Capoeira - Capoeira Nedir

Son güncelleme: 27.06.2009 23:01
  • Capoeira - Capoeira Nedir - Savunma Sporu - Dövüş Sanatı



    Capoeira, (ka-pu-ey-ra şeklinde okunur) Brezilya asıllı bir savunma sanatıdır. Brezilya Portekizcesi'nde kelime anlamı büyük ormanlarda küçük ağaçsız alandır. Dövüş sanatının adı da buradan gelmektedir.
    Brezilya' da yaşayan Afrika asıllı kölelerin kendilerini savunmak için geliştirdikleri bu saldırı kökenli spor bugün Brezilya başta olmak üzere Dünyanın 48 ülkesinde resmi olarak yapılmaktadır. Estetik görünümü ve katı formlara sahip olmayışı Capoeira' yı diğer savunma sanatlarından ayırır. Bir çok insana göre Capoeira bir savaş sanatı, savunma sanatı ya da sadece bir dans olabilir. Brezilya'daki Capoeira'nın kökenlerini yaratan köleler için Capoeira 'Özgürlüğe giden yol' olarak kabul görmüş. Eğer siz Capoeira ile ilgileniyorsanız ya da yapıyorsanız, cevabını çok rahatlıkla verebilirsiniz.
    Capoeira, RODA adı verilen insanlardan oluşan bir çember yada yuvarlak daire yada yarım daire içerisinde 2 kişi ile belli stillerde ve ritimlerde oynanan bir oyundur. Bu oyunun adı JOGO' dur. RODA çemberinin ve JOGO ( jogu ) oyununun belli töresel kuralları vardır. RODA, orkestra'yı da içinde barındırır.Oyun müzik eşliğinde,saldırı ve savunma kavramları temel alınarak oynanır.Bu oyunda rakipler birbirlerine ağırlıklı olarak zihinsel ve bunun yanında fiziksel üstünlük sağlamaya çalışır. Fakat saldırılar ve üstünlük kurma,yıkma anlamında deil aksine birliği ve uyumu sağlamak içindir.

    Capoeira 2 temel stil halinde oynanan bir oyundur.ANGOLA ve REGIONAL.Her iki stildede kurallar,oyunun anlamı ve amacının bilinmesi ,uygulamaktan çok daha önemlidir.
    Capoeira'yı özel yapan şey budur.
    Capoeira ile ilgilenen bir kişi, öncelikle bu kültürün gerçek felsefesini ve kurallarını öğrenebilmek için kesinlikle bir hocadan eğitim almalıdır.
    Capoeira, amacı ,felsefesi,geleneksel kuralları,orkestrası,enstrüman, ritim ve şarkıları ,oyunu ile bir bütündür.Capoeira'da kurallar gelenekseldir ve çok önemlidir.


    Tarihçesi


    Capoeira'nın tarihçesi iki bölümden oluşmaktadır: 1. Bölüm: Capoeira'nın doğumu ve gelişimi anlatılır. Capoeira Angola'nın hangi şartlar altında doğduğu, kimler tarafından yetiştirildiği ve kimleri koruduğu üstünde durulur.
    Ara Bölüm - Uzatılan Zincirler: Capoeira Angola ve Capoeira Regional arasındaki geçiş süreci anlatılır.
    2. Bölüm: Capoeira'nın özgürleşmesi anlatılır. Bu bölümde, saklanmak zorunda kalan kardeşini (Angola) özgürlüğe kavuşturmak için doğan, küçük kardeşinden (Luta Regional Baiana) bahsedilir.

