Eskişehir'e takla attıran adam

Son güncelleme: 23.03.2009 20:31
  • Eskişehir'e takla attıran adam

    noimage10 yıl önce çamurlu Porsuk'uyla hatırlanan Eskişehir olmuş Paris, Londra!

    Mine Şenocaklı

    Şaka yollu böyle dedim, Eskişehir'de... Dört tiyatrosunu, iki üniversitesini, Porsuk Çayı'nda gondollarını, ağaç ve çiçeklerle bezeli caddelerinde faytonlarını, kafelerini ve yakında açılacak plajını gördükten sonra... Çok değil, bundan 10 yıl önce pislik ve çamur akan Porsuk Çayı'nı hatırladıkça, bu şakaya tek bir cevabı oldu Eskişehirliler'in

    "O zaman adı Eskişehir'di, şimdi 'Yeni Eskişehir!' Yılmaz Hoca, şehrimize takla attırdı..."

    Anladım ki bu şehir kolay olay seçim rüşvetlerinin
    taklasına gelmeyecek!

    Başbakan Erdoğan, onca sinirinin arasında yerel seçimleri de unutmuyor. Partisinin örgütlerine her fırsatta mesaj yolluyor konuşmalarında. "İzmir, Diyarbakır, Mersin ve Eskişehir'i istiyorum" diyor. İlk hedef İzmir, ama AKP'yi en çok zorlayacak kalelerden biri Eskişehir... DSP'li Prof. Yılmaz Büyükerşen'in iki dönemdir, İç Anadolu'nun kıraç toprağında yarattığı bir vaha! Dubai gibi değil ama! Parayı bulup, sonradan görmeliğin bir vahası değil, Eskişehir halkıyla birlikte yaratılmış bir vaha... Şehrin dokusunu parçalayıp modernleştiren zihniyetten uzak, insan ve doğayla barışık bir modernleşme projesi...

    Şehrin atardamarı Porsuk Çayı'ndan başlayalım... Çok değil bundan 10 yıl önce de akarmış, ama çamur ve pislikten başka bir şey getirmezmiş kente. Çürümüşlüğün kokusuyla birlikte... Bugün o çayda Eskişehirliler, plajda güneşlenmeye ve serinlemeye hazırlanıyor. 350 metrelik kumsalı ve 70 metrelik bir olimpik havuzu olacak plajda, aynı anda 500 kişi yüzebilecek. İsteyen kafelerden, restoranlardan yararlanıp, artık pırıl pırıl akan Porsuk'un kıyısında keyif çatabilecek. Aslında zaten keyif çatıyorlar, ister insana kendini Amsterdam'da hissettiren botlarda, ister yemyeşil parklarda...

    "Su akar, Türk bakar" deyişine son vermiş Prof. Büyükerşen... 13 km uzunluğundaki Porsuk Çayı, yakında kent içi ulaşımda da kullanılacak. Bunun için bir tersane bile kurmuşlar, kanal tekneleri inşa ediyorlar. Diyelim ki otogarda otobüsten indiniz, isterseniz tramvayla, isterseniz bu teknelerle dilediğiniz yere ulaşabileceksiniz.

    Eskişehir'i anlatmaya Porsuk Çayı ile başladık, çünkü İzmir dendi mi Kordon Boyu, İstanbul dendi mi Haliç gelir akla... Belediye hizmetlerinin kalitesini onların berraklığı ve kokusuyla ölçebilirsiniz zira! Yoksa tabii ki bir şehrin hayat kalitesini gösterecek yüzlerce kriter var... Mesela alt yapı, mesela kültür merkezleri, mesela meydanlar ve tabii ki yeşil alanlar... İç Anadolu bozkırdır ya, siz gelin bir de Eskişehir'i görün...

    En son 2002'de gitmiştim Eskişehir'e, o zaman da değişim vardı, ama artık gözle görülür, elle tutulur bir değişim var. Şehir planlamacılığının ne olduğunu burada anlıyorsunuz. Düzenli, yeşil, temiz bir şehrin insanları nasıl mutlu ettiğini de...

    'Başbakan, her yeri istiyor. Kanarya Sevenler Derneği'ni de istiyor!'

