İntihar, İslâm'ın haram kıldığı büyük günahlardan birisidir. Bir Müslümanın kendi kendisini öldürmesi, başka birisini öldürmesinden daha büyük bir cinayet ve günahtır. Bu sebeble âlimler, intihar edenin cenaze namazını kılınır mı, kılınmaz mı şeklinde ihtilâfa bile düşmüşlerdir. Bu ihtilâf, başkasını öldüren katil hakkında yoktur. Katilin cenaze namazı kılınır.
Kalbinde îmanın zerresi olan bir kimse, böyle büyük bir günaha ve kötü âkıbete razı olmaz, kendini öldürmeye teşebbüs etmez.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, intihar etmenin büyük günah olduğunu pek çok hadîs-i şerîflerinde haber vermiştir. Bir hadîs-i şerif'te şöyle buyurulur:
"Kendini boğarak öldüren kimse, Cehennem için boğmuş olur. Kendini vuran kimse, Cehennem için vurmuş olur." (Buhârî, Cenâiz 84)
Demek oluyor ki mü'min te'sirinde kaldığı dünyevî bir hâdisenin zorluğuna tahammül edemeyip böyle büyük bir günahı işlemeye teşebbüs etmemelidir. Zira mü'minin nazarında dünyanın en büyük ve en kötü hâdisesi bile, âhiret mes'elesi yanında büyük sayılmaz, korkutucu olmaz. Dünya nasıl olsa fânidir, gelip geçicidir.
Bu gün dayanılmaz zannederek intihara insanı zorlayan hâdiseler, bir müddet sonra aslında hiç o derece üzülmeye değmediği ortaya çıkabilir, zamanla unutulur, yerine yeni mes'eleler zuhur eder.
Sabrın, musibetin geldiği ilk anda gösterilmesinin hikmeti de buradadır.
İmanlı insanlar böyle fâni ve geçici şeyleri, geçmeyecek elem ve keder sanarak onların altında ezilmezler. Bu da geçer yahu, diyerek sabır gösterirler, sabrın sevabını kazanmaya çalışırlar. Böylece o musibetli hâli haklarında rahmete çevirirler.
İntihar edenin cenaze namazı kılınır. Çünkü ortada imandan çıkmak gibi bir durum yoktur. Sadece îman zâfiyetinden, hâdiselerin tazyikine dayanamama durumu vardır. Bu sebeble intihar edenin cenaze namazı kılınır. Ancak o müntehir, âhirette intihar cezasını çektikten sonra, Cennet girmeye hak kazanacaktır.
İntiharın büyük günah oluşunun sebeblerinden biri de, insanın kendini öldürmeye yetkili olmamasıdır. İnsan vücûdu, Allah'ın binasıdır. O binayı kim yaptı ise, o yıkacaktır. İnsanın kendi vücuduna ve nefsine sâhip olması söz konusu değildir...
Hayber savaşında bu durum gerçekleşmiştir. Peygamberimiz savaşta çok yararlı bir sahabenin adı kuzmandır cehennemlik olduğunu bildirmiştir. Sahabeden bazı kişilerde kuzmanı takip etmişlerdir. Kuzmanın savaşta aldığı yaraların acılarına dayanamayıp kılıcı üzerine alarak intihar ettiğini görmüşlerdir.
Buhari : Kader 5 - Rikâk 33 - Meğazî 38 - Cihad 77 - Müslim : İman 179
Ey iman edenler, mallarınızı aranızda karşılıklı rıza ile gerçekleştirdiğiniz ticaret yolu hariç, batıl yollarla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir. Nisa : 29
Sizden önceki ümmetlerden yaralı bir adam vardı. Yarasının acısına dayanamayarak, bir bıçak aldı ve elini kesti. Ancak kan bir türlü kesilmediği için adam öldü. Bunun üzerine Cenabı Hak kulum can hakkında benim önüme geçti, ben de ona cenneti haram kıldım, buyurdu. Buhari : Enbiya 50
Konu için Allah razı olsun emeğinize sağlık..
Selam Dua İle..
Allah'tan zayif düsen nefislerin dogru yolu görebilmelerini dilerim.Dara düstügümüz anlar olur, umudumuzu hic bir zaman yitirmemek gerek Insaallah.