    Capoeira Angola Tarihi

    Portekizliler, 16. yy'ın 30'lu yıllarında, şeker pancarı üretimi için çalıştıklarından birçok işçiye ihtiyaç duymuşlardı. Bu yüzden, kendi yerlileri olan "Tupi" kızılderililerini köleleştirmeye çalıştılar.
    Kızılderililer işçi değil, avcı olduklarından, o kadar yoğun bir tempoya ayak uyduramıyorlardı, ama buna karşın yine de köleleştirildiler. Portekizliler, köle kullanımında uzman olmalarına rağmen, kısa bir süre içinde yüzbinlerce kızılderili çeşitli nedenlerle ölmüş ve bu nedenle kilise kızılderililerin köleleştirilmesini yasaklamıştır.
    Açık kalan işçi boşluğu bir şekilde doldurulması gerekmiştir. Bu düşünceyle hareket eden Portekizliler, kısa bir süre sonra, 1538 yılından sonra Afrika'dan Brezilya'ya 2-3 ile 18 milyon arasında bir sayıda köle getirtmeyi başarmıştır. Kölelerin çoğu, çok kötü şartlar altında kuzeydoğu Brezilya'daki şeker pancarı üretim sahalarında çalıştırılımıştır. Bu dönemde, birçok köle kaçmaya çalışmış, kaçarken veya kaçtıktan sonra "Capitães do mato" (ormanın kaptanları) tarafından yakalanıp çok büyük cezalara çarptırılmışladır. Capitães de mato'ya yakalanmadan kaçabilen köleler (o dönemde sayıları pek fazla değildi) yaşamlarını tehlikeli ormanlarda sürdürmek üzere kurdukları "quilombos" adı taşıyan köylere (topluluk) yönelmişlerdir. Kısa bir zaman sonra, Brezilya'nın ormanlarında birçok quilombos kurulmuştur.
    Bunların başlangıcı 16. yy'ın 90'lı yıllarında, Palmares'in ormanlarında (bugünkü Alagoas) görülmüş ve sayıları sürekli artmıştır. Buna rağmen, quilombos sayısı Portekiz askerlerine karşı koyabilecek ölçüde gelişmemiştir. Bu durum, 14 Şubat 1630 yılında Hollandalılar'ın üçbine yakın askerle Portekiz ordusuna saldırmasıyla değişmiş ve köleler ayaklanarak kaçma imkanı bulabilmişlerdir. Palmarino'lulara katılan çok sayıda köle, Palmarino'luların kendilerine olan güvenlerini arttırmıştır.
    1635 yılında, quilombo'ların başına Gunga-Zumba (anlamı: büyük öncü) geçmiştir. Gunga-Zumba önderliği ele aldıktan sonra, Hollanda ve Portekiz askerleri birçok kez Palmarino'ya saldırı düzenlemiş, ama her seferinde başarısız olmuşlardır.1667'den 1670'e kadar Pernambuco'nun güneyi Palmarino'luların egemenliğinde kalmıştır. 1676'da Pernambuco'nun o dönemki generali olan Pedro de Almedia, acımasızlığı ile ünlenen komutan, Fernão Carrilho'yu Palmarino'yu yerlebir etmesi için görevlendirmiştir. 1667'de Palmarino'ya saldırılmış ve kuşatma sonucunda Gunga-Zumba'nın Amaro'da bulunduğu ortaya çıkmıştır.
    Komutan Fernão C. Gunga-Zumba'yı ele geçirebilme amacıyla Amaro'ya saldırmış, ama ayağından ağır bir yara almasına rağmen Gunga-Zumba kaçmayı başarmıştır.
    1678'de Porto Calvo'ya geri dönen komutan, büyük ölçüde asker kaybetmesine rağmen, Portekiz halkı tarafından bir şampiyon gibi karşılanmıştır. Generalin elinde 200'den fazla Palmarino esiri bulunmasından dolayı, Gunga-Zumba'yla bir antlaşmaya varmaya çalışmış ve savaşlardan yorgun düşen Gunga-Zumba antlaşmayı kabul etmiştir. Bunun ardından, Gunga-Zumba yanına birçok Palmarino'luyu alarak Serinhaém'den 32 kilometre uzaklıkta bulunan Lucaû'daki bir rezerveye yerleşmiştir. Herkes Palmarino'luların yenildiğini düşünürken, kısa bir süre sonra halk yeniden ayaklanmış ve yeni kral, öncekilerden daha acımasız ve kararlı olan Zumbi başa geçmiştir.
    İlk quilombo'lar kurulmadan önce, tutsak dönemlerinde geliştirilen Capoeira, Gunga-Zumba'nın döneminde de kullanılmasına rağmen, en yoğun Zumbi'nin döneminde kullanılmıştır. Zumbi'yi yok etmek için birçok girişimde bulunulmuş ve sonra Pernambuco'nun generali, "yabani" lakabı takılmış Domingos Jorge Velho'yu Bandeirantes'in başına geçirerek, Zumbi'yi ve Palmarino'luları yakalamak üzere görevlendirmiştir. Birçok kez savaşa girilmesine rağmen, Velho her seferinde başarısız olmuş, ama pes etmemiştir. Pernambuco'nun zengin tabakası, Palmarino'lular yüzünden birçok köle kaybetmiş ve bunun sonucunda generale baskı yapmaya başlamışlardır. General, bunun üzerine 1694 yılında Velho'ya, Palmarino'ya karşı 9000 asker vermiştir. Bu savaş Palmarino tarihinde ikinci en büyük savaş olmuştur. Velho başarısız olmak üzereyken, Macaco (Palmarino'da bir quilombo)'nun önüne altı tane top getirtmiş ve Palmarino'luları geri çekilmeye zorlamıştır. Bu sistemi bir raya oturtarak, Velho tüm köyleri birer birer yıkmaya başlamıştır. Savaş bittikten sonra, Palmarino'luların çok azı hayatta kalmıştır ve bunlardan birisi de Zumbi'dir.
    Kitaplarda anlatılana göre, Zumbi çok yakın bir arkadaşı olan Antônio Soares'in ihbarı üzerine öldürülmüştür, çünkü Soares Portekizlilerin tutsağı konumunda olduğundan, işkencelere daha fazla dayanamayarak Zumbi'yi ele vermiştir.
    20 Kasım 1695'de Gongoro'da Zumbi Soares'le karşılaşmış ve sarıldıkları sırada, Soares Zumbi'nin karnına bir hançer saplamıştır. Aniden meydana çıkan Portekiz askerlerinden kaçmaya çalışırken, Zumbi bir kişiyi öldürmüş ve birçok kişiyi yaralamıştır.
    Zumbi'nin ölümü ile Palmarino direnişi sona ermiştir. Palmarino'nun tarihi Capoeira'nın da tarihi olmuştur, çünkü siyah kölelerin ateşli silahlara karşı kullandıkları en büyük silahları Capoeira'ydı. Bundan dolayı, 13 Mayıs 1888 Brezilya'daki "abalição" (köleliğin kalkması)'dan sonra isyancıların vazgeçilmez silahı Capoeira da yasaklanmıştır. Bu engellere rağmen, siyah kültürün bir öğesi olan Capoeira hayatta kalmayı başarabilmiştir.
    '
    " Vücutları silahlarıydı. Dansları ise kamufle. Bu gizlilik aynı zamanda da onların hayat felsefesi ve kültürü oldu."
    Türleri