    Aslında buraya geliş sebebimiz, Başbakan... AKP örgütlerine verdiği emir Eskişehir'i alın! Peki alabilirler mi? Önce Başkan Prof. Büyükerşen'e sorduk. O Başbakan'ın haleti ruhiyesini analiz ederek girdi söze: "Başbakan, sadece Eskişehir'i istemiyor ki!.. Başbakan, her şeyi, her yeri istiyor. Kanarya Sevenler Derneği'ni de istiyor... Sonra ele geçiriyor. Ele geçirdiğinde bakıyorsunuz ki, sadece başına kendisine yakın birisini geçirmekmiş amacı. Ne bir hayal gücü, ne bir yaratıcılık! Başbakan'ın partisinin elinde onca belediye var. Bu belediyeler ne yapıyor? İçinden otomobillerin daha hızlı geçip gidebilmesi için, şehirlerin karnını yarıp duruyor. Ameliyattan başka hiçbir tedavi metodu bilmeyen bir hekim gibi, hastanın özelliklerini hiç umursamadan, konfeksiyon çözümlerini tekrarlayıp duruyorlar."

    Tespit tamam da, konfeksiyon çözümler, insani çözümleri galebe çalabilir mi? Halk, çuval çuval kömür, çuval çuval erzak, üç-beş kuruş el altından paraya AKP'ye teslim olur mu? Bu sorunun cevabını verecek olan yine halk... Ben de halkın arasına karışıyorum. Porsuk Çayı'na inşa edilmiş 24 köprüden birinin üzerinde rastladığım 75 yaşındaki Ali Ünver'e soruyorum. Eskişehir şivesiyle başlıyor söze Ali Amca "Görüken belli işte! Başkan bizi çamurdan kurtardı. Buralarda oturamazdın bile. Şimdi ayrılamıyoruz güzelliğinden... Yılmaz Hoca oldu mu, elimiz başkasına gitmez. Zaten ne sebeple olursa olsun, giderse nankörlük olur!"


    Click this bar to view the small image.
    noimage

    Köprüden Porsuk'u seyre dalmış bir diğer Eskişehirli 78 yaşındaki Osman Cırbınoğulları da aynı görüşte... 18 yaşından beri CHP'liymiş Osman Amca, sadece iki kez başka bir partiye oy atmış. Sebebi Yılmaz Hoca. "Tabii ki yine Yılmaz Hoca'ya oy vereceğim. Bir dönem daha başkanımız olacak. Buraları öyle bir değiştirdi ki, artık şehrimize turistler geliyor. Eskişehir'i, Eskişehir yapan Yılmaz Hoca'dır. Bunu inkar eden nankördür" diyor.

    Şehrin bir bölümünü de Büyükerşen ile birlikte turluyoruz... Eskişehirliler, gerçekten seviyor Yılmaz Hoca'yı... Cep telefonuyla sürekli fotoğraflarını çekiyorlar. Kimisi selam veriyor, kimisi alkışlıyor. Alkışlar en çok kadınlardan... Birine yanaşıyorum, adı Rukiye Özcivelek. 1984'te Eskişehir'i terk edip, Ankara'ya yerleşmiş. "O zamanlar sevmezdim Eskişehir'i... 'Burada yaşanmaz' derdim. Şimdi tek bir dileğim var, inşallah hocam Ankara'ya gelir de, orayı da yaşanmaz bir yer olmaktan kurtarır" diyor.

    Başkan'la dolaşırken Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin Çevre Koruma Daire Başkanı Mustafa Mansız'a rastlıyoruz... Sadece, yakında açılışı yapılacak olan Kent Park'a tam 17 bin 752 ağaç diktiklerini, hepsini de belediyenin kendi fidanlıklarında yetiştirdiklerini anlatıyor. Çınarından meşesine, çamından ıhlamuruna... Üstelik hiç suni gübre kullanmadan. "Parkı inşa ederken de ağaç yetiştirirken de doğaya zarar verecek tek bir şey yapmadık. İnsana ve doğaya zararlı ne varsa, uzak duruyoruz. Olanı da değiştiriyoruz. Tüm bunlar Yılmaz Hoca'nın bize kazandırdığı vizyon sayesinde" diyor ve ekliyor: "O, Eskişehir'e takla attırdı!"

