İl mutfağı tarım ürünlerine dayanmaktadır. Harman sonunda (sonbahar) kışlık yiyecek hazırlıkları başlar. Un öğütme, bulgur dövme, çekme, erişte, kadayıf, salça yapımı, sebze kurutma, etlik kesimi bunların başlıcalarıdır.
Yöre yemekleri daha çok unlulara dayanmaktadır. Keş, peskütan, çökelek, süt ürünlerinden hazırlanan yiyeceklerdendir. Yöre yemekleri genellikle kırsal kesimlerde yazları ayranlı, pancarlı çorba, madımak, evelik, düğücek aşı gibi yemekler yapılır. Kışları ise tırhıt, sübüra, kelecoş, tarhana, içli köfte, hingel gibi hamurlu yemekler yenmektedir. Kentte genellikle sebze yemekleri yapılmaktadır. Sivas kebabı ünlüdür.
Tandırda kül çöreği, fotla, patates yada peynirle yapılan kömbe, kete, lavaş yörede yaygın ekmek çeşitlerindendir.
Büyükşehirlere otobüsle Sivas kebabı gönderiliyor!!!
100 yıllık geçmişi olan Sivas kebabı, Türkiye"nin değişik illerinden gelen yoğun sipariş üzerine yolcu otobüsleriyle müşterilere gönderiliyor.
Son bir yılda Sivas"tan Meclis"e bile 250 porsiyon Sivas kebabının gönderildiği bildirildi.
Sivas"ın en eski yemeği, Sivas kebabını yemek için Türkiye"nin dört bir yanında sipariş aldıklarını bildiren lokanta işletmecisi Mustafa Yazarlı, Türkiye"nin dört bir yanına dağılan kebapseverlerden sadece bir günde 50"nin üzerinde sipariş geldiğini belirterek, şunları kaydetti: Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin başta olmak üzere Türkiye"nin dört bir tarafına yolcu otobüsleriyle Sivas kebabı gönderiyoruz. Yemeğin özelliğine zarar vermeyecek şekilde, tepsiler üzerine streç jelatin, altına ise alüminyum folyo kağıt sarılarak otobüslere veriyoruz. Müşterimiz otogarda emanetini hemen gidip alıyor. Sipariş verenlerin arasında milletvekillerinden sanatçılara, iş adamlarından politikacılara kadar birçok ünlü isim var. Geçen yıl uçak olduğu için satışlarımız fazlaydı. Ancak bu yıl havaalanı kapatılınca taleplerde düşüş oldu. Son bir yıl içerisinde sadece TBMM"ye 250 porsiyon Sivas kebabı gönderdik.
Sivas kebabı yemek için çeşitli illerden gelenlerin de çok sayıda olduğuna işaret eden Yazarlı, en kısa sürede söz konusu yemek için patent alacaklarını dile getirdi.
Şehirde tek Sivas kebabı ustası olan 62 yaşındaki Abdullah Tel ise, 48 yıldır kebap yaptığını ve yemeğin, zaman içerisinde birçok kişinin damak zevki haline geldiğini söyledi.
Sivas kebabının sezonluk bir yemek olduğunu ve özellikle yaz aylarında tüketildiğini ifade eden Kebab ustası Tel, şöyle devam etti:
Kebab için kuzu eti (but ve pirzola), patlıcan, domates, biber, sarmısak ve isteğe bağlı olarak patates kullanılır. Hepsi ayrı ayrı ocakta pişirilir. Kuzu etinin pişirilmesinde kuyruk yağı kullanılır. Yemeğe tat veren kuyruk yağıdır. Daha sonra hepsi birlikte, balık sırtı olarak şişlere dizilerek 20 dakika özel fırında pişirilir. Ekmeği ise özel olarak tandırda hazırlanır. Kebap, meşe ağaçlarından hazırlanan ocakta pişirilir.
Zaman Gazetesi 17-09-2002
Atatürk'ün Sivas'a İlk Gelişleri : 27 Haziran , her yıl bu tarihte günün anlamını belirten etkinliklerle kutlanır.
Aşık Veysel ve Ozanlar Haftası : 15-21 Mart.
Her yıl bu tarihte ünlü halk ozanımız anılır.
Anma törenleri, Şarkışla ilçesinde ve ünlü halk ozanımızınköyü Sivrialan' da çeşitli etkinliklerle yapılır.
Zaralı Halil Söyler'i Anma Günü : Haziran ayında.
Ozanımız çeşitli etkinliklerle Zara ilçesi ve Sivas'ta anılmaktadır.