    Capoeira hareketlerinden biri
    Angola,Regional ve Senzalaolmak üzere üç genel tarzı vardır. Bunların dışında berimbaudan çıkan belli ritimlere göre oynanan oyunlar vardır: banguela, iuna, muidinho gibi.
    Angola
    Yavaş bir ritimle yere yakın oynanır. Amaç kurnazlık ve çeviklikle rakibi alt etmektir. İlk capoeira örneklerine daha yakın olduğu varsayılır.Bu oyunun zorluğundan dolayı Mestrelerin (Ustalarin) oyunu da denmektedir. Müzik yavaş başlar ve oyunda buna bağlı olarak yavaştır. Angola oyunları uzun sürer ve bu süre içerisinde müzik hızlanır. Müzikle birlikte oyun da hızlanır. Müziğin ritmi ve şarkının sözleri oyunun karakterini etkiler. Yavaştan hızlıya doğru giden sadece bedenin değil aklında sınırlarının zorlandığı, mandinga adı verilen kandırma, kurnazlık oyunlarının bulunduğu zengin bir tarzdır. Ayrıca en zengin orkestra angolada bulunur.


    Martelo do Chao
    Regional
    Mestre Bimba trafından geliştirilen Capoeira sitilidir. Angola sitilinin dövüş tekniklerinde yetersiz kaldığını düşünerek Capoeira nın dövüş tekniklerine ağırlık vererek jinga tekniğinden en sert tekniklerine kadar değiştirmiştir. Ayrıca gelistirdiği sequensa teknikleri ile öğrencilerin çok daha çabuk mezun olmalarını sağlamıştır.Regional dövüş teknikleri üzerine kurulmuştur ve akrobatik öğeler içermez,oldukça serttir. Birçok Mestre Bimba'yı ve sitilini eleştirmiş,Sitilinin Capoeira'nın ruhuna aykırı olduğunu savunmuş ve şiddetle karşı çıkmıştır. Bunun üzerine M.Bimba bütün Mestrelere meydan okur ve müsabakaya çağırır.Gönüllü olan üç mestreden en fazla dayananı sadece 70 saniye ayakta kalabilmiştir...
    Senzala
    Bu sitil Mestre Bimba'nın eleştirilerine karşı ve bu eleştirilerinde haklı çıkmasından sonra Capoeira'nın eski halini koruyarak pekçok mestre tarafından geliştirilen Regional ve Angola sitilini birleştiren,bu günün modern capoeira'sı olarak nitelenen ve bu gün en fazla uygulanan capoeira sitilinden biri olmaktadır. Fakat ne yazıkki çok fazla Mestre Bimba'nın Regional sitili ile karıştırılmaktadır.
    Banguela
    Bu sitilde Angola sitilinin bir oyunudur darbe ve vuruşlardan ziyade iki kişinin uyumu içinde uygulanır dövüş teknikleri kullanılsada dövüşten uzaktır. Bu genelde acemi öğrencileri Capoeira'nın tekniklerine uyum sağlaması,kaçışları ve vuruşları tatbik ederek uygulamayı öğrenmesi ve tecrübe kazanması amaçlıdır.
    İuna
    İki capoeiristanında tüm yeteneklerini gösterebildiği karşılıklı tekniksel ve acrobatik kapışmanın yapıldığı,birinin yaptığı hareketi diğerinde yapmaya çalıştığı oyun stilidir ve bu oyunu sadece formado - Graduado (Mezun) veya daha üst seviyeye sahip capoeiristalar oynayabilir.
    Miudinho
    Miudinho, Mestre Suassuna'nın tasarladığı bir oyun (joga) biçimidir. Oldukça zor bir stil olarak amacı dar alanlarda capoeira becerilerini sergileyebilmektir. Mestre Suassuna muidinho eğitimini öğrencilerinin bir masanın üstünde ya da altında oynayabilmelerine göre vermektedir.[1] Tasarlama bir oyun olduğundan hareketler önceden belirlenmiştir ve genellikle halihazırda düzenlenmiş bir sıralamayla yapılmaktadır.