    "Demirel, üç yıl önce 'Eskişehir Türkiye'den 20 yıl ileride' demişti"

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin şehircilik anlayışının en iyi örnekleriden biri de Haller Gençlik Merkezi... Eski hali yıkıp, şehir dışına taşımışlar. Yerine içinde tiyatrolar, restoranlar, kafeler, küçük dükkanlar yer alan bir merkez yapmışlar. Başkanla birlikte giriyoruz içeri... Görevliler, "Başkanım, Haldun Dormen de burada" deyince, biz de doğrudan tiyatroya giriyoruz. Dormen, Eskişehir'de olmaktan müthiş mutlu ve geleceği konusunda çok iddialı konuşuyor: "Eskişehir insanı eskiden beri sanatı sever. Ben 1966'da turneye gelmiştim. Seyirci yine çok iyiydi, salon dolar, alkıştan yıkılırdı. Ama şehir çok kötü durumdaydı. Tiyatronun doğru düzgün tuvaleti bile yoktu... Bir oyun sonrasında 'İnşallah size layık bir belediye başkanınız olur' demiştim. Oldu. Bu bir mucize..."

    Eskişehir'in Türkiye'nin Avrupa'ya açılan penceresi olacağını söylüyor Dormen. Avrupalı arkadaşlarını getirmiş buraya, hayran kalmışlar. "Eskiden bir gece bile kalmak istemezdim. Şimdi İstanbul'a dönmek istemiyorum" diyor. Tiyatrodaki tüm gençler de aynı fikirde... "Peki tiyatro dışında en çok nereye gidiyorsunuz?" diye soruyorum Dormen'e. Adres "Shaekspeare..."

    Başkan'la beraber bu methedilen mekana gidiyoruz. İskoç pub'ı konseptinde, çok hoş bir yer. Fikir babalarından biri yine Büyükerşen... Sahibi Orhan Kesikoğlu karşılıyor bizi... Hemen sohbete başlıyoruz. Kimya mühendisiymiş Orhan Bey... Anadolu Üniversitesi'nden mezun olmuş, yani hocasıymış Büyükerşen. O günden beri hayran Yılmaz Hoca'ya... "O zamanlar 'Keşke şehrimiz de üniversitemiz gibi olsa' derdik. Vallahi oldu" diyor. Üstelik Orhan Kesikoğlu DYP'li... Ona göre, hangi partiye oy verirseniz verin, mesele belediye oldu mu siyaset kalmıyor ortada. Çünkü pek çok Eskişehirli gibi o da Büyükerşen'i siyaset üstü bir kişilik olarak görüyor...

    Porsuk Çayı'nın paralelindeki, kentin en büyük caddesi İnönü Caddesi'ne geçiyoruz. Esnaf Behçet Uluaşk ile sohbet ediyoruz. "Bir kez daha seçilir mi Yılmaz Hoca?" diye soruyorum. Oyu kesinlikle hocaya, ama yine de içinde bir korku var: "Yaptıklarını görüp de ona oy vermemek mümkün değil. Şehri sıfırdan yarattı. Ama..." İşte o ama pek çok Eskişehirli'yi korkutuyor. Açıklamasını yine Uluaşk yapıyor: "AKP çuval çuval kömür, çuval çuval erzak dağıtarak oy topluyor. Ama inşallah Eskişehirliler bu rüşvete kanmayacak."

    Daha yapacak çok şeyi var Büyükerşen'in... Her ne kadar bundan üç yıl önce Demirel kenti ziyarete geldiğinde, "Burası Türkiye'den 20 yıl ileride" demiş olsa da, o bir dahaki dönemde bunu 30 yıla çıkarmayı hedefliyor.

    Ama önünde çuvalla engel var. Çuvalla kömür, çuvalla erzak, bir avuç para... Bir de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan... Neyse ki Eskişehirliler ne nankörlük yapacağa ne de kentin geleceğini çuvala sokacağa benzemiyor!


    not: bu konuyu siyasete birşeyler kazanmadan gerçekten doğru dürüst halkı için çalışanlarda var,biz eskişehirliler olarak kazandık,sizlerinde görmesini istedim sadece o yüzden açtım bu konuyu(:



    noimage

    Türkiye'nin tek balmumu heykeltraşı..
    Yaptığınız Atatürk heykelleri ülkemizde ve dünyada birçok yerde sergileniyor,bir eskişehirli olarak gurur duyuyorum sizinle hocam.


    noimage


    noimage


    noimage

    burası eskişehir



    noimage

    noimage



    noimage



    noimage


    noimage

    noimage


    noimage


    noimage




    noimage


    noimage

    noimage

    noimage





    noimage


    noimage

    noimage

    noimage


    noimage



    noimage



    noimage


    noimage


    noimage

    noimage



    noimage


    noimage



    noimage




    noimage

    noimage

    noimage

    Yılmaz Büyükerşen kimdir?

