Bilecik İnhisar İlçesi

Son güncelleme: 01.11.2008 23:23
  • İnhisar

    Bölgesel Ölçekte Tarihi Gelişim

    Bilecik'te ilk Yerleşim İ.Ö 3000'den öncelere rastlamaktadır. Bilecik İ.Ö 1200' de Frig'lerin daha sonra satraplık olarak Pers'lerin egemenliği altına girmiş, Perslerin İskender ordularına yenilmesinden sonra Roma imparatorluğuna bağlanmıştır. Bu sürede Bilecik hem maden ticareti hem Trakya ve Anadolu arasında bir geçiş noktası olması nedeniyle, hızla gelişen bir yerleşim merkezi olmuştur.
    Osmanlı İmparatorluğu'nun tohumları Bilecik'in Söğüt Kasabasında atılmıştır. Osmanlılar Bizans Başkenti karşısında yerleşmiş olmaları ve Orta Anadolu'dan Orta Anadolu'dan Bizans Başkentine giden yolları Osmanlı topraklarından geçmesi, beyliğin güçlenmesine yardımcı olmuştur. 1299'da Osmanlı topraklarına katılan Bilecik, Orhangazi döneminde Anadolu Eyaleti'nin Sultan önü Sancağı'na bağlı kaza merkezi olmuş ve uzun bir süre aynı statüde kalmıştır. Milli mücadele döneminde Bursa vilayeti'ne bağlı bir sancak olan Bilecik Yunanlılarca üç kez işgal edildi. 1924 yılında il olan Bilecik'in 1989 yılına kadar toplam altı olan ilçe sayısı sekize çıkarılmıştır.


    Kent Ölçeğinde Tarihi Gelişim

    İnhisar yerleşiminin; Osmanlı Devletinin söğüt Kasabasına yerleştiği tarih olan 1299'dan daha eski tarihi vardır.
    İnhisar ilçe merkezinde yaşlılarla yapılan konuşmalarda şu bilgiler alınmıştır; inhisar'a adını veren kentin güney doğusunda tepenin üzerinde bulunan bir mağara ve yakınında yapılmış olan kaledir.
    Osmanlı İmparatorluğunu kuran Ertuğrul Gazi, Söğüt civarına geldiğinde İnhisar Beyinden de yardım almıştır. Selçuklu boylarından olan İnhisar halkı, Söğüt Kasabası ve Mihalgazi arasında Hıristiyanlarla savaşırmış. Yöre Halkı Kübak Çelebi isimli komutanın halk ile yaptığı görüşmeler sonucunda savaşa karar verdiğini ve kafirleri yendiğini anlatmıştır.
    Osmanlı Devleti sonrasında İnhisar Beyliği Bursa'ya bağlanmış, o tarihlerde İnhisar'da duvar kalınlığı 125 cm olan büyük bir bina yapılmış. Söz konusu binanın temelleri eski ortaokul alanında görülebilmektedir.
    Kentin güneydoğusundaki tepenin yamacında halen korunan bir tekke bulunmakta, bu tekke alanından Sakarya Nehrine kadar olan yamaçta duvar yıkıntıları bulunması, eski kentin bu alanda kurulduğunu göstermektedir.
    Sakarya nehrini karşı yakasında da Ermenilerin bir han yaptırdığı, mallarının sattıkları, akkum mahallesi karşısında da Yunan Evleri diye nitelenen bir yerleşim bulunduğu, yine İnhisarlılardan öğrenilmiştir. Tarpak ve Muratçada da Rumlardan kalan kaya evler bulunmaktadır.
    İnhisar kentini mevcut yerleşim alanının 1850'li yıllarda kurulduğu sanılmaktadır. Ağaların mezarlığı diye adlandırılan güney bölgesinde bulunan mezarlık camiinin bu tarihlerde yapıldığı sanımaktadır. Merkez Camii 1890 yılında yapılmıştır. Kent 1990 yılında merkez camii arkasında gelişmeye başlamış. Şimdiki Cumhuriyet meydanından yamaçlara doğru yağ lekesi biçiminde gelişmiştir. O yıllarda üzüm şarapçılık kentin geçim kaynağıdır.
    1890 ve 1930 yılları arasında yapılanmış bulunan bu bölgede organik bir sokak dokusu ve küçük avlulu evler bulunmaktadır. 1930-1960 yılları arasında kent ana ulaşım aksı boyunca ve yamaçlara doğru gelişmeye devam etmiştir. 1960-1970 yılları arasında ana ulaşım aksı altına nar bahçelerine doğru uzana gelişme, tarım arazilerini daha fazla zedelemeden durmuştur. 1980-1993 döneminde de Söğüt yolunda düzenli konutlar ve idari ve sosyal tesisler kurulmuştur. Kent üzerinde yamaçlık arazilerde ise gece kondu şeklinde düzensiz yapılaşma gözlenmiştir.
    İnhisar kentinin tarihi gelişimde vurgulanması gereken nokta, 1890-1930 yılları arasında yapısal dönüşüme uğrayarak, dikeyde gelişme eğiliminin oluşmasıdır.
    Tarihi oldukça eski dönemlere rastlayan İnhisar kentinde tarihi eser olarak yapı veya aşan bulunmamaktadır.


