Zaman İçinde Kayboluşlar

Son güncelleme: 02.02.2010 09:04

  • noimage



    eteklerine sarılıp
    başını dizlerine dayar
    ve öylece tıpkı bir öksüz gibi içini çeke çeke
    usul usul
    kimselere görünmeden
    her gece mütemadiyen
    bıkmadan usanmadan yalvarır
    ağlardı hatıralar


    ipeksi tüylerinin arasında kaybolan ince parmaklarıyla
    terkedilmekten korkan bir yavru kediyi okşar gibi
    ellerinin sıcağıyla avunan bir can bulmak gibi
    acıtan keskin bir özleyişle süzülüp imbikten
    damla damla birikirdi kirpiklerinde
    yaşanmamış yıllar

    yüzünü saçlarında gizleyen meçhûlün
    boynunu yakan nefesi kadar gerçekti yalnızlığı
    ve bir o kadar da zalimdi
    zaman içinde kayboluşlar


    ne kadar uzundu günler
    nasıl kısaydı mühlet
    neden pahası biçilmezdi bedelsiz sevmelerin
    ve neden küskündü
    bir deniz gibi hırçındı nedâmet bu kadar


    ...



    simsiyah bir pelerin gibi üstüne örtülen suskunluğun
    seher vaktiydi yaklaşan

    dönen devran misali
    semâzen sükûnunda
    sabırla erirdi mısralar
    devrolan âlemle ulaşırdı sırrına inleyen ney'in
    ah...
    sanki nabzında
    ısrarla dem tutan bir bendir var...



    CEYDA GÖRK
    26ocak2010
    sa:09.53
#02.02.2010 08:59 0 0 0
  • Ellerine sağlık arkadaşım.
#02.02.2010 09:04 0 0 0