    Capoeira'da Seviyeler ve İlgili Terimler

    Capoeirista: (Ka-pu-e-ris-ta şeklinde okunur) Capoeira yapan kişi.
    Mestre: Capoeira'da ulaşılan en yüksek mertebe. Mestre Acordeon ve Suassuna gibi büyük mestrelere Grand Mestre de denmektedir.
    Contra Mestre ya da Mestrando: Okuluna göre ismi değişen bu seviye mestrenin bir altındaki derecedir ve mestreden sonraki en önemli mertebedir.
    Professor(a): Contra Mestre/Mestrando'dan önceki hocalık seviyesidir. Eğer eğitmen bayansa sonuna 'a' eklenir. Bunun nedeni Latin kökenli bir dil olan Portekizce'nin nesne ve öznelere cinsiyet vermesi, fiileri buna göre çekmesidir.
    Instrutor(a): Formado(a)/Graduad(o)(a)dan sonra gelen eğitmenlik seviyesidir. Yine eğer eğitmen bayansa ismin sonuna 'a' eklenir.
    Formad(o)(a)/Graduad(o)(a): Bu seviyenin ismi de okuluna göre değişiklik göstermektedir. İlk hocalık seviyesidir. Öğrenci eğitmen yardımcılığını tamamlamış ve resmi bir eğitmen olmuştur. Yine sonundaki harf öğrencinin cinsiyetine göre değişir.
    Monitor(o)(a): Eğitimini tamamlamış öğrencilere verilen isimdir. Bu öğrenciler asistan olarak ders verebilirler. İsimlendirme de yine Portekizce cinsiyet kuralı geçerlidir.
    Estagiero: Bazı okullarda geçiş süreci için öğrenciye bu stajyer ismi verilir. Öğrenci hazır olduğunda genellikle graduad(o)(a) olur.
    Batizado: Kelime anlamı vaftiz olan bu seremoni, Capoeira'da öğrencilerin okula alınması ve ilk corda(o)larını aldıkları büyük bir festivaldir. Genelde batizadolarda yeni öğrenciler corda(o) alırken, eski öğrencilerin de seviyeleri yükselir. Bunların gerçekleşmesi için öğrencinin genellikle yılda bir kez yapılan bu etkinliğe katılması gereklidir. Aksi takdirde seviye değişimleri ya da okula dahil olma işlemi gerçekleşmez. Bu törenler Capoeira'nın Afrika kökenlerinin temsilidir.
    Corda(o): Öğrencilerin seviyelerini gösteren bir çeşit kemer sistemidir. Bazı okullar corda, bazıları cordao kullanmaktadır. Corda genellikle fabrika yapımı, aslen kirli beyaz olan ve daha sonradan Mestre tarafından seviye renklerine boyanan bir kemerdir. Cordao ise farklı renklerde iplerin alınıp öğrenciler tarafında örülmesiyle hazırlanan bir kemer çeşididir. Okuluna göre değişen kemer sistemlerinin renkleri de genel olarak iki grupta toplanabilir. Bir sistemde Brezilya bayrağının renkleri kullanılırken, diğer sistemde içinde sarı, turuncu, kırmızı, mor gibi her biri farklı anlam ifade eden bir renk çeşitlemesi bulunur. Bu durumda farklı okullarda seviyelerin gösterilmesinde bir standart bulunmamaktadır. Örneğin Mestre seviyesi bazı okullarda beyazken, bazı okullarda kırmızı ya da siyah olabilir.
    Capoeira'da Kullanılan Müzik Aletleri