    Bölgesel Konum

    İnhisar, Bilecik iline bağlı 7 ilçeden birisidir. Batı Anadolu bölgesinde bulunan Bilecik, aynı zamanda Marmara, Karadeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin kesiştiği yerdir. İl Merkezinin doğusunda bulunan inhisar ilçesi kuzeyde yeni pazar, batıda söğüt ilçeleri, güneyde ve doğuda Eskişehir İli ile çevrelenmiştir.
    İnhisar ilçesi bağlı bulunduğu Bilecik'e 56 km. Eskişehir'e de 78 km. mesafededir. Ancak her iki kente de ulaşmak için 28 km. uzaklıktaki Söğüt ilçe merkezinden geçmek gerekmektedir. İnhisar ilçesinin ticaret ve sosyal hizmetler konusunda, Eskişehir ile Bilecik'ten daha fazla ilişkisi vardır.
    İnhisar ilçesi 8140 olan toplam nüfusu ile ilin en az nüfuslu ikinci ilçesidir. İnhisar gibi, 5970 toplam nüfusa sahip Yenipazar yerleşimi de 1989 yılında ilçe olmuştur.
    İnhisar ilçesi nüfusu 1990 yılında D.İ.E tarafından yapılan genel nüfus sayımında 1626 kent, 6514 köyler olmak üzere toplam 8140 olarak belirlenmiştir. Ekim 1993'te yapılan araştırmaya göre ise 1410 olrak saptanmış ve 2000 yılında D.İ.E tarafından verilen bilgiler doğrultusunda ise merkez nüfus 2318 olarak belirtilmiştir.


    Bölgedeki Nüfus Yapısı

    1990 genel nüfus sayımında Bilecik ilinin de dahil olduğu Batı Anadolu bölgesi 3 864 661 olarak belirlenmiş nüfusu ile Türkiye'nin en az nüfuslu bölgeleri arasındadır. Bölge, ülke nüfusunun % 6.84'ünü barındırmaktadır.
    Bilecik İli; Türkiye toplam nüfusunun % 0.31'ini, Batı Anadolu nüfusunun da %4.54 ünü oluşturur. Türkiye genelinde nüfusun % 59'u kentlerde yaşarken, bilecik ilinde nüfusun % 51.48'i kentli olarak görülmektedir.
    Nüfus yoğunluğuna bakıldığında, Türkiye genelinde 73 kişi/ha iken Bilecik'te +! kişi/ha bulunmaktadır. Nüfus yağunluğunun oldukça fazla olduğu Sakarya, Bursa, Eskişehir gibi illere komşu olan Bilecik'in bu durumu, oldukça engebeli olan coğrafi yapısı ve tarımsal ürünün niteliği ile açıklanabilir.


