir. İkinci kısım sözleri, ma'nâları 'dandır, ama kelimeleri ü teâlâ göndermemişdir. Kelimeleri kendisi söylemişdir. Buna hadîs-i kudsî denir. ü teâlâ buyuruyor ki, "Benim sevgili peygamberim hiç yanlış, bozuk konuşmaz, her sözü Kur'ân-ı kerîmin tefsîridir." Hadîs demek, söz demek. Hadîs-i kudsî; kelimeleri kendindendir, ma'nâları ü teâlâ'dandır. ü teâlâ mübârek kalbine bildirir, O da söyler. Buna hadîs-i kudsî denir. Üçüncüsü, kelimeler de kendindendir, ma'nâları da kendindendir. Buna da hadîs-i şerîf denir. Bunları ü teâlâ bildirmiş değildir. Kendi aklıyla, düşüncesiyle, Kur'ân-ı kerîmden anladığına göre kendisi söyler, buna hadîs-i şerîf denir. Peygamber efendimizin yüzbinlerle hadîs-i şerîfi var. Mübârek ağzından çıkınca, yanındakiler hemen ezberliyordu.

    noimage
#22.01.2013 13:58 0 0 0
  • Yüreğine ne ekersen onu biçersin .
    Yüreğine korku tohumları ekersen ,
    Yaşayacakların da ''korkuların''olacaktır.
    Eğer gerçek sevgiyi yaşamak istiyorsan ,
    Önce zihnini bürümüş yabani otları ,
    Zehirli sarmaşıkları temizle...sonra
    Yüreğine ''sevgi tohumları'' ek,
    Hasadın ''sevgi'' olsun..

    Hz.Mevlana

    noimage
#22.01.2013 13:55 0 0 0
#19.01.2013 10:18 0 0 0
  • Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

    Allahü teâlânın bize nasıl muamele etmesini istiyorsak, biz de Onun kullarına öyle davranmalıyız. Eğer Onun kullarına zulmedersek, O da bize ceza verir. Eğer Onun kullarını affedersek, O da bizi affeder. Onun kullarına ihsan ve iyilikte bulunursak, O da bize mutlaka ihsanda ve iyilikte bulunur.

    İnsanların zaruri ihtiyaçlarını karşılamak, Cenab-ı Hakk'ın en çok sevdiği iyiliktir. Bugün insanların en çok dine ihtiyacı var. Günümüzde yapılacak yegâne hizmet, İslamiyet'e hizmettir. Bu da, eldeki imkânlarla, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından çevremizdekilere vermek, buna imkânımız yoksa bu kitapları yayanlara herhangi bir şekilde yardım etmekle olur. Bu yardımı da yapamayan, hiç olmazsa onlara dua etmelidir.

    İnsanların dünyalık ihtiyaçlarına yardım etmek çok kıymetli bir iyiliktir. Ama bunu bir kâfir de yapabilir. Yapılan bu iyilik, üç beş günlük dünyada bir an için rahatlatır. Sonsuz olan öbür tarafı ne yapacak? Sadece bu iyiliği yaparsak, aynı iyiliği yapan kâfirden iş olarak ne farkımız kalır? Cehennemden nasıl kurtulacak bu insan? Asıl bunu düşünmeli. Bugün her insanın en büyük ihtiyacı, ateşten kurtulmasıdır. Onu oradan kurtarmadıktan sonra, onu giydirmenin, yedirip içirmenin, ne faydası var? Kurbanlık koyunu en iyi yemlerle besle, kurdele ile süsle, boya, birkaç tane de boynuzlarına altın tak, ondan sonra bıçağın altına yatır! Yapılan süslerin koyuna ne faydası olur?

    İnsanın, bir kendisi için yaptığı ibadetler var, bir de sebep oldukları var. İnsan, kendisi için yaptığı kusurlu ibadetin, Allah katında makbul olup olmadığını bilemez. Ama bir kişinin kurtulmasına, bir kişinin hidayetine sebep olmak, bir kişinin gıyabında duasını almak, riyasız, gösterişsiz, kibirsiz olacağı için, çok makbuldür. O bakımdan yapılan bu hizmetler, dağlar kadar günahlarımıza inşallah kefaret olur ve kurtuluşumuza vesile olur.