FESTİVAL ve ŞENLİKLER
4 Eylül Sivas Kongresi Kültür ve Sanat Etkinlikleri :
4-5-6 Eylül. Her yıl Sivas Kongresinin dönüm yılında, günün önemini belirtir çeşitli kültür ve sanat etkinlikleriyle kutlanmaktadır.
Aşık Veysel Kültür ve Sanat Şenlikleri : Değişik tarihlerde Şarkışla ilçesi ve Halk ozanımızın köyü Sivrialan' da çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. (Muhtemelen Temmuz ayında)
Geleneksel Pir Sultan Abdal Şenlikleri : 3-4 Temmuz ünlü halk şairimizin köyü Banaz'da çeşitli kültür etkinlikleri ve şenlikler düzenlenmektedir.
Şüphesiz halk şairlerimizde diğer sanatçılarımız gibi birbirinden ayrı özelliklere sahiptir. Hiçbir şair, ötekine tıpa tıp benzemez. Ama hemen hemen hepsine aynı gelenek ve törelerden geldikleri için birbirine benzer yanlarıda eksik değildir.
Bazı şairlerin hepside şiirlerini sazla çalıp çağırırlar. Halk şairi ile sazını birbirinden ayıramayız. Keramet sazdamıdır, sözdemidir bilemeyiz? Aşık sazına gözü gibi bakar. Aşık Veysel'in;
"Ben ölürsem sazım sen kal dünyada , Gizli sırlarımı aşikar etme" deyişi elbette ki çok anlamlıdır.
Şairlerimizin hemen hepsi aşk, ölüm, hasret, yiğitlik, tabiat, din gibi temalar işlemişlerdir. Aşk konusu baş köşeyi tutmaktadır. Ölüm karşısında şairlerimizin uysal, teslimkar ama alabildiğine üzüntülüdür. Ölümün bıraktığı yıkımlar, kayıp olan güzellikler dostluklar terennüm edilir.
Sivas'ın şair ve aşıkları şunlardır:
Şemseddin Sivasi, Pir Sultan Abdal, Ruhsati, Kul Himmet, Suzi, Aşık Veysel, Zaralı Halil Söyler, Mesleki, Aşık Talibi, Recep Kamil, Şeyh Halit.
Diğer aşıklarımız ise; Sefil Selimi, Aşık Talibi, Gürünlü Aşık Rıza, Ali İzzet Özkan, Veysel Cehdi Kut, Kul Gazi, Feryadi, Belcikli Seyit, Karasarlı Seyit, Aşık İsmeti, Ali Dayı, Şükrani, Nuri Sivasi, Kul Himmet.
Tabiat teması da Sivas şairleri tarafından en iyi şekilde işlenmiştir. Şairlerimizin en zengin yanlarından birini teşkil etmektedir. Çeşitli hayvanlardan tasvir edilerek tabiat manzarasını tamamlar. Tabiatın güzellikleri yanında çeşitli afetlerde şairin, ozanın gönlünde dile gelmiştir. İşte o zaman şiir olmuş, destan olmuş, türkü olmuş. Anadolu yaylasına göz atıldığı zaman Sivas'ın aşıklar yatağı olduğu görülür. Sivas şairleri aynı zamanda Sivas büyükleridir . Hepside en duru en özlü Türkçe ile söylemişlerdir. Türküleri, deyişleri günlük müzik yaşantımıza girmiştir. Radyo ve televizyon programlarında hemen hemen hepsinin türkülerine yer verilir.
Yurttan sesler Korosunun kurucusu halk müziğinin derleme ustası Muzaffer Sarısözen'i anmadan geçemeyiz. Ayrıca masal üstadı Eflatun Cem Güney, Tevfik Aksoy Kayabeyzade, Memduh Bey günümüz şairlerinden Vehbi Cem Aşkun edebiyat dalında denemeler yapmış; radyo sanatkarlarından Ömer Altuğ, Emel Sayın ve Selehattin Erorhan da Sivas' ta yetişen Türk musiki ve halk müziği ses sanatçılarıdır. Halk şairlerimizin özelliklerini anlatan bazı ünlü değişlerini şöyle sıralayabiliriz.
AŞIK VEYSEL
1894 yılında Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu. Babası Karaca Ahmet, annesi Gülüzar Hatun' dur.
7 yaşına geldiğinde gözünün birini yakalandığı çiçek hastalığından kaybetti. Diğer gözüne perde indi. Çok geçmeden iki gözünüde kaybetti.