    Kentsel Kademelenme ve Etki Alanı

    Devlet Planlama Teşkilatınca yapılan " Türkiye'deki yerleşme kademelenmesi " çalışmasında; yerleşim merkezleri bir bütün olarak kullanım ihtiyaçlarına uygun mali hizmet, insan ve haber akımı sunmalarına, ayrıca mekansal ve ekonomik konumlarına göre kademelendirilmiştir.
    Bilecik üst kademe tüm işlevler açısından İstanbul'un etkisi altında bulunmaktadır. 6. Kademe işlevler açısından da İstanbul ağırlıklıdır. 5. Kademe işlevlerde; bölgesel işlevler açısından il, Osmaneli ilçesi dışındaki bölümü Bursa ve Eskişehir'in ortak etkisindedir.
    Diğer bir deyişle Bilecik ili hem Bursa'yı hem Eskişehir'i bölgesel merkez olarak kullanmaktadır.
    Eskişehir'in son yıllarda gösterdiği gelişme ile, Söğüt, Bozüyük ve İnhisar ilçelerinin tümüyle Eskişehir'in etkisine girdiği sölenebilir. Kuzeydeki Osmaneli ilçesi ise Adapazarı ve İstanbul ile ilişkidedir.
    Bilecik konum olarak ülkenin iki gelişmiş merkezi Bursa ve Eskişehir arasında yer aldığından ve bu kentlere olan hem fiziki hemde ekonomik mesafesi kısa olduğundan ilde güçlü merkezler doğmamıştır.
    Ekonomik potansiyelin düşük olması ilde düşük alım gücü yaratmakta ve yaratılan talebi de, ekonomik ve fiziki mesafe olarak yakın büyük merkezler kullanmaktadır.
    Bu nedenlerle il merkezi 4. kademe alt-bölgesel merkez niteliği kazanamamıştır. Bilecik sadece yakın çevresine hitab eden 3. Kademe yerel bir merkezdir.
    Bozüyük, Söğüt ve Gölpazarı il merkezi ile eş kademede birer 3. Kademe yerel merkezdir. Pazaryeri ve Osmaneli ise ilçe olmalarına rağmen 3. ve 2. Kademe arasında birer ara kademe oluşturmaktadır.
    Bilecik ilinde, DPT tarafından bu araştırma yapıldığında dört tane 2. kademe kırsal merkez saptanmıştır. Bunlar Bozüyük'e bağlı Dodurga ve Cihangazi, Gölpazarı'na bağlı Yenipazar ve Söğüt'e bağlı inhisar'dır.
    İnhisar ve Yenipazar 1989'da ilçe merkezi olmuşlar, nüfus bakımından önemli bir gelişme sağlayamamakla beraber, sunulan eğitim ve idari hizmetler düşünülerek 2. ve 3. kademe arasında bir kademe bulundukları söylenebilir.


    Kentleşme ve Yerleşme Düzeni

    Bilecik ilinde ulaşım olanakları, topografya ve sulanabilir alanların dağılımı, kentsel gelişmeyi ve yoğunluğu etkilemiştir. İl toprakları çok yüksek olmamasına karşın engebelidir. Eğim güneyde artarken, kuzeye doğru özellikle Sakarya vadisine yaklaştıkça azalır.
    İldeki yerleşim birimleri topografik eşiklerin zorlamasıyla daha çok Sakarya ve Karasu vadilerinde sık ve büyük birimler olarak yoğunlaşmışlardır. Dağlık alanlardaki yerleşimler dağınıktır.
    1990 sayımının sonuçlarına göre Bilecik ilinde nüfus yoğunluğu kilometre karede 41 kişiydi Aynı yılın Türkiye nüfus yoğunluğundan (73) oldukça düşük olan rakam yalnızca merkez ilçede 52'ye ulaşır öteki ilçelerin hiç bir bu ilin ortalama yoğunluğuna bile ulaşamaz.
    Bilecik, İstanbul, Eskişehir, Ankara, ve Bursa'ya kara ve demiryolları ile bağlanmıştır. Osmaneli, Bilecik ve Bozüyük ilçeleri İstanbul-Eskişehir yolu üzerinde yer alır. İlin en büyük yerleşimi Bozüyük ilçe merkezidir.
    İnhisar ilçe merkezi Sakarya nehri vadisinde ilin nüfus yoğunluğu en düşük olan bölgelerinden birinde, il merkezinin doğusunda konumlanmıştır. Yerleşik köyler arasındaki mesafede oldukça azdır.