    Bir iş ne kadar kıymetliyse, onun engeli o kadar çok olur. Birçok sıkıntılarla karşılaşılır. Ama sonuna kadar sabırla yürümeli. Kim, kime güveniyorsa yardımı ondan beklesin! (Kim Allah içinse, Allah da onun içindir) buyuruluyor. O hâlde mümin, her durumda sadece Allah'a güvenmeli ve Ondan yardım beklemelidir.
#18.01.2013 09:22 0 0 0
#18.01.2013 09:12 0 0 0
  • noimage
    Bende acizim. su sayfalarda gezindikce aglamak geliyor icimden.
    Bugün cok duygusalim galiba Okyanus yüreklim....noimage
#16.01.2013 09:13 0 0 0
#16.01.2013 09:03 0 0 0
#16.01.2013 08:40 0 0 0
  • noimagenoimage
    Gönül Yaram

    yorgun gönül..
    susuz kalmış toprak misali,
    hasret yağmura..
    gözyaşım gözümden süzüldü, dışıma aktı
    bastığım toprak nemlendi,
    gidişinin ayak izleri belirginleşti..

    resmini alıp duvardan, içime astım..
    sazım düşürüp elimden, duvara astım..
    kalmadı sürecek merhem
    - gönül yaram -
    bağrımda dağlandı hasretim
    yıldızlar, dökülüyor bir bir semadan

    ne yaptımsa olmadı
    sensizlik zehirli bir ok
    bakışların panzehirdi
    bulamadım gözlerinde gözlerimi
    bakışların elalemdeydi

    gönlüme yokluğunla açtın çukur
    bu yalan dünyada
    felek yine çarkın döndürür..
    ...
    ömrüm, ömrüne duacıdır
    dualarla birlikte, acıları mühürlediğim yer
    sol yanımdır.. [video]* * * [/video]
#15.01.2013 18:43 0 0 0
  • noimage


    Ekmek, yüzyıllardır baş tacı ettiğimiz, kutsal saydığımız en değerli yiyeceğimiz. Ne var ki, ülkemizdeki ekmek çeşidi ve kalitesi yeterli değil. Ekmeğin kalitesi üç ana unsura bağlıdır; maya, un çeşidi ve pişirme şekli. Meslek hayatımda bana en çok heyecan veren konulardan biri ekmek mayasıdır. Ekşi maya, tam unutulmuşken şimdilerde sosyetede çok meşhur oldu.

    Ekşi maya nasıl yapılır?
    100 gram organik un ve 30 gram içme suyuyla bir hamur tutun. Metal olmayan bir kapta ve oda sıcaklığında üç gün bekletin. Üç gün sonra üzeri kabuk tutacak. Kabuğu kaldırın atın. Hamura aynı miktarda su ve un koyup tekrar yoğurun ve örterek yine üç gün bekletin. İşlemi üç gün arayla dört kere yapın. 12 gün sonra mayanızı yeni hamura karıştırın, 12 saat bekletin. Hamurdan bir parça ayırarak geri kalan kısmıyla ekmeğinizi yapmaya başlayın. Diğer parça, sonraki ekmeğiniz için mayanız olacak.

    Pizza ustası olabilirsiniz
    Hamuru lahmacun fırınına gönderme şansınız yoksa, ısıya dayanıklı mermer kestirin. Mermeri fırına koyun. Ekmeğiniz köy ekmeği büyüklüğündeyse fırın 220 dereceye geldikten 10 dakika sonra ekmeği mermerin üzerine yerleştirin. 15 dakika pişirin ve ısıyı 180 dereceye indirin. 30-35 dakika sonra fırını kapatın ama ekmeği soğuyana kadar çıkarmayın. Fırın soğuyunca kabuklu köy ekmeğiniz hazır!
    Pizza için; aynı hamuru istediğiniz kalınlıkta açıp, tepsiye atın. Domates sosunu üzerine yayın, kaliteli bir ***** peynir rendeleyin. Üzerine ne seviyorsanız onu ekleyin. Benim tercihim, sos üzerine mozarella peyniri, ince kıyılmış fesleğen ve acı zeytinyağıdır! Nefiiisss!!

    En iyi domates sosu:
    Bu bence, dünyanın en basit ama en lezzetli sos tarifidir. 10-15 adet yumuşak domatesin kabuğunu soyun, küp doğrayın. 5-6 diş sarmısağı havanda biraz tuzla dövün. 3 kaşık sızma zeytinyağını tavaya koyun ve ısıtın ama yakmayın. Püre halindeki sarmısağın yarısını tavaya koyun, en çok bir dakika kavurun. Domatesleri ilave edin. Orta ateşte kaynadıktan sonra kalan sarımsakları ekleyin. Koyu kıvama gelene kadar kaynatın. İsterseniz taze kıyılmış fesleğen ya da başka bir taze baharat da ilave edin. Bu sosla pizza da makarnada da harika sonuç elde edersiniz.

