SİVAS

Son güncelleme: 09.10.2010 22:49
  • İl mutfağı tarım ürünlerine dayanmaktadır. Harman sonunda (sonbahar) kışlık yiyecek hazırlıkları başlar. Un öğütme, bulgur dövme, çekme, erişte, kadayıf, salça yapımı, sebze kurutma, etlik kesimi bunların başlıcalarıdır.
    Yöre yemekleri daha çok unlulara dayanmaktadır. Keş, peskütan, çökelek, süt ürünlerinden hazırlanan yiyeceklerdendir. Yöre yemekleri genellikle kırsal kesimlerde yazları ayranlı, pancarlı çorba, madımak, evelik, düğücek aşı gibi yemekler yapılır. Kışları ise tırhıt, sübüra, kelecoş, tarhana, içli köfte, hingel gibi hamurlu yemekler yenmektedir. Kentte genellikle sebze yemekleri yapılmaktadır. Sivas kebabı ünlüdür.
    Tandırda kül çöreği, fotla, patates yada peynirle yapılan kömbe, kete, lavaş yörede yaygın ekmek çeşitlerindendir.

    Büyükşehirlere otobüsle Sivas kebabı gönderiliyor!!!
    100 yıllık geçmişi olan Sivas kebabı, Türkiye"nin değişik illerinden gelen yoğun sipariş üzerine yolcu otobüsleriyle müşterilere gönderiliyor.
    Son bir yılda Sivas"tan Meclis"e bile 250 porsiyon Sivas kebabının gönderildiği bildirildi.
    Sivas"ın en eski yemeği, Sivas kebabını yemek için Türkiye"nin dört bir yanında sipariş aldıklarını bildiren lokanta işletmecisi Mustafa Yazarlı, Türkiye"nin dört bir yanına dağılan kebapseverlerden sadece bir günde 50"nin üzerinde sipariş geldiğini belirterek, şunları kaydetti: Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin başta olmak üzere Türkiye"nin dört bir tarafına yolcu otobüsleriyle Sivas kebabı gönderiyoruz. Yemeğin özelliğine zarar vermeyecek şekilde, tepsiler üzerine streç jelatin, altına ise alüminyum folyo kağıt sarılarak otobüslere veriyoruz. Müşterimiz otogarda emanetini hemen gidip alıyor. Sipariş verenlerin arasında milletvekillerinden sanatçılara, iş adamlarından politikacılara kadar birçok ünlü isim var. Geçen yıl uçak olduğu için satışlarımız fazlaydı. Ancak bu yıl havaalanı kapatılınca taleplerde düşüş oldu. Son bir yıl içerisinde sadece TBMM"ye 250 porsiyon Sivas kebabı gönderdik.

    Sivas kebabı yemek için çeşitli illerden gelenlerin de çok sayıda olduğuna işaret eden Yazarlı, en kısa sürede söz konusu yemek için patent alacaklarını dile getirdi.

    Şehirde tek Sivas kebabı ustası olan 62 yaşındaki Abdullah Tel ise, 48 yıldır kebap yaptığını ve yemeğin, zaman içerisinde birçok kişinin damak zevki haline geldiğini söyledi.
    Sivas kebabının sezonluk bir yemek olduğunu ve özellikle yaz aylarında tüketildiğini ifade eden Kebab ustası Tel, şöyle devam etti:

    Kebab için kuzu eti (but ve pirzola), patlıcan, domates, biber, sarmısak ve isteğe bağlı olarak patates kullanılır. Hepsi ayrı ayrı ocakta pişirilir. Kuzu etinin pişirilmesinde kuyruk yağı kullanılır. Yemeğe tat veren kuyruk yağıdır. Daha sonra hepsi birlikte, balık sırtı olarak şişlere dizilerek 20 dakika özel fırında pişirilir. Ekmeği ise özel olarak tandırda hazırlanır. Kebap, meşe ağaçlarından hazırlanan ocakta pişirilir.
    Zaman Gazetesi 17-09-2002
#01.04.2005 16:11 0 0 0
  • Atatürk'ün Sivas'a İlk Gelişleri : 27 Haziran , her yıl bu tarihte günün anlamını belirten etkinliklerle kutlanır.

