Terimler ve Tanımlar
Yapısal Jeoloji: Değişik türde fay, kıvrım, sil, dayk gibi jeolojik yapıların etkin olduğu dünya
kabuğu'nun yapısını inceler, küçük ölçekli yapıların orijini, oluşumu, sınıflandırılması, yayılımı ve
birbirleriyle olan ilişkilerle ilgilenir.
Tektonik ise dünya çapındaki yapılarla ilgilenen bir bilim dalıdır.
Mikro-tektonik mikroskopik ölçekteki tanelerin yapı ve deformasyonunu inceler. Yapısal petroloji
veya petrofabrik (doku analizi) de denir.
I.2. Yapısal jeoloji ve tektoniğin diğer yer bilimleri ile ilişkisi
Yapısal jeolojinin stratigrafi, sedimantoloji, petroloji, jeomorfoloji, ekonomik jeoloji, jeofizik gibi
diğer yerbilimleri ile ilişkisi vardır.
Stratigrafi: jeolojik olayların sırası-düzeni ve dizilimi ile ilgilenir. Bir bölgenin stratigrafisi hakkında
yeterli bilgi toplanmadan o bölgenin yapısal jeolojisi-tektoniği hakkında bir sentez yapılamaz
Sedimantoloji: Sedimantasyon ve tortul kayaçları inceler, havzaların dolması ve onun tektonik
gelişmesi hakkında bize doğru bilgiler verir. Sedimanter yapılar bize tabakaların alt ve üstünü
tanımamıza yardımcı olur.
Yapısal jeolojinin Ekonomik jeoloji ile de yakın ilişkisi vardır. Bir kömür damarının veya ona benzer
diğer tortul maden yataklarının dağılımı ve o bölgenin tektonik durumu ile ilgilidir.
Petrol jeolojisinde yapıya bağımlılık daha fazladır.
Magmatik maden yataklarının oluşumu orojenik hareketlere bağlıdır.
Mineralizasyon kayaları etkileyen gerilme sonucu oluşan çatlak zonlarında görülür.
Sismoloji ve Jeofizik sayesinde dünyanın derinliklerindeki yapıları, deprem hatlarını tespit etmek
mümkündür.
Yapısal jeoloji ile petroloji arasında sıkı bir ilişki vardır. Bir kayacın yapı ve dokusu belirli bir
gerilme etkisi altında kayacın maruz kaldığı deformasyonun cinsini ve şeklini açıklayabilmektedir.
Petrofabrik analiz asal gerilme yönlerinin tayinine imkan verir.
Jeomorfoloji: Yeryüzü şekillerini ve onları etkileyen olayları-faktörleri inceler. Genel olarak jeolojik
yapı ile yüzey şekilleri birbiriyle ilişkilidir.
Hava fotoğrafları yardımıyla yeryüzü şekilleri ve birçok jeolojik yapı kolaylıkla tespit edilebilir.
Yapısal Jeoloji çalışmalarında, yapısal jeologlar çalışmalarını detay yapısal analizlere
yoğunlaştırırlar. Bu yapısal analizler şunlardır;
a) Deskriptif (tanımlayıcı) analizler, b) Kinematik (hareket) analizler, c) Dinamik analizler.
a. Deskriptif analizler: Bu analizlerle yapıların tarifi, konumlarının ölçümü, yapıların fiziksel ve
geometrik bileşenlerini tanımlar, ortografik ve stereografik izdüşüm metodlarını kullanarak değişik
problemleri çözeriz. Deskriptif analizlerin uygulama alanı çok geniş olup bu analizlerle ilgili
çalışmalar, direkt arazi gözlemleri şeklinde ve laboratuarlarda deneysel kayaç deformasyonu
çalışmaları ile arazide gözlenen yapıların ilişkisinin incelenmesiyle, değişik jeolojik yöntemlerle
(yeraltı çalışmaları) yapıların incelenmesi çalışmalarıdır. Bu çalışmaların en önemlileri:
Kayaç veya yapıların jeolojik haritalanması
İnce kesit çalışmalarıyla deforme olmuş kayacın mineral oryantasyonlarının incelenmesi
Uydu görüntüleri üzerinde kırıklı yapı şekillerinin fotojeolojik özelliklerinin incelenmesi ve
bu çalışmaların sonuçlarının yorumlanmasıdır.
