Bir zamanlar bende çocuktum,
Uçurtma kuyruğu hayallerim vardı.
Bir zamanlar bende uçuktum,
Bilye rengi yarınlarım vardı.
Eski zamanlar vardı anne,
Sen akşamları dualar öğretirdin,
Gaz lambamız, birde gecekondumuz,
Fakirdik ama, zengin rüyalarımız vardı anne.
Bir bahçemiz vardı anne,
Hani içinde soğan yetiştirdiğimiz,
Birde kuluçkaya yatırdığımız tavuklarımız,
Birde hayaller kurduğum dut ağacımız ...
Sanki çilen yetmezmiş gibi, direten olmuştum,
Her çocuk gibi bir kardeştir tutturmuştum,
Çok geçmeden bir değil, bin bir DİLEK doğmuştu,
Yeni umutlarımız yarınlarımız olmuştu...
Hayat o yıllarda siyah beyaz akıyordu,
Komşuda Türk filmi izlemek için oğlun ne çok ağlıyordu,
Biliyorsun dizlerinden hiç düşmüyordu,
Aslında o yıllar gökkuşağı renginde kayıyordu ...
Evin çatısını daha yeni kapattırmıştık,
Babam bir taksi sevdası tutturmuş gidiyordu,
Hani fiyaka olsun diye değil,
Ekmek parası için evi satıp, kiraya çıkmıştık ...
İşte ne olduysa ondan sonra oldu,
Hayat senetli ipotekli soldu soldu,
Ankara dar gelmişti, göç şart oldu,
Dertlerin en zalim yeri sungurlu oldu ...
İlkokulun yokuşlu yolları ve siftahsız günler,
Halde bir sinema biletine tükenen geceler,
...ve perme perişan geçen en acı yıllar,
...ve Sungurlu, ah!... Sungurlu, diyarı dertler...
Çok dayanamamıştı, yalnız babam,
Çaresiz tası tarağı satıp tekrar Ankaraya düştük,
O yıllarda Ayhan IŞIK solan bir kareydi,
Bizler darmadağın, ağlayan babam ...
Telsizlerde bir apartman dairesinin giriş katı,
Kim bilirdi en güzel günde sele kapılsın,
...ve suların arasına bilyelerim karışsın,
Defterlerimiz, üstümüz her şeyimiz çamura bulaşsın ...
Çok geçmeden sitelere, doğduğumuz yere taşınmıştık,
Dilekli en güzel okul yıllarım o zamanlara tesadüf eder,
Her sabah aynı terane, dolmuşta iki kişi tek bilet,
...ve soğuk yollar, acımasız kaldırımlar, ağbi üşüdüm...
Yıllar takvim yaprağından bir bir tükeniyordu anne,
Yazlık sinemalar kapanıyor, umutlarımız ölüyordu,
Lunapark mevsimimiz, göz göre göre çürüyordu,
Tükenirken ömrümüz bodrum katlarında, yarınlar ölüyordu anne ...
Maalesef geleceğe hep ipotekli yarınlar bıraktık,
Kış günlerinde Dilekle çok ama çok ip atladık,
Geçer mi bunlarda derken, sözde rahatladık,
Nedense Şimdi dünün özlemine daldık ...
Hiç yoktan darmadağın olduk anne,
Kimin aklına gelirdi bu zor anne,
Böyle mi olacaktı Ah!.. anne,
Bir parça huzur nerede anne?.. Nerede anne? ...
Annecigim
Kiymetiniz bicilmes deyeriniz vardir
Ama hic kimse anlamaz bunu
Insan evladinin basina birsey gelmezse
Varliginiz bilinmez yoksa
Annecigim
Yaninda olabilseydim
Halimi görebilseydin
Bilseydin neler cekdigimi
Derdime care bulabilseydin
Annecigim
Bir ana ağlıyor
O ışıl ışıl parlayan masmavi gözler yok artık
Yerini ağlamaktan kızarmış gözler almış
O al al yanaklar sararıp solmuş
Gülmüyor herzaman gülen yüz gülemiyor
Yüreğinde büyük bir acı var nasıl gülsün ki zavallıcık
Ağlama ana ne olur ağlama,
Hatırlıyormusun ana beni askere gönderdiğin günü
Gözlerinden iki damla yaş süzülmüştü
Bana söz vermeni istemiştim
Şehit olursam ağlamayacaktın hani
Sözünde durmadın yine ana
Ben canımı vatanım için seve seve feda ettim.
Ben cennette mutluyum ana çünkü orada benim gibi binlerce şehit var
Yanlız değilim orada
Sende övünmelisin evladınla
Sen bir şehit anasısın
Sil gözyaşlarını ana akmasın onlar boşuna
Sonra üzülürüm buralarda
Bir bebek ağlıyor henüz 1 yaşında
O daha minicik konuşmayı daha yeni öğreniyor
Baba diyor o incecik sesiyle
Koklayamıyor babası onu, baba demesini duyamıyor
İçinde bir burukluk var minicik yavrunun
Babasının öldüğünü bilmiyor, ama sanki hissediyor bunu
Gözleri hep ağlamaklı bakıyor kapıya
Her kapı çalındığında koşuyor minik bebek
Minicik yüreği çarpıyor sevinçle
Babam geldi diyor!!!
Ama kapı açıldığında yüzündeki o mutluluk
Yerini hüzne bırakıyor
Minicik dudaklarını büküyor, bir köşeye oturup sessizce gözlerinden yaşlar boşalıyor
Annesine sarılıyor , "Anneciğim babam nerede ,neden babam gelmiyor ?"diyor
Yıllar geçiyor sonra minik bebek büyüyor
Koskocaman bir delikanlı oluyor
O da babası gibi askere gidiyor
Göğsünü gere gere mertçe
Ben vatanım için canımı seve seve feda ederim diyor .
Yine bir ana ağlıyor, korkuyor oğlunu kaybetmekten
Tıpkı kocasını kaybettiği gibi
Anneciğim ben bir askerim diyor
"Hakkını helal et anacığım !!" bu onun son sözü oluyor
Derken bir acı haber geliyor
Dünün minicik bebeği babası gibi şehit olmuş
Kahpe bir kurşun sonucunda hayatını kaybediyor
Dağ gibi delikanlı bir kağıt gibi yıkılıyor kahpe kurşun karşısında
Ey Apo binlerce yürek yaktın,
Binlerce yavruyu babasız bıraktın
Binlerce anayı ağlattın
Artık senin de sonun geldi
Bunların cezasını teker teker çekeceksin
Ey vicdansız Apo
Sana ne ceza verilse azdır
Sen bu ağlattığın insanların gözyaşlarında boğulacaksın
Sana öbür dünyada bile yer yok
Neden bu savaşlar, neden bu gözyaşı
Barış, sevgi ve dostluk varken
Bu kavga niye ?
Bitsin artık bu kalleşlik, bu pislik
Bitsin artık gözyaşı