GİZLİ KALP RAHATSIZLIGI

Son güncelleme: 17.08.2022 20:13
  • Dünyada bilinen ölümlerin yüzde 52'sinin kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle oluştuğu, bu ölümlerin yüzde 25'inin ise daha önce herhangi bir hastalık teşhisi konulmamış kişilerde ani ölüm olarak meydana geldiği bildirildi.
    Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kaan Kulan ani ölümün bilinen veya bilinmeyen herhangi bir hastalığı olan kişinin ilk 24 saat içinde hayatını kaybetmesi olarak tanımlandığını belirterek, "Dünyada bilinen ölümlerin yüzde 52'si kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle oluşmaktadır. Bu ölümlerin yüzde 25'i de daha önce herhangi bir hastalık teşhisi konulmamış kişilerde, ani ölüm olarak meydana gelmektedir. Bu durum ise hastalarda gizli kalp problemini ortaya çıkarmaktadır" dedi.
    Gizli kalp olarak bilinen hastalığın daha önceden ortaya çıkarılması için risk grubu olarak tanımlanan gruptaki kişilerin periyodik kontrolden geçmesi gerektiğini kaydeden Kulan, "Hipertansiyon, yağ metabolizması bozuklukları, şeker hastalığı, şişmanlık, fiziksel aktivite azlığı, ailede kalp hastası kişilerin bulunması ve sigara gibi faktörler bu hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran etkenlerdir. Bu tür şikayetleri bulunan kişiler risk grubundadır ve bunların periyodik olarak kontrolden geçmeleri gerekmektedir" diye konuştu.




    İlgili hekimin yapacağı kontrollerle risk grubunda bulunan kişilerde gizli kalp probleminin olup olmadığının anlaşılabileceğini ifade eden Kulan, "Bu amaçla muhtelif testler uygulanmaktadır. Bunların başlıcaları EKG testi denilen genel tarama testi olup her merkezde uygulanabilmektedir. Bunun bir adım daha ötesi EFOR testidir. Bu amaçla kişiye miyokard perfüzyon sintigrafisi uygulanır. Ancak bütün bu testlerin duyarlılığı ve özgüllüğü yüzde 85'ler civarında olup testlerde yüzde 15 yanılma payı mevcuttur" dedi.




    Hastanın taşıdığı risk faktörleri sayısı ve semptomlarının göz önüne alınarak gerekli olduğu takdirde koroner anjiyografi uygulanabileceğini ifade eden Doç. Dr. Kulan, "Semptomu olsun ya da olmasın hastada kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, şişmanlık, fiziksel aktivite azlığı, yağ metabolizması bozuklukları, şeker hastalığı, belli bir yaşın üzerinde olma, sigara kullanımı yada ailede kalp hastasının bulunması gibi risk faktörleri var ise bu kişilerin ileride gizli kalp hastalığında maruz kalmamaları için mutlaka önceden ilgili hekime başvurarak kontrollerini yaptırmalıdırlar. Verilerin ilgili hekim tarafından değerlendirilip yukarıda bahsedilen teşhis yöntemleriyle gizli kalp sonucu ani ölüm riski taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi mümkündür" şeklinde konuştu.




    Son yıllarda artan ani sporcu ölümleri ve genç yaşta ölümlerin de kalp ve buna bağlı şikayetlerle meydana geldiğine dikkat çeken Kulan, "Daha genç yaşlarda görülebilen ve herhangi bir kroner hastalığı bulunmayan kişilerin ölüm sebebi büyük oranda ölümcül ritim bozukluklarıdır. Bugünkü yöntemlerle bu durumun ortaya çıkarılması mümkündür. Sporcularda uzun süre idmansız kalmaya bağlı olarak vücutta laktik asit denilen madde birikir. Bu madde ileri derecede ise kalbin çalışma ritmini bozar. Sporcularda kalp ve buna bağlı ölüm nedeni olarak tanımlanan hastalıklar da ölümcül ritim bozuklukları dediğimiz kalbin çalışma düzenini bozan bu rahatsızlıklardır. Bu nedenle sporcuların ısınmadan ve uzun süre idmansız kaldıktan sonra ani ve zorlayıcı hareketlerinden kaçınmaları gerekmektedir" diye konuştu.




    Doç. Dr. Kaan Kulan, risk grubunda bulunan kişilerin dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:
    "Bir defa bu gruptaki kişiler bilhassa 45 yaş üzeri erkekler sigaradan mutlaka uzak durmalıdır. Sigara koroner arter hastalığı riskini artırır. Sigaranın bırakılmasıyla bu risk azalmaya başlar ve bunun olumlu etkileri yaklaşık 1 yıl sonra belirgin hale gelmeye başlar. Ayrıca risk grubunda bulunan kişiler düzenli olarak check-up yaptırmalı, kolesterol seviyesine dikkat etmeli, şekerden uzak durmalı, yağ metabolizmasında bozukluklar bulunan ve hipertansif şikayetleri olan kişiler ise bu riski azaltmak için kolesterol düzeyini belli bir oranın altında tutmalıdırlar. Bunun için de düşük kolesterol ve düşük doymuş yağ içeren gıdalar kullanılmalı, katı yağ yerine sıvı yağı, kırmızı et yerine de beyaz eti tercih edilmelidir. Şişmanlık ve buna bağlı olarak fiziksel aktivite azlığından kaynaklanan şikayetleri ortadan kaldırmak için de düzenli egzersiz yapılmalıdır"
#13.11.2004 10:29 1 0 0
  • ellerine sağlık arkadaşım, bu bilgiler beni biraz tedirgin etti zira bu risk grubuna yakın sayılırım...irade ve inançla bu riskin minimuma ineceği şüphesiz...sanırım önemli olan eyleme geçmek ve bunu bir an önce yapmak...
#13.11.2004 10:38 0 0 0
  • EVET ALPEREN DIKKAT ETMELI
#13.11.2004 10:43 0 0 0
  • BİLGİ VERDİGİN İÇİN TEŞEKKÜRLER
#27.11.2004 11:41 0 0 0
  • verdiğin bu faydalı bilgiler için teşekkür ediyorum
#27.11.2004 12:15 0 0 0
  • ßiLgi İçin Te$ekkürler...........
#06.12.2004 11:02 0 0 0
  • EMEKLERİNE SAĞLIK PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER
    HERKESE SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM
    :cubuk:
#27.12.2005 21:48 0 0 0
  • Paylaşımlarınız içinTeşekkürler
#17.08.2022 20:13 0 0 0