b. Kinematik analizler: Detaylı deskriptif analizlerle elde edilmiş olan verilere bağlıdır. Kinematik
analizlerin amacı/hedefi kayaç kütlelerinin yerini, konumunu, boyut ve şeklini değiştiren translasyon,
rotasyon, dilatasyon ve distorsiyon hareketlerinin yorumunu yapmaktır. Translasyon ve rotasyon
hareketlerinde kayaç kütlelerinin boyut veya şeklinde değişme olmaksızın, kayaç kütlesinin
konumunda ve/veya yerinde değişme olur. Bununla birlikte, bir kayaç kütlesi translasyon (yer
değiştirme) ve/veya rotasyon (dönme) hareketi esnasında hacim (dilatasyon) ve/veya şekil
(distorsiyon) değişikliğe uğrayabilir. Dilatasyon ve distorsiyondan dolayı kütledeki değişikliklerin
değerlendirilmesi strain analizlerinin temelidir.
Strain analizleri modern yapısal jeolojinin temelidir. Strain analizleri deformasyon esnasından
değişmiş jeolojik madde veya jeolojik kütlenin boyut ve şeklinin orijinal değerleriyle sayısal olarak
değerlendirilmesini gerektirir. Deformasyonu değerlendirmek gerilme analizleriyle ilişkilidir.
c. Dinamik analizler: jeolojik yapıların oluşumunda rol oynayan kuvvet, stres ve mekanik süreçleri
yorumlar. Dinamik analizlerin inandırıcı, doğru sonuçlar olabilmesi için yapıların kinematik hareket
şekilleri ve fiziksel ve geometrik karakteristik özelliklerinin açıklanması gereklidir. Bu analizlerin en
büyük yararı deformasyonlara neden olan streslerin bağıl büyüklüklerinin (değerlerinin) ve gerçek
konumlarının tanımlanmasıdır.
Jeoloji ve mühendislik jeolojisi literatürü yapıların kökenlerinin, oluşumlarının yorumlanmasına
yardımcı olan dinamik modellemelerden bahseder. Dinamik analizlerin temeli teorik ve deneysel
araştırmalara dayanır. Dinamik modellerin çoğu ilke olarak geçerlidir fakat çoğu yapısal sistemler bir
tek dinamik modelden daha çok modelle tatmin edici bir şekilde açıklanabilmelidir.
Yemek tariflerinde olduğu gibi yapılar ve yapısal sistemlerin gelişimi için dinamik modeller
düşünülmelidir. Yemek tariflerinin pek çoğu teorik tariflerin uygulanması ve tariflerin denenmesi
sonucunda garantili ürünler/sonuçlar ortaya koyar. Bu nedenle, yaklaşık 2 milyar yıl önce oluşmuş
yapısal sistemler için deformasyon şartlarının yorumlanması çok güçtür.
Dinamik modellemelerde, düzenlenmiş sıcaklık, kuşatılmış basınç, deformasyon hızı ve sıvı basıncı
koşulları altında kayaçların küçük bir silindirik karotları üzerinde uygulanan deneysel deformasyonlar
yapılır.
Büyük jeolojik yapıların her birinin dinamik analizleri farklı yapılır. Faylar ve fay şekilleri yalnızca
gerçek kayaçlar kullanılarak değil, kil gibi yumuşak malzeme kullanılarak da deneysel olarak
incelenir. Faylar bilinen stres ve/veya hareket koşullarının ışığı altında yorumlanabilir.