Bir diğer husus ise mantarlı oltada bilhassa yaprak yem kullanımı üzerinedir..
Yaprak yemin en kötü tarafı özellikle ilk iğnede sıyrılacak ve toplanıp hem yemin salınmasını hemde görüntüsünü bozacak olmadır. Bunu önlemek için iğne defalarca yemden geçirilir yem iyice hurda edilir. Unutmayın iğnenin bir damağı vardır ve her zaman bedenden daha kalın bir delik açar yem üzerine.. Bu da yemin sıyrılmasını sadece iğnenin dirsek kısmına dayamakla önleyebileceğiniz anlamına gelir.. Yem dirsek üzerinde kıvrılır ve aksiyonu bozulur olacağı da budur..
Bu sorunu önlemek için en pratik çözüm yem askı damakları olan bir iğne kullanmaktır:
Bu iğne piyasada bolca mevcut.. Kısık bunları herkese dağıtmış sormadan.. Bu yüzden en ummadığınız yerde bile bulma şansımız var..
Velakin bu bir aberdeen ve en başta saydığımız sorunlar bunun içinde geçerli.. Bu durumda daha pratik bir çözüm şu olabilir. Bir ikili (veya bir iğnesi kesilmiş üçlü) iğne alınır.. Mantara ortada olmayan hafi dışa doğru bir delik daha açılır. Buradan geçirilen misinaya bu iğne bağlanır.. Bu ikili iğnenin damakları ezilir kiyemi hırpalamasın.. Yem önce bu iğneler takılır. Sonra iğne beden iyice mantarın içine çekilerek yemin mantara tamamen abanması sağlanır.. Mantar ve yem kesintisiz bir görüntü verir. Sonra iğneler yeme tek noktadan saplanır..
Böylece yemin kayması bir sorun olmaz.. İkili iğnenin bağlandığı misina biraz kalın seçilir bir de diğer tarafına bir stoper takılarak geri kayması engellenirseçok daha iyi olur..
Eskiden lüfer büyük sürüler halinde olurdu.. Bir lüfer avında oturmuş lüfer tutan insanlar görürdünüz.. Hepsi oturuyor olur birden hepsi oltalarına koşar hepsi birer lüfer çekerdi.. Çünkü lüfer kalabalık bir sürü halinde gelir biri diğerinden önce davranmak için yenecek gibi görünen ne varsa atlarlardı.. Ama bugünlerde lüferler eskisi kadar kalabalık sürü olmuyorlar.. Bu durumda da çok daha nazlı davranabiliyorlar haliyle..