    Mülkiyet Durumu

    İnhisar yerleşiminin halihazır haritaları üzerine İnhisar belediyesinden alınan, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından 1972 yılında yapılıp onaylana 1/1000 ve 1/2500 ölçekli mülkiyet haritaları işlenmiştir.
    İlçe merkezindeki iki mahallede yoğun yerleşim dokusuna sahip olup, zafer mahallesinde ortalama parsel büyüklüğü 252,1 metrekare, Güner Orbay mahallesinde ortalama parsel büyüklüğü 306,3 metrekaredir.
    Yerleşimde, ekilebilecek alanların tümü özel mülkiyettedir. Meralar hazinenin mülkiyetindedir. Çizelgene görülebildiği gibi İnhisar yerleşiminde belediye arazisi 23618 metrekare olup kentsel araziye oranı %9,89 dur. Kamu kuruluşlarının mülkiyetinde olan araziler toplamı 16 686 metrekare olup kentsel araziye oranı % 6,99 dur.


    Kentsel Arazi Değerleri

    Ekonomisi tarıma dayanan yerleşimde arazi fiyatları toprağın verimliliğine göre değişmekte, D.S.İ.'nin yaptığı sulama kanallarının suladığı alanlarda 1.000.000 TL/metrekare. Sakarya nehri yamacında kalan ve çoğunluğu nar bahçelerinden oluşan alanlarda 1,300 YTL /dönüm bulunmaktadır. Mahallelerde arazi fiyatları çok fazla değişmemektedir. Kentin içinde bir dönüm arazi 1,5-2 bin YTL bedelindedir. Kentsel gelişmenin Söğüt'e doğru ve yol boyunda olacağı tahmin edilmektedir.


    Ulaşım Ağı

    Bilecik ilinde ulaşım kara ve demir yolları ile sağlanır. İldeki en önemli karayolu İstanbul-Eskişehir karayoludur. Eskişehir-Bursa karayolu da Bilecik sınırları içindedir ve Bozüyük ilçe merkezide bu yol üzerinde bulunmaktadır.
    İstanbul-Ankara Demiryolu' da Bilecik'ten geçer. İli kuzeyden güneye geçerek İstanbul'un tüm Anadolu ile ilişkisini sağlar. Kara ve Demiryolları il toprakları boyunca birbirini oldukça yakından izler. Ancak gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında karayolu daha ağırlıklıdır.
    İnhisar'a Eskişehir-Bursa yolu üzerinden gidiliyorsa Söğüt ilçe merkezine daha sonrada İnhisar ilçe merkezine ulaşılır. Asfalt kaplı olan bu yol 78 km. mesafededir. İnhisar'a Bilecik üzerinden de, İstanbul-Eskişehir yolundan Söğüt ilçe merkezine ulaştıktan sonra yine aynı yolu takiben gidilebilir. Bu yol ise 56 km. mesafededir ve asfalt kaplıdır. İnhisar ilçe merkezini ana yollara bağlayan güzergahlar Söğüt ilçe merkezinden geçtiği için İnhisar ve Söğüt yerleşimlerini ilişkileri yoğundur. İnhisar yerleşiminin önemli merkezlere uzaklığı şu şekildedir.

