Matbaanın geç gelmesi

Son güncelleme: 11.12.2008 09:13
  • Matbaanın geç gelmesi

    Sual: Hıristiyan asıllı bir prof., (O zaman Anadolu Müslüman olduğu için matbaa geç geldi, bundan dolayı da bilimde geri kalındı) diyor. Matbaa Türkiyeye niçin geç girdi, Avrupa ile aynı anda girmedi?
    CEVAP
    Matbaanın geç gelmesiyle Müslümanlığın hiçbir ilgisi yoktur. Yeni keşfedilen bir aletin hemen bütün dünyaya yayılması nasıl beklenebilir? Bu alet önce defalarca tecrübe edilir, eksiklikleri tespit edilip giderilir, sonra ilk olarak keşfedildiği ülkede yaygınlaşır, daha sonra zamanla diğer ülkelerde yayılır.

    Mesela televizyon 1920li yıllarda keşfedilmiş ve ilk TV yayınları İngilterede yapılmıştır. Türkiyede ise ilk televizyon yayını 1968de başlamıştır. Bu dönemde Türkiye, İslamiyet ile idare edilmiyordu. Suçu Müslümanlığa bulmak çok yanlış olur. Buna rağmen yarım asırlık bir gecikme olmuştur ki, o tarih için, teknolojinin ilerlediği bir dönemde hiç de küçümsenecek bir gecikme değildir. Hıristiyan profesörün maksadı matbaanın geç gelmesi değil, bir bahane bulup Müslümanlığı kötülemektir.

    Matbaacılığın Türkiyeye gelmesinin gecikmesine, kitaplar matbaa ile basıldığı takdirde işsiz kalacaklarından korkan kitap müstensihleri, yani para karşılığında kitap yazanlar da sebep olmuştur. Bunlar, matbaanın Türkiyeye gelmemesi için çeşitli propagandalar yapmışlar, divitlerini bir tabuta koyarak, Bab-ı âliye kadar yürümüşlerdir. Hatta bazı cahillerden faydalanarak bunların, (Matbaacılık İslamiyete aykırıdır) şeklinde konuşmalarını sağlamışlardır.

    Bu kimselerin İslamiyeti şahsi menfaatlerine alet etmek istediklerini gören Osmanlı Padişahı sultan üçüncü Ahmed Han, sadrazamı Damat İbrahim Paşanın da yardımı ile bu işi halletmek için, İslam dininin en büyük reisi olan Şeyh-ül-İslamdan matbaacılık hakkında bir fetva istemiştir. O zamanki Şeyh-ül-İslam Abdullah Efendi tarafından verilen fetvada, (İlim, fen ve ahlak kitaplarını, matbaada, az zamanda ve kolaylıkla çok kitap basmak, faydalı kitapların ucuz elde edilmelerine ve her yere yayılmalarına sebep olacağı için, matbaa yapılması caiz ve güzeldir) denilmiştir. (Behcet-ül-fetava s.262)

    O zamanın Müslümanları buna mani olsa bile, suçu, mani olanlara mı, yoksa Müslümanlığa mı yüklemek gerekir? Daha sonra Anadoluya matbaa girdiğine göre Müslümanlığa suç bulmak çok yanlıştır, kasıtlıdır.

    Matbaa 1447de keşfedilmiş ve Türkiyede ise bu tarihten yaklaşık 200 sene sonra kullanılmaya başlanmıştır. O tarihte haberleşme ve ulaşım vasıtalarının ne kadar zayıf olduğu ve yukarıda bildirilen diğer sebep de düşünülürse, bu gecikmenin İslamiyet ile hiç ilgisinin olmadığı anlaşılır.

    Matbaanın bilime elbette katkısı vardır; fakat matbaa ile bilim arasında direkt bir bağlantı kurmak da doğru olmaz. Matbaa keşfedilmeden önce de, birçok keşifler yapılmıştır. Şu anda matbaa her yerde kullanıldığı, hatta diğer haberleşme ve ulaşım vasıtaları da hızla geliştiği halde teknolojide geri kalmış birçok ülke vardır.

    Bütün bunlar gösteriyor ki, (Matbaa, Anadolu o zaman Müslüman olduğu için Türkiyeye geç geldi) demenin de, (Matbaanın geç gelmesi geri kalmamıza sebep oldu) demenin de kasıtlı bir iddia olduğu meydandadır.
#11.12.2008 09:13 0 0 0