Cok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alip basimi gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkir aksamini camindan bir otobusun
Masal sehirlerini gecerken hizla
Cok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Urpertili, simsicak tenini kadinlarin
Salmak serin sulara govdemi
Dusup gitmek ardina siirin ve askin
Cok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varoldugumu dusunmeyi, urpererek..
Karanlik bir odada kucuk bir cocuk gibi
Yagmurdan ve yalnizliktan urperek
Cok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Dusuncemi genis ve sonsuz olanla birlestirmeyi
Hircin ve ele gecmezce atilgan
Uysal ve usulcacik benim olan seyi...
Cok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ve hep sevecegim beynim ve tenim varoldukca bu dunyada
Piril piril olani, her zaman bir guz diriliginde
Degismez ve degisken olani sonsuzca...
Bu ask burada biter ve ben çekip giderim
Yüregimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu ask burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akip gider
Bir hatiradir simdi dalgın uyuyan sehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kir çeçegi gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlik gittikçe derinlesir
Yan yana uzanirdik ve islakti çimenler
Ne kadar güzeldin seni nasil essiz bir yazdi!
Bunu anlattilar hep, yani yiten bir aski
Geçerek bu dünyadan bütün ölü sairler
Bu ask burada biter ve ben çekip giderim
Yüregimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu ask burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akip gider
Ayrilik diye bir sey yok.
Bu bizim yalanimiz.
Sevmek var aslinda, özlemek var, beklemek var.
Simdi neredesin? Ne yapiyorsun?
Günes çoktan dogdu.
Uyanmis olmalisin.
Saçlarini tararken beni hatirladin, degil mi?
Öyleyse ayrilmadik.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamani hatirlatan her seyden nefret ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
Ikisi de kötü, ikisi de hazin tarafi yasantimizin.
Bir çocugun önce dogmasini bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konusmasinıi, büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasini,
Kanunlara saygi göstermesini,
Insanlari sevmesini, aldanmasini, aldatmasini bekliyorlar.
Ve sonra ölümü bekleniyor insanoglunun.
Ya o? Ya o?
I nsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,
Çocuklarindan saygi ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yasamaktan.
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artik.
Aradiklarinin çogunu bulamamiş,
Beklediklerinin çoçu gelmemis bir insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.
Iste yasamak maceramiz bu.
Yasarken beklemek, beklerken yasamak
Ve yasayip beklerken ölmek!
Özleme bir diyecegim yok.
O kömür kirintilari arasinda parlayan bir cam parçasi.
O nefes alisi sevgimizin, kavusmalarimizin anlami.
O tek güzel yönü bekleyislerimizin.
Insanligimiz özleyislerimizle alimli,
Yasantimiz özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadi var, hele seni özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere degismem.
Bir isigi var, bir rengi var seni özlemenin, anlatilmaz.
Verdigin bütün acilara dayaniyorsam;
Seni özledigim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özledigim içindir.
Yasiyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özledigim içindir.
Ask bu dünyanin ölçüleriyle açiklanamaz sevgili
O ilkel bir acidir, yaban bir agridir. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir seye dokunur.
Sonra bir perde açilir ve yolculuk baslar.
Bu yolculukta artik para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, is, anneler ve korkular yoktur.
Askin kendi gerçekligi vardir sevgili. Insan bir baska isiga teslim olur...
Askta yarin yoktur sevgili. Zaman ileri dogru degil, içeri, yüreklere, derinlere dogru islemeye baslar, bilgelesir.
Hiç bilmedigi sezgileriyle bulusur. Yükü çok agirdir, kendiyle bulusmustur. Hem disindadir dünyanin, hem de ortasinda.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kiyisinda yakilan yoksul adamin hissettikleri de onunladir, yitirdikleri de...
Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yasayan kadinin çiplak yalnizligi da.
Her sey onunladir, ona emanettir sanki, ama o, çildirtici bir yalnizlik içindedir yine de...
Askin kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanimiza karisan ilkel aci,
o yaban agriyla hiçbir kitabin yazmadigi hakikatlere daha yakinizdir, inan...
Kim demisti hatirlamiyorum, ask varligin degil, yoklugun acisidir diye.