Oyalanması için babası Aşık Veysel'e bir saz aldı. Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin adlı saz ustalarından dersler aldı. Önceleri Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Aşık Kerem, Aşık Erzurumlu Emrah gibi ustaların türkülerini söyledi. 1933 'te Cumhuriyetin 10. Yılı için yazdığı destanının yayınlanması ve Sivas Aşıklar Bayramındaki başarısı dikkat çekti. Ahmet Kutsi Tecer'in de yardımlarıyla Veysel kırk yaşından sonra kendi eserlerini vermeye başladı. Çeşitli Köy Enstitülerinde saz öğretmenliği yaptı. Aşık Veysel, İki kez evlendi. İki oğul, dört kız babasıdır. Şiirlerinde yurt sevgisi, kardeşlik, birlik ve okuma sevgisi işledi. 21 Mart 1973 tarihinde "Sadık Yarım" dediği kara toprakla kucaklaştı.
SİVAS HALK OZANLARINDAN DÖRTLÜKLER
Sivas ellerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Yardan ayrılmışam bağrım delinir
Katip arzu halim yaz yare böyle.
Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte kellem keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.
Aşık Veysel
Kimse bana yaren olmaz yar olmaz
Mertlik hırkasını giydim giyeli
Dünya bomboş olsa bana yar kalmaz
İnsana muhabbet duydum duyalı
Çoğu bende kağıt, hüccet arıyor
Hal bilmeyen dip dedemi soruyor
Dostlar ölümüme karar veriyor
Sefil Selimi'yem dedim diyeli Sefil Selim.
Zaralı Halil
Karlı dağlar karanlığın bastı mı?
Kahbe felek ayrılığın vakti mi?
Karlı dağlar ne olur ne olur!
Asker ağam gelse yarelerim eyi olur!
Dünya dediğin bir dal yapraktır
Evvela ahirin kara topraktır
Bu dünyada benlik satan ahmaktır
Daim ölüm kuşu döner başımdan
Pir Sultan Abdal
Dur gardaş! Bir selam ver geç, dostuna
Yabancı değilsin, bizim eldensin
Endamın gururun bize benziyor
Yiğidin harman olduğu yerdensin
------
Sivaslısın gardaş tanıdım seni
Neredensin söyle gardaş ilçeni?
Bilirim ben Sivasımdan göçeni
Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
------
Demirim, çeliğim sana emanet
Yiğitlik var serde , etmezsin minnet
Çalışkan, hatırnaz, hem dost hem de mert
Gardaş, Divriğinin neresindensin?
------
Gökpınarın berrak suyundan mısın?
Selçukların asil soyundan mısın?
Yoksa üç beldenin birinden misin?
Gardaş, sen Gürünün neresindensin?
------
Namın duyurmuşsun dünya alemde
Balıklı çermiğin tıbbın dilinde
Garabaş gür sesli, yayla yolunda
Gardaş, sen Kangalın neresindensin?
------
Köşedağı kanat gerer üstüne
Yiğit gardaş, mert davranın dostuna
Sahip çıkan hemşehrine, nesline
Gardaş, Suşehrinin neresindensin?
------
Köşedağ yaylasının zirvesinden mi?
Pötürge gölünün çevresinden mi?
Kızılırmağımın çehresinden mi?
Gardaş, sen Zaranın neresindensin?
Asil soylu, güzel huylu hemşehrim
Büyük gölden su içmişe benziyon
Sivasıma gönül verin yürekten
Gardaş, sen Hafiğin neresindensin?
------
Kelkit vadisinin güzel yerinden
Sessiz durup yükselirsin derinden
Kösedağın yiğit bekçilerinden
Gardaş, Koyulhisarın neresindensin?
------
Gönül gözü ile dünyayı gören
Insanlığa örnek olan, yön veren
Aşık Veyselimin doğduğu yerden
Gardaş, Şarkışlanın neresindensin?
------
Pir Sultan Abdalın bağnazından mı?
Acılarla dolu ayvazından mı?
Kabayelinden mi, poyrazından mı?
Gardaş, Yıldızelinin neresindensin?
------
Gür sesiyle yükseklerden haykıran
Sarılırsın Sivasına doğrudan
Işsizlikten göçtün sen de yurdundan
Gardaş, Imranlının neresindensin?
------
Hoşgeldin hemşehrim, dost kervanına
Suşehri, Zarayı aldın yanına
Göğsüm kabarıyor güzel adına
Gardaş, Akıncıların neresindensin?
Yeni girdin, ilçe olup araya
El attık, seni de kattık halay a
Sen de çıkan Kösedağa, Yaylaya
Gardaş, Gölova nın neresindensin?
------
Içtiniz mi gardaş, tecer suyundan?
Karabaş koyunun Kangal soyundan
Merkezime yakın çevre köyümden
Gardaş, sen Ulaşın neresindensin?
------
Ata sporumu yaşatan sensin
Kısbet giyip perdah atanım sensin
Can hemşehrimizsin, sen de bizdensin
Gardaş, Doğanşarın neresindensin?
