Mona Roza

Son güncelleme: 28.04.2009 22:50
  • MONA ROZA



    Mona Roza, siyah güller, ak güller

    Geyvenin gülleri ve beyaz yatak

    Kanadı kırık kuş merhamet ister

    Ah, senin yüzünden kana batacak

    Mona Roza siyah güller, ak güller



    Ulur aya karşı kirli çakallar

    Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

    Mona Roza, bugün bende bir hal var

    Yağmur iğri iğri düşer toprağa

    Ulur aya karşı kirli çakallar



    Açma pencereni perdeleri çek

    Mona Roza seni görmemeliyim

    Bir bakışın ölmem için yetecek

    Anla Mona Roza, ben bir deliyim

    Açma pencereni perdeleri çek...



    Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

    Bende çıkar güneş aydınlığa

    Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

    Seni hatırlatıyor her zaman bana

    Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi



    Zambaklar en ıssız yerlerde açar

    Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

    Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

    Işıksız ruhumu sallar da durur

    Zambaklar en ıssız yerlerde açar



    Ellerin ellerin ve parmakların

    Bir nar çiçeğini eziyor gibi

    Ellerinden belli oluyor bir kadın

    Denizin dibinde geziyor gibi

    Ellerin ellerin ve parmakların



    Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

    Saat onikidir söndü lambalar

    Uyu da turnalar girsin rüyana

    Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

    Zaman ne de çabuk geçiyor Mona



    Akşamları gelir incir kuşları

    Konar bahçenin incirlerine

    Kiminin rengi ak, kimisi sarı

    Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine

    Akşamları gelir incir kuşları



    Ki ben Mona Roza bulurum seni

    İncir kuşlarının bakışlarında

    Hayatla doldurur bu boş yelkeni

    O masum bakışlar su kenarında

    Ki ben Mona Roza bulurum seni



    Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

    Henüz dinlemedin benden türküler

    Benim aşkım sığmaz öyle her saza

    En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

    Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza



    Artık inan bana muhacir kızı

    Dinle ve kabul et itirafımı

    Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

    Alev alev sardı her tarafımı

    Artık inan bana muhacir kızı



    Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

    Meyvalar sabırla olgunlaşırmış

    Bir gün gözlerimin ta içine bak

    Anlarsın ölüler niçin yaşarmış

    Yağmurlardan sonra büyürmüş başak



    Altın bilezikler o kokulu ten

    Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne

    Bir tüy ki can verir bir gülümsesen

    Bir tüy ki kapalı gece ve güne

    Altın bilezikler o kokulu ten



    Mona Roza siyah güller, ak güller

    Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak

    Kanadı kırık kuş merhamet ister

    Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

    Mona Roza siyah güller, ak güller



    Sezai KARAKOC
#05.02.2009 18:42 0 0 0
  • Teşekkürler güzel bir şiirmiş..
#27.03.2009 21:34 0 0 0
  • Ayrıca bu şiirin bi hikayesi var ...
#27.03.2009 21:36 0 0 0
  • tesekkürler
#27.03.2009 21:44 0 0 0
  • Bir de hikayesini alsak daha iyi anlarız heralde.. =)
#27.03.2009 21:45 0 0 0
  • Sezai Karakoç bir kıza aşık olur, ama bunu ne o kıza ne de başka birine anlatabilir. Kız bir şeylerin farkındadır ama emin değildir. En yakın arkadaşı, Sezai Karakoç'un şiire olan merakını biliyordur ve bir davete katılması için ısrar eder. O da kıramaz ve katılır. Programı sunan da o arkadaşıdır. Gecenin sonuna doğru söze başlayan arkadaşı, aralarında da güzel şiirler yazan birinin olduğunu söyler ve Sezai Karakoç'u sahneye davet eder. Sıkıla sıkıla çıkar karakoç ve Mona Roza'yı okumaya başlar. Kız da ordadır ve nişanlanmıştır. Emindir artık emin olamadıklarından. Bakışırlar bir süre, sonra Karakoç daha fazla dayanamaz ve koşarak sahneyi terkeder. Kız arkasından koşar hemen. Yetişir Karakoç'a. Parmağındaki yüzüğü göstererek der ki; "bir tek sözüne bakar, çıkarıp atarım". Sezai Karakoç da "artık senin aşkın benimkine yetişemez" der. Bunun üzerine o gece kız intihar eder.

    Hikayenin bir efsane olduğunu savunanlar da var, Muazzez Akkaya'nın intihar etmeyip yaşamını sürdürdüğünü savunanlar da. Hangi rivayet doğru bunu açıkcası ben de bilmiyorum.

    Merak edip büyük bilge Google'ye sordum ve Muazzez Akkaya'nın kim olduğunu buldum.
    İşte MUAZZEZ AKKAYA


#27.03.2009 21:53 0 0 0
  • Vay be hikayesi daha bi güzelmiş..
#27.03.2009 21:57 0 0 0
  • Bazı eksikler var hikayede ayrıca fazlalıkta var :D


    Ama coğu doğru ayrıca bunların aşkı mükemmel ve Sezai Karakoç kıza aşkını itiraf edip kızda kabul etmediğinde çok üzülür ve yukarıda verdiğim şiiri mezuniyette okuyunca kız kabul eder ama bu defa erkek kabul etmez kızda o kadar kişi içinde çok üzülür ve intihar ederi daha sonra erkek kızın intihar ettiğin öğrenince çok üzülür ve bir daha evlenmez ....
#27.03.2009 22:16 0 0 0
  • Emeğine sağlık Ultimatom sana yakışıyor bu şiir ...
#28.03.2009 00:10 0 0 0
  • Çok sagol hayall ...
#28.03.2009 00:20 0 0 0
  • Bencede insan yüzlerce kez hoşlanabilir hayatında birkaç kez sevdiğini sanabilir ama aşk birkez yaşanır bir kez yaşanırsa böyle ebedi bir aşk olur.Düşününce şöyle bir sevdiği kadının intihar edeceğini bilseydi Sezai Karakoç onu kabul ederdi sanırım belki samimyetine inanmadı belkide 4yıllık bekleyiş onu içinde öldürdü...
#30.03.2009 14:07 0 0 0
  • aşk birkez yaşanır


    Eywallah arkadaşım sonuna kadar hak veriyorum umarım bu güzel duyguyu herkes yaşar ...
#31.03.2009 00:54 0 0 0
  • Emeğine sağlık..
    Bu şiiri burda görmek güzeldi..
#31.03.2009 07:56 0 0 0
  • Rica ederim ne demek ...

    Yakında flash çalışmasıda gelecek bu şiirin ...
#31.03.2009 12:14 0 0 0
  • Emeğinize Sağlık..
#31.03.2009 16:05 0 0 0
  • çok güzel bi şiir
#27.04.2009 10:44 0 0 0
  • Aynen öyle kardeşim hikayesi ve şiir beni çok etkiliyor bi gün yayınımda okumayı düşünüyorum bunu ...
#27.04.2009 19:23 0 0 0
  • Gerçekten muhteşem bir şiir
    Emeğinize Sağlık..
#28.04.2009 11:45 0 0 0
  • Rica ederim ...
#28.04.2009 22:50 0 0 0