Bir Japon firması 'hediyelik fasulye' yapmış.
Fasulye tanelerinin üzerine lazerle 'seni seviyorum' lafını
kazıyorlarmış.
Nemli toprağa gömülmüş fasulyeyi alıp uygun gördüğünüz kişiye hediye
ediyormuşsunuz.
Beş gün sonra fasulye filizlendiğinde de ortaya 'seni seviyorum' yazısı
çıkıyormuş.
Bu haliyle de elbette haber değeri var ama bir malumatı eklersem
sanırım daha da ilginç hale gelecek.
Böyle bir ürünü Fransız yahut Brezilyalı bir firma da üretebilirdi.
Sonuçta, aşk meşk filan
evrensel meseleler.
Fakat 'seni seviyorum' diyen fasulyelerin Japonya'da satışa çıkması
gayet anlamlı.
Çünkü orada çiftler birbirlerine asla 'seni seviyorum' demiyormuş!
'Hiç öyle şey olur mu yahu?' tepkisi verdiyseniz yerden göğe haklısınız.
İlk duyduğumda bana da inanılmaz gelmişti.
Ama bizzat Japonlar'a doğrulattığım için rahatlıkla, 'vallahi de,
billahi de, tillahi de demiyorlarmış' diye yemin bile edebilirim.
Tabii ki de Japonya'da 'seni seviyorum' demeyi yasaklayan bir kanun yok.
Hatta 'aşk'a karşılık gelen 'koi' diye bir sözcük de varmış.
Ancak kimse bunu kullanmıyormuş!
Bir Japon, aşkından ölse dahi en fazla 'suki desu' diyormuş. Yani,
'senden hoşlanıyorum'.
Onlara göre bunun nedeni, 'sevginin kelimelerle değil,davranışlarla
ifade edilmesi gerektiğine inanmaları' imiş.
Hadi bunu çok güzel açıklamışlar. Kulağa bayağı hoşgeliyor.
Peki Japonca'da 'canım, cicim, hayatım,tatlım, meleğim' gibisinden sevgi
sözcüklerinin hiç
olmamasına ne diyorsunuz?
'Seni seviyorum'u geçtik, kimse kimseye 'kınalı kuzum' da demiyormuş
yani!
Evli çiftler birbirlerine, çocukları olana kadar ''ano ne!'' (hey!),
çocuklardan sonra, ''okaasan'' (anne) ve ''otoosan'' (baba), torun torba
sahibi olduklarında ise, 'oi!' (hey
sen!) diye hitap ediyorlarmış.
Bu konular için deniyor ki, Japonlar kadın-erkek ilişkilerinde çok kör
topal ilerliyor.
Yeni nesil aşmak istese de gelenekler önlerinde Beton Bayram olarak
dikiliyor.
Onlar da çaresiz boyun eğiyor. Böyle gelmiş,böyle gidiyor.
Velhasılı kelam, Japonlar'ın 'seni seviyorum' diyen fasulyeleri aslında
toplumsal bir ihtiyacın
itelemesinin sonucu.
Çok isteseler bile alışkın olmadıkları için 'seni seviyorum' demeyi
tuhaf buluyorlar.
Kültürleri bu cümleyi hayatlarına almaya izin vermiyor.
Onlar da problemi fasulye desteğiyle çözmeye çalışıyorlar işte.
Açıkçası, ben bunları öğrendiğimde direkt, 'Ne mutlu Türküm diyene'
demiştim!
Madem Türküz, doğruyuz, şanslıyız, o halde hadi şu Japonlar'a hava
atalım.
Lütfen şimdi yerinizden kalkın yahut telefona elinizi atın ve hak eden
birine, 'Seni seviyorum' deyin.
Aranıza fasulye sokmaya gerek duymadan.
ilginç gerçekten çok ilginç
insan sevdiğini davranışlarla bir nebze anlatabilir
tabi bu davranışlar kişiden kişiye değiştiği için yanlış anlamalarda çıkabilir
abi dediğin gibi ne mutlu türküm diyene
kendimizi sözcüklerle ifade edemeyen bi millet değiliz biz