    Yılmaz Büyükerşen, (d. 1936 Eskişehir) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı, eski Anadolu Üniversitesi rektörü. Liseyi Eskişehir Atatürk lisesinde okumuştur

    1962'de Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nin ilk mezunları arasında yer aldı. 1966 yılında doktorasını tamamladı. 1968 yılında doçent, 1973 yılında profesör oldu.

    1976'da mezun olduğu akademinin başkanlığına seçildi. 1982'de Anadolu Üniversitesi rektörlüğüne getirildi. 1987'de aynı göreve tekrar atandı. Ayrıca, 2 dönem Radyo Televizyon Yüksek Kurulu başkanlığını yürüttü. 1993 yılında RTÜK Kanunu'nun çıkarılmasıyla bu görevinden ayrıldı. Türkiye'nin ilk Sinema ve Televizyon Okulu'nun kuruluşunu Eskişehir'de gerçekleştirdi. Anıtkabir müzesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün birebir boyutlardaki balmumu mumya heykeli, yine Prof. Büyükerşen tarafından yapılmıştır.

    18 Nisan 1999 Seçimleri'nde Demokratik Sol Parti'den aday olan Prof. Büyükerşen, oyların %44'ünü alarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde, oylarını %45'e çıkararak aynı göreve tekrar seçildi. Aydın Doğan Vakfı'nda yönetim kurulu üyesi olan Prof. Büyükerşen, aynı zamanda Kanal D'nin kurucularındandır.

    DİSK önderliğinde gerçekleşen "Solda Birlik" toplantılarında ve diğer sol senaryolarında adı sık sık geçen Prof. Büyükerşen, DSP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından yapılan genel başkanlık teklifini geri çevirdi. Prof. Yılmaz Büyükerşen; evli, iki çocuk ve iki torun sahibidir.

    noimage

    noimage
#14.03.2009 13:22 0 0 0
  • süper bir şehir olmuş gerçekten ,çok beğendim sevil
    örnek gösterilecek bir şehir olmuş
#14.03.2009 13:34 0 0 0
  • evet didemcim doğru dürüst insanlar desteklenirse sonucundada böle doğru dürüst işler ortaya çıkıyo,bende bu konuyu sayın hocamız yılmaz BÜYÜKERSENe bi teşekkür niteliğinde açtım(:
#14.03.2009 14:08 0 0 0
  • böyle kültürlü,dürüst bir başkana sahip olduğunuz için çok şanslısınız sevilciğim
    senin gibi bilinçli vatandaşlar olduğu sürece ,böyle dürüst vede bilinçli işler ortaya çıkar
    başkanınızı buradan bende kutluyorum
    eskisehri önceden görmüştüm , hiç alakası kalmamış mükemmel bir şehir olmuş
#14.03.2009 14:13 0 0 0
  • MemLeketimLe gurur duyuyorum
#14.03.2009 18:31 0 0 0
  • Başkanın siyasi görüşü bana uymasada yukarıda yazılanları yaptıysa tebrik ediyor kendisini kutluyorum.
#14.03.2009 20:38 0 0 0
  • evet didemcim çok şanslıyız rektör olduğu dönemde anadolu üniversitesi üniversteye benzemişti,başkan olduktan sonrada eskişehir eskişehir oldu(:
#14.03.2009 23:10 0 0 0
  • haklısın sevilciğim eskişehir ,yenişehir olmuş adeta
    miss fener arkadaşımda haberlere
    siyasette-ozlenen-zerafet-eskisehirden-cikti. diye atmış
#14.03.2009 23:28 0 0 0
  • Eskişehir gerçekten gezilmesi görülmesi gereken çok güzel bir yer

    hernekedar talihsiz bi olay sonucu Eskişehire gitmek zorunda kalsamda tekrar gezmek için gideceğim
#14.03.2009 23:59 0 0 0
  • Eskişehir

    Eskişehiri Yakından Tanımak İsteyenlere..Memleketimde Değilim Ama Fırsatını Buldukça
    Hemen Gidiyorum..

