Dinimizin kolaylık Dini olduğuna Dair tatbikatten Bazı misaller,İslam kolaylıklar din

Son güncelleme: 28.12.2007 18:21
  • Dinimizin kolaylık Dini olduğuna Dair tatbikatten Bazı misaller

    Dînimizde namaz kılmak için su ile abdest almak mecburiyeti vardır. Ancak su bulunamadığı veya su çok soğuk olup hastalanma ihtimali olduğu hallerde, toprakla teyemmüm yapılır. Toprak su yerine geçer. - Dînimiz yolculara; yorgunluk, zaman darlığı gibi hikmetlere binaen 4 rek'atlı farz namazları iki rek'at olarak kılmak kolaylığını getirmiştir. - Namazda ayakta durmak (kıyam) farzdır. Ancak ayakta duracak gücü olmayanlar, oturarak namaz kılarlar.

    İslam kolaylıklar dinidir
    İslâm'ın kolaylıklar dini olduğunu gösteren, Asr-ı Saâdet'te cereyan etmiş pek çok vâkıa vardır. Onlardan bazılarını burada zikredeceğiz. Enes bin Mâlik Hazretleri anlatmaktadır: "Nebî (sav) bir gün mescide girdi. İçeri girer girmez de gözüne mescidin iki direği arasına çekilmiş bir ip ilişti. - Bu ip nedir? diye sordu. Sahâbîler: - Bu, Zeyneb'in ipidir. Zeyneb, nâfile namaz kılarken ayakta durmaktan yorulunca, bu ipe tutunuyor, dediler. Peygamber (sav): - Hayır, (İbadette böyle güçlük ihtiyâr olunmaz.) Bu ipi çözünüz. Sizden biriniz zinde ve neş'eli oldukça namazını ayakta kılsın. Yorulunca da hemen otursun. (... Ve namazını oturduğu halde tamamlasın.) buyurdu."

    Utbe bin Âmir anlatmaktadır:

    "Kız kardeşim (Ümmü Hibban) Beytullah'ı yaya olarak ziyaret etmeyi adamış, fakat sonradan buna güç yetiremiyeceğini hissedince, mes'elenin Resûlüllah Efendimiz'den sorulmasını bana emretmişti. Ben Hazret-i Resûlüllah'a sorduğumda, cevaben

    (İptida) yaya yürüsün, (sonra) bineğinin sırtına binip gitsin.. buyurdu..."

    Hazret-i Enes'den (ra):

    "Nebiy-yi Ekrem (sav), iki oğlunun arasında, onlar tarafından taşınarak yürütülen bir ihtiyar kimse gördü. 'Bunun zoru nedir? Niye bir bineğe binmiyor?' diye sordu. Oğulları cevaben: - Yâ Resûlâllah. Babamız yaya olarak Kâbe'ye gitmeyi nezretmiştir. Bunun için böyle yürütüyoruz, dediler.

    Resûlüllah Efendimiz: Şüphesiz ki Allah, bu ihtiyarın nefsini azâblandırmakla yaptığı ibadetten müstağnidir, buyurdu ve ona, bineğine binerek Kâbe'yi ziyarete gitmesini emretti."

    Abdullah bin Mes'ûd'dan:

    "Resûlüllah (sav), va'z hususunda, bize bıkkınlık gelmesin diye halimize bakıp ona göre gün ve saat kollardı."

    Câbir bin Abdillah anlatmaktadır:

    "Resûlüllah bir seferde idi. Derken üzeri gölgelendirilmiş olduğu halde yanında insanlar toplanmış bir adam gördü ve 'Onun nesi var' diye sordu. 'Oruçlu bir adam' dediler. Resûlüllah (sav) bunun üzerine:

    Seferde oruç tutmak hâlis bir iyilik ve fazilet değildir. Allah'ın sizin lehinize yapmış olduğu ruhsatlardan ayrılmayınız," buyurdu."

#24.12.2007 14:10 0 0 0
  • ewet islam cokguzel bir din
#28.12.2007 18:21 0 0 0