Dağ başında yapayalnız boynu bükük bir çiçeğim işte..
yapayalnız bir çiçek.. başı eğik, kalbi kırık...
yorgun kelebekler uçuyor kalbimin üzerinden
dönüp bakma,
boynumun büküklüğünü sorma sakın
karlı dağlar kadar yalnızım işte
Beni anlayabilir misin karlıdağ, ceylan pınar
benimle ağlar mısın oturup ağlasam?
neşemle gülebilir misin?
kanadığımda yaralarımı bağlar mısın?
her yağmur sonrası,
yaprağımdan süzülen damlalara bakıp
yanar mısın için için? ...
Beni anlatabilir misin karlıdağ, çoban çeşmesi, kırklar tepesi
yolundan gelip geçene, soğuk suyundan içene
ulu ağaçlara, uçan kuşlara, gözdeki yaşlara, kederli başlara
gözlerimdeki hüznü anlatabilir misin?
Yorgun bir dağ lale'siyim işte kıyısız yamaclardaa
ışık sızmayan bir mağaranın rahminde doğdum
acıyla yoğruldu toprağım
yangınlarla büyüdü yaprağım
gölgem bile yok
karlı dağlar kadar yalnızım işte
tek dostum kınalı keklikler
ve yaban geyikleri,
asil rüzgarlarda kayadan kayaya süzülen...
Beni saklayabilir misin karlı dağ, teyran tepe, Munzur yaylası
yalnız akşamlarda kaybolan bir ses gibi
tükenmemiş bir nefes gibi
beni saklayabilir misin?
Avcılar peşinde ömrümün
yaralı bir ceylandır gönlüm sarp kayalarda seken
kalbimin üstünde yorgun kelebekler,
her an ölümü bekler...
Karlı dağlar kadar yalnızım ben de
başım duman duman bulut
avuçlarımda yayla gülleri
elimde nazlı bir umut
ve yüreğimde ateş, dilimde yanık türkülerle
kanayan bir gökyüzü şarkısıdır dudağım
Nice arzular saklayıp gecelere
beklerim öyle her bahar işte
büyüsün diye gözlerimdeki kar çiçekleri...