    Berimabu çeşitleri


    Berimabu'nun diğer parçaları: caxixi, dobrao ve baqueta
    Capoeira müziğini yapan gruba Bataria denmektedir. Genelde batariada şu aletler bulunur:
    Berimbau: (Birimbau diye okunur) Capoeira'da kullanılan en önemli müzik aletidir. Kökleri Afrika'ya kadar dayanmaktadır. Eski zamanlarda Capoeirista'ların (Capoeira yapan kişi) Berimbau'nun ucuna jilet, bıçak gibi keskin aletler yerleştirerek silah olarak da kullandıkları söylenir. Berimbau aslında çok basit bir formata dayanan ama oldukça farklı tınılar elde edebilen bir alettir. Ayrıca farklı tonlarıve görevleri olan berimbau'lar vardır. Berimbau altı parçadan oluşur. Bunlar:
    Verga: Berimbau'nun "gövde" kısmıdır. Bambu, rotan gibi çok yumuşak olmayan, eğilme kapasitesi olan ama kolay kırılmayan ağaçlardan yapılır. Genelde bir metre civarında bir uzunlukta olur.
    Arami: Bu aslında basit bir çelik teldir. Brezilya'lı capoeirista'lar bunu eski kamyon lastiklerinin içlerinden çıkarırlar. Bu tel daha sonra zımparalanarak temizlenir, ucuna atılan bir düğümle verga'ya bağlanarak yukarıdan gerilir. Böylece berimbau'u akor yapmış olursunuz.
    Cabaça: (Kabasa diye okunur) Bu parça bildiğimiz kabağın kurutulup içinin oyulmasıyla yapılır. Arkasına açılan iki deliğe bağlanan bir iple berimbau'a eklenir.
    Dobrao: Dobrao metal bir para olabileceği gibi deniz kenarında bulunan, elinizin rahat edeceği büyüklükte bir taş da olabilir. Bu parça berimbau çalınırken aramiye değer ve bu şekilde "nota" oluşturur.
    Caxixi: (Kaşişi diye okunur) Caxixi sepet gibi örülen sonra içine koyulan bilimum fasulye, boncuk gibi şeylerle sallanarak müziğe ses katan bir parçadır.
    Baqueta: (Baketa diye okunur) Yine rotan, bambu gibi ağaçların arta kalan, daha ince parçalarından yontularak yapılan bu parça bir çeşit bagettir ve aramiye vurularak berimbau'un asıl sesini verir.
    Aslında fakir Brezilya halkının sokaktan toplayıp yapabilecekleri kadar basit tutulan bu müzik aletini, her öğrencinin kendisinin yapması adettendir ve capoeira eğitiminin bir parçasıdır.


    Atabaque
    Atabaque: (Atabaki ya da atabake şeklinde okunur.) Brezilya'lı Afrika'lılara özgü ve elle çalınan bir davuldur. Deri kısmı genelde manda derisinden yapılır, dekorasyon olarak da çoğunlukla tüylü bırakılmaktadır. Capoeira'nın genel ritmini sağlamak için kullanılır. Ayrıca maculelê, samba de roda ve afoxe danslarında da kullanılır.
    Pandeiro: Genel anlamda Türk tefini andıran bu müzik aletinin teften en büyük farkı zillerinin daha büyük olması, daha ağır bir metalden yapılması ve tınlamayı en aza indirmek için zillerinin dışa dönük değil, içe dönük olmasıdır.
    Agogo: Tahta, plastik ya da demirden olan agogo bir sopa aracılığıyla çalınan en temel ritim aletlerinden biridir. Eğer demirden yapılırsa ziller grubuna girebilir.
#27.06.2009 23:01 0 0 0