    İNHİSAR-SÖĞÜT : 28 KM. İNHİSAR- SAKARYA : 158 KM
    İNHİSAR-ESKİŞEHİR : 78 KM İNHİSAR-İSTANBUL : 306 KM
    İNHİSAR-BİLECİK : 56 KM İNHİSAR-BURSA :150 KM
    İNHİSAR-ANKARA

    noimage



    Kent Ölçeğinde Tarihi Gelişim

    İnhisar yerleşiminin; Osmanlı Devletinin söğüt Kasabasına yerleştiği tarih olan 1299'dan daha eski tarihi vardır.
    İnhisar ilçe merkezinde yaşlılarla yapılan konuşmalarda şu bilgiler alınmıştır; inhisar'a adını veren kentin güney doğusunda tepenin üzerinde bulunan bir mağara ve yakınında yapılmış olan kaledir.
    Osmanlı İmparatorluğunu kuran Ertuğrul Gazi, Söğüt civarına geldiğinde İnhisar Beyinden de yardım almıştır. Selçuklu boylarından olan İnhisar halkı, Söğüt Kasabası ve Mihalgazi arasında Hıristiyanlarla savaşırmış. Yöre Halkı Kübak Çelebi isimli komutanın halk ile yaptığı görüşmeler sonucunda savaşa karar verdiğini ve kafirleri yendiğini anlatmıştır.
    Osmanlı Devleti sonrasında İnhisar Beyliği Bursa'ya bağlanmış, o tarihlerde İnhisar'da duvar kalınlığı 125 cm olan büyük bir bina yapılmış. Söz konusu binanın temelleri eski ortaokul alanında görülebilmektedir.
    Kentin güneydoğusundaki tepenin yamacında halen korunan bir tekke bulunmakta, bu tekke alanından Sakarya Nehrine kadar olan yamaçta duvar yıkıntıları bulunması, eski kentin bu alanda kurulduğunu göstermektedir.
    Sakarya nehrini karşı yakasında da Ermenilerin bir han yaptırdığı, mallarının sattıkları, akkum mahallesi karşısında da Yunan Evleri diye nitelenen bir yerleşim bulunduğu, yine İnhisarlılardan öğrenilmiştir. Tarpak ve Muratçada da Rumlardan kalan kaya evler bulunmaktadır.
    İnhisar kentini mevcut yerleşim alanının 1850'li yıllarda kurulduğu sanılmaktadır. Ağaların mezarlığı diye adlandırılan güney bölgesinde bulunan mezarlık camiinin bu tarihlerde yapıldığı sanımaktadır. Merkez Camii 1890 yılında yapılmıştır. Kent 1990 yılında merkez camii arkasında gelişmeye başlamış. Şimdiki Cumhuriyet meydanından yamaçlara doğru yağ lekesi biçiminde gelişmiştir. O yıllarda üzüm şarapçılık kentin geçim kaynağıdır.
    1890 ve 1930 yılları arasında yapılanmış bulunan bu bölgede organik bir sokak dokusu ve küçük avlulu evler bulunmaktadır. 1930-1960 yılları arasında kent ana ulaşım aksı boyunca ve yamaçlara doğru gelişmeye devam etmiştir. 1960-1970 yılları arasında ana ulaşım aksı altına nar bahçelerine doğru uzana gelişme, tarım arazilerini daha fazla zedelemeden durmuştur. 1980-1993 döneminde de Söğüt yolunda düzenli konutlar ve idari ve sosyal tesisler kurulmuştur. Kent üzerinde yamaçlık arazilerde ise gece kondu şeklinde düzensiz yapılaşma gözlenmiştir.
    İnhisar kentinin tarihi gelişimde vurgulanması gereken nokta, 1890-1930 yılları arasında yapısal dönüşüme uğrayarak, dikeyde gelişme eğiliminin oluşmasıdır.
    Tarihi oldukça eski dönemlere rastlayan İnhisar kentinde tarihi eser olarak yapı veya aşan bulunmamaktadır.