    Aşık Veysel ve Ozanlar Haftası : 15-21 Mart.
    Her yıl bu tarihte ünlü halk ozanımız anılır.
    Anma törenleri, Şarkışla ilçesinde ve ünlü halk ozanımızınköyü Sivrialan' da çeşitli etkinliklerle yapılır.

    Zaralı Halil Söyler'i Anma Günü : Haziran ayında.
    Ozanımız çeşitli etkinliklerle Zara ilçesi ve Sivas'ta anılmaktadır.

    FESTİVAL ve ŞENLİKLER
    4 Eylül Sivas Kongresi Kültür ve Sanat Etkinlikleri :
    4-5-6 Eylül. Her yıl Sivas Kongresinin dönüm yılında, günün önemini belirtir çeşitli kültür ve sanat etkinlikleriyle kutlanmaktadır.

    Aşık Veysel Kültür ve Sanat Şenlikleri : Değişik tarihlerde Şarkışla ilçesi ve Halk ozanımızın köyü Sivrialan' da çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. (Muhtemelen Temmuz ayında)

    Geleneksel Pir Sultan Abdal Şenlikleri : 3-4 Temmuz ünlü halk şairimizin köyü Banaz'da çeşitli kültür etkinlikleri ve şenlikler düzenlenmektedir.
#01.04.2005 16:32 0 0 0
  • noimage
    Şüphesiz halk şairlerimizde diğer sanatçılarımız gibi birbirinden ayrı özelliklere sahiptir. Hiçbir şair, ötekine tıpa tıp benzemez. Ama hemen hemen hepsine aynı gelenek ve törelerden geldikleri için birbirine benzer yanlarıda eksik değildir.

    Bazı şairlerin hepside şiirlerini sazla çalıp çağırırlar. Halk şairi ile sazını birbirinden ayıramayız. Keramet sazdamıdır, sözdemidir bilemeyiz? Aşık sazına gözü gibi bakar. Aşık Veysel'in;

    "Ben ölürsem sazım sen kal dünyada , Gizli sırlarımı aşikar etme" deyişi elbette ki çok anlamlıdır.

    Şairlerimizin hemen hepsi aşk, ölüm, hasret, yiğitlik, tabiat, din gibi temalar işlemişlerdir. Aşk konusu baş köşeyi tutmaktadır. Ölüm karşısında şairlerimizin uysal, teslimkar ama alabildiğine üzüntülüdür. Ölümün bıraktığı yıkımlar, kayıp olan güzellikler dostluklar terennüm edilir.

    Sivas'ın şair ve aşıkları şunlardır:

    Şemseddin Sivasi, Pir Sultan Abdal, Ruhsati, Kul Himmet, Suzi, Aşık Veysel, Zaralı Halil Söyler, Mesleki, Aşık Talibi, Recep Kamil, Şeyh Halit.

    Diğer aşıklarımız ise; Sefil Selimi, Aşık Talibi, Gürünlü Aşık Rıza, Ali İzzet Özkan, Veysel Cehdi Kut, Kul Gazi, Feryadi, Belcikli Seyit, Karasarlı Seyit, Aşık İsmeti, Ali Dayı, Şükrani, Nuri Sivasi, Kul Himmet.
    noimage
    Tabiat teması da Sivas şairleri tarafından en iyi şekilde işlenmiştir. Şairlerimizin en zengin yanlarından birini teşkil etmektedir. Çeşitli hayvanlardan tasvir edilerek tabiat manzarasını tamamlar. Tabiatın güzellikleri yanında çeşitli afetlerde şairin, ozanın gönlünde dile gelmiştir. İşte o zaman şiir olmuş, destan olmuş, türkü olmuş. Anadolu yaylasına göz atıldığı zaman Sivas'ın aşıklar yatağı olduğu görülür. Sivas şairleri aynı zamanda Sivas büyükleridir . Hepside en duru en özlü Türkçe ile söylemişlerdir. Türküleri, deyişleri günlük müzik yaşantımıza girmiştir. Radyo ve televizyon programlarında hemen hemen hepsinin türkülerine yer verilir.