Bir sorum olacak. Allah kimseyi yanıltmasın, demek ne kadar dogrudur? Yanlis anlasilmasin lütfen, bu mesaji yazan arkadasimiza karsi birsey demek istemiyorum. Iyi niyetli oldugundan süphem yok. Benimde kullandigim bir cümle. Fakat icimde bir huzursuzluk oluyor, uygun olmadigini düsünüyorum. Yani bizi yaniltan Allah degilki.
Dua yaparken bile hatalar yapabiliyoruz. Rabbim icimizi bizden iyi bilendir süphesiz, lakin O'na dua ederken bilincli olmamiz gerektigini düsünüyorum.
Nedir dogru olani?
Bir sorum olacak. Allah kimseyi yanıltmasın, demek ne kadar dogrudur? Yanlis anlasilmasin lütfen, bu mesaji yazan arkadasimiza karsi birsey demek istemiyorum. Iyi niyetli oldugundan süphem yok. Benimde kullandigim bir cümle. Fakat icimde bir huzursuzluk oluyor, uygun olmadigini düsünüyorum. Yani bizi yaniltan Allah degilki.
Dua yaparken bile hatalar yapabiliyoruz. Rabbim icimizi bizden iyi bilendir süphesiz, lakin O'na dua ederken bilincli olmamiz gerektigini düsünüyorum.
Nedir dogru olani?
Hata : İnsanın amelinde kasıt olmadan yaptığı hareket diyerek açıklayabiliriz...
Günah : Rabbimizin emirlerine ters düşen dinen suç sayılabilen durumlardır.
Şu ayeti kerime olayı daha güzel açıklayabilir.
Çocukları yanlışlıkla babalarından başka birinin adıyla çağırmanız hâlinde size bir günâh yoktur. Fakat bunu kasten yaparsanız günaha girersiniz.
Secde : 5
Bakarsak hata büyük günah değildir ama kesinliklede çirkin bir durum olduğuda ortadadır. Peygamberimizin hadiside bize yol göstermektedir.
Cümleye nasıl başlasam. Mesela Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin yada Allah hayırlısını versin denir. Dediğiniz gibi düşünürsek bunlar da hatalı.
Şu da var kaza da bela da Allah'dandır. Şayet biz intihar ediyorsak zati O bizim alnımıza yazılan değil mi ? Onu yaşamamız gerekti ve yaşadık. Böyle de düşününce Allah yanıltmasın demek pek de hatalı değil gibi. Yine Allah'a yöneliyoruz.
Bilemiyorum yanlış mı düşünüyorum.
S.A Ablacığım ben konuyu açıklarken geniş açıkladımki sen hata yaptığını düşündüğünü söyledin bende İslam hükmünde hatanın durumunu anlattımki çok canını sıkmana gerek olmadığını anlatmak istedim..
Konuya dönersek..
Ben kişisel olarak iş yapıyorum çeviri mesela kazancım belli ayda ne kadar kazanıyorsam bunda sorun olmuyor neden ?
Çünkü ben Rabbime iman etmişim sağlığımı sıhhatimi sıkıntımı rızkımı o veriyor bana diyorki sen bu ay bu kadar kazanacaksın yada bunu yaşacaksın bu yüzden benim dertlere karşı tavrım budur.
Rabbim yarattığı herşeyin bütün özelliklerini yaşayacaklarını belirlemiştir.
Şüphesiz biz, her şeyin mahiyetini belirli bir ölçüye kadere, ilâhi takdire göre yarattık. Kamer : 49
Allah herşeyi yaratmış ve her birisine belirli bir nizam vererek onun kaderini takdir ve tayin etmiştir. Furkan : 2
Rabbim herşeyi bir düzen üstüne yapar bizde buna iman ederiz..
Yani kısaca şöyle deriz.
Allah bildiği için yapmıyoruz. Biz yapacağımız için Allah biliyor.
O elbette herşeyi duyan ve bilendir.
Allah kimseyi yanıltmasın, demek ne kadar dogrudur?
Gelelim sorduğunuz soruya buna dua kapsamında bakabiliriz. Müslüman kardeşi için dua edebilir. Peygamberimiz bu halde dua edenin alacağı ödülü eciride bildirmiştir..
Kim bir hidayete çağırırsa, o hidayete tabi olanların mükafatının aynısı onların mükafatından hiçbir eksilme olmaksızın bu kimseye de verilir.
Müslim İlim 16 - Ebu Davud ünnet 6 - Tirmizi : İlim 15
Umarım bu sefer konuyu anlatabilmişizdir.
Selam Dua İle.