    Ekonomik Gelişim

    Gelir Düzeyi ve işsizlik

    İnhisar ilçesinde soğan, marul, ıspanak, üzüm, ayva, incir, nar ve tahıl üretimi yapılmaktadır. Örneğin iyi sulanan alanlarda 7-8 dönüm araziden senede 10-15 milyar lira gelir elde edilebileceği söylenmiştir. Nardan sonra en çok getirisi olan ürün üzüm olup, kıraç arazilerde yetiştirilmektedir.
    Yerleşimde, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ve kümes hayvancılığı ile uğraşan az olup, sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak için hayvan yetiştirilmektedir. Sadece hayvancılık yaparak geçinen aile bulunmadığı bildirilmiştir.
    Ticaret işletmeleri sahipleri çoğunlukla kendi dükkanlarında bulunmakta ve çoğu işçi çalıştırmamaktadır.Aile bireylerinden yardımcı olanlar vardır.
    İdari ve Sosyal kurumlarda çalışanların gelirleri asgari ücret üzerinden veya derece artışı ile belirlenmektedir. Yerleşimde taşımacılık ayrıca bir istihdam alanı olarak ortaya çıkmıştır. Kamyonlarla, meyve ve sebze taşımacılığı yapılmakta, alınan ürün İstanbul'a götürülmektedir.
    İnhisar ilçe merkezinde İnşaat - Bayındırlık sektöründe çalışan 4 kişi bulunmaktadır. Yapı malzemeleri Eskişehir'den getirilmektedir. Sanayi sektöründe çalışan bulunmamaktadır. Yerleşimin ekonomik yapısını belirleyen, tarım sektörünün yanında, idari ve sosyal tesisler çalışanlarıdır. Sonuç olarak tarım sektöründe belirlenen mevsimlik işsizlik ve gizli işsizlik nedeniyle diğer sektörlere kayma eğiliminden söz edilebilir. Ancak tarım ile uğraşan nüfusun bir kısmının ürün toplma zaman dışında vakitlerini boş geçirdiği söylenebilir.

    Tarım ve Hayvancılık

    Çalışan nüfusun % 74.96'sı bu sektörde çalışmaktadır. Tarım arazisinin % 90'ında meyvecilik yapılmakta, % 10'unda ise sebze ve tahıl yetiştirilmektedir. Arazinin iyi sulanan kesimlerinde nar bahçelerinin yoğun olduğu kıraç arazilerde üzüm ve tahıl yetiştirildiği gözlenmektedir. D.S.İ kanaletlerinin inşaatına 1986 yılında başlanmıştır. Kanalların bakım ve temizliğiyle D.S.İ. ye bağlı su kanal bakıcıları ve su tutucuları ilgilenmekte bunları köylüler ve muhtar denetlemektedir.
    İnhisar ilçesi hali hazır harita sınırları içinde kalan 135.725 ha.tarım arazisinden 77,250 si mera niteliğindedir. D.S.İ. kanaleti ile sulanan ve doğal su havzasında bulunan 26.775 ha. arazide meyve üretimi, 12 ha yağışa bağlı kuru tarım arazisinde ise, üzüm, sebze ve tahıl üretimi yapılmaktadır. Yetiştirilen ve toplanan ürünler İstanbul, Ankara, pazarlarına gönderilmektedir.
    Yerleşimde 1931 yılında kurulmuş olan Tarım Kredi Kooperatifinden alınan bilgilere göre kooperatifin Ekim 1993 tarihinde ilçe merkezinden 98, Karaağaç mahallesinden 26 olmak üzere kayıtlı toplam 124 üyesi vardır. Tarım Kredi Kooperatifi çiftçilerin tohum, tarım aletleri, küçük (el) traktörü, yem, gübre vb. ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
    Ortalama toprak büyüklüğünün 2.100 dönü olduğu yerleşimde çoğunlukla her ailenin toprağı bulunmaktadır. İnhisar ilçe merkezinde nüfusun %30'unun küçük (el) traktörü vardır. Yerleşimde yaşayanlar, tahıl ve sebze üretimini daha çok kendileri için yapmakta, fazlasını satmaktadır. Halk geçiminin büyük çoğunluğunu meyvecilikten sağlamaktadır.
    Nüfusun az bir kısmı, kendi ihtiyaçlarını karşılamak için hayvancılık arıcılık ve ipek böcekçiliği ile uğraşmaktadır.