    Yurttan sesler Korosunun kurucusu halk müziğinin derleme ustası Muzaffer Sarısözen'i anmadan geçemeyiz. Ayrıca masal üstadı Eflatun Cem Güney, Tevfik Aksoy Kayabeyzade, Memduh Bey günümüz şairlerinden Vehbi Cem Aşkun edebiyat dalında denemeler yapmış; radyo sanatkarlarından Ömer Altuğ, Emel Sayın ve Selehattin Erorhan da Sivas' ta yetişen Türk musiki ve halk müziği ses sanatçılarıdır. Halk şairlerimizin özelliklerini anlatan bazı ünlü değişlerini şöyle sıralayabiliriz.

    AŞIK VEYSEL
    noimage
    1894 yılında Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu. Babası Karaca Ahmet, annesi Gülüzar Hatun' dur.

    7 yaşına geldiğinde gözünün birini yakalandığı çiçek hastalığından kaybetti. Diğer gözüne perde indi. Çok geçmeden iki gözünüde kaybetti.

    Oyalanması için babası Aşık Veysel'e bir saz aldı. Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin adlı saz ustalarından dersler aldı. Önceleri Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Aşık Kerem, Aşık Erzurumlu Emrah gibi ustaların türkülerini söyledi. 1933 'te Cumhuriyetin 10. Yılı için yazdığı destanının yayınlanması ve Sivas Aşıklar Bayramındaki başarısı dikkat çekti. Ahmet Kutsi Tecer'in de yardımlarıyla Veysel kırk yaşından sonra kendi eserlerini vermeye başladı. Çeşitli Köy Enstitülerinde saz öğretmenliği yaptı. Aşık Veysel, İki kez evlendi. İki oğul, dört kız babasıdır. Şiirlerinde yurt sevgisi, kardeşlik, birlik ve okuma sevgisi işledi. 21 Mart 1973 tarihinde "Sadık Yarım" dediği kara toprakla kucaklaştı.

    SİVAS HALK OZANLARINDAN DÖRTLÜKLER
    noimage
    Sivas ellerinde sazım çalınır
    Çamlı beller bölük bölük bölünür
    Yardan ayrılmışam bağrım delinir
    Katip arzu halim yaz yare böyle.
    Kadılar müftüler fetva yazarsa
    İşte kement işte boynum asarsa
    İşte hançer işte kellem keserse
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.
    Aşık Veysel


    noimage
    Kimse bana yaren olmaz yar olmaz
    Mertlik hırkasını giydim giyeli
    Dünya bomboş olsa bana yar kalmaz
    İnsana muhabbet duydum duyalı
    Çoğu bende kağıt, hüccet arıyor
    Hal bilmeyen dip dedemi soruyor
    Dostlar ölümüme karar veriyor
    Sefil Selimi'yem dedim diyeli Sefil Selim.
    Zaralı Halil


    noimage
    Karlı dağlar karanlığın bastı mı?
    Kahbe felek ayrılığın vakti mi?
    Karlı dağlar ne olur ne olur!
    Asker ağam gelse yarelerim eyi olur!
    Dünya dediğin bir dal yapraktır
    Evvela ahirin kara topraktır
    Bu dünyada benlik satan ahmaktır
    Daim ölüm kuşu döner başımdan
    Pir Sultan Abdal
#01.04.2005 19:54 0 0 0
  • Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi gezmeden,

    Gök Medrese ve Çifte Minareli Medreseyi görmeden,

    İlçelerde Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile Divriği Konakları, Kangal Balıklı Kaplıcası, Ulaş Devlet Üretme Çiftliğinde Kangal Köpekleri görmeden,

    İl Merkezinde Sivas Kebabı yemeden,

    Sivas halı ve kilimi, Sivas gümüş işi, Sivas bıçağı, ağızlık, kalem almadan,

    4 Eylül Kültür ve Sanat Festivali izlemeden...

    Dönmeyin.
#02.04.2005 21:19 0 0 0
  • Cok guzel, tesekkurler.
#10.09.2005 01:10 0 0 0
  • çok güzel bir çalışma olmuş kardeş ellerin dert görmesin..Sivas lı olsakta yeni yeni şeyle ögrendim.TEŞEKKÜRLER.
#19.10.2005 13:18 0 0 0
  • bilgiler icin tskrler...sivasli cok arkadasim var ama bir türlü gidip gezemedim sivasi
#20.10.2005 00:08 0 0 0
  • dostum eline koluna sağlık bi sivaslı olarak gurur duydum
#22.10.2005 02:27 0 0 0