------
Uzunyayla siper olmuş bağrına
Şiirler yazılmış senin uğruna
Hoşgelmişsin sen de dost kervanına
Gardaş, Altınyaylanın neresindensin?
------
Baba vatanımsın, benim ilçemsin
Gönlümde taht kuran gülsün, çiçeksin
Seni sevenleri candan seversin?
Gardaş, Gemereğin neresindensin?
------
Yiğitler diyarı aslan ilinden
Dostların soyundan, aşık dilinden
Badelerle dolu pirler elinden
Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
Dur gardaş! Bir selam ver geç, dostuna
Yabancı değilsin, bizim eldensin
Endamın gururun bize benziyor
Yiğidin harman olduğu yerdensin
------
Sivaslısın gardaş tanıdım seni
Neredensin söyle gardaş ilçeni?
Bilirim ben Sivasımdan göçeni
Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
------
Demirim, çeliğim sana emanet
Yiğitlik var serde , etmezsin minnet
Çalışkan, hatırnaz, hem dost hem de mert
Gardaş, Divriğinin neresindensin?
------
Gökpınarın berrak suyundan mısın?
Selçukların asil soyundan mısın?
Yoksa üç beldenin birinden misin?
Gardaş, sen Gürünün neresindensin?
------
Namın duyurmuşsun dünya alemde
Balıklı çermiğin tıbbın dilinde
Garabaş gür sesli, yayla yolunda
Gardaş, sen Kangalın neresindensin?
------
Köşedağı kanat gerer üstüne
Yiğit gardaş, mert davranın dostuna
Sahip çıkan hemşehrine, nesline
Gardaş, Suşehrinin neresindensin?
------
Köşedağ yaylasının zirvesinden mi?
Pötürge gölünün çevresinden mi?
Kızılırmağımın çehresinden mi?
Gardaş, sen Zaranın neresindensin?
Asil soylu, güzel huylu hemşehrim
Büyük gölden su içmişe benziyon
Sivasıma gönül verin yürekten
Gardaş, sen Hafiğin neresindensin?
------
Kelkit vadisinin güzel yerinden
Sessiz durup yükselirsin derinden
Kösedağın yiğit bekçilerinden
Gardaş, Koyulhisarın neresindensin?
------
Gönül gözü ile dünyayı gören
Insanlığa örnek olan, yön veren
Aşık Veyselimin doğduğu yerden
Gardaş, Şarkışlanın neresindensin?
------
Pir Sultan Abdalın bağnazından mı?
Acılarla dolu ayvazından mı?
Kabayelinden mi, poyrazından mı?
Gardaş, Yıldızelinin neresindensin?
------
Gür sesiyle yükseklerden haykıran
Sarılırsın Sivasına doğrudan
Işsizlikten göçtün sen de yurdundan
Gardaş, Imranlının neresindensin?
------
Hoşgeldin hemşehrim, dost kervanına
Suşehri, Zarayı aldın yanına
Göğsüm kabarıyor güzel adına
Gardaş, Akıncıların neresindensin?
Yeni girdin, ilçe olup araya
El attık, seni de kattık halay a
Sen de çıkan Kösedağa, Yaylaya
Gardaş, Gölova nın neresindensin?
------
Içtiniz mi gardaş, tecer suyundan?
Karabaş koyunun Kangal soyundan
Merkezime yakın çevre köyümden
Gardaş, sen Ulaşın neresindensin?
------
Ata sporumu yaşatan sensin
Kısbet giyip perdah atanım sensin
Can hemşehrimizsin, sen de bizdensin
Gardaş, Doğanşarın neresindensin?
------
Uzunyayla siper olmuş bağrına
Şiirler yazılmış senin uğruna
Hoşgelmişsin sen de dost kervanına
Gardaş, Altınyaylanın neresindensin?
------
Baba vatanımsın, benim ilçemsin
Gönlümde taht kuran gülsün, çiçeksin
Seni sevenleri candan seversin?
Gardaş, Gemereğin neresindensin?
------
Yiğitler diyarı aslan ilinden
Dostların soyundan, aşık dilinden
Badelerle dolu pirler elinden
Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
bu bölüme emeği geçen tüm kardeşlerimi candan kutlarım hepiniz Allah'a emanetsiniz.Sivas her zaman en güzel şeyleri hakeden bi şehrimiz.Umarım hakettiği yeri bulur.
merhaba arkadaslar!
almanya'da yasayan bir sivas'liyim ve sizlere tesekkür etmek istedim. meger sivas'la ilgili ögrenecegim ne cok sey varmis...
tekrar tesekkürler