    İşte nefis makarna tarifim
    -Bir kg. una 7 yumurta kırın, tuz atın ve başlayın yoğurmaya. İşiniz zor, çok sert bir hamur olacak. Kıvamı çok sıvı olursa biraz un ilave edin. Ama çok sert oldu diye su eklemeyin. Sert ve sarımtırak bir un oluştuktan sonra hamurunuzun üzerini kapatıp iki saat dolapta dinlendirin.

    -Hamurunuzdan küçük bir parça koparıp beze haline getirin ve merdane ile açmaya başlayın. İşin önemli ayrıntısı hamur ne çok kalın, ne çok ince olacak. Bıçak sırtı kalınlığı idealdir. Hamurları ince ve uzun bir cm eninde kesin ve unlayın ki yapışmasın.

    -Diğer tarafta kaynamış suya bir avuç tuz atın. Makarna yaparken ısı önemlidir. Maksimum ısı gerekir. Makarnayı içine atın ve çatalla karıştırın, yoksa yapışır. Üç dakika sonra 'Aldante' pişmiş olacaktır. İsterseniz biraz daha pişirin ve sıcak domates sosunu hemen ekleyin.
#15.01.2013 18:36 0 0 0
  • Tipiniz Sizi Ele Veriyor!

    Uzmanlara göre, kısa boylu ve hafif toplu insanlar etraflarına neşe saçarken, uzun boylular acele etmekten nefret ediyor. Duruşunuz, oturuşunuz kadar tipiniz de karakteriniz hakkında genel bilgiler veriyor. Kişisel gelişim uzmanlarına göre, vücut yapısı tıpkı burçlar gibi kişiler hakkında genel bir sonuca varılmasına yardımcı oluyor. İşte, vücut yapısına göre kişilik özellikleri:

    Kısa boylular

    Ufak tefek, tombalak yapılı insanlar gayet sakin ve şendirler. Herhangi bir toplulukta etrafa hayat saçarlar. Ama pek fazla ilgi gördükleri zaman şımarmaları mümkündür. Çabuk öfkelenir ve aksileşirler. Kızdıkları zaman bağırır çağırır veya kalp kırıcı sözler söylerler. Ama bu, kendilerini unuttukları içindir. Zira aslında iyi kalpli ve iyi huyludurlar. Kalp kırmak istemedikleri için yaptıklarına pişman olurlar ve hiç kin tutmazlar.



    Uzun boylular

    Uzun boylu, gevşek yapılı, sallapati tavırlı insanlar ufak tefek, tıknaz tiplerin aksine, ağır hareket ederler ve herhangi bir şey üzerinde ağır ağır, uzun uzun düşündükten sonra karar verirler. Asla aceleye gelmezler. İyi huyludurlar. Asabi olmakla beraber kontrollerini kaybedip kendilerini unutmaları seyrek görülür. Cesur ve metindirler. Hayatın darbesine gülümseyerek tahammül ederler. Bu tipler iyi niyetlerini çatık ve kaba bir maske altında saklamasını da bilirler.

    Kısa gövdeliler

    Bellerinden yukarısı kısa, bacakları iyice uzun olan tipler görünüş ve hareket tarzı itibariyle beceriksiz bir tayı andırılar. Havaidirler. Yaşamaktan memnundurlar ve günlerini hoplaya zıplaya geçirmekten hoşlanırlar. Hayatları muntazam değildir. Çoğu zaman hareketlerinin belli bir hedef veya amacı yoktur. Sırf hareket etmiş olmak için hareket ederler. Amaçsız da olsa daldan dala konmak, gezip tozmak onları tatmin eder ve hayatlarını doldurmaya yeter.

    Uzun gövdeliler

    Mizah duyguları hayli kuvvetlidir. Azim ve iradeleri sonsuzdur. Yenilseler bile boyun eğmezler. İnsanlarla iyi geçinirler ama alıştıkları çevreleri ve eski arkadaşlarını daima yenilere tercih ederler.
#15.01.2013 18:32 0 0 0
  • Kısa Kısa sağlık bilgileri, badem , damar sağlığı, kahve bağımlılığı, kısa kısa haberler , mantar , metobolik sendrom , milliyet haber , parlak saçlar için , saç dökülmesi , sağlık , sağlık haberleri , sirke , somon ,



    Şeker hastaları salatayı sirkeli yesin, parlak saçlar için badem ve somon, mantar yiyerek damarlarınızı koruyabilirsiniz... İşte kısa bilgiler...

    Şeker hastaları salatayı sirkeli yesin
    Tip 2 Diabeti veya insülin rezistansı olan insanlarda yüksek karbonhidrat içeren bir öğünden önce 2 yemek kaşığı sirke kullanmaları öneriliyor. Sirkenin asetik asit içerdiği, bu asitin bazı sindirim enzimlerini yavaşlattığı ve karbonhidratın emilimini azalttığı saptanmıştır.