Belki de bu yüzden ilk gençligimde, o yogun asik oldugum yillarda, gözüme uyku girmez, dudagimda bir islikla bütün gece sehri,
o karanlik, o hüzünlü sokaklari dolasir, insanlari uykularindan uyandirmak isterdim.
Uyanip, içimde derin bir siziyla uyanan o derin sancinin acisina ortak olsunlar diye...
Ask çok eski bir seydir sevgili. Onun içinden o çileli çocuklugumuz geçer. Sevdigimiz insanlarin çocukluklarida...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasiz yatililar geçer.
Ve sonra ask bütün bunlari alir, daha da eskilere gider, hep o ilkel aciya, o yaban agriya...
Insan bazen nedensiz yere umutsuzluga kapilir. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanir...
Bazen denizler, kiyilar çeker insani. Insan bu kapilmayi anlayamaz,
oysa çok eski bir yerde yasanmasindan korkulup vazgeçilmez asklarin sizisidir bu.
Bu sizi, bu yenilgi mevsimlerle yillarla devredilir baska insanlara... Bir insanin yaptigi bir hatanin tüm insanlara yayilmasi gibi...
Iste simdi biz de sevgili, ya olmadik zamanlarda umutsuzluga kapilip, solugu evlerde alacagiz, ya da denizler, kiyilar çekecek bizi.
Nasil biz baskalarinin korkakligini tasiyorsak, baskalari da bizim korkakligimizi tasiyacak, yenilgimizi, umutsuzlugumuzu...
Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, is, anneler ve korkular baslayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse ask yoktur ve hiç olmamistir sevgili. Birbirimizi kandirmayalim...
Hadi güne hazirlan. Yasadiklarimizi unutmaya çalis.
Ask bize güvenip verdigi büyüsünü, sirlarini, cesaretini, bilgeligini ve o ilkel, o yaban agrisini geri alacak.
Bunlar olurken içimiz bir an çok üsüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarin olacak...
Askta yarin yoktur sevgili...
Ben bir Aytendir tutturmusum oh ne iyi
Ayten ickiler icip sarhos oluyorum..oh ne güzel
Hosuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum...güzellesiyor
Sarkilar söylüyorum,
Siirler yaziyorum Ayten üstüne
Saatim her azaman ya Aytene bes var..
Ya da Ayteni bes geciyor
Ne yana baksam gördügüm o
Gözümü yumsam aklimdan Ayten geciyor..
Bana sorarsaniz mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Ayten ertesidir
O dur..gün be gün beni yasatan
Onun kokusu sarmistir sokaklari
Aksam kizilliginda onun dudaklari
Baska kizi övmeyin yanimda...gücenirim!
Ayteni övecekseniz..ne ala..oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle iceriz....
Ayteni iki laf ederiz
Onu siz de seversiniz ..benim gibi
Ama yagma yok Ayteni size birakmam..!
Alin tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alin gerekirse
Bir Ayteni düsünürüm.. üsümem
Üc kere Ayten diye tekrarlarim...karnim doyar
Parasizlikta ..bir sey mi?
Ölüm bile kötü degil
Aytensizlik kadar..!
Ona ugramayan gemiler batsin..!
Ondan gecmeyen trenler devrilsin..!
Onu sevmeyen yürekler tas kesilsin..!
Kapansin onu görmeyen gözler..!
Onu övmeyen diller..kurusun.!
Iki kere iki dört..Elde var Ayten
Bundan böyle dünyada Askin adi..
AYTEN olsun.!
Ilk kez yurdumdan uzakta yasadim bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok .. baslarini tutusari ayni
Bakarken gözlerinde ayni merak ..
Aglarken ayni seslerin tonu..
Bebekler çiçegi insanligimizin
Güllerin en hasi, en goncasi
Sarisin bir isik parçasi kimi..
Kimi kapkara üzüm tanesi
Babalar çikarmayin onlari akildan
Analar koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savsştan yikimdan söz ederse biri
Birakalim sevdayla büyüsünler
Serpilip gelissinler fidan gibi
Senin benim hiç kimsenin degil
Bütün bir yeryüzünündür onlar
Bütün insanligin gözbebegi
Ilk kez yurdumdan uzakta yasadim bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok .. Bebekler, çiçegi insanligimizin
Ve gelecegimizin biricik umudu...