  • DUZLUKTE SAVAS YOKUSTA YAVAS SİVASLİYIK DEDİKYA GARDAS!!!
    BU DA BENDEN
#26.10.2005 16:23 0 0 0
  • BUDA SİVAS AGIZIYLA YAZILMIS BİR ŞİİR



    Düzgün mısmıldır, baş örtüsü bürük

    Lahana kelem, dağ armudu çördük

    İştaha mada, azıcığa eccük

    Alkışa da çepik diyorlar bizde



    Merdiven badaldır, sebze de zavzu

    İğneye bir derler, dibeğe sohu

    Sitil kovadır, ceket ise saku

    Sedire mahat diyorlar bizde



    Behniyem yerdir, arazi yazu

    Eme haladır, abla ise abu

    Balçığa lığ, ev duvarına çamdu

    Civcive de cücük diyorlar bizde



    Banyo yapmak yunmak, bol ise follan

    Hindi culuhdur, sac ekmeği cızlah

    Patatese kastil, sahiye essah

    Kızılcığa zoal diyolar bizde



    Sip, çabuk demek, kötü de irezir

    Foroz horozdur, kevgir de iliştir

    Kaynağa göze peçeteye peşkir

    Geçen yıla bıldır diyorlar bizde



    Takunya nalındır, çok bilmiş çepil

    İçi boş kütüktür, çabuk kızan çitil

    Şubata gücük, yatağa da mitil

    Belkiye ellaham diyorlar bizde



    Koşmak seğirtmektir, boğaz ise ümük

    Keh uçurumdur, kısa boylu güdük

    Aşhana mutfak pisboğaza sümsük

    Çınara kavlağan diyorlar bizde



    Ağleş dur demek çirkin ise gaşmer

    Ahacuk işte, gözetmek işmar

    Yufkaya işkeve, salçaya pelver

    Mandaya da kömüş diyorlar bizde



    Azıcık bıdıhım, tatsıza sasuh

    Boduç su kabıdır, ayran da gatıh

    İşkembeye garın, çiviye de mıh

    Bileziğe gol bağı diyorlar bizde
#26.10.2005 20:59 0 0 0
  • GARDAŞ SEN SIVASIN NERESINDENSIN?