    Eskişehiri Eskişehir Yapmaya Söz Veren Yılmaz Büyükerşen..Sözünde Durdu..Erkişehirde Onunla Birlikte Tabiki Bizde..

    Teşekkürler Sevil Yalnız Bazı Fotoğrafların Boyutunu Düzeltirsen İyi Olur..
#15.03.2009 03:18 0 0 0
  • noimage


    bu afiş çok hoşuma gitti sizlerlede paylaşmak istedim..

    hızlı trenle tayyip erdoğan gelmeden önce asıldı...
    eskişehire buyursunlar gelsinler kimi isterse aday göstersinler.....
#15.03.2009 21:33 0 0 0
ChE ChE foto
  • bu adam eskişehiri gerçek bir şehir yapmış takip ettiğim kadarıyla onu gördüm.
    siyasal gerekçelerle seçimi kaybederse yazık olur eskişehir için bence.

    ne var ceyhandada böyle bir adam kazansa
#15.03.2009 21:41 0 0 0
  • evet che haklısın ama eskişehirliler uyandı...
    hocam 2 dönemdir büyükşehir belediye başkanı
    (hocam diyorum alışkanlık öğretim üyesi olduğu için önceden üniversitede)
    ikinci secimlerde altındaki 2 belediyeyi kaptırmıştı ve buyüzden biçok projesisini hayat geciremedi
    yanni yaptıkları yapacaklarının yarısı..

    eskişehiri eskişhir yapan adam diyorum buyüzden ben ona(:

    ama eskişehirli bu ikinci dönemde neyin ne olduğunu anladı o yüzden diyoruzki buyursunlar gelsinler(:
#15.03.2009 21:47 0 0 0
  • teşekkürler miss fener...

    ben bide şunu gerçekten anlamıyorum yaa adam çalışıyo hizmet veriyo hakkaten bi avrupa kenti yaratıyo dünyadan ödüller kazanıyo projeleriyle ve yaptıklarıyla örnek gösteriliyo...süleyman demirelin dediği gibi türkiyenın gelişiminden 20yıl önce giden bi kent yapıyor...

    ama bizim halkımız takdir edip destekliceklerine kötüleyip köstek olmaya çalışıyolar,gerçekten insanları anlamak zor(:
#16.03.2009 18:07 0 0 0
  • Bazen İnsanlarımız Tutarsızdır..Bugün Sana İyi Der Yarın Olur Söylemedikleri Kalmaz..Artık Bu Tutarsızlıkmıdır Yada Başka Birşeymi Bilemicem..Ama Görünen Köy Asla Klavuz İstemez..Kim Ne Derse Desin..

    Ve Şu Anda Eskişehir'in Seçim Öncesi Sorunu Var Oda AKP Eskişehir'i İstiyor..Yılmaz Büyükerşen'de Alamazsınız Diyor..Yani Bir Savaş Var..

    2 Gün Önce Eskişehir'i Beğenmeyenler Bugün Peşinde..Yılmaz Büyükerşen'in Bir Tarafta Yolunu Kesiyorlar Nedir Bu Ödenek Çıkarmıyorlar Vs..Ödenek Çıkmadığı İçinde Birşey Yapamıyor..Ödenek Çıkmamasıda AKP'nin Eskişehiri İstemesi..

    Ama İnanıyorumki Yılmaz Büyükerşen Seçimlerde Kazanır..Eğer İnsanlar Cicili Şeylerle Kandırılmazsa..
#16.03.2009 18:18 0 0 0
  • Gerçekten başkanınızı trbrik ediyorum.interneten baktım gerçekten güzeş şeyler yapmış.
    Birde halıkın desteği var inşallah tekrar seçilir.
#16.03.2009 19:14 0 0 0
  • yok ben korkmuyorum artık büyükşehir ve 2 alt belediye hocamız ve adaylarının insanların gözü açıldı artık(:
    dedim ya sadece gerçekten bunLarı yapan bi adam nasıl karalanmaya kalkar bunu anlamıorum(:
#16.03.2009 19:20 0 0 0
  • Karalamakta Çok Basit Sevil..Bence Neyin Ne Olduğunu Bilen Biliyordur..
#16.03.2009 20:28 0 0 0