sailor52

sailor52

Üye
10.02.2005
Er
202
Hakkında

  • Konu: YİTİRİLEN
    Olaki yürürüm bir başka aşka
    ya da yürürüm mavi plmayan bir gülüşe
    unutmaki tek aşk olduğum sensin
    aşık olduğum değil

    karanlıkta süzülüyor içime yıkım
    dur diyorum yıkılıyorum
    uçurumları baş ucuma koyuyorum
    sonra okşuyorum rüzgarda saçlarını
    sıcak ılık bir koku siniyor yüreğime
    gitme diyorum düşüyorum
    sonra beni bana soruyorlar
    tanımıyorum diyorum
    daha hiç karşılaşmadık

    aynı çizgide bilge susumu dinliyorum
    ben sustukca
    yazık,bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
    önce bir sonra hepsi
    sonra bi uçurumlar kalıyor birde yıkımlar
    verilen herşey borçmuş gibi alınıyor
    önce bir sonra hepsi
    sonra bi uçurumlar kalıyor birde yanlızlık
    uçurumlar yıkımlar ben ve yanlızlığım

    zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi
    yatıyoruz yan yana
    öpüşüyoruz,sevişiyoruz da hatta
    gerşey oyunun yasaklarına uygun
    bir günah oluyor sonra
    tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz
    telli kanlı düğün işte
    üşüyor saçların biliyorum dargınmısın?
    bu baharda mayısa bıraktığım gibimisin hala
    vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğindeki hüzün

    hala kaçıyormusun zamansız
    gözlerini bırakarak birilerinde
    hala ellerini tut sevgilerin
    hala öyle savruk bir gök
    hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
    dipsiz kuyuya salıyormusun ağlayarak
    küçücük dokunuşla son sevilen olabiliyomusun

    kendin kadar aklımdasın
    ve aşkını şaşırmış bir tanrı
    çoğalan sızısıyla mutlu bir yara
    öylemisin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
    öyle bıraktığım gibimisin

    gerçeği yakmada hala ustamısın
    yoksa çırakmı yanarken yalanda
    saçlarıma dolanan aydınlığımsın
    somutlaştıramadığım tek imgemsin
    şiirde anlattıkca tek anlam
    hala bıraktığım gibimisin
    yoksa beni bırakyığın gibi mi?

    KAÇ MEVSİMSİZ KAR DÜŞTÜ TOPRAĞIMA
    HALA BIRAKTIĞIM GİBİMİSİN....
#07.04.2005 20:33 0 0 0
  • Nakarat x2

    [ Sie liegt in meinen Armen,
    Kollarımda yatıyor

    Ich kann es nicht ertragen,
    Ben dayanamıyorum

    Es war ihr aller letztes Wort
    Onun son sözüydü

    Ich Liebe Dich
    Seni seviyorum

    Dann ging sie fort
    ondan sonra gitti ]


    Es war unser erster Streit,
    Bizim ilk kavgamızdı

    Sie ist in meinem Herzen
    o benim kalbimde

    Dann war sie weg (war sie weg).
    Ondan sonra gitti(o gitti)

    Diesmal ging ich viel zu weit
    Bu sefer çok ileri gittim

    Ohne sie dachte ich es würde gehen
    Onsuz yapabileceğimi düşündüm

    Doch ich blieb so stur
    Ama yine de inatlaştım

    Denn ich war enttäuscht
    Çünkü çok hayal kırıklığına uğradım

    Unserer Liebesschwur.
    Bizim aşk yeminimiz

    Doch ich brauche Dich
    Çünkü bana lazımsın

    Denn ich brauche Dich
    Çünkü sana ihtiyacım var

    Denn ich liebe Dich... (Nur Dich)
    Çünkü seni seviyorum (sadece seni)

    Nakarat

    Wir wollten uns sehen
    Biz görüşmek istiyorduk

    Darüber reden warum wir uns nicht verstehen
    Neden anlaşamadığımızı konuşmak için

    (nicht verstehen)
    (neden anlamıyorum)

    Was müssen wir ändern
    Neyi değiştirmemiz lazım

    Wir wollten etwas finden,
    Biz bir şey bulmak istiyorduk c

    Damit wir uns wieder binden.
    Yine bağlanmak için

    Doch es wurde zum Streit
    Ama kavgaya dönüştü

    Wir waren nicht bereit.
    Biz hazır değildik

    Du rastest aus und ranntest raus
    Sen çıldırdın ve dışarıya koştun

    Du schriest: Es Ist Entgültig Aus....aussss
    Ve bağırdın ki: Her şey tamamen bittiiiiiii

