arzu evi

Son güncelleme: 11.06.2005 18:17
  • Feneryolu'nda gölgelerle şakalaşıp yürürken
    ölüm (bu kez) uysal bir köpek gibi
    beni izliyordu. Ihlamur mahrem
    kokuyordu. Bedenin uzağında çın çın eden
    bir tramvay. Köpeğe dönüp bakmak
    isteğiyle mi, hava'nın kendi merakından mı,
    gözüm Arzu Apartmanına kaydı.
    Camlardan birinde bir kadın çırılçıplak
    gülümsüyordu. Utandım. Ama sanki
    onun utanmasız çıplaklığından değil de
    az önceki şakalaşmalarımla yakalandım diye.
    Acı, ölüme mi yoksa çıplak ölümü
    işaret ede ede akan şakacı
    zamana mı yakındı? Kadınla
    göz göze gelsek... bana, yüzünde bu müstehcen
    ıhlamur gölgeleriyle gezen adama,
    işaret parmağı ile, "gelsen e!" dese... Beni, arzu evine
    çağırsa!.. Ama o; arzunun camlarından
    bakan çıplak kadın, bana değil
    peşimdeki köpeğe kur yapıyordu.
    Gülümseyen yüzünde bir intihar
    dinginliği
    okudum.

    Cem UZUNGÜNEŞ
#17.12.2004 18:36 0 0 0
  • Ellerine Sağlık
#18.12.2004 10:14 0 0 0
  • Yüregine saglik kardesimnoimage
#18.12.2004 11:32 0 0 0
  • ellerine ve emegine saglik abim
#18.12.2004 16:05 0 0 0
  • Ellerine sağlık arkadaşım
#11.06.2005 18:00 0 0 0
  • eLLerine emeqine saqLık aßicim
#11.06.2005 18:06 0 0 0
  • ELLerine yüreqiNE SAglık
#11.06.2005 18:17 0 0 0