    Dur gardaş! Bir selam ver geç, dostuna
    Yabancı değilsin, bizim eldensin
    Endamın gururun bize benziyor
    Yiğidin harman olduğu yerdensin
    ------
    Sivaslısın gardaş tanıdım seni
    Neredensin söyle gardaş ilçeni?
    Bilirim ben Sivasımdan göçeni
    Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
    ------
    Demirim, çeliğim sana emanet
    Yiğitlik var serde , etmezsin minnet
    Çalışkan, hatırnaz, hem dost hem de mert
    Gardaş, Divriğinin neresindensin?
    ------
    Gökpınarın berrak suyundan mısın?
    Selçukların asil soyundan mısın?
    Yoksa üç beldenin birinden misin?
    Gardaş, sen Gürünün neresindensin?
    ------
    Namın duyurmuşsun dünya alemde
    Balıklı çermiğin tıbbın dilinde
    Garabaş gür sesli, yayla yolunda
    Gardaş, sen Kangalın neresindensin?
    ------
    Köşedağı kanat gerer üstüne
    Yiğit gardaş, mert davranın dostuna
    Sahip çıkan hemşehrine, nesline
    Gardaş, Suşehrinin neresindensin?
    ------
    Köşedağ yaylasının zirvesinden mi?
    Pötürge gölünün çevresinden mi?
    Kızılırmağımın çehresinden mi?
    Gardaş, sen Zaranın neresindensin?
    Asil soylu, güzel huylu hemşehrim
    Büyük gölden su içmişe benziyon
    Sivasıma gönül verin yürekten
    Gardaş, sen Hafiğin neresindensin?
    ------
    Kelkit vadisinin güzel yerinden
    Sessiz durup yükselirsin derinden
    Kösedağın yiğit bekçilerinden
    Gardaş, Koyulhisarın neresindensin?
    ------
    Gönül gözü ile dünyayı gören
    Insanlığa örnek olan, yön veren
    Aşık Veyselimin doğduğu yerden
    Gardaş, Şarkışlanın neresindensin?
    ------
    Pir Sultan Abdalın bağnazından mı?
    Acılarla dolu ayvazından mı?
    Kabayelinden mi, poyrazından mı?
    Gardaş, Yıldızelinin neresindensin?
    ------
    Gür sesiyle yükseklerden haykıran
    Sarılırsın Sivasına doğrudan
    Işsizlikten göçtün sen de yurdundan
    Gardaş, Imranlının neresindensin?
    ------
    Hoşgeldin hemşehrim, dost kervanına
    Suşehri, Zarayı aldın yanına
    Göğsüm kabarıyor güzel adına
    Gardaş, Akıncıların neresindensin?
    Yeni girdin, ilçe olup araya
    El attık, seni de kattık halay a
    Sen de çıkan Kösedağa, Yaylaya
    Gardaş, Gölova nın neresindensin?
    ------
    Içtiniz mi gardaş, tecer suyundan?
    Karabaş koyunun Kangal soyundan
    Merkezime yakın çevre köyümden
    Gardaş, sen Ulaşın neresindensin?
    ------
    Ata sporumu yaşatan sensin
    Kısbet giyip perdah atanım sensin
    Can hemşehrimizsin, sen de bizdensin
    Gardaş, Doğanşarın neresindensin?
    ------
    Uzunyayla siper olmuş bağrına
    Şiirler yazılmış senin uğruna
    Hoşgelmişsin sen de dost kervanına
    Gardaş, Altınyaylanın neresindensin?
    ------
    Baba vatanımsın, benim ilçemsin
    Gönlümde taht kuran gülsün, çiçeksin
    Seni sevenleri candan seversin?
    Gardaş, Gemereğin neresindensin?
    ------
    Yiğitler diyarı aslan ilinden
    Dostların soyundan, aşık dilinden
    Badelerle dolu pirler elinden
    Gardaş, sen Sivasın neresindensin?



    SİVAS AŞIKLAR,OZANLAR HARMANIDIR AYNI ZAMANDA






    TANRI TÜRK'U KORUSUN VE YUCELTSİN
#27.10.2005 19:53 0 0 0
  • Irmağına inip olta atmayı
    Üç beş arkadaşla balık tutmayı
    Cıbırlar parkında kafa çatmayı
    Bir bardak demli çayı özledim

    Kalesine çıkıp seni seyretsem
    Üçlü kaynağından suyunu içsem
    sıcak çermiğine hamama girsem
    Herşeyinle sivas seni özledim

    Madımak oteli değil,aşını
    Pek yağmayan yağmurunu yaşını
    Tozlu yolu toprağını taşını
    Pide pişen ocakbaşı özledim

    Veyselin sazında teli özledim
    Ilık ılık esen yeli özledim
    İhtiyar anamı köyü özledim
    Herşeyinle sivas seni özledim

    İbrahim Tamer





    TANRI TÜRK 'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN!!
#27.10.2005 20:19 0 0 0
  • GARDAŞ SEN SIVASIN NERESINDENSIN?

