Mehmet Ali Erbil

Son güncelleme: 07.09.2008 13:44


  • Mehmet Ali Erbil

    noimage


    Doğum günüm 8 Şubat, yani Kova burcuyum. Kova burcunun tüm özelliklerini taşıdığım söylenebilir. Özgürlükçü, yaratıcıyım. Yükselenimi bilmiyorum.
    İstanbul'da doğdum. Annem biçki-dikiş kursuna göndermek istiyordu ama, babam askeri okulda ısrar etti. Ben de okuldan kaçtım, konservatuara girdim. Beş yıl konservatuarda okudum. Tiyatro Yüksek Bölümü 'nden mezun oldum. Bu okula en az onaltı, onyedi yaş sınırında öğrenci alıyorlardı. Ben ise, onüç yaşında bir üstün yetenek olarak, bu okula girenlerin en gençlerinden biriydim ve yatılı olarak okudum.

    Hayatımın en güzel beş yılını Ankara Konservatuarı'nda geçirdim. Çok keyifli bir yatılı okul hayatıydı. Hocalarımın sayesinde, tiyatroyu hem tanıdım, hem sevdim, hem de kendimi geliştirdim. Öğrencilik dönemimde Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyuncu olarak bir baş rolde oynadım; daha onaltı yaşındaydım ve o yıl En İyi Tiyatrocu Ödülü 'nü kazandım.

    Devlet Tiyatrosu'nda oynadım. İki yıl hem okudum, hem de konservatuara devam ettim. Mezun olduktan sonra Devlet Tiyatrosu ailesine katıldım. Dört beş sene kadar orada çalıştım. Konuk oyuncu olarak İstanbul Tiyatrosu'nda bir müzikalde oynadım. Müzikal sevilince, çok genç yaşta memuriyetten istifa etmek zorunda kaldım.

    Televizyon yaşantım ise Ankara'da başladı. Daha sonraları televizyonda ilk müzik programıma başladım. Televizyona ilk adımımı atmamı sağlayan, hem sunucu, hem de show-man olarak beni ilk keşfeden İzzet Öz'dür. Onunla birlikte televizyon maceramız başladı. Yaptığımız bu ilk müzik programı, tek kanallı yayın döneminde, TRT'nin en popüler müzik programıydı ve Derya Baykal ile sunuyorduk. Daha sonra, film teklifleri geldi. Babam sinemacı olduğu için o sıralarda zaten seslendirme yapıyordum. Sanat alanındaki yelpazem geniştir aslında; gerek seslendirme, gerek sinema oyunculuğu, gerekse tiyatro oyunculuğu ya da stand-up olsun, bunların yanında her zaman en sevdiğim ve hep severek yaptığım iş dublaj olmuştur. En zor koşullarda bile; maddi olanaklar yeterli olmamasına rağmen, uykusuz kalmak pahasına, yorulmak pahasına dublajda kendi egomu tatmin ederdim. Televizyon, tabii ki ondan sonra da devam etti.

    Özel kanalların gündeme gelmesiyle birlikte, ilk altı ay içinde TRT'den özel kanallara geçtik. Kanal 6 gibi bir kanalı sanatçılarıyla, ekibiyle birlikte bir numara yaptık. Daha sonra Star TV ve ATV'ye dizi yaptım, Show TV'ye program yaptım, sonra da Kanal D ile buluştum. Kanal D'de Çarkıfelek programıyla uluslararası platformda önemli bir başarıya imza attık. Bu program üç yıldır dünyada en çok seyredilen ve de en beğenilen "game show"lar arasında birincilik alıyor. Ben de en iyi komedi-sunucu ödülünü alıyorum.
#07.09.2008 13:44 0 0 0