Bu sehrin bütün sokaklarina sinmis yalnizligim
Sensizligin köse basindayim
Avuçlarimda kirik dökük pismanliklar
Avuntusuz çikmazlara dogru yürüyorum
Bütün umutsuzluguma inat
Yine seni ariyorum...
Dudaklarimda bildigin o islik
Sokak lambalarina siginiyorum
Hafiften bir yagmur agliyor benimle
Bir deli rüzgar saçlarimda
Yalnizliktan üsüyorum
Bulamayacagimi bile bile
Yine seni ariyorum...
Anlatacak nelerim var bir bilsen
Içimde ihtilaller kopmus
Kendime sürgüne verdim
Mutlulugum çoktan iflas etmis
Itiraza hakkim yok biliyorum
Beni savunmak sana düstü
Seni ariyorum...
Yarim kalmis siirlerim gibisin
Yasanmamis çocuklugumsun anilarimda
Öylesine eksigim sensiz
Öylesine sahipsiz
Iste bütün umutlara havlu attim gidiyorum
Içinde geç kalmisligin çaresizligi
Çocuklar gibi agliyorum
Ve gel görkü her damla gözyasimda
Yine seni ariyorum...
Gün batarken bir aksam üstü
Bir rüzgar dalgalanirken saclarinda
Aklina ben gelecegim ..
Aglayacaksin..!
Bosver,hatirlamaya calisma
Nasil olsa tatli bir uykuda..
Ben gelecegim aklina..!
Aglayacaksin..
Gün gelip oturursan nikah masasina
Mutluluk hayallerine atsan bir imza
Beyazlar icinde yaptigin ilk dansda
Ben gelecegim aklina
Aglayacaksin..!
Bir gün gelirde unuturmus insan
En sevdigi hatiralari bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurdugu zaman
Beni unutma..
Cünkü ben her gece o saatlerde
Seni yasar ve seni düsünürüm
Hayal icinde perisan yürürüm
Sen de karanligin sustugu yerde
Beni unutma..
O saatlerde serpilir gülüsün
Bir avuc su gibi icime, ey yar
Senin de basinda o cilgin rüzgar
Deli esiverirse bir gün
Beni unutma ..
Ben ayagimda carik, elimde asa
Senin icin su yollara düsmüsüm
Senelerce sonra sana dönüsüm
Bir mahser gününe de rastlasa
Beni unutma..
Hala duruyorsa yesil elbisen
On bir gün benim icin giy
Saksidaki pembe karanfilde cig
Ve bahcende yorgun bir kus görürsen
Beni unutma..
Büyük acilara tutustugum gün
Cok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdigine gel
Ne olur Tanriya kavustugum gün
Beni unutma..
Sen kacan bir yavru geyiksin dagda
Ben pesine düsmüs bir canavarim
Istersen dünyayi getir imdada,
Yeryüzünde bir sen, bir de ben varim.
Seni korkutacak gectigin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarip vücudunu hayali kollar
Enseni yakacak sicak nefesim.
Kimsesiz odanda kis geceleri
Icin ürperdigi anlar beni an.
De ki odur sarsan pencereleri
De ki, rüzgar degil, odur haykiran.
Gögsümden havaya kattigim zehir
Solduracak bir gül gibi ömrünü
Kacip dolassan da sen sehir sehir,
Bana kalacaksin, gene son günü
Hirsim gibi sonsuz yasarsan sende,
Ben ölümle sirdas olur beklerim.
Hirsima topragi, rakip etsen de,
Mezarinda bir tas olur beklerim
Ayrilik Vakti
Aksami getiren sesleri dinle,
Dinle de gönlümü aliver gitsin
Saclarimdan tutup kor gözlerinle
Yasli gözlerime daliver gitsin..
Günesle köye in, beni birak da
Kücüle kücüle kaybol irakta..
Bu yolu dönerken arkana bak da
Kösede bir lahza kaliver gitsin..
Ümidim yillarin seline düstü,
Sacinin en titrek teline düstü,
Kuru yaprak gibi eline düstü,
Istersen rüzgara saliver gitsin.