    Dur gardaş! Bir selam ver geç, dostuna
    Yabancı değilsin, bizim eldensin
    Endamın gururun bize benziyor
    Yiğidin harman olduğu yerdensin
    ------
    Sivaslısın gardaş tanıdım seni
    Neredensin söyle gardaş ilçeni?
    Bilirim ben Sivasımdan göçeni
    Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
    ------
    Demirim, çeliğim sana emanet
    Yiğitlik var serde , etmezsin minnet
    Çalışkan, hatırnaz, hem dost hem de mert
    Gardaş, Divriğinin neresindensin?
    ------
    Gökpınarın berrak suyundan mısın?
    Selçukların asil soyundan mısın?
    Yoksa üç beldenin birinden misin?
    Gardaş, sen Gürünün neresindensin?
    ------
    Namın duyurmuşsun dünya alemde
    Balıklı çermiğin tıbbın dilinde
    Garabaş gür sesli, yayla yolunda
    Gardaş, sen Kangalın neresindensin?
    ------
    Köşedağı kanat gerer üstüne
    Yiğit gardaş, mert davranın dostuna
    Sahip çıkan hemşehrine, nesline
    Gardaş, Suşehrinin neresindensin?
    ------
    Köşedağ yaylasının zirvesinden mi?
    Pötürge gölünün çevresinden mi?
    Kızılırmağımın çehresinden mi?
    Gardaş, sen Zaranın neresindensin?
    Asil soylu, güzel huylu hemşehrim
    Büyük gölden su içmişe benziyon
    Sivasıma gönül verin yürekten
    Gardaş, sen Hafiğin neresindensin?
    ------
    Kelkit vadisinin güzel yerinden
    Sessiz durup yükselirsin derinden
    Kösedağın yiğit bekçilerinden
    Gardaş, Koyulhisarın neresindensin?
    ------
    Gönül gözü ile dünyayı gören
    Insanlığa örnek olan, yön veren
    Aşık Veyselimin doğduğu yerden
    Gardaş, Şarkışlanın neresindensin?
    ------
    Pir Sultan Abdalın bağnazından mı?
    Acılarla dolu ayvazından mı?
    Kabayelinden mi, poyrazından mı?
    Gardaş, Yıldızelinin neresindensin?
    ------
    Gür sesiyle yükseklerden haykıran
    Sarılırsın Sivasına doğrudan
    Işsizlikten göçtün sen de yurdundan
    Gardaş, Imranlının neresindensin?
    ------
    Hoşgeldin hemşehrim, dost kervanına
    Suşehri, Zarayı aldın yanına
    Göğsüm kabarıyor güzel adına
    Gardaş, Akıncıların neresindensin?
    Yeni girdin, ilçe olup araya
    El attık, seni de kattık halay a
    Sen de çıkan Kösedağa, Yaylaya
    Gardaş, Gölova nın neresindensin?
    ------
    Içtiniz mi gardaş, tecer suyundan?
    Karabaş koyunun Kangal soyundan
    Merkezime yakın çevre köyümden
    Gardaş, sen Ulaşın neresindensin?
    ------
    Ata sporumu yaşatan sensin
    Kısbet giyip perdah atanım sensin
    Can hemşehrimizsin, sen de bizdensin
    Gardaş, Doğanşarın neresindensin?
    ------
    Uzunyayla siper olmuş bağrına
    Şiirler yazılmış senin uğruna
    Hoşgelmişsin sen de dost kervanına
    Gardaş, Altınyaylanın neresindensin?
    ------
    Baba vatanımsın, benim ilçemsin
    Gönlümde taht kuran gülsün, çiçeksin
    Seni sevenleri candan seversin?
    Gardaş, Gemereğin neresindensin?
    ------
    Yiğitler diyarı aslan ilinden
    Dostların soyundan, aşık dilinden
    Badelerle dolu pirler elinden
    Gardaş, sen Sivasın neresindensin?
#28.10.2005 13:50 0 0 0
  • bu bölüme emeği geçen tüm kardeşlerimi candan kutlarım hepiniz Allah'a emanetsiniz.Sivas her zaman en güzel şeyleri hakeden bi şehrimiz.Umarım hakettiği yeri bulur.
#01.11.2005 13:34 0 0 0
  • Sen sagol sadık abi biz bunun için varız...
#01.11.2005 14:45 0 0 0
  • sivas in daglarina cıkayım yollarına bırakın benı burda burda kalayım
#25.01.2006 00:51 0 0 0
  • merhaba arkadaslar!
    almanya'da yasayan bir sivas'liyim ve sizlere tesekkür etmek istedim. meger sivas'la ilgili ögrenecegim ne cok sey varmis...
    tekrar tesekkürler
#27.01.2006 00:12 0 0 0
  • Paylaşımlar çok güzellllllllllllll
    tşkler.....
#19.02.2006 16:37 0 0 0
  • elıne sağlık
#28.02.2006 11:53 0 0 0