Yusuf İle Züleyha Hakkında - Yusuf İle Züleyha Sözleri
Züleyha, kalbi acının anlamına dair sınırlarda dolaşmaya başlayınca Yusuf'a bir mektup yazmaya karar verdi. içindeki hallere tercüman olacak sözcükleri bulup da yusuf' a göstermek istedi. Dedi, her vasfın karşılığı bir sözcük var nasılsa. Bende halimi arz edeyim sözcüklerle Yusuf'uma.
Papirüsten ezilmiş kağıdı, sivri kalemi aldı eline.
Yusuf diye yazdı, namenin en başına, sayfanın tam ortasına.
İçinden binlerce Yusuf ses verdi.
Ey içimdeki yıldızlar mütercimi, ölü olmayan kuşlarım benim
Mısır'ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusuf'um.
Nil sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı
Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu.
Konuşan ağacım bana, konuşan ırmağım benim.
Işıklı yağmurum.
Gözlerimle gören ey, gözleriyle gördüğüm.
Uyan kursağından Yusuf;uyan
Geçmiş bimarım, rahnem uyan
Çığlıksız şaha vuran,düşlerimden nehlendiremediğim
D/ilimde patlıyor narın,yan
Yusuf dedi züleyha, namenin tam ortasına, sayfanın başına.
İçinden bin Yusuf daha ses verdi.
En derin kuyusunda kaybolduğum ey,
Nil'in sesi geliyor, gelsin, sesim nil'e gitmiyor gitmesin.
Sesi bana gelmeyen, sesim ona gitmeyen ey.
Ukba zamanlardan inme az'ında telaşlı ısmarlanırım Yusuf yanıma
Her y/anım bir/azHer y/anım bir/azar sus kadar
Hoyrat kaderin kederinde kulaçlanırım
Dönüpte yüz döktüğüm kuyularına, sahra yanımla kundaklandım
Züleyha sayfanın ortasından devam etti, Yusuf, dedi.
Ey kalbimle seven
Ey kalbiyle sevdiğim.
Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan,
Vahayı terk edip çölün rahmetine düşen defterim,
Yitik tahtına gönlünce kurulan çöl misillemesi sevdiceğim,
Dağ lalesi,Çöl çiçeği
Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim, ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de sahiplendiğini henüz bilmeyen sevgilim,
Ey nur kokulu sevgili!
Eylül çölüne soyundu baskın avazlarım
Az'ınlık yanıma dayatırım, yaşam arası gevelenen mülteci Yusuf savaşımı
Kuyularda leyl esen Yusuf yüzüne açtım pencerelerimi
Zihnimin kursağına aç/ık bırakırım, çekilmiş soluğumu
Kabzeliğine cür'etim içimin şulesinden
Kuyularına yedi-i idam perdedar eyler semm övgüleri
Gözlerin feri kurban ağıtlara
Dönüpde kuyulara bir dem vurdum yüzümüİmge lal eserim esaretliğime
Ah benim! Ah benim!
Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına adımla bile kalacak olan,
Ey adım adıyla bile yazılacak olan
Sularıma dökülen karanlık, yoklarımı örten aydınlık
Tezatlarım benim , benim tekrirlerim
Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim
Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim,
Sözcüklerim, lügatim, lisan hacmimce vasıflandırdığım vasfım
Yusuf dedi Züleyha, sayfanın ortasına. Hala hitaptaydı kalemi, bir satır ileri geçemedi.
Leyl-i gecelere kuyu uğultusunda esen terk-i yar Yusuf
Uğultularına Züleyha avazı varırım..Musalla taşına ağır yatar ruhum
Akşam alacasına çengellenir, çarmığa gerilen kangren başım
Dönüpte kalma Yusuf, dönüpte kalma içine bükülen Züleyha alacasında
Söylemlerim paslı pranga dilime
Bakıpta, susupta görme kıble sabahlara açan yediverenlerimin devrilişini
Us'uma sekr'i koyulur göçüm
Leyl_i yanım;uzak dur keskinliği rahne virajlardan
Kahbe suallerin dinmeyen serzenişlerinde tutuşan hasretler,
yazgımın bitim fermanına felç indiriyor
Yakup figanında s/arıyorum
Kuyu diplerinde içimin dokunulmazlına uzlet kılınan devirlerimi
Gittim kaldığım yerlerde an/ımsanarak
Kaldım gittiğin kadar az/ımsanarak
Penceremin nispet-i in'kas yüz'üme Yusuf düşen leyl-i yar
Bir satır ileri geçsem hitaptan, dedi, yanacağım. Ses verdi içinden bir ses: yan o zaman, yan o zaman!
Züleyha devam etti:
Ah benim yusuf' um , ah benim, ah/senim, dedi, başka bir şey diyemedi.
Sus Yusuf b/akışlım susPustum Yakup karanlığına
Züleyha olmak yetmedi özüme, Yakup sardım ben'liğime
Elest meclisinde söz verdimYusuf'luğuma astım ruhumu
O vakte kadar susacak özüm
Gönül derler ser-i kuyunda bir divanemiz kaldıYusuf
Züleyha Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca. Yusuf diye başladı, Yusuf diye bitirdi.gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.ve züleyha' nın lügatinde Yusuf'tan öte sözcük yok.
Yusuf, dedi, kelamım artık sende hükümsüz. Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme. Bil ki kelamdan da ötede sadece ah var, ah ki dünya onun üzerine durur, gök kubbe onun hararetiyle döner.
-alnımın yazısı olduğun kadar alnının da yazısıyım
Herhalde bu sözler insan hayatina son noktayi koyan sözlerdir sevgi adina sevdalar adina...
Yüreginize saglik manevi acidan icerik olarak zengin bir calisma....
Tskler...