Eskidendi, Cok Eskiden
Hani erken inerdi karanlik,
Hani yagmur yagardi inceden,
Hani okuldan, isten dönerken,
IsIklar yanardi evlerde,
Eskidendi, cok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani cocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, cok eskiden.
Hani hepimiz arkadasken,
Hani oyunlar tükenmemisken,
Henüz kimse bize ihanet etmemis,
Biz kimseyi aldatmamisken,
Eskidendi, cok eskiden.
Hani sarkilar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhosken gencligimizden,
Daha biz kimseye küsmemis,
Daha kimse ölmemisken,
Eskidendi, cok eskiden.
Simdi ay usul, yildizlar eski
Hatiralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Gecen gecti, Gecen gecti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de genclik gibi eskidendi
Simdi uykusuzluk vakti.
Simdi saat sensizligin ertesi..
Yildiz dolmus gökyüzü ay aydin
Avutulmus cocuklar coktan sustu
Bir ben kaldim tenhasinda gecenin
avutulmamis bir ben...
Simdi gözlerime aglamayi ögrettim
ki bu yaslar..
Utangac boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana..
Ayriligin hediyesi olsun..
Soytarilik etmeden güldürebilmek seni
Ekmek calmadan doyurabilmek,
ve haksizlik etmeden dogan günese
bütün aydinliklari icine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sira, biliyorsun..
simdi iyi niyetlerimi
bir bir yargilayip asiyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrilirken muazeretim olsun!
simdi saat yoklugunun belasi
sensiz gelen sabaha günaydin!
isi-gücü olanlar coktan gitti
bir ben kaldim voltasinda sensizligin
hic uyumamis bir ben...
simdi dislerimi sikip
dudaklarima kanamayi ögrettim
ki bu kizil damlalar
körpe yanaginda bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmis bir askin
son nefesi olsun...
kafami duvara vurmadan
taniyabilmek seni
beyninin icindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlik tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek icin
cildirasiya paraladim kendimi
lanet olsun!
artik sigarayi üc pakete cikardim günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrilirken sikayetim olsun
gözyasim utangac boynunun inciden kolyesi olsun
her damla vefasiz teninde bir veda busesi olsun
isterim sende yan ömrüne hep agla
hep agla bu benden son dua
bu benden ayrilik hediyesi olsun
Ben bu gurbet ele düstüm düseli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, icinde mermer döseli,
Bir soguk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lahza kaldigim zaman,
Geceyi koynuma aldigim zaman,
Gözlerim kapanip daldigim zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklasti görünesiye,
Kalmadi bir adim yol ileriye;
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.
Kavgayi..
bir yapragin üzerine yazmak isterdim,
sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye
Öfkeyi..
bir bulutun üzerine yazmak isterdim,
yagmur yagsin bulut yok olsun diye
Nefreti..
karlarin üzerine yazmak isterdim,
günes açsin karlar erisin diye
Dostlugu ve sevgiyi..
yeni dogmus tüm bebeklerin yüregine yazmak isterdim,
onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayi sarsin diye
..Ve gözlerin aklima gelir
Ve sözlerin
Gidisin gitmiyor gözümün önünden
Ve izleri derin
Ilk degilsin bu senin bildigin
Ve yine biliyorsun sen en son sevdigim
Simdi uzaklardasin
Ben camlar arasinda bir hastane odasinda
Cigerimde bir ince hastalik
Icimde kapanmak bilmeyen bir yara
Ve elimde sanki inadina bir sigara
Biliyorum dönmeyeceksin
Hatta arkana bile bakmaksizin
Gün gelir belki bir yuva kurarsin
Oglun olursa benim adimi koyar misin?
Gittin
Dag gibi sevdami devirip ardinda
Gittin
Allahaismarladik bile demedin
Sazlar calinir Camlica'nin bahcelerinde
O sarkiyi bir daha hic söyleyemedim
Simdi elimde bir bardak cay
Ve dudagimda buruk tebessüm
Kendi kendimi üzmemeye söz verdim
Ve ben seni hayatimin bir musalla tasinin
en yakin yerinde sevdim