    Du standst einfach auf,
    Sen ayağa kalktın

    Du liefst einfach
    Ve yürüdün

    Und ich sah es nicht,
    Ve ben göremedim

    Und in deinem Kopf
    Ve senin kafanda

    War ich daran schuld,
    Ben suçluydum

    Dass du es nicht mehr saaagst......
    Ve artık söyleyemiyorsun

    Nakarat

    Und ich bete zum Herrn,
    Ve ben Allah'a dua ediyorum ki

    Dass er mich zu sich nimmt,
    Beni yanına alsın diye

    Dass ich bei dir bin,
    Çünkü senin yanında olmak için

    Damit wir wieder vereint sind... (2x)
    Yine beraber olmak için

    Nakarat
#07.04.2005 20:29 0 0 0
  • AŞKIN GÖZÜ KÖRDÜR



    Uzun zaman önce, dünya yaratılmadan, insanlar dünyaya ayak basmadan önce,
    iyi huylar ve kötü huylar ne yapacaklarını bilemez vaziyette
    dolanıyorlarmış.
    Bir gün, toplanmışlar ve her zamankinden daha sakin oturuyorlarken Saflık
    ortaya bir fikir atmış:
    "Neden saklambaç oynamıyoruz?"
    Ve hepsi bu fikri beğenmiş, ve hemen Çılgınlık, bağırmış:
    ''Ben ebe olmak ve saymak istiyorum, Ben ebe olmak istiyorum!" ve başka hiç
    kimse Çılgınlığı arayacak kadar çıldırmadığı için, Çılgınlık bir ağaca
    yaslanmış ve saymaya başlamış, 1, 2, 3 ....Ve Çılgınlık saydıkça,iyi
    huylarla kötü huylar saklanacak yer aramışlar.
    Şefkat Ay'ın boynuzuna asılmış;
    İhanet çöp yığınının içine girmiş;
    Sevgi bulutların arasına kıvrılmış;
    Yalan bir taşın altına saklanacağını söylemiş ama yalan söylemiş çünkü gölün
    dibine saklanmış;
    Tutku dünyanın merkezine gitmiş;
    Para hırsı bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış.
    Ve Çılgınlık saymaya devam etmiş, 79, 80, 81, 82.....
    Aşk' ın dışında bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana kadar zaten
    saklanmış.Aşk, kararsız olduğu gibi, nereye saklanacağını da bilmiyormuş..
    Bu bizi şaşırtmamalı çünkü hepimiz Aşk ı saklamanın ne kadar zor olduğunu
    biliriz.Ve Çılgınlık 95, 96, 97... ya gelmiş ve 100'e vardığı anda, Aşk
    sıçrayıp güllerin arasına girmiş ve saklanmış.Ve Çılgınlık bağırmış :
    "Sağım solum sobedir, geliyorum!", ve arkasını döndüğünde, ilk önce
    Tembelliği görmüş, o ayaktaymış çünkü saklanacak enerjisi yokmuş. Sonra
    Şefkati ayın boynuzunda görmüş,ve İhaneti çöplerin arasında, Sevgiyi
    bulutların arasında, Yalanı gölün dibinde, ve Tutkuyu dünyanın merkezinde,
    hepsini birer birer bulmuş, sadece biri hariç.
    Ve Çılgınlık umutsuzluğa kapılmış, en son saklı kişiyi bulamamış, derken
    Haset, bulunamadığı için haset duyarak,Çılgınlığın kulağına fısıldamış:
    "Aşkı bulamıyorsun, O güllerin arasında saklanıyor."Ve Çılgınlık çatal
    şeklinde tahta bir sopa almış, ve güllerin arasına çılgınca
    saplamış,saplamış, saplamış, ta ki yürek burkan bir haykırma onu durdurana
    kadar. Ve haykırıştan sonra, Aşk elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış,
    ve parmaklarının arasından gözlerinden iki sicim gibi kan akıyormuş,
    Çılgınlık Aşkı bulmak için heyecandan Aşkın gözlerini çatal
    sopa ile kör etmiş.
    "Ne yaptım ben? Ne yaptım ben?'' Diye bağırmış.
    "Seni kör ettim. Nasıl onarabilirim?" Ve Aşk cevap vermiş,
    "Gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir şey yapmak istersen, benim
    kılavuzum olabilirsin."

    Ve o günden beri, Aşkın gözü kördür ve her zaman Çılgınlık yanındadır..."
#18.02.2005 18:03 0 0 0
  • ESKİ BİR TAPINAK YAZITI


    Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız, kısa ve açık-seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, Dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

    Yalnız planlarının değil, başkalarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen: hayattaki dayanağın o'dur. Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış olmazsın. İşini öyle sev ki; başarıların, bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış ol

    Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

    Aşka burun kıvırma sakın; o çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.

    Kaybetmeyi, ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.

    Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabildiklerini engellemesine izin verme. Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir.

    Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.

    Hatırlar mısın doğduğun zamanları; sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyorlardı. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlaka gülümse. Sabırlı, şefkatli, bağışlayıcı ol. Eninde sonunda bütün servetin senin. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.

    Xsentius, M.Ö. IX.yy.
#12.02.2005 17:12 0 0 0