    Mekansal Gelişmeler

    İnhisar Kenti Sakarya vadisine bakan, bir tepenin batı yamacına kurulmuştur. Kentin oldukça organik sokak dokusu, pişmiş toprak veya yörede çıkan taşlardan yapılmış çoğunlula iki katlı avlulu evleri vardır.
    Cumhuriyet Meydanı şimdi kentin nüvesi ve aynı zamanda coğrafi merkezidir. Cumhuriyet meydanından yamaç boyunca mahalleler içine dağılmış organik ve karışık yollar en çok 7 metre genişliğindedir.
    Konut birimleri en çok 5 konuttan oluşan küçük adalardır. Çıkmaz sokakları, organik dokudaki sokakları ve bir avlu çevresinde yerleşmiş konutlarıyla İnhisar tam iç Anadolu kentidir.
    İnhisar yerleşiminde bahçe duvarları inşa edilerek konut, avlu ve özellikle küçükbaş hayvanların bulunduğu ahır ve depolar korunmaktadır.
    Kentin hemen hemen tüm ticari fonksiyonları Cumhuriyet Meydanı çevresinde kümelenmiştir. 1989 yılında ilçe merkezi oluşundan sonra İnhisar'a gelen kamu kuruluşları da bu merkezi alanda yer seçmişlerdir. Ancak kent içerisinde sosyal ve idari tesisler için çok uygun alanlar bulunmaması nedeniyle Söğüt yolu üzerinde de resmi kurum, eğ,t,m tesisleri, askeri tesisler yer seçmiştir. İnhisar'ın en eski binası olan okul binası 1993 yılı başında yıkılmıştır. 1969 yılına kadar ilkokul olarak kullanılan bu bina Osmanlılardan kalmıştır. 1969 yılında kentin ulaşım açısından omurgasını oluşturan Söğüt-Sarıcakaya yolu altında bir ilk okul açılmış 1981 yılında da kentin dışında Söğüt yolu üzerinde bir lise açılmıştır.


    Kentsel Alan Kullanımı

    İnhisar ilçe merkezi Sakarya Nehri vadisine bakan bir yamaç üzerine konumlanmış ve oldukça organik dokuda gelişmiş bir yerleşimdir. Kentte; Sakarya nehri vadisi yanında 1986 yılından sonra yapılmış olan D.S.İ. sulama kanalları sayesinde de, sulu tarım alanları artmıştır. İyi sulanan bu arazilerde meyve yetiştirilmektedir. Yerleşimin ana ulaşım aksı Bilecik, Söğüt - Sarıcakaya yoludur. Son yıllarda bu yol boyunca gelişme eğilimi bulunan kentte, oturan nüfusuna göre oldukça canlı bir ticari merkez oluşmuştur. İlçe merkezi olması sebebiyle resmi kurum ve eğitim kurumları da alan olarak yüksek bir orandadır.
    İnhisar ilçe merkezine bağlı dört mahalle bulunmaktadır. Ancak Sakarya nehrinin karşı vadisinde bulunan iki mahalle ile fiziksel olarak kentsel bütünleşme mümkün olmayacaktır. İnhisar yerleşimi iki mahalleden oluşmaktadır. Sakarya nehri vadisi yamacında konumlanmış bulunan kent, kentin nüvesini oluşturan Cumhuriyet meydanı çevresinde gelişmiş, 1989 yılında İnhisar'ın ilçe merkezi ve belediye statüsüne kavuşturulmasıyla iki mahalleye ayrılmıştır.
#02.09.2007 22:17 0 0 0
  • ellerine sağlık
#22.09.2007 02:23 0 0 0
  • eline saglık
#27.10.2008 00:26 0 0 0
  • emeğine sağlık
#01.11.2008 23:23 0 0 0