Doğrularımı götürmeye yeticek kadar yanlış yapmadım ben hayatta...
Çok sıkıştığım yerde boş bıraktım hep.
Şimdi bıraktığım boşlukların birindeyim belkide...
Kimsenin doğrusunu götürmedim ve
Kimsenin yanlışı olmadım!
Kalemler mürekkep akıtmadımı?
Mızraplar notasız çalmadılarmı seni?
Pembeleşmiş mavi düşler sarmadımı ?
En sade aşklar tatmadılarmı seni?
OYSAKİ BEN
M asumhane sokaklara mabetleşmiş figürlerle
Yetim sevdalar bırakmıştım
seni yalnız bırakmasınlar diye
Buruşturulmuş kağıtlara utangaç kelimelerle
Seni seviyorumlar yazmıştım
Avuçlarına düşüpte beni sana haykırsınlar diye
Yoksa öyle olmadılarmı?
Gelip seni bulmadılarmı?
...........
abdullah erdem
not şiirimi tam olarak bitirmedim sadece taslaktır
Kalemler mürekkep akıtmadımı?
Mızraplar notasız çalmadılarmı seni?
Pembeleşmiş mavi düşler sarmadımı ?
En sade aşklar tatmadılarmı seni?
OYSAKİ BEN
M asumhane sokaklara mabetleşmiş figürlerle
Yetim sevdalar bırakmıştım
seni yalnız koymasınlar diye
Buruşturulmuş kağıtlara utangaç kelimelerle
Seni seviyorumlar yazmıştım
Avuçlarına düşüpte beni sana haykırsınlar diye
Yoksa öyle olmadılarmı?
Gelip seni bulmadılarmı?
OYSAKİ SEN
Göklere çikacak kadar masumken,şifreli günahları
Hakikat dururken,sahte falcıları dinlemedinmi?
Kalbimdeyken firari saatleri
Yanımdaygen gereksiz mazeretleri sevmedinmi?
Vazgeçilmezken , vazgeçilebilir aşkları
Hep yeniden başlamak varken
Faili meçhul sonları istemedinmi?
OYSAKİ BEN
şairlerin yazamıyacağı
Ozanların çalamıyacağı
Ölümün bile koparıp alamıyacağı kadar
çoook sevdim ve seviyorumda
sende ben kalmamış
Anılar flu'laşmış
Masal bitmiş olsada
Yinede herşey namına
Teşekkürler ediyorum
ABDULLAH ERDEM
Kar taneleriyle başka bir renge bürünmüş şehrin
Sıvası dökük bir hastene odasında
Kırık türküler modunda
yoktan var olmuşum
Etrafdakiler sevinç çığlıklarıyla
Şubat ayazını ısıtmaya çalışırken
Şefkat dolu bir sinede
Sıkılmadan yorulmadan ağlıyormuşum
Zaman kağıt parçalarından ibaretmiş
Bir bölümü ucup giderken
Dilekler tutup
Mumlar üflemişim
Düzmece masallarla
Arabeks kokan ninniler dinlemişim
Yarım yamalak hayaller kurup
Şifresiz umutlarda gizlemişim
Rüzgar gibi geçerken yıllar
Yalnız kalabalıklar içinde
Issız adamları değil
Robison cruose'ları oynamışım
Hercai bedenlerin
Firari saatlerine aldırmadan
Bu benim yolum deyip
Yolları uzatmışım
Kuzeyin yeşille yoğrulmuş topraklarında
Çölleşen dualarıma inat
Mutluluk tabloları saklamışım
Bazen ferhat olup dağları delmişim
Bazen boşluktakilerle
Spontane aşkları sevmişim
Bazen üzülmüşüm
Bazen üzmüşüm
Zaman alacak biliyorum,
fakat öğretebilirsen ona,
kazanılan bir liranın,bulunan beş liradan,
daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona,
ve hemde kazanmaktan neşe duymayı,
kıskançlıktan uzaklara yönelt onu.
Eğer yapabilirsen,
sessiz kahkahaların çığlığını öğret ona.
Bırak erken öğrensin,
zorbaların görünüşte galip olduklarını...
Eğer yapabilirsen,ona kitapların mücezelerin öğret.
Fakat ona sessiz zamanlarda tanı.
Gökyüzündeki kuşların,güneşin altındaki arıların,
ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin
ebedi gizemini düşünebileceği
okulda hata yapmanın hile yapmaktan
çok daha onurlu olduğunu öğret ona.
O na kendi fikirlerine inanmasını öğret
herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi,
tüm insanları dinlemesini öğret ona.
Fakat tüm söylediklerini gerçeğin eleğinden geçmesini
ve sadece iyi olanları almasını öğret ona
Eğer yapabilirsen,üzüldüğünde bile
nasıl gülümsüyeceğini öğret ona
Gözyaşlarından hiçbir utanç olmadığını öğret
ona kuvvetini ve beynini,
en yüksek fiyata verene satmasını,
fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna
fıyat etiketi koymamasını öğret
yaygaracı bir insan kalbalığında
kulaklarını tıkamasını öğret ona.
ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa
dimdik dikilip savaşmasını öğret ona