    Parlak saçlar için badem ve somon
    Sağlıklı beslenme ile parlak saçlara kavuşabilirsiniz. Saçlarımız keratin denilen bir protein yapısındadır. Somonda, bademde, avakadoda ve keten tohumunda bulunan Omega 3 yağ asitleri saçları sağlığına kavuşturur.

    İştahınızı kapatmak için güneşe çıkın
    Yapılan araştırmalarda kış aylarında veya soğuk iklimlerde yaşayan insanların daha az güneş ışığından yararlandığı, bu durumun da insanlarda daha çok depresyon ve iştah artışına yol açtığı ortaya çıktı.

    Saç dökülmesinin çaresi Biotin
    H vitamini olarak da bilinen Biotin, yağ asitlerinin yapılması ve hücre gelişimi için mutlaka gereklidir. Saç telini güçlendiren ve dökülmeyi önleyen Biotin, cilt sağlığı için de son derece faydalıdır. En çok yumurta sarısı, karaciğer, süt, böbrek ve mayada bulunur.

    Bitter çikolata diş çürüklerini önlüyor!
    Çikolata neredeyse her derde deva... Bilim adamlarına göre, çikolatadaki "catechin" adlı antioksidanlar kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruma sağlıyor. İnanması zor ama çikolata diş çürüklerini de önleyebiliyor. Yapılan son araştırmalara göre günde 30 gram siyah çikolata yemek, hipertansiyonu da düşürüyor. Sorun yalnızca hangi tür çikolata yiyeceğimizi bilmememiz. Bitter yani acı çikolata doğru tercih...

    Kahvenin aşırısı bağımlılık yapar
    Yüksek tansiyonunuz, kemik sorunlarınız ya da çarpıntılarınız varsa, kahve içerken bir kez daha düşünün. Yoksa rahatça kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Ancak yine de ölçüyü kaçırmayın. Yoksa madde bağımlısı olabilirsiniz.

    Mantar yiyerek damarlarınızı koruyabilirsiniz
    Japon bilim adamları, yaptıkları son araştırmalarda mantarlarda bulunan kimyasalların, damarlardaki tehlikeli yağ birikimini (aterosklerozis) engellediğini ortaya çıkardı.

    Metabolik sendrom riski altındayız
    47 ilde 4 bin 264 kişiyle yapılan araştırmada, bel çevresi kalınlığı, tansiyon yüksekliği, kan şekeri yüksekliği, trigliserid yüksekliği ve iyi kolesterol (HDL) düşüklüğü faktörlerinin en az 3 tanesinin bir arada olması şeklinde açıklanan Metabolik Sendrom taraması yapıldı. Türkiye'de 20 yaş üstü erişkin nüfusun 1/3'ünün, kalp hastalığı riskini artıran Metabolik Sendrom sorunuyla karşı karşıya olduğu tespit edildi.
#15.01.2013 18:30 0 0 0
  • Diyetlerine yağsız yoğurt ekleyenler yüzde 22 daha fazla kilo kaybediyor. Göbekteki yağların yüzde 81'i de yoğurtla eriyor.


    Göbeğini hızla eritmek isteyenler, bol bol yağsız yoğurt yesin! ABD'de yapılan bir araştırmada, düşük kalorili rejimlerine yoğurt seçeneğini ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların, yoğurtsuz bir diyet uygulayanlara oranla yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri ve yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildi. Yoğurt yiyenlerin ayrıca, karın bölgelerinde yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktı.

    Tennessee Üniversitesi'ndeki araştırmaya katılanlardan Dr. Michael Zemel, yoğurt yiyenlerin hem ortalama yedi kilo olan zayıflama seviyesinden daha fazla inceldiklerini hem de kaslarını diğerlerinden iki kat fazla koruduklarını belirtti.

    Dr. Zemel, kas kütlesini korumanın diyet yapanlarda önemli bir konu olduğunu belirterek, "Önemli olan yağ yakmak, kas değil. Kaslar kalori yakmaya yardımcı oluyor, ancak kilo verirken kas kütlesi de kaybediliyor. Buna en iyi çözüm, kalsiyum ve protein ağırlıklı bir diyet, yani yoğurt" diye konuştu. Araştırma Uluslararası Obezite Dergisi'nin nisan sayısında yayımlanacak.
    Bu arada Japonya'da yapılan araştırmalar da, yoğurdun nefes kokusunu giderdiğini, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koydu. Altı hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80'inde, nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyi azaldı.
#15.